Çok az dünya şehri her yabancıya “hoşgeldin” demez; bu şehirlerden birisi Milano (Milan). Milano önce siz test edecek kültürünüz, modaya uyumunuz gibi testlerden geçerseniz size “hoşgeldin” diyip arasına alacaktır. Milanolular açık kalpli, neşeli, zevkli, yaşamdan zevk alan, açık sözlü ve yabancılara karşı duyarlı insanlar. Milano’nun ruhuna adapte olursanız onlar da sizi benimseyecektir. Aksi halde Milanolu için “turist” ve “para” her şey değil. Şöyle deniyor; “El milanes el ga el cör in man” (Milanolu kalbini giysisinin üzerinde taşır)
Son 30 yılda Milano endüstri şehri kimliğinden hızla sıyrılarak hizmet bazlı bir şehir olmuş. Sıradan bir Milanolu saat 06:30 da kalkar ve güne bir espresso ile başlıyor. Bu arada İtalyan kave çeşitleri ile ilgili yazımız için tıklayın. Çok az Milanolu güne mükellef bir kahvaltı ile başlarmış. Bu saatten sonra her sabah 300.000 aracın trafiğe çıktığı şehirde tampon tampona bir yarış başlıyor. Öğlen molası mutlaka bir barda bir “aperativo” alınarak devam ediyor. Akşam olduğunda barlar ve cafeler yine dolu. Hafta sonları ise; kayak, yelken, sahillere akın, Paris, Floransa yada Venedik’e seyahatler ile dolduruluyor. Tabii ki bizim için Milano bu şekilde olmadı. Gelelim bizim Milano gezisi nasıl geçti kısmına.
İstanbul’dan 2 saat 15 dakikalık bir uçak yolculuğu ile ulaşacağınız Milano İtalya’nın Lombardia bölgesinde yer alıyor. Şehrin merkezi, kalbi “Duomo” katedralinin yer aldığı “Piazza del Duomo”. Eski şehir “Navigli Çemberi” ile sınırlanmış. Bu çemberin dışında şehrin genişleyen kısımlarını içine alan bir 2.çember daha var. Şehrin ana aktivasyon alanı “Piazza del Duomo” – “Galleria Vittorio Emanuelle II” – “Via Dante” – “Via Manzoni” – “Corso Vittorio Emanuelle II” arasında kalan kısım. Dünya Savaşından sonra yeniden yapılanan Milano’nun “Duomo” çevresinde zarar görmemiş alanları Milano’nun atmosferini oluşturur.
Milano’yu nasıl gezelim
Eski şehri gezin; “Duomo Meydanı”ndan “Duomo Katedrali” ile başlayın. “Duomo” birçok Milanonu için bir katedral değil şehrin sembolü. En yüksek gotik kulesinde yer alan “Madonnina” ile “Duomo” Paris’in “Eiffel”i gibi şehrin her yerinden görünüyor ya da yolunuz birçok defa bu meydan ile kesişiyor. Daha önce de başka yazılarımızda konusu olmuştu Duomo şehrin en büyük dini yapısı anlamına geliyor. 109 metrelik en yüksek külahlı bu “Duomo”nun yapımına 1386 yılında başlanmış ve hala üzerinde çalışma tam olarak bitmemiş. “Duomo”, Roma’daki “St Peters Katedrali ” ve “Sevilla Katedrali” den sonra üçüncü büyük Katedraldir. Terasına 500 basamakla (ya da asansör ile) ulaşılıyor. Duomo Meydanı yanındaki “Palazzo Reale” yi (“La Scala”nın mimarı Piermarini tarafından yapılmış). Şu anda bu binada “Museo del Duomo” yer alıyor.
Buradan sonra meydanı kesen sokaklardan “Via Fiscolo”dan geçerek “Galleria Vittorio Emanuele II”ye ulaşın. Burası İtalya’nın en seçkin mağazalarının ve restaurantlarının bulunduğu (İl Savini ve İl Biffi gibi) tarihi bir galeri. Buradan çıktığınızda tam arka sokakta “La Scala” (Opera) ünlü opera binası yer alıyor. “La Scala” 1977 yılında Piermarini tarafından yapılan Dünyanın ilk Avrupanın ise en büyük Opera binası. Üç yıllık bir restorasyonun sonunda 2004’de tekrar açılmış. Buradan çıkınca bu bölgeye çok yakın 18 YY binası olan “Palazzo Clerici”yi görebilirsiniz. Molanızı kitap ve multimedya satış noktası “Feltrinelli Mall” daki Duomo Meydanına bakan terasta vermek iyi bir fikir bizce.
Leonardo Da Vinci’nin (Vinci) izinden gidin
Vici’nin izinden gitmeye yine Duomo Meydanından başlamalısınız. Zaten Milano’da ne yapsanız bu meydandan geçmeniz gerekiyor. Meydandan “Via Torino”yu takip edin, “Via Spadari”den sağa dönerek Vinci’nin “Codex Atlanticus”unun bulunduğu “Biblioteca Ambrosina”ya ulaşırsınız. Buradan “Via Cardinal Federico” üzerinden ayrılırsanız “Piazza San Sepalcio”ya ulaşırsınız. Haçlı seferi için yapılan “San Sepalcio” kilisesini görülmeye değerdir. Kilisenin karşısında barok tarzda çok etkileyici bir bina olan “Casa del Fascio” da görülmeli. “Via San Maurillo” ve “Via San Orsola” üzerinden devam ederek “Universita Cottolica” ya ulaşırsanız Üniversite ile birlikte tam karşıdaki “Sant Ambrogro”yı da gezebilirsiniz. “Via San Vittore”dan devam ederek “Museo Nazionale Scienza Tecnica Leonardo Da Vinci”yi bulun bu müze kesinlikle 8 euro vererek görülmeye değer. Vinci’nin müzesinden sonra sırada Milanodaki hatta Dünyadaki en önemli Vinci eserlerinden biri olan “İsanın Son Yemeği”ni (Last Supper) görmek için “Via Zanelle” üzerinden “Santa Maria Dele Grazie” kilisesine ulaşmalısınız. “Son yemek” bu kilisenin bitişiğindeki “Il Canacolo” içerisinde. Ama görmek o kadar kolay değil; 25’er kişilik gruplar 15 dk için içeriye alınıyor ve kapıdan bilet satılmıyor. Bilet ancak internetten alınabiliyor ve yaklaşık 1 ay önce almanız gerekiyor. Son gün iptal biletleri olabiliyor ama çok ama çok zor bir ihtimal. Bilet için tıklayın. “Corso Magenta”dan devam ederek “Piazza Corduso” da turu sonlandırın. Yorulduysanız buraya varmak için tram 24’ü kullanabilirsiniz.
Rönesans’ın etkisini görün
Turumuza tabii ki 🙂 “Duomo” meydanından başlıyoruz. “Piazza Mercantium” devamında “Via Mercanti” ile devam edin. Yol üzerinde 1233 yapımı “Palazzo dele Ragione”yi gezebilirsiniz, karşısında ise 1316 yapımı “Loggia delgi Osii” görülebilir. Meydandan “Via Mercanti” aracılığıyla çıkın hemen “Piazza Carduso”ya ulaşacaksınız (Como’ya giden trene buradaki istasyondan binebilirsiniz) İş merkezi olan bu bölgede taksi, tramvay, metro, trafik sıkışıklığı sizi karşılayacak. Burayı geçin ve “Via Dante”yi yol boyu takip edin bu cadde sizi “Castello Sforzesco” ya götürecek. Yolda La Cremeria’dan dondurmanızı (gelatto) alın daha iyisi inanın yok. Artık Milano’nun en önemli Rönesans yapıtı olan “Castello Sforzesco” dasınız. Duvarların 4 m kalınlığında, 31 m yüksekliğinde olduğuna dikkat etmelisiniz. İç avluya geçtiğiniz de sağda kalan “Museo del Castello” yu ve içerisindeki Vinci’nin oran çalışmalarının ve eskizlerinin bulunduğu müzesini kaçırmamalısınız (6 euro). Kale çıkışında “Via Gadio” ve “Via Tivoli” yi takip ederek “Brera Querter” a ulaşabilirsiniz. “Palazzo di Brera”, “Biblioteca Braidense”, Osservatioro Astronomca” ve “Ortobotonica” dan oluşan bu dörtlü görülmeli. Ayrıca “Brera Querter”da sizi tarihi yapılar kadar ilgi çekici cafeler ve restoranlar da bekliyor. Bu bölge Milano merkezine oranla daha ucuz !! artık adam başı 25 euroya yemek bulabilirsiniz 🙂
Biz yeni yıla burada girmek için kışın buradaydık bu nedenle kışın ılıman olmadığını belirtelim. Bunun dışında önemli bir konu Noel için burada bulunmak iyi bir fikir çünkü Noel pazarları vs nedeniyle şehir daha da güzelleşiyor. Ancak yeni yıla burada girmek iyi bir fikir değilmiş. Yılbaşı gecesi 1-2 gün öncesine kadar hiç görmediğimiz insanlar Duomo Meydanını esir aldılar diyebiliriz. Milano’nun banliyölerinde yaşayan daha çok Afrikalı bu azınlık halkın attığı havai fişek, çat pat tarzı şeyler ve aşırı azgın tavırları nedeniyle ana meydana girilemez hale geldi ve çok emniyetsiz bir ortam oluştu. Biz bu durumu Paris, Londra, Münih‘de de benzer şekilde yaşamıştık. Bir tek Roma‘da yeni yıla giriş çok nezihti. Bu nedenle yeni yıla yurt dışında girme planlarınız varsa Brugge gibi, Colmar gibi küçük şehirleri seçmenizi tavsiye ederiz.
Milano Yemek Rehberi
“Piazza Duomo” nın yan sokağında (Duomo’yu karşınıza aldığınızda sağ yan sokakta) “Pizzeria Dogana” güzel bir yer, pizzalar her yerde olduğu gibi dev gibi. Fiyatlar 7-9 euro civarı, 13 euroluk deniz mahsüllü spagetti özellikle tavsiye olunur.
“Galleria Vittorio Emanuele II” nin içerisine girince sağdaki ilk koridorun sonunda “Ciardi Pizzeria Ristorante” (via s.raffaele 6) makul fiyatlı bir yer: pizza regina ve pizza 4 formaggio 7’şer euro
“Via Dante” ile “Via Prospero” nun kesiştiği noktada (via s.prospero 1) “Cafe Aperol” da deniz mahsüllü risotto 11 euro, ıspanaklı risotto 9 euro, bira 5 euro hepsi tavsiye edilir
“Navigli” bölgesinde (bu bölgeyi gezerken) “Grande Canale” nin hemen başında “L’ osteria del pallone” mola vermek için güzel bir cafe; cappucino 3, espresso 3 euro.
“Via Dante” üzerinde “Castello” restoran belki de en iyi seçimlerden seo-food spagetti 13 euro, steak 12 euro, milano risotto 10 euro, grand marnier’li warm cake 7 euro. Mutlaka bir yemeği burada yiyin. Steak demişken yurtdışında Steak menülerini çözmek ayrı bir dert. Neyin ne olduğuna hakim olmak için konuyla ilgili yazımızı okuyun.
“Galleria Vittorio Emanuele II” nin içerisinde (ve diğer bazı yerlerde) Mc Cafe’ler var. Yurt dışında fast food asla önermeyiz ama burası Mc Donald’s zincirinin Cafe kısmı. Sıcak bir mola için ucuz bir alternatif. Espresso 1 euro civarında. Espresso size göre değilse hangi kahve size göre tıklayın. Tatlı ile birlikte menüler 3 euro civarında.
Milano alış-veriş
Milano alış-veriş için bir cennnet denebilir. Özellikle ayakkabı olmak üzere tüm giyim çok üst seviyede. Fiyatlar ayakkabı için 100-400 euro aralığında. Alış-veriş merkezi yok, olay butik mağazalar şeklinde. Bunun dışında outlet’ler var. Genel outlet indirimi %30, bazı kısa dönemlerde % 70’e kadar çıkabiliyor. Tax-free oranı % 10 Milano.
Diğer İtalya yazılarımız için tıklayın.
Her gezimiz öncesi mutlaka fikirlerine danıştığımız bir gezi bloğu, fakat bu sefer gerçek anlamda hayat kurtardı. Eğer Milano’ya gitmeden önce bu yazıyı okumamış olsaydık, belki de oraya kadar gitmişken dünyanın en önemli eserlerinden biri olan Last Supper’ı göremeden dönmüş olacaktık. Kısıtlı zamanda nokta atışı şekilde çok verimli bir gezi yapmamızı sağladığı için Yolculuk Tutkusu’na tekrar teşekkür ediyorum.
Çok teşekkürler yorum için. Gezginlere katkıda bulunmak çok güzel.