Tokyo Gezi Rehberi

Tokyo gezi rehberi yolculuğumuzdaki tüm deneyimleri sizler için derledik. Daha önce sadece Okinawa Adası’na gittiğimiz Japonya’nın bu defa birçok şehrini görmek üzere tekrar yollara düştük. Japonya hakkında görecek ve dolayısı ile yazacak çok şey var. Gezi hazırlıklarında Japonya hakkında okumaya başladığımızda planladığımız gezinin yeterli olmayacağını daha sonra yine Japonya’ya özellikle Tokyo’ya gidebileceğimizi anladık. Tokyo Gezi Rehberi
Japonya büyüklük olarak ülkemizin yarısı büyüklüğünde. Arazi yapısı ve iklim olarak bizim Karadeniz bölgemize benziyor. Nüfus ise 125 milyon. Türkiye’nin kuzey yarısında 125 milyon kişinin yaşadığını düşünürseniz Japonya’nın nasıl bir yapısı olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz. Japonya hakkında özellikle kültürel açıdan anlatılması gereken çok şey var. Bunları konusu geldikçe ayrı sayfalara link verecek şekilde anlatmaya çalışacağız.
Japonya tüm ülkelerden farklı! Japonya ve Japonlar dünyanın birçok ülkesinden farklı; özellikle Japonlar. 110 ülke görmüş bir aile olmamıza rağmen Japonlar bizi yine de şaşırttı. Çok kendine özgü bir yaşam şekilleri var. Oldukça sakin, çalışkan, yalnız, çekingen hatta biraz güvensiz insan profili çiziyorlar. Yabancılarla diyalog kurarken diyaloğu mümkün olduğunca kısa tutmaya çalışıyorlar. Bunda oldukça kısıtlı ingilizceleri de etken tabii ki. Ama telefon üzerinden tercüme ile ilişki kumaya çalışsanız da bu çok değişmiyor.
Tüm şehir inanılmaz kalabalık. Zaten şehrin nüfusunun 14 milyon olduğunu söylesek yeter sanırız. Bu kalabalık en çok da kendini metroda hissettiriyor. Önünüze metro kapısını kapatmak için insanları içeri ittiren görevlilerin videoları mutlaka gelmiştir. Bu sık sık yaşanan bir tablo Tokyo metrosunda. Ama ilginç bir şekilde bu olaylar kavga döğüş içinde değil sessizce yaşanıyor. Tokyo‘nun nüfusunun 40 milyon olduğuna dair bazı bilgiler de görebilirsiniz. Bu Tokyo’ya bağlı bazı bölgeleri de içeren ve Greater Tokyo adı verilen bölgenin toplam nüfusu.
Aklımızda kalan bazı önemli manzaralar; göz teması kurmamaya ve telefonda yüksek sesle konuşarak başkalarını rahatsız etmemeye çok özen göstermeleri. Diğer aklımızda kalan bir konuda eğilerek selamlama. Tokalaşmamak ve eğilerek selam vermek Japonlar için önemli bir konu ve bunun birçok kuralı var. Bu konu hakkındaki yazımız için tıklayın. Japonya kültürel açıdan oldukça farklı bir ülke. Dili, dini, örf ve adetleri tüm dünya ile oldukça büyük farklılıklar gösteriyor. Japonya’da günlük yaşamdaki kurallarla ilgili yazımız için tıklayın.
Tokyo gezi blog yazımızdan önce detaylı bilgi almak isterseniz, Tarihi için buraya, dini inanç sistemi için buraya tıklayın. Buralara kadar gitmişken Japonya’nın Tokyo, Osaka, Kyoto, Hiroişima şehirlerini planımıza aldık. Buna ilaveten Japonya sonrası Güney Kore’ye geçtik ve Seul’u gördük. Ama daha başta dedik ya bu ülkeler tek bir ziyaretle bitecek gibi değil.
Tokyo’ya nasıl gidilir?
En hızlı seçenek THY! Tokyo’ya THY’nın direkt uçuşu bulunuyor. Tabii ki en kolay ve hızlı yolu bu. Ancak daha ekonomik olsun isterseniz aktarmalı uçuşlardan da faydalanabilirsiniz. Uçuş aramak için tıklayın. Tokyo’ya ne zaman gidilir? Biz Japonya gezimiz için ülkenin en popüler sezonu olan Sakura Mevsimi‘ni seçtik. Kiraz ağaçlarının çiçek açtığı bu zamana Sakura ismi veriliyor. Sakura hakkındaki geniş yazımız için tıklayın.
Hem ortamın hem de mevsimin güzelliği nedeniyle en popüler ve tercih edilen aylar ilkbahar ayları. Nisan ve Mayıs ayları en yüksek sezon. Sakura yani Kiraz Çiçeklerinin açıldığı zamanı görmek istiyorsanız Nisan ayında orada olmalısınız. Mart-Mayıs aralığından sonra ikinci tavsiye edilecek zaman dilimi Eylül – Kasım arası. Yaz ayları hem sıcak hem de yoğun yağışlı olur. Kış ayları ise oldukça soğuktur. Tokyo Gezi Rehberi
Tokyo Vize İstiyor mu?
Tokyo turu yapmadan önce bilmeniz gereken bu önemli konu için net bir cevap verecek olursak; Japonya Türk vatandaşlarından vize istemiyor. Ancak Nisan 2025 tarihinden itibaren online bir form doldurmanız gerekiyor. Form’a ulaşmak için tıklayın.

Shinkansen trenleri
Japonya’da şehirlerarası ulaşım (Shinkansen)
Tabii ki istediğiniz yere uçakla gidebilirsiniz, bu konuda bir şey yazmayacağız. Bizim burada yazmak ve bilgi vermek istediğimiz Japon Hızlı Trenleri yani Shinkansen’ler.
Tüm ülkeyi birbirine bağlayan Shinkansen’ler çok etkili ve hızlı ama bir o kadar da pahalı. Eğer çok yolculuk yapacaksanız JR Pass adlı kartı almanızda fayda var. Japon Rail Pass’ın 7, 14 ve 21 günlük süreli alternatifleri bulunuyor.

Shinkansen trenlerini gösteren tabela. Buradaki renkler Shinkansen’in tipini gösteriyor. Mesela Sarı olanlar Nozomi Shinkansen. Yanındaki sayı ise sefer numarası. Bu tabelaya göre 16 numaralı Nozomi Shinkansen’i 12:01’de 12 numaralı Peron’dan kalkacak.
Japonya’daki JR tren hatlarının uzunluğu toplamda 19.000 km’nin üzerinde. Hokkaido’dan Kyushu’ya kadar Japonya’nın her yerine seyahat edebilirsiniz bu hızlı trenler ile. Japonya’daki trenler güvenli ve dakiktir, bu da seyahat planlarınızı kolaylaştırır.
Dakiklik konusunu biraz açmak istiyoruz. Tren kalkış saatinden yaklaşık 1,5 dk önce perona giriyor. Kapı açılıyor, hızlıca içeri giriyorsunuz ve hareket ediyor. Oyalanacak zamanınız kesinlikle yok.

Shinkansen Bileti: 229 sefer sayılı Shinkansen. 4.ayın 2’si. 16.Vagon. Koltuk 4A. Kalkış 9:39 Varış:11:51 Shinkansen hızlı trenleri dışında bir de Express Tren‘ler bulunuyor. JR Pass ile ikisini de kullanabiliyorsunuz. Shinkansen’ler de kendi içinde ayrılıyor. En hızlı ve konforlu Shinkansen Nozomi ve Mizuho. Ancak normal JR Pass’ler Nozomi ve Mizuho da geçmiyor. Bunlar harici tüm Shinkansenlerde kullanılıyor. Tokyo Gezi Rehberi

Nozomi Shinkansen’de öndeki koltuk yatar haldeyken diz mesafesi
Trenlerde yiyecek, içecek satılıyor ama tahmin edersiniz ki normalden daha pahalı. Arzu ederseniz Japonya’nın simgelerinden biri olan 7/11 Marketlerden yiyecek bir şeyler alabilirsiniz.

Shinkansen içerisinden
Görevlilerin kompartımana girerken ve çıkarken yolcuları eğilerek selamlamasını kaçırmayın. JR Pass hakkında daha detaylı bilgi için tıklayın Havalimanından şehre ulaşım. Harita Havalimanından şehre ulaşımın birkaç yolu var.
Keisei Line (Keisei Skyliner)
Terminal 1’de KS 42, Terminal2 ve 3’de ise KS 41 durağından binerek 40 dakikada KS01 istasyonunda (Keisei Ueno Station) inebilirsiniz. Buradan yürüyerek Metro’nun Ginza Line’ına (G16) yada Hibiya Line’ına (H18) ulaşabilirsiniz. Keise için detaylı bilgi almak için tıklayın
JR (Narita Express)
Diğer bir yol da Narita Express’i kullanmak. Terminal 1’de JO37 durağından, Terminal 2 ve 3’de ise JO36 durağından binerek 55 dakikada Tokyo Station’da (JO19) inebilirsiniz. Buradan yürüyerek Tokyo metrosunun Marunouchi Line’ına (M17) geçebilirsiniz.
Bus: Terminal dışından otobüse ya da Limousine Bus’a binerek de şehre gidebilirsiniz.

JR Tokyo Station
Ülkemizden yapılan THY uçuşları Narita Havalimanına olduğu için biz Narita için olan bilgileri verdik. Uçağınız Haneda havalimanına iniyorsa orası ile ilgili bilgileri almak için tıklayın.
Tokyo’da ulaşım
Şehir bu kadar büyük ve kalabalık olunca ulaşım da bir o kadar önemli ve komplike tabii ki. Tokyo’da çok etkili bir metro sistemi bulunuyor. Metro tek elden işletilmiyor, 10 ayrı şirket metro işletiminden sorumlu Tokyo’da. Tokyo Metrosu için 24 saat (800 yen), 48 saat (1200 yen) ve 72 saat (1500 yen) geçerli kartlar alabiliyorsunuz.
Suica ve Pasmo ulaşım kartları var. Kartlar depozitolu ve kullanımınız bittikten sonra kiosklardan paranızı geri alabiliyorsunuz. Tek kart alarak iki yada daha fazla kişi kartın içindeki krediyi kullanamaz. Yani herkes için ayrı kart alınması gerekli. İsterseniz bu kartlara para yükleyerek metroyu limitiniz kadar sınırsız kullanabilir yada isterseniz her seferinde gideceğiniz yer için ödeme yaparak metroyu kullanabilirsiniz. Biletinizi girişte okuttuğunuz gibi çıkışta da okutmanız gerekiyor o yüzden saklamalısınız.
Eğer ön yüklemeli kartınızda kredi kalmadıysa yada tek ödemeli bilet alıp aldığınız hattan daha uzun bir yolculuk yaptıysanız çıkışta biletinizi okuttuğunuzda kapı kapanıyor ve görevli yanınıza geliyor. Eksik ödemeyi yaparak geçebiliyorsunuz ancak. Metroda hem Japonca hem İngilizce anons yapılıyor. Yinede doğru durakta inmek bazen kolay olmuyor. Metro çıkışında da çok fazla çıkış alternatifi oluyor. Eğer tam emin olamadıysanız görevlilerden yardım alabilirsiniz.
Her yerde metro haritası var ama bu konuda Google Map kullanmak en etkili ve kolay yol. Bulunduğunuz yerden gideceğiniz yeri yazıp metro seçeneğini girdiğinizde Google hangi hattı kullanacağınızı nerede aktarma yapıp nerede ineceğinizi yazıyor. Bunun için yapmanız gereken ödemeyi de yazıyor Google. Google ile metro ve tren hatları hakkında bilgi alabilirsiniz ama araçla ya da yürüyerek bir yerden bir yere gitmek için Google çalışmıyor Japonya’da. Bunun için Japonlar’ın Google Maps’i diyebileceğimiz Naver Map‘i indirmelisiniz. Bu arada Japonya’da Uber çalışıyor ama araç sayısı olarak onlara özgü olan Go uygulamasını kullanmak daha avantajlı. Tokyo Gezi Rehberi

Tapınakların yer aldığı parklarda insanların çektiği araçlarla ulaşım sağlamak mümkün
Japonya’da yeme – içme
Eğer alternatif tatlara açıksanız Japonya’da zorlanmazsınız ama bu konulara kapalı iseniz zorlanacağınız kesin. Ülkemizde Japon yemek kültürüne ait en çok bilinen şey öge Suşi (Sushi) ama orada çok daha fazlası var. Bu konudaki yazımız için tıklayın.

Birçok restaurantın dışında menüdeki yemeklerin silikondan yapılmış görselleri bulunuyor. Böylece önünüze gelen yemeği önceden görmüş oluyorsunuz. Görsel ve miktar olarak önünüze gelen yemek neredeyse aynısı oluyor.
İçki konusu da önemli bir kültür Japonya’da. Milli içecekleri olan Sake konusundaki yazımız için buraya, Japon Viskisi hakkındaki yazımız için de buraya tıklayın. Yemek yedikten sonra bahşiş beklenmez. Fazla para bırakırsanız arkanızdan gelip fazla para bırakmışsınız diyebilirler. Yemek kültürü ile ilgili bilgilerin de olduğu Japonya kültürü ile ilgili yazımız için tıklayın.

Bizim kendin pişir kendin ye tarzımız gibi masanın ortasındaki gazlı ocağın üzerinde yapılan yemek sitili olan Yakiniku Japonya’da çok yaygın.
Japonya’da bir de KitKat çılgınlığı var. Ülkemizde tek çeşiti olan KitKat çikolatanın zaman içinde Japonya’da 300’e yakın çeşiti çıkmış. Özellikle yeşil çaylı olan en popüleri. Sakura Mevsimi, Festivaller vs için de özel serileri çıkıyor KitKat’ın Japonyada.

Neredeyse her köşede bu içecek otomatlarına rastlamak mümkün
Birçok yerde içecek otomatları ile karşılaşırsınız. Bazı bloglarda Japonya’da herşey otomatlardan satın alınabilir gibi bilgiler görmüştük ama gerçek tam bu şekilde değil. Evet çok farklı ürünlerin satıldığı otomatlar ile karşılaşabilirsiniz ama bunlar çok istisna. Otomatlarda genel olarak içecek bazen de snack tarzı atıştırmalıklar satılıyor. Bizden farkı çok yaygın olması ve hem soğuk hem sıcak içecek alınabiliyor olması. Mavi etiketli ürünler soğuk, kırmızı etiketli ürünler ise sıcak veriliyor.

Mavi etiketli içecekler Soğuk, alt sırada yer alan Kırmızı etiketli içecekler Sıcak. Fiyatlar 100 -120 yen aralığında
Otomattan içeceğinizi almak kolay ama kutusunu atacak çöp bulmak nerdeyse imkansız. Çünkü Japonya genelinde çöp kutusu bulunmuyor. Halkın alışkanlığı çöpünü çantasında taşımak ve eve gittiğinde geri dönüşüme uygun şekilde ayrıştırarak çöpe atmak.

Çöpünüzü yanınıza alın
Bu nedenle turist olarak sizin de otele kadar çöpünüzü taşımanız gerekiyor. Bu Japonlara çok normal geliyor ama biz ne anlam verebildik ne de alışabildik orada olduğumuz süre boyunca. Japonya’da halka açık tuvalet de bulunmuyor. Bunun için çok katlı mağazaların WC işareti gördüğünüz katlarını ya da restaurantları kullanmanız gerekiyor.
Alışveriş
Japonya’da pazarlık yapılmaz o yüzden bu konu ile ilgili alışkanlıklarınızı unutun ve vakit kaybetmeyin. Kredi kartı neredeyse her yerde geçer ama yine de geçmediği yerler olabiliyor. Bu nedenle yanınızda mutlaka Yen de bulundurmalısınız.
Japonya’da Tax Free yani turistler için vergisiz alışveriş diğer ülkelerden farklı. Pasaportunuzu gösterdiğiniz zaman belli bir miktarın üzerinde (5.000 Yen) alışveriş yaptıysanız direkt kasada %10 indirim yapılıyor. Bazı mağazalar Free Shop gibi ürünü kapalı naylon içerisinde veriyor bazı mağazalar da bu ürün Tax Free olduğu için Japonya içinde kullanmamalısınız diye uyarıyor. Ancak bunu kontrol etmenin pek imkanı olmadığı için Japonya 2026 yılı itibarı ile Avrupa’da olduğu gibi havalimanında Tax Free geri ödemesi yapılma sistemine geçiyor.
Yine 2026 yılında birçok ürün ve hizmet için çift fiyat politikasına geçileceğini de duyurdu Japonya. Yani turistler Japonlardan daha fazla ödeme yapacak. Şu an için bunun oranı açıklanmadı.
Tokyo’da Gezilecek Yerler
Tokyo, büyüleyici atmosferi ve benzersiz kültürel dokusuyla gezginleri kendine hayran bırakıyor. İlk kez Tokyo’ya adım attığımda, Tokyo’nun en meşhur yeri olarak kabul edilen Shibuya’nın ikonik kavşağında kendimi adeta bir film sahnesinin içinde buldum. Peki, Tokyo’yu kaç günde gezilir? Bu devasa metropolü keşfetmek için en az 5 gün ayırmak ideal. Eğer seyahatinizi planlamak istiyorsanız, hangi tarihte gidilir? sorusuna en iyi yanıt kiraz çiçeklerinin açtığı Mart sonu ile Nisan ortası arasıdır.
Ginza’nın ünlü caddesi üzerinde yürürken, lüks butikler ve geleneksel dükkanlar arasında kaybolabilirsiniz. Akşam saatlerinde ise Shinjuku ve Roppongi’nin gece hayatı sizi şaşırtacak kadar canlı ve renkli. Tokyo, yalnızca modern yüzüyle değil, aynı zamanda doğal güzellikleri ile de büyülüyor. Ueno Parkı’nda bir sabah yürüyüşü yapmak, ardından Asakusa’daki Senso-ji Tapınağı’nda meditasyon yapmak sizi huzurla dolduracak. Şehrin görülecek yerler listesi o kadar geniş ki; Akihabara’daki elektronik cenneti, Harajuku’nun renkli sokak modası ve tarihi yerler arasında yer alan Meiji Tapınağı mutlaka ziyaret edilmeli. Tokyo, her adımda keşfetmeye değer bir deneyim sunuyor.
Shibuya Kavşağı (Shibuya Crossing)
Shibuya Kavşağı
Shibuya Scramble Crossing (Shibuya sukuranburu kōsaten), yaygın olarak Shibuya Crossing olarak bilinen, Shibuya’da popüler bir yaya geçidi. Bu kavşak Shibuya İstasyonu Hachikō çıkışının önünde yer alıyor. Yayaların tüm kavşağı doldurmasına ve aynı anda geçiş yapmalarına izin vermek için her yönden gelen araçları durduruluyor ve ikonik bir geçiş manzarası ortaya çıkıyor.
Shibuya Crossing, aynı anda 3.000’e kadar kişinin geçtiği dünyanın en yoğun yaya geçidi olarak biliniyor. Bu kavşak sıklıkla “dünyanın en yoğun yaya kavşağı” olarak kabul ediliyor. Gece yarısı ya da sabahın erken saatlerinde neredeyse hiç yaya trafiği kaybı yaşanmıyor. Biz dahil birçok turist buradan geçme ihtiyacı olmasa da bu tecrübeyi yaşamak için buraya geliyor ve bu kalabalığı daha da artırıyor. Birçok influencerı da burada kayıt yaparken görebilirsiniz.

Shibuya Crossing
Bu kavşağın yukarıdan ikonik manzarasını izlemenin 2 yolu var:
Birincisi Starbucks. Doğal olarak biraz kalabalık ama bir şey satın almadan uzaktan kavşağı seyretme imkanınız var. Ama kavşağı tam karşıdan gören kısıma bariyer çekilmiş ve bir harcama yaptığınıza dair fişiniz varsa bu kısıma geçebiliyorsunuz. Biz tam buraya geldiğimizde görevli yerinden ayrıldı ve biz geçebildik. Diğer nokta ise Magnet yazan kapıdan girip üst kata çıkmak.
Burası için içecek bir şey satın alama zorunluluğu var ve görüş de çok iyi değil. Pek değmez yani. Shibuya Crossing; etrafındaki binalara monte edilmiş büyük video ekranları, yoğun trafiği ve reklam tabelaları ile New York‘daki Times Meydanı’na benziyor.

Hachiko Heykeli
Hachiko Heykeli
Shibuya Metro istasyonunun yakınında fotoğraf çektirmeye çalışan bir kalabalık göreceksiniz. İşte burası Profesör Ueno‘nun bebekken sahiplendiği köpeği; Hachiko‘nun heykelinin bulunduğu yer. Bu sadık köpek Hachiko’nun hikayesini bilirsiniz hatta aynı isimli filmi seyretmiş olabilirsiniz muhtemelen. Bu konudaki detaylı yazımızı okumak için tıklayın.

Shinjuku
Shinjuku
Shinjuku, Tokyo’nun en büyük metro istasyonu. Bizim otelimizin de bulunduğu Shinjuku çok merkezi, birçok mağaza ve restoranın bulunduğu çok renkli bir semt. Shinjuku semti, neon ışıklarla aydınlatılan Doğu Shinjuku’daki hareketli kulüpler ve karaoke mekânları ile Gökdelen Bölgesi’ndeki lüks otel barlarına ve restoranlara ev sahipliği yapıyor. Galeriler, tiyatrolar ve kitabevleri, kalabalık kampüslerden çıkan öğrencilere hizmet veriyor bu semtte.
Gökdelenleri ve eğlence bölgesindeki gösterişli neon ışıklarıyla tipik olarak modern Japonya’nın poster yüzü Shinjuku. Shinjuku Semti’nde görülecek ve yapılacak çok şey var ve hepsini görmek bir gün sürebilir.
Bir gökdelenin üzerindeki Godzilla da Shinjuku’da bulunuyor! Godzilla başı, Kabukichō’da bir simge ve turistik cazibe merkezi. Godzilla’nın gözleri ara sıra parlıyor ve dumanlı bir nefes veriyor. Godzilla’nın Godzilla vs. Mothra (1992) filmindeki görünümüne dayanan 80 tonluk baş, 2015’te yapılmış. Hotel Gracery terasındaki yeri ve yüksekliği, Godzilla’nın filmdeki 50 metrelik yüksekliğiyle uyuşmakta.

Godzilla
Heykel, 2016 yapımı Shin Godzilla filminin reklam kampanyasının bir parçası olarak yerleştirilmiş. Heykel Godzilla’ya Shinjuku Turizm Elçisi unvanı verilmiş. Shinjuku Mahallesi belediye başkanı Yoshizumi Ken’ichi de Godzilla’ya özel bir mahalle ikamet sertifikası vermiş. Hotel Gracery, simgesel yapının manzaralarını sunan Godzilla temalı bir oda bile sunuyor.

İmparatorluk Sarayı (Imperial Palace)
İmparatorluk Sarayı
Mevcut İmparatorluk Sarayı (Imperial Palace) (Kōkyo), Tokyo’nun merkezinde, Edo Kalesi’nin eski yerinde, hendekler ve devasa taş duvarlarla çevrili Japonya İmparatorluk Ailesi’nin ikametgahı. Büyük bir park alanı olan saraya çok sıkı güvenlik önlemleri ile giriliyor. Edo Kalesi, 1603’ten 1867’ye kadar Japonya’yı yöneten Tokugawa şogununun ikametgahı olmuş.
1868’de şogunluk devrilince ülkenin başkenti ve imparatorluk ikametgahı Kyoto’dan Tokyo’ya taşınmış. Bu amaçla yapılan yeni bir İmparatorluk Sarayı’nın inşası ise 1888’de tamamlanmış. Saray İkinci Dünya Savaşı sırasında yıkılmış ancak daha sonra aynı tarzda yeniden inşa edilmiş.

Nijubashi
Ziyaretçiler İmparatorluk Sarayı’nın önündeki büyük meydan olan Kokyo Gaien‘den iç saray arazisine girişi sağlayan köprüler olan Nijubashi‘yi görebiliyor. Öndeki taş köprü, görünüşünden dolayı Meganebashi (Gözlük Köprüsü) olarak adlandırılıyor. Arkadaki köprü, eskiden iki katlı ahşap bir köprüymüş ve Nijubashi (Çift Köprü) adı buradan geliyor.
Sarayın binaları genellikle halka açık değil. Ziyaretçiler sadece 2 Ocak’ta (Yılbaşı Tebriki) ve 23 Şubat’ta (İmparatorun Doğum Günü), iç saray arazisine girebilir ve balkonda birkaç kez halka açık görünüm sergileyen İmparatorluk Ailesi üyelerini görebilirler. Yılın geri kalanında ise sadece İmparatorluk Sarayı Doğu Bahçeleri‘ni gezebiliyorsunuz. Genellikle çok yoğun olduğu için köprülerin olduğu taraftan giriş yapılıp arka taraftan çıkılacak şekilde tek yönlü bir geziye izin veriliyor. Ancak bu rotada hiçbir binaya giriş izni yok.

İmparatorluk Sarayı
Rehberli turlar da düzenleniyor. Turlar yaklaşık 75 dakika sürüyor. Pazartesi, Pazar ve ulusal bayramlar hariç her gün 10:00 ve 13:30’da İngilizce ve Japonca olarak düzenlenmekte. Bu turlarda da binalara giriş izni yok.
Adı etkileyici olsa da eğer Tokyo’da az zamanınız varsa burayı sadece dışardan görüp bahçesine girmeden pas geçebilirsiniz. Ancak Sakura Mevsiminde içeride çok sayıda farklı cinste Sakura ağacı olduğu için bunları görmek için girebilirsiniz.
Akihabara
Elektronik, Anime, Manga kültürü ilginizi çekiyorsa kesinlikle Akihabara’ya uğramalısınız. Akihabara, birçok elektronik mağazasıyla ünlü ve aynı zamanda Japonya’nın Otaku (fanatik hayran) kültürünün merkezi olarak tanınıyor. Bölgedeki elektronik mağazaları dışında Anime ve Manga’ya adanmış birçok mağaza ve işletme bulunmakta. Pazar günleri, bölgenin ana caddesi olan Chuo Dori, 13:00-18:00 saatleri arasında (Ekim’den Mart’a kadar 17:00’ye kadar) araç trafiğine kapalı oluyor.
Chuo Dori ana caddesi ve Akihabara çevresindeki kalabalık ara sokaklarda, belirli bir elektronik üründe uzmanlaşmış küçük tek kişilik tezgahlardan büyük elektronik perakendecilere kadar yüzlerce elektronik mağazası sıralanıyor. En yeni bilgisayarlardan, kameralardan, televizyonlardan, cep telefonlarından, elektronik parçalardan ve ev aletlerinden ikinci el mallara ve elektronik hurdalara kadar her şeyi bulabilirsiniz.
Yodobashi ve Bic Camera en önemli elektronik mağazaları:
Akihabara, son yıllarda küçük ve orta ölçekli mağazalara bazı modern büyük mağazalar ekleniyor. Bunların arasında en göze çarpanlar Yodobashi ve Bic Camera mağazaları. Sofmap ve Laox gibi birkaç zincir mağazanın da çok sayıda şubesinin yanısıra, ara sokaklarda küçük bağımsız mağazalar da bulunuyor.
110 Volt Voltaj ve diğer teknik farklılıklar, sınırlı garantiler, klavye farklılıkları nedeniyle elektronik ürünlerin bir kısmının yalnızca Japonya’da kullanılmak üzere tasarlandığını unutmayın. USB ile şarj edilen ürünlerde böyle bir fark olmadığı için bu tip ürünleri almanız daha az riskli. Ancak, birkaç mağazada ayrıca yurtdışı kullanımına yönelik uluslararası modeller de yer alır ve çoğu yabancı turistlere vergisiz alışveriş imkanı da sunar. Ancak Ülkemize uygun bu ürünler genellikle Singapur’dan geldiği için Japonya için üretilmiş olanlar kadar uygun fiyatlı olmuyor.
Otaku ürünleri
Akihabara’nın karakteri sürekli değişmeye devam ediyor. Son on yılda Akihabara, Japon Otaku ve Anime kültürünün merkezi olarak ortaya çıktı. Anime, manga, retro video oyunları, kart oyunları ve diğer koleksiyonluk ürünler konusunda uzmanlaşmış düzinelerce mağaza bulunuyor burada. Mağazalara ek olarak, bölgede animasyonla ilgili çeşitli diğer kuruluşlar da popüler hale geldi.
Özellikle garsonların hizmetçi veya anime karakterleri gibi giyinip hareket ettiği Maid Cafe ve müşterilerin internete erişimlerinin yanı sıra çizgi roman okuyabildiği ve video izleyebildiği bir tür internet kafe olan Manga Cafe‘ler bunların bazıları. Manga ve Anime kültürü ile ilgili yazımızı okumak için tıklayın.
Maid Cafes
Hizmetçi kafeleri, konuklara genellikle Fransız hizmetçi kıyafetleri giymiş garsonlar tarafından hizmet verilen Cosplay temalı restoranlar. Hizmetçiler yemek servisi yapmanın yanı sıra müşterilerle sohbet ediyor ve oyunlar oynuyor ve onların evin efendisi gibi hissetmeleri için saygılı bir dille davranıyorlar.
Hizmetçi kafeleri hem erkekler hem de kadınlar arasında popüler. Home Cafe bunların arasında en ünlü olanlardan.
Don Kişot
Don Kişot (Don Quijote) kozmetik ve oyuncaklardan elektronik ve lüks moda ürünlerine kadar her şeyi satan bir indirim mağazası zinciri. Akihabara şubesi, mağazanın 8. katındaki tiyatrolarında günlük gösteriler yapan kız pop grubu AKB48 var (genellikle 2400 veya 3400 yen). Ayrıca mağazanın 5. katında Home Cafe hizmetçi kafesinin bir şubesi bulunmakta.
Burası 24 saat açık oluyor. Don Kişot’un şehrin birçok yerinde şubesi bulunuyor. Radio Kalkan, Super Potato, Gamers, Mandarake diğer önemli Fanatik mağazaları.

Ginza
Ginza
Ginza ise şehrin Top End mağazalarının bulunduğu bölge. Shibuya kavşağından sonra en kalabalık kavşak olan Sukiyabashi Kavşağı da Ginza da yer alıyor ve New York’u anımsatıyor. Ginza, çok sayıda mağaza, butik, sanat galerisi, restoran, gece kulübü ve kafeye ev sahipliği yapıyor.
Ginza bölgesi 1612’den 1800’e kadar bir gümüş sikke darphanesini bulunduğu yer olduğu için bu ismi almış çünkü Ginza Japoncada “gümüş darphane” anlamına geliyor. Ginza, 1923 Büyük Kanto Depremi’nin ardından lüks bir alışveriş bölgesi olarak gelişmiş. Ginza bölgesindeki dükkanların çoğu haftanın her günü açık.
Chuo Dori caddesinin araç trafiğine kapatılıp büyük bir yaya bölgesi haline geldiği hafta sonu öğleden sonraları bölge daha keyifli oluyor. Seiko House Ginza, Ginza Sit, Tokyo Plaza Ginza, Mitsukoshi, Matsuya, Maronnier Gate, Itoya bölgedeki en önemli çok katlı mağazalar.
Tokyo Kulesi (Tokyo Tower)
Tokyo Kulesi (Tokyo Tower) Tokyo’nun merkezinde 333 metre yükseklikteki Tokyo Kulesi, dünyanın en yüksek çelik kulesi ve modeli olan Eyfel Kulesi‘nden 3 metre daha uzun. Japonya’nın savaş sonrası büyük bir ekonomik güç olarak yeniden doğuşunun sembolü olan Tokyo Kulesi, 1958’deki tamamlanmasından 2012’de Tokyo Skytree tarafından geçilene kadar ülkenin en yüksek yapısı olmuş.
Tokyo Kulesi popüler bir turistik nokta olmasının yanı sıra yayın anteni olarak da hizmet vermekte. Arka planda Tokyo Kulesinin olduğu bir fotoğraf Tokyo için çok simgesel.
Kulenin 150 metre yükseklikteki ana gözlem katına asansör veya 600 basamaklı bir merdivenle (ikisi de ücretli) ulaşılıyor. Kulenin merkezi konumu sayesinde, gözlem katı nispeten orta seviyede bir yükseklikte olmasına rağmen şehrin güzel bir manzarasını sunuyor.
Eyfel Kulesi’nden 3 metre daha uzun. İkinci bir asansör ana gözlem katını, çevredeki binaların çok yukarısından Tokyo’nun kuşbakışı manzarasını görebileceğiniz 250 metre yüksekliğindeki üst güverteye bağlıyor. Burası Tokyo Skytree’deki iki güverteden sonra Tokyo’daki üçüncü en yüksek gözlem güvertesi. Görüş iyi olduğunda, ziyaretçiler Tokyo Skytree’yi ve Fuji Dağı’nı uzaktan görebilir deniyor ama oldukça zor bir ihtimal.
Kulenin tabanındaki Foot Town olarak bilinen binada ziyaretçiler çeşitli mağaza ve restoranların yanı sıra Red Tokyo Tower e-spor eğlence kompleksi bulunuyor. Birden fazla kata yayılan bu kompleks, çeşitli etkileşimli oyunlar ve e-spor aktiviteleri sunmakta. Giriş bileti, ziyaretçilerin biletin geçerlilik süresi boyunca istediği bir oyunu oynamasına olanak tanıyor.

Meiji Tapınağı
Meiji Tapınağı
Meiji Tapınağı (Meiji Shrine, Meiji Jingū), İmparator Meiji ve eşi İmparatoriçe Shoken’in tanrılaştırılmış ruhlarına adanmış bir tapınak. JR Yamanote Hattı’nın yoğun Harajuku İstasyonu’nun hemen yanında bulunan Meiji Tapınağı ve bitişiğindeki Yoyogi Parkı, Tokyo’nun keşmekeşinden uzakta büyük bir ormanlık alan içinde yer alıyor.
Betondan uzakta rahatlatıcı bir yürüyüş için de harika bir ortam. Tapınak, imparatorun ölümünden sekiz yıl ve imparatoriçenin ölümünden altı yıl sonra 1920’de tamamlanarak İmparator Meiji ve İmparatoriçe Shoken’e adanmış. Tapınak savaş sırasında yıkılmış ancak kısa bir süre sonra yeniden inşa edilmiş.
İmparator Meiji, modern Japonya’nın ilk imparatoruydu. 1852’de doğup ve Japonya’nın feodal döneminin sona erdiği ve imparatorun yeniden iktidara geldiği Meiji Restorasyonu’nun zirvesinde 1867’de tahta çıkmış. Meiji Dönemi’nde Japonya, İmparator Meiji’nin 1912’de vefat etmesiyle birlikte kendini modernleştirerek dünyanın önemli güçleri arasına katılmış. Meiji Dönemi ile ilgili yazımız için tıklayın.
Tapınak binalarının ana kompleksi, Harajuku İstasyonu yakınındaki güney girişinden ve Yoyogi İstasyonu yakınındaki kuzey girişinden on dakikalık yürüme mesafesinde yer alıyor. Tapınak alanına giriş, yoğun şehrin manzaraları ve seslerinin yerini sakin bir ormana bıraktığı devasa bir Torii Kapısı‘ndan yapılıyor. Meiji Jingu Ormanı‘nı oluşturan yaklaşık 100.000 ağaç, tapınağın inşası sırasında dikilmiş ve ülkenin dört bir yanındaki bölgelerden bağışlanmış.

Dua tabelaları
Ormanın ortasında, Meiji Jingu’nun binaları da çevredeki şehirden farklı bir huzur havasına sahip. Ziyaretçiler, ana salonda adak sunmak, tılsımlar ve muskalar satın almak veya dileklerini yazmak gibi tipik Şinto aktivitelerine katılabiliyorlar.
Meiji Jingu, Japonya’nın en popüler tapınaklarından biri. Yeni Yılın ilk günlerinde, tapınak yılın ilk duaları (hatsumode) için gelen üç milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlıyor. Bu sayı ülkedeki diğer tüm tapınaklardan daha fazla. Yılın geri kalanında, geleneksel Şinto düğünlerinin burada gerçekleştiği sıklıkla görülebilirsiniz.

Sake Fıçıları
Burada yer alan Sake Fıçıları’nın önünde bir hatıra fotoğrafı çekmek gelenekten diyebiliriz.

Goshuin
Goshuin
Tapınaklarda ya da önemli yerlerde insanların alakasız bir yerde sıraya girdiğini görürseniz burası muhtemelen Goshuin Damgası sırasıdır. Japonyada önemli yerlerin kendi damgaları bulunuyor. Sizin de bir damga defteriniz varsa buralarda bazen ücretli bazen de ücretsiz olarak defterinize damga vurdurtarak anılarınızı resmileştirebiliyorsunuz. Bazı yerlerde Goshuin damgasını el yazısı ile de yazıyorlar. Sakın pasaportunuza bu damgaları vurmayın çünkü gideceğiniz bazı ülkeler bu tür damgaları görürse pasaportunuzu geçersiz kabul edebiliyor.

Sensoji Tapınağı
Sensoji Tapınağı
Sensoji (Asakusa Kannon Tapınağı) Asakusa’da bulunan Tokyo’nun en renkli ve popüler Budist tapınaklarından biri. Efsaneye göre, 628 yılında iki kardeş Sumida Nehri‘nden merhamet tanrıçası Kannon‘un bir heykelini çıkarmış. Heykeli nehre geri koymuş olsalar bile heykel her zaman onlara geri dönmüş. Daha sonra buraya bu tapınak Kannon tanrıçası için inşa edilmiş. Tapınak 645 yılında tamamlanmış ve Tokyo’nun en eski tapınağı olmuş.

Sumida Nehri’nden çıkarılan Kannon Heykelinin temsili
Tapınağa yaklaşırken ziyaretçiler önce Sensoji Tapınağı’nın dış kapısı ve Asakusa’nın ve tüm Tokyo şehrinin sembolü olan Kaminarimon’dan (Gök Gürültüsü Kapısı) giriyor. Hozomon Kapısı‘nın ötesinde tapınağın ana salonu ve beş katlı bir pagoda bulunmakta. Savaşta yıkılan binalar nispeten yakın zamanda yeniden inşa edilmiş. Tokugawa Iemitsu tarafından 1649 yılında inşa edilen Asakusa Tapınağı, tapınağın ana binasının hemen bitişiğinde yer almakta.
Tapınak içerisinde muska benzeri şeylerin satıldığı noktalar göreceksiniz
Mutluluk, para, aşk vs ne istiyorsanız onu temsil eden şey için tapınağa para ödeyerek o objeyi alırsanız onun size geleceğine inanılıyor. Yeni arabanızı korumak için bile obje var; bir nevi kasko yani. Bu arada en pahalı olan buydu.

Dilek Muskaları satan gişeden alış veriş yapanlar ve dilek muskası listesi
Burada bir ritüel daha var; tapınağa bağış yaparak bir metal kutunun içerisinden bir çubuk çekiyorsunuz. Çubukta bir numara yazıyor, bu numaranın yazdığı kutuyu açıp sizin için yazılı olan falı okuyorsunuz. Eğer kötü fal ise oradaki iplere asıyorsunuz. İyi fal ise sizde kalıyor.

Abdest Ritüeli
Tapınak kısmında ise dinimizdeki gibi abdest alınan bir yer var. Burada nasıl abdest alacağınız yazıyor. Bu işlemi yaptıktan sonra para ödeyerek bir tütsü alıp tapınağın tam önünde yer alan metal tütsü çanağına dikiyorsunuz. Çıkan dumanın göğe yükselmeden önce size gelmesi için elinizle kendinize doğru çekmeniz gerekiyor.
Bu aşamadan sonra içeri ana tapınağa girip oradaki metal haneye para atıp ellerinizi iki defa alkış şeklinde çırpıyorsunuz, bir nevi “ben geldim dilek diliyorum” şeklinde haber veriyorsunuz gibi bir ritüel. İsterseniz burada yine para vererek mum dikip dilek dileyebiliyorsunuz.

Sensoji Tapınağı
Sensoji Tapınağı bölgesinde yıl boyunca çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Bunların en büyüğü, Mayıs ayında düzenlenen Asakusa Tapınağı’nın yıllık festivali olan Sanja Matsuri. Diğer etkinlikler arasında Ağustos ayında düzenlenen Asakusa Samba Karnavalı ve geleneksel hanetsuki oyununda kullanılan süslü tahta küreklerin satıldığı Hagoita-ichi (Hagoita Pazarı) yer almakta.

Nakamise Çarşısı
Nakamise Çarşısı
Tapınak Kompleksi içindeki Nakamise adlı 200 metreden uzun bir alışveriş caddesi, dış kapıdan tapınağın ikinci kapısı olan Hozomon’a kadar uzanıyor. Esasen tapınakların içerisinde yer alan çarşıların genel ismi Nakamise. Yukata ve yelpaze gibi tipik Japon hediyelik eşyalarının yanı sıra, Asakusa bölgesinden çeşitli geleneksel yerel atıştırmalıklar Nakamise boyunca satılıyor.
Alışveriş caddesinin birkaç yüzyıllık bir geçmişi var. Geleneksel Japon giysileri olan Kimono ve Yukata Japonya için çok önemli. Bu konudaki detaylı yazımız için tıklayın.
Tokyo Skytree
Tokyo Skytree Tokyo’nun simgelerinden sayılan bir TV kulesi. 634 metre yüksekliği ile Japonya’nın en yüksek yapısı. Tabanında akvaryumlu büyük bir alışveriş kompleksi bulunan Skytree tamamlandığında dünyanın en yüksek ikinci yapısıydı. Tokyo Skytree’nin en önemli özelliği, Tokyo’nun muhteşem manzaralarını sunan iki gözlem katı olması. İki kapalı gözlem katı sırasıyla 350 ve 450 metre yükseklikte yer alıyor. Bu gözlem katları aynı zamanda Japonya’nın en yüksek gözlem katları.
Alttaki gözlem katı 350 metre yüksekliğinde ve tüm katlarından harika manzaralar sunan üç kata yayılmış durumda. En üst katta şehrin en iyi 360 derecelik panoramik manzarasını sunan uzun, geniş pencereler bulunuyor. Orta katta bir hediyelik eşya dükkanı ve Fransız-Japon füzyon mutfağı olan Musashi Sky Restoran bulunurken, en alt katta bir kafe ve aşağıya doğru dikey bir bakış için zeminde bazı cam paneller bulunuyor.
İkinci bir asansör ilk gözlem katını 450 metre yüksekliğindeki 2.gözlem katına bağlıyor. “Dünyanın en yüksek gökyüzü yürüyüş yolu” olarak adlandırılan Tembo Galleria, kulenin etrafında dönerken yükseklik kazanan eğimli bir spiral rampadan oluşuyor.
Çelik ve cam borunun yapısı ziyaretçilerin kulenin baş döndürücü yüksekliğinden aşağıya ve Kanto Bölgesi’ne bakmasına olanak tanır. Spiral rampanın tepesinde, dinlenme alanları ve Tokyo’ya bakabileceğiniz uzun pencereler bulunan daha geleneksel bir gözlem güvertesi katı bulunuyor. Bu kat resmi olarak 451,2 metre yükseklikte yer alıyor ve gözlem güvertelerinin en yüksek noktasını oluşturuyor.
Tokyo Skytree’ye ziyaret, ilk gözlem güvertesi biletlerinin satıldığı 4. katta başlıyor
Hızlı ve sorunsuz bir asansör yolculuğu ziyaretçileri, ilk gözlem güvertesinin en üst katına götürüyor. İkinci gözlem katına da çıkacaksanız bu bileti buradan satın alabilirsiniz. İniş de yine kademeli şekilde yapılıyor.

Shibuya Sky
Shibuya Sky
Shibuya Sky, 3 ana bölümden (Sky Gate, Sky Stage ve Sky Gallery) oluşan bir Gözlem Kulesi diyebiliriz. Esasında tam Gözlem Katı yada Gözlem Kulesi de değil esasen bir deneyim. 14. ila 45. katlar arasında geçiş yapılan bu üç bölümde farklı görsel deneyimler yaşayabiliyorsunuz.
- Sky Gate: Sky Gate katı Sensing Hall, Transition Pod, Leading Line bölümlerini içeren Sky Gate kısmı Shibuya’nın girişini oluşturuyor.
- Sky Gallery: Sky Gate’den sonra Sky Gallery’e çıkıyorsunuz. Burası 46.kattaki kapalı Gözlem Katı.
- Sky Stage: Sky Stage ise açık bir alan. Burası Sky Adge, Cloud Hammock, Geo Compass, Crossing Light bölümlerini içeriyor.
Ueno Park
Ueno Park (Ueno Kōen), Tokyo’nun merkezindeki Ueno İstasyonu’nun yanındaki büyük bir halka açık park. Park alanı, şehrin en büyük ve en zengin tapınaklarından biri olan ve Edo Dönemi’nde iktidardaki Tokugawa klanının bir aile tapınağı olan Kaneiji Tapınağı‘nın bir parçası. Kaneiji, tıpkı Kyoto’daki Enryakuji Tapınağı gibi, şehri kötülükten korumak için inşaa edilmiş.
Parkın güneybatı ucunda, Kaneiji Tapınağı’nın eski ihtişamını hatırlatan birçok yerden biri olan Shinobazu Göleti yer alıyor. Gölet, Biwako Gölü’nü temsil eder (Kaneiji’nin modeli olan, Biwako Gölü’ne bakan Kyoto’daki Enryakuji Tapınağı’na bir gönderme). Göletin ortasındaki bir adada, Benten tanrıçasına adanmış bir tapınak salonu olan Bentendo yer alıyor.
Günümüzde Ueno Park, özellikle Tokyo Ulusal Müzesi, Batı Sanatı Ulusal Müzesi, Tokyo Metropolitan Sanat Müzesi ve Ulusal Bilim Müzesi olmak üzere arazisinde bulunan birçok müzeyle ünlü. Ayrıca Japonya’nın ilk zooloji bahçesi olan Ueno Hayvanat Bahçesi‘ne de ev sahipliği yapmakta.
Ayrıca Ueno Park, merkezi yolunu kaplayan 1000’den fazla kiraz ağacıyla Tokyo’nun en popüler ve canlı kiraz çiçeği noktalarından biri. Kiraz çiçekleri genellikle Mart sonu ve Nisan başında çiçek açar ve çok sayıda Hanami Partisi’ne ev sahipliği yapar.
Sumo Güreşi
Biliyorsunuz Sumo Güreşi Japonya kültürünün önemki bir parçası. Bu konudaki detaylı yazımız için tıklayın. Biz de Japonya’ya gelmişken bir Sumo Güreşi izlemek istedik. Ancak Sumo Güreşi müsabakalarına denk gelmek ve bilet almak o kadar kolay değil ve çok pahalı. Bu yüzden biz Sumo Güreşi Show’u olarak tanımlanan bir aktiviteye katıldık.

Sumo Güreşi Show
Burada iki Sumo Güreşçisi önce Sumo Güreşinin kurallarını anlatan demostrasyon niteliğinde ufak güreşler yaptılar. Daha sonra yine gösteri mahiyetinde 3 güreş yaptılar. Show olduğu için çok eğlenceliydi ve çok iyi vakit geçirdik. Son olarak da izleyicilerden 6-7 kişiyi davet edip onlara özel kıyafetler giydirerek Sumo Güreşçileri ile güreştirdiler. Bu kısım da yine ayrı eğlenceliydi. Bizim grubumuzdan AsanaAli bizi ve Türk gücünü temsil etti 🙂

Sumo Güreşi Show sonrası Maiko ve Sumo Güreşçileri ile
Aynı zamanda güzel de bir yemeğin verildiği, içkilerin dahil olduğu bu aktiviteyi kaçırmamalısınız. Bilet almak için tıklayın. Japonya’daki diğer duraklarımızla ilgili yazılarımız için tıklayın
Uzun yıllardır beklediğimiz tur nihayet gerçekleşti. Japonya turu yapan bir çok tur firması var ama hiç birinde böyle bir gezi bulabileceğinizi sanmıyorum. Sevgili Engin her zaman olduğu gibi mükemmel ötesi bir gezi programı ayarlamıştı. Bir turdan daha başka ne isteyebilinir ki? Yolculuk tıtkusu bir başka. Ellerine emeğine sağlık.
Çok teşekkürler Sevgili Zeynep Hocam, birlikte nice gezilerimiz olsun.
Mükemmel bir gezi Tekrar gitmek istiyorum Teşekkürler herşey çok çok hüzeldi
Çok teşekkürler Sevgili Filiz, başka güzel gezilerde de birlikte olmak dileği ile.
Gezi listemdeki iki ulkeyi bu sene gerceklestirdigim icin cok mutluyum. Harika bir geziydi. O kadar titizlikle planlanmiski cicekler bile en guzel halinde idi. Her zaman ki gibi dikkatle secilmis oteller ve restoranlar. Iyi ki bu ulkelere gitmek icin Yolculuk Tutkusunu beklemisim. Emegi gecenlere tesekkur ederim.
Selamlar Sevgili Gül, güzel kelimelerin için çok teşekkürler. O zaman yeni geziler planlamaya devam 🙂