Münih

Bu defa yeni yıla girmek için Münih‘i seçtik. Uzun süredir bize görmemiz tavsiye edilen bu şehri görme imkanı bulacağız. Planımız yakın olduğu için Avusturya‘ya geçerek daha önce gördüğümüz ama ancak bir gündüz geçirebildiğimiz Salzburg’a ve yine oldukça yakın olan Liechtenstein‘a gitmek. Böylece bu ufak ülke sayesinde gördüğümüz ülke sayısını +1 yapacağız.

Bu uçuş için Lufthansa’yı seçtik çünkü çok az bulunacak bir şekilde Ankara’dan direkt Münih’e uçuyordu. Genelde bütün uçuşlarda İstanbul ayağını eklemek zorunda olduğumuz için bu direkt uçuş çok hoşumuza gitti, umarız ileride daha çok şehire direkt uçabiliriz. İstanbul’a uğramayarak zamandan tasarruf edeceğiz ve daha az yorulacağız diye düşündük ama uçağa yerleştikten sonra “uçak içinde 1 saat 15 dakika bekleyeceğimiz” anonsu yapıldı maalesef. Şu an uçaktayız ve ben de bu süreyi notları yazmaya başlayarak geçirmeye karar verdim. Uçuşumuz 3 saat sürecek. Münih’den 2 ülkeye daha geçmeyi planladığımız için Sixt firmasından bir araç kiraladık ve aracımızı havalimanından alarak direkt Salzburg‘a gidecek 2 gün orada kaldıktan sonra geçeceğiz.

Aracımızı aldık ve Salzburg‘a doğru yola çıktık. Salzburg notlarımıza Avusturya sayfalarımızdan ulaşabilirsiniz.

Neyse 2 gün Salzburg arasından sonra tekrar Münih’deyiz. Maalesef Münih’de kalacağımız süre Münih’in hak ettiğinden çok daha az, bakalım nereleri yetiştirebileceğiz, nereler yine gelmek için bahane olacak bize 🙂

Münih’i gezmeye Marienplatz’dan başladık ancak şimdiden söyleyelim ısı -7 derece olduğu için çok verimli ve mükemmel gezemeyeceğimiz dolayısı ile yazımızın da bundan etkileneceğini peşinen söyleyelim. Marienplatz merkezinde Neues Rathaus yani Yeni Belediye Binasının bulunduğu meydan. Belediye binası ancak ilk gördüğünüzde burayı muhtemelen büyük bir kilise zannedeceksiniz. Adının da yeni olduğuna bakmayın 1867 yılında yapılan bir bina ama o tarihte belediye bu bina ile binasını değiştirince bu isimle kalmış. Marienplatz şehrin en işlek merkezi noktası denebilir. Tabii ki Münih çok büyük bir kent ve değişik bakış açılarına göre değişik merkezlere sahip ancak araç trafiğine kapalı caddelerin olduğu kısımı kabul edersek burası tam merkez diyebiliriz.

Yaya bölgelerinin işaretli olduğu bir Münih haritasına bakarsanız bu alanın yukarıda Hofgarten str, altta Frauen str’ye kadar denebilecek bir alanı kapsadığını yaklaşık olarak söyleyebiliriz. Buradaki caddelerden Maximillian str, Teatinerplatz, Kaufinger str, Fraınenstrasse ve bunları kesen sokaklar tam alışveriş tutkunlarına göre; sayısız butik ve çok katlı mağaza bu bölgede bulunuyor; rafine zevklere hitap eden Alois Dallmayr, sporda dünyada dahi daha iyisini göremeyeceğiniz Shuster, bir klasik olan ve en üst katında yemek alternatifleri bulabileceğiniz Galeria Kaufhof, yine çok katlı kaliteli bir mağaza olan Ludwig Beck, eviniz için gerekli olabilecek ama heryerde rastlanmayacak ürünleri bulabileceğiniz Manufactum buradaki caddelerde yer alıyor.
Karşınıza Neues Rathaus’u aldığınızda Rathaus’un solunda aynı 2 kuleli kilise Catedral of Our Lady ya da The Munich Frauenkirshe’dir. 1524 yılında 20 yılda inşa edilen yapının etrafında Şeytan’ın ayak izleri olduğu söylenir ve buna ait birçok hikaye vardır. Biz oradayken her yer karla kaplı olduğu için bu ayak izlerini göremedik 🙂 En yakın metro istasyonu; Marienplatz Station. Adres; Frauenplatz 12.

Marienplatz meydanının sağdan çıkıp Maximillian Str’ye doğru giderken karşısında Hard Rock Cafe’nin de bulunduğu ünlü Hobsbrauhaus‘a ulaşırsınız. Burası Münih’de biranın en çok tüketildiği yer olsa gerek. Buranın atmosferini anlatmak zor; çok büyük bir mekan, deliler gibi bira ve yanında canlı Bavyera müziği eşliğinde sohbet tabii ki. Buranın hediyelik eşya mağazasından da biraya ait ne isterseniz alabilirsiniz. en yakın metro; Marienplatz, Platzl 9.
Karlplatz diğer önemli bir meydandır. Münihliler ve turistler buradaki cafeler, restaurantlar ve mağazalarda çok iyi vakit geçirirler. Gotik şehir kapısı Karlstor da buradadır. En yakın metro; Karlplatz.
Deutsch Museum görülmesi tavsiye edilen bir müze. Daha çok bir bilim müzesi gibi; İstanbuldaki Rahmi Koç Teknoloji Müzesinin dev olanı şeklinde tarif edebiliriz. 4-5 saatten önce çıkmanız biraz zor buradan. Giriş bizim orada olduğumuz yıl olan 2014 de 9 euro idi. En yakın metro istasyonu; Isartor Station. Adres; Museumsinsel 1.

Neue Pinathotek şehrin özellikle 18. ve 19. yy eserlerine yönelmiş sanat müzesidir. Tanınmış birçok ressamın tablosunu bulabileceğiniz müzenin orjinal binası II. Dünya Savaşında yıkıldığı için yeni binası postmodern akımdan etkilenen yeni bir bina olarak yapılmıştır. En yakın metro; Konigsplatz Station, Barer Strabe, 29.
Münihlilerin 3. Pinathotek olarak da isimlendirdiği Pinathotek der Modern şehrin özellikle şehrin kimliğini yansıtmadığı için çok eleştirilen binası ile dikkat çeken Modern Sanatlar Müzesi’dir. Modernistik bir akımla yapılan bina Münih’liler tarafından çok eleştirilmiştir. Ünlü birçok ressamın eserini burada görebilirsiniz. En yakın metro Odeonplatz, Barer Strabe (Neue Pinakotek ile yan yana)

Buraya kadar geldiyseniz ve özellikle aracınız da varsa 1,5 saat uzaklıktaki belki de dünyanın en estetik Şatosu olan Neuschwanstein Castle‘ı görmeden dönmeyin. Aracınız yoksa Füssen‘e giderek buradan da ulaşabilirsiniz tabii ki ama araçla çok daha kolay. Buraya vardığınızda 2 ayrı tepe üzerinde 2 ayrı Kale-Şato göreceksiniz. Bir masaldan fırlamış gibi olan Neuschwanstein Castle diğeri ise Hohenschwangau Castle. Bunları ayrı ayrı ziyaret edebileceğiniz gibi kombine bilet alarak ikisini de gezebilirsiniz.

Önce isteğinize göre bilet almanız gerekiyor. Sonra isterseniz yürüyorsunuz, isterseniz atlı faytonlarla çıkıyorsunuz, isterseniz de shutlle otobüsleri ile çıkıyorsunuz. Ancak biraz bu işler meşakatli; önce bilet için beklemeniz sonra fayton için beklemeniz gerekiyor. İkisinin de kuyruğu oldukça uzun. Yürüyeyim derseniz hem çok dik hem de ortalama 1 saatte çıkılıyor yukarıya. Biz karlar altında bir kış günü oradaydık, bu kadar güzel kar manzaraları görmedim diyebilirim.
Münih’de görülmesi gereken yerlerden birisi de kesinlikle BMW Welt ve Mercedes’in showroom’u daha doğrusu Mercedes binası. İki merkez de bu markalara gönül verenlerin ve otomobil tutkunlarının ilgisini çekecektir. Diğer ihtimalde görmenize pek gerek yok bizce.
Her önemli dünya şehrinin olduğu gibi Münih’in de şehirin merkezinde büyük bir park bulunuyor. Münih’de bunun adı; English Garten. Biz kışın bu şehirde olduğumuz için buraya uğramadık ama yazın çok keyifli olacağı kesin.

Münih’de Metro “U Bahn”, Tren sistemi ise “S Bahn” olarak adlandırılıyor. S Bahn tren hatlarının kullanarak havalimanından şehrin her yerine ulaşmanız mümkün. Bunun için tek alacağınız bileti U Bahn metrosunda ve H ile belirlenen otobüslerde ve tramvaylarda da kullanabilirsiniz.  Seyahat süresine size sunulan 3 tip bilet bulunuyor;

Biletleri metro, tram istasyonlarından, gazete bayiilerinden ve mavi bilet makinalarından alabilirsiniz. Önemli bir konu biletinizi bindiğiniz araçtaki elektronik kutulara okutmanız aksi halde 40 euro cezai işlem ile karşılaşırsınız.