Ribeauville Gezi Rehberi
Alsace şarap Yolu üzerindeki en güzel ve özel kasabalardan birisi de Ribeauville (Ribovil okunur). Orta Çağ’da kasabada Ribeaupierre Lord’ları oturduğu için kasaba ismini buradan almış. Ribeaupierre Lord’ları buraya üç kale yapmışlar. Ribeauville Gezi Rehberi
Three Castles olarak bilinen ve şu anda Ribeauville’i çevreleyen tepelerde tümü olmasa da korunduğunu gördüğünüz kalelerden en eskisi ve önemlisi Saint Ulrich Castle. En yüksekte yer alan kale ise Haut-Ribeaupierre Castle. Diğer kale ise Girsberg Castle. Bu kalelerle birlikte eski şehir surlarla ve surların kuleleriyle korunuyormuş.
Şarap Üretimi çok önemli bölge için Ribeauville Gezi Rehberi
Girişte Octroi House adındaki ev şehre giren ve çıkan malların kayıtlarının tutulduğu bir tür vergi-gümrük eviymiş şimdi ise Turizm Ofisi olarak hizmet veriyor. Tam önünde ise 1909 yapımı şehir için şarapın önemine vurgu yapan Şarap Üreticileri Çeşmesi var. Ribeauville Gezi Rehberi
Turizm Ofisi‘nden size çok detaylı bir yürüme rotası veriyorlar. Ribeauville’in ana caddesi olan Gran Rue’den yukarı doğru çıkarken görmeniz gerekenler ayrı, caddeden aşağı inerken görmeniz gerekenler ayrı olarak işaretlenmiş ve neden önemli oldukları tek tek yazılmış. Ribeauville Colmar’dan sonra bölgedeki en büyük kasaba olduğu için görülmesi gereken daha fazla nokta var. Tabii ki tümünü görmek zorunda değilsiniz ama bize verilen haritada 36 nokta işaretliydi.Bu binaların çoğu Gran Rue caddesi boyunca sağlı solu yer almakta. Ribeauville Gezi Rehberi
Şarap Üreticileri Çeşmesi Ribeauville Gezi Rehberi
İlk görmeniz gereken Turist Ofisinin yanındaki Şarap üreticileri Çeşmesi. Bu çeşmenin biraz ilerisinde yer alan Pfifferhüss’in ahşap kabartmalı cumbası çok güzel. Bu ev şu anda otel olarak işletiliyor. Yapımı 1390’a uzanan ev şehrin kurucusu olan Ribeaupierre Lordları’nın koruması altındaymış.
Biraz yukarıdaki Elephant Inn adındaki evin geçmişi 1522’ye uzanıyor. Evin ismi ön yüzündeki Fil resminden geliyor. Şu anda bu ev Restoran de La Poste’nin binası. Ribeauville Gezi Rehberi
Hotel de Ville Ribeauville Gezi Rehberi
Place de la Mairie‘deki (ya da Town Hall Square) Belediye Sarayı yani Hotel de Ville oldukça ihtişamlı. 1773’de yapılan Belediye Sarayı Ribeaupierre Lordları’nın bağışları ile yapılmış. Yine bu meydanın sağ tarafında sarı-yeşil desenli çatı kiremitleri ile dikkat çeken eski ve büyük bir kilise olan Convent Church (Church of Augustines Convent) var. Buranın şimdiki adı “Church of the Sisters of Divine Providence” (İlahi Kardeşler Kilisesi). Ribeauville surlarının çoğu günümüze kalmamış ama kulelerin bazıları hala görülebiliyor. Ribeauville Gezi Rehberi
Tour des Bouchers Ribeauville Gezi Rehberi
Butchers’ Tower bunlardan en önemlisi. Upper Town (Kasabanın Üst Kısmı-Ville Haute) ile Middle Town’ı (Kasabanın Orta Kısmı-Ville Mayonne) birbirinden ayıran kule adını Orta Çağ’da kulenin ayaklarında yapılan kasapsal aktivitelerden alıyor. Kulenin ön yüzünde bir saat yer alıyor yani aynı zamanda bir saat kulesi de bu kule. Kule bir dönem Çan Kulesi bir dönem de Hapishane olarak hizmet vermiş. 29 m yüksekliğindeki kule 13.yy’da yapılmış ama 1803’de büyük bir yangın geçirdiği için yenilenmiş. Bu meydan da yani Place de la Mairie’de yılbaşında yakın zamanlarda Christmas market kuruluyor.
Siedel House Ribeauville Gezi Rehberi
Bu meydana yakın önemli evlerden birisi de Siedel House; yine yarım keresteler ile döşenmiş kiremit renkli bu evin özelliği evdekilerin dışarıyı görebilmelerine rağmen panjurlarının şekli nedeniyle dışarıdan görülememeleriymiş. Biz açıkçası pek önemli bir fark göremedik.
Bakireler Kapısı
Kasap Kulesi’ni geçince sağa dönerseniz 18.yy yapımı Bakireler Kapısı‘nı görürsünüz. Orjinal adı Port de Pucelles olan kapının adı Bakire Meryem heykeli bulunmasından dolayı zamanla bu ismi almış esasında bir hata yani. Port de Pucelles’den sonraki merdivenli yol Rue du Rempart Nord’dan devam ederseniz 13.yy yapımı St. Gregorie Kilisesi, 18. ve 19.yy’daki bazı Papazların gömüldüğü Priest Cemetery (Papaz Mezarlığı) ve 18.yy yapımı “Dindarlığın Babası olarak bilinen ve Almanlar tarafından çok iyi tanınan Spener’e adanan Protestan Kilisesi birbirinine çok yakın noktalardalar. Bu potestan kilisesinin olduğu meydan da adını bu kişiden alıyor; Place Spener.
Ribeauville’de gezerken tek sevmediğimiz nokta trafiğe kapalı alan olmamasıydı. Tüm bu turistik noktalara araç erişimi var ve bu bazen can sıkıcı oluyor.
Friedrich Fountain
Place de la Sinne meydanı bu kiliselerin hizasına denk gelen meydan. Meydanın tam merkezinde Friedrich Fountain bulunuyor. Havuz ismini bu eserin sahibi Ribeauville’li sanatçı Andre Friedrich’den alıyor. Bu meydan diğer meydanlardan daha estetik; hem havuz hem de etrafındaki evler hem çok renkli ve çiçeklerle bezenmiş. Bu meydanı çevreleyen evlerden ikisi önem taşıyor. İlki şehrin müzisyenlerinin toplandığı ev olan Sun Inn (Auberge du Soleil), diğer ise eski postane binası olan Sheep Inn (Auberge du Mouton).
Place de la Republique
Bu meydandan biraz daha yukarı çıktığınızda son meydan olan Place de la Republique‘ya varıyorsunuz. Bu meydanın oluşturulması 1500’lerin başına kadar uzanıyor. Bu meydandan şehrin yanındaki tepede yer alan ve sayfanın başında anlattığımız 3 Kale‘yi de görebiliyorsunuz artık.
Ribeauville ile Selestat arasındaki kısımda yer alan Haut Koenigsburg Şatosu ya da Kalesi Fransa’nın Alsace bölgesinin en önemli şatosu. Tam olarak tarihi bilinmemekle birlikte 11.yy’a tarihinin uzandığı düşünülüyor. Hem yüksek bir tepede oluşu hem de kendi büyüklüğü nedeniyle hem Alsace hem de Almanya Karaorman bölgesi görülebiliyor şatodan. Giriş 9 euro ama buralara kadar geldiyseniz bu şatoyu görmenizi öneririz.
Flüt çalan çocuk figürü
Ribeauville’de gezerken birçok yerde flüt çalan bir çocuk heykeli ya da resmi ile karşılaşıyorsunuz. Turizm ofisine bu çocuğun hikayesini sorduk. Bu çocuk Vosges tepelerinden flüt çalarak Ribeauville’e gelen bir çocuğun hikayesiymiş. Çocuk dağlardan gelmiş ve çok güzel Flüt çalıyormuş. Çok güzel çaldığı için etrafında toplanıp dinleyenler para vermek istemiş ama çocuk bunu kabul etmemiş “ancak size öğretirsem para kabul ederim veya yemek içecek alabilirim” demiş. Halk kabul etmiş ve yavaş yavaş öğretmeye başlamış. Ribeauville halkından da bir çok flüt çalmayı öğrenmiş daha sonra bu bir festivale dönüşmüş. Şimdi her yıl Ribeauville’de Eylül’ün ilk haftasında ayında “Pfifferdaj Festival” (Fiddler’s Festival) düzenleniyor bu amaçla. Turizm Ofisinin önünde ve Hotel de Ville önünde bu flüt çalan çocuk heykellerini görebilirsiniz.
Diğer Alsace yazılarımız için tıklayın.
Çok güzel özetlemişsiniz, teşekkürler…
Çok teşekkür ederiz 🙂