Lima
Öncelikle gezimiz hakkında bazı bilgiler vermek istiyoruz. Gezi; Peru ve Bolivya‘yı kapsayan 21 günlük bir gezi idi. Bu gezi boyunca bize bir Türk rehber eşlik etti. Bunun dışında Perulu bir acente ve onun aracı, rehberi ve yerel rehberler daima yanımızda idi. Bu gezi esnasında yapılması gereken o kadar çok organizasyon, görülmesi gereken o kadar çok yer ve binilmesi gereken o kadar çok araç var ki mükemmel bir organizasyon olmadan keyifli bir gezi yapmak çok zorlayıcı olabilir. Tabii ki böyle bir profesyonel organizasyon olmadan da her yer gezilebilir ama bu kadar az zamanda bu zor parkurda bir problem yaşamadan gitmek ve dönmek çok kolay olmayacaktır.
İlk gün Paris aktarmalı Air France uçuşu sonrası Peru’ya vardık. Peru Türk vatandaşlarından vize istemiyor, pasaport kontrolü sonrası yorgun bir şekilde ülkeye giriyoruz. Vize Peru gezimizin ilk ayağı başkent Lima ama buraya gezinin sonunda tekrar döneceğimiz için bir gece konaklayıp ayrılacağız. Sabah erkenden kalkıp Cuzco’ya geçeceğimiz için Lima’da kısa bir gece turu atıp yatıyoruz.
Gezi Planımız şu şekilde;
- 1.gün: Lima-Cuzco
- 2.gün: Cuzco-Pisac-Moray-Ollantaytambo
- 3.gün: Machu Pichu
- 4.gün: İnti raymi Festivali
- 5.gün: Cuzco
- 6.gün: Amazon / Puerto Maldonado
- 7.gün: Amazon / Puerto Maldonado
- 8.gün: Juliaca–Puno
- 9.gün: Puno-Titicaca / Uros Adaları
- 10.gün: Copacabana – Bolivya
- 11.gün: Isla Del Sol – Bolivya
- 12.gün: La Paz – Bolivya
- 13.gün: Bolivya
- 14.gün: Arequipa
- 15.gün: Arequipa
- 16.gün: Nazca Çizgileri ve İca
- 17.gün: Ballestas Adaları
- 18.gün: Lima
- 19.gün: Lima
Lima'dan bahsetmeden önce kısaca Peru'ya değinelim
1533 yılındaki İspanyol işgaline kadar İnka Uygarlığının merkezi olan Peru şu anda 29 milyon nüfusa sahip bir Demokratik Cumhuriyet.
Halkın durumunun çok iyi olduğu söylenemez; halkın %60’ı açlık sınırında yaşıyor. Asgari ücret 150 USD civarında ve halkın %50’si günde 2 USD ile geçiniyor.
Halkın %60’ı fakir olmasına rağmen eğitim sistemi çok başarılı ve okur-yazar oranı %92 ile tüm Güney Amerika’nın en iyi ikinci ülkesi.
Düzenlediğimiz turlara katılarak bizimle birlikte gezmek isterseniz Whatsapp Kanalımızı Takip edebilirsiniz. Whatsapp Kanalımız Takip etmek için tıklayın. Duyurulardan haberdar olmak için Sessiz modu kapatmayı unutmayın. Fotoğraflara tıklayarak Facebook ve Instagram sayfalarımızı takip edebilirsiniz.
Resmi dil İspanyolca olsa da Quechua ve Aymara dilleri yaygın olarak kullanılıyor.
Dünyadaki tüm balık avının %152i Peru’da yapılıyor.
Peru doğal afetler açısından da şanssız bir ülke; depremden yanardağ patlamalarına, sellerden toprak kaymalarına her türlü afet sıklıkla görülüyor.
Peru patates, domates ve avakadonun anavatanı. Ülkede 4.000 çeşit patates bulunuyor.
Tescillenmiş 468 yerel yemekleri bulunuyor.
Bir ülkede yer alan en fazla kuş çeşitliliği 1.701 çeşit ile Peru’da.
Peru’da UNESCO Dünya Mirası Listesinde 11 yer bulunuyor.
Gelelim Lima'ya;
Büyük okyanus kenarındaki Lima hem ülkenin başkenti hem de 8 milyonluk nüfusu ile en büyük şehri. Son iki günümüzde gezimizin başladığı nokta olan Lima’ya geri dönmüş olduk. Lima’nın Mira Flores kısmında kalıyoruz. Mira Flores “çiçeklere bak” anlamını taşıyor. Lima’da Mira Flores gibi 43 mahalle var. Peru nüfusu 29 milyon, 9 milyon kişi Lima’da yaşıyor. Nüfusun %90’ı Katolik.
Lima’nın kurucusu “Tanrı ve İspanyol Kralı” olarak bilinen Francisco Pizarro. 1535’te Lima’ya geldiğinde bu civarda 200.000 İnka yaşıyormuş. O zamanki adıyla Ciudad de los Reyes (Kralların Şehri) yeni Lima olarak Pizarro tarafından burada kurulmuş.
Lima'da nereler gezilir?
Birçok İspanyol şehrinde olduğu gibi İspanya etkisinin oldukça fazla olduğu Lima’da da şehrin ana meydanına Plaza Mayor ya da Plaza des Armas deniyor. Bu nedenle sizde Lima’yı gezmeye 1991 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine girmiş olan Plaza Mayor’dan başlayabilirsiniz. Plaza Mayor Lima’da yerleşimin ilk başladığı yer aynı zamanda. Hükümet Sarayı, Katedral ve Başpiskoposluk sarayı da bu meydana bakıyor. Hükümet Sarayı şu andaki Peru Başkanı ve ailesinin de yaşadığı yer. Orijinal adı Palacio del Gobierno olan saraya 1535 yılında Lima’nın kurucusu olarak kabul edilen Francisco Pizarro için yapıldığı için halk buraya Pizarro’nun Evi de diyor. Lima’nın kurucusu Francisco Pizarro 1935’te Lima’yı kurmuş ve 1941’de kendi askerleri tarafından öldürülmüş. Tabii ki bu yapı depremler ve diğer afetlerden etkilenmiş ama restorasyonlarla ruhunu koruyarak bu günlere gelebilmiş. Girişindeki güvenlik güçleri nedeniyle diğer binalardan ayırt edebileceğiniz Hükümet Sarayı’nın giriş katı ve bazı bölümleri ziyarete açık. Kapıdaki nöbetçilerin Nöbet Değiştirme Töreni için saat 11:30’de orada hazır bulunun.
En büyük anıtsal komplekslerden birisi olan Saint Francisco Katedrali görülmesi gereken önemli bir nokta. Kiliseyi de inşa ettiren kişi olduğu için, kilise girişinde kendine özel bölüm var. Buraya geldiğinde adamları isyan etmek üzereymiş; zeki ve hırslı bir kişi olan Pizarro yere çizgi çekip, “Çizginin ötesine geçenler İspanya’ya dönüp fakir yaşayacak, çizgiyi geçmeyenler Lima’da zengin olacak” diyerek isyanı önlemiş. Duvardaki resim onu simgeliyor. Kilisenin tabanında Viray (kraldan sonra gelen kişi) ve piskoposların gömüldüğü bölüm var (normal papazlar kilise tabanına gömülmüyor). 1988 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine eklenen bu kompleks içerisinde rahiplerin kütüphanesi, ruhban okulunun tablolarını içeren müze, Sevilla mozaikleri kullanılarak yapılmış olan avlu görülmesi gereken diğer önemli noktalar.
Plaza de Armas’a bakan ve 16. yüzyıldan kalma bu saray Lima şehrinin en güzel binalarından birisi de Başpiskopos Sarayı’dır. 1924 yılında Polonyalı Ricardo Malachowski tarafından inşa edilen Saray Lima Başpiskoposunun resmi konutu ve Lima Roma Katolik Başpiskoposluğu Karargahı olarak kullanılmaktadır.
Lima’daki diğer önemli meydan ise San Martin Meydanı. Peru’nun bağımsızlığının 100.yılı kutlamaları çerçevesinde 1921 yılında yapılan bu meydan hala önemli günlerde halkın toplandığı ve kutlama yapılan bir meydan.
Mutlaka görün diyeceğimiz bir nokta da Barcelona’daki Gaudi’nin Parc Guel’ine benzeyen Parque del Amor yani Aşk Parkı. Parkın ortasındaki öpüşen bir çiftin heykeli Lima ile neredeyse özdeşleşmeye başlamıştır. Zaten bir Sevgililer Günü’nde açılmış olan bu park ve heykelin etrafında her yıl 14 şubat sevgililer gününde Öpüşme yarışması yapılıyor.
Miraflores zaten Lima’nın modern yüzü ama Miraflores’in de en modern kısmı okyanus kıyısında bir alışveriş merkezi ve cafe-restoran kompleksi şeklinde yer alan Lancomar. Burası ve tüm okyanusla Lima çok barışık bir hayat yaşıyor. Bazı şehirler vardır deniz ya da okyanus kıyısındadır ama onun nimetlerinden tam faydalanamaz. Lima ise bunun tam tersi falezli manzaradan surf imkanına kadar her açıdan okyanus ile iç içe yaşıyorlar.
Lima’da daha önce Rio de Jenario’da gördüğümüz gibi bazı apartmanların demir çitlerle çevrili olduğunu gördük. Apartmanların hepsinin girişinde de mutlaka bir görevli oluyor ve kapı kilitli tutuluyor. Bu önlemler suç oranının yüksek olduğu Güney Amerika ülkeleri için normal kabul ediliyor.
Şehre indiğinizde havalimanında para bozdurup yerel para olan Soles almadıysanız şehirde çok sayıda döviz bürosu bulunuyor. Bu bürolar dışında üzerindeki yelekte (genelde sarı) Cambista, Dolar ya da Euro yazan bu konuda izinli ve yetkili kişileri sokaklarda görüyorsunuz. Bunlardan güvenerek para bozdurabilirsiniz.
Lima'da Ulaşım
Lima büyük bir şehir olduğu için trafik problemi ile de karşı karşıya. Halk %70’ler seviyesinde ulaşımda toplu taşımı tercih ediyor. Bizim kendi tur aracımız olduğu ve Lima’da fazla kalmadığımız için toplu taşım araçlarını kullanmadık. Toplu taşıma aracından kastımız otobüs ve 7 hattı olan bir metro sistemi.
Havalimanından şehre ulaşım içinse Metrobüs tarzında bir otobüs hattı ve taksi (ortalama 20 USD) alternatifleri var.
Lima'da Ne Yenir?
Peru yemekleri genel olarak oldukça baharatlıdır. Yemeği ısmarlarken ne kadar baharatlı (picante) olduğunu sormazsanız sürpriz ile karşılaşabilirsiniz. Ana malzemeler; mısır, patates ve fasulyedir.
Ne tavsiye edersiniz derseniz; Tabii ki Ceviche ! Balık veya diğer deniz ürünlerinin narenciye (ağırlıklı olarak da misket limonu) suyuyla (ısıya gerek olmadan) marine edilmesi ve sudaki asitle pişmesi esasına dayanılarak yapılan ünlü Peru yemeği olan Ceviche’yi bolca tüketmelisiniz burada. Ceviche’ye acı biberden taze kişnişe, yeşil soğandan sarımsağa deniz ürünlü bu yemeğe yakışacak değişik malzemeler katılmakta. Balık ve mısır ve diğer mazlzemeleri yedikten sonra ‘Lecche de Tigre’ (kaplan sütü) adı verilen dibindeki suyu da içmeyi unutmayın.
Pisco Sour ! Özellikle Peru’da olmak üzere Güney Amerika’nın tümünde yapılan Pisco, lime ya da limon suyu, yumurta akı, şurup be bitter ile yapılan bir kokteyldir. Olmazsa olmazı Pisco adlı içkidir. Saf damıtılmış üzüm suyu olan piscodan bir litre elde edebilmek için 6 ile 7 kilo üzüm kullanılır.
Pisco tek malzemesi “pisco üzümü” olarak da bilinen sekiz değişik üzüm türünden elde edilmiş fermente üzüm posasıdır. Pisco üretimi için başlıca olarak muskat üzümü (Moscatel) kullanılır.
Lima dahil birçok şehirde çok taze ve özel meyve suyu karışımları bulabilirsiniz. Bizim alışkanlıklarımıza uymayan şekillerde karışımlar yapabiliyorlar ama genel olarak çok güzel karışımlar oluyor bunlar.
Cuy veya Cuye (Gine Domuzu) yemek için özel olarak yetiştirilen fare ile tavşan arası bir hayvan ve neredeyse her menüde yer alıyor. Kızarmış, fileto, tütsülenmiş, rosto, ızgara her türlüsüne rastlıyorsunuz.
Lomo; bizim bonfilemiz demek. Nerede bulursanız hiç düşünmeyin çünkü etleri çok lezzetli Peru’nun.
Yuca; Yuca adlı patatese benzeyen bir bitki ve genellikle patates kızartması gibi yapılıyor.
Anticuchos; bizim şiş kebabımıza benzer, yanında patates ve mısır ile servis edilir.
Tamale; sıklıkla sokak satıcılarında bulunur. Muz kabuğuna sarılarak servis edilen et yada peynirle pişirilen mısır püresi diyebiliriz.