Halong Bay
Halong Bay
Uzun bir süredir aklımızda olan ve hazırlandığımız Vietnam-Laos-Kamboçya gezimiz için nihayet yola koyulduk. THY ile direkt Hanoi’ye olan uçağımız İstanbul’dan kalkıyor. Bu nedenle saat 22:30 uçağı ile Ankara’dan İstanbul’a uçuyoruz. Hanoi uçuşumuz saat 02:55’deydi ve herhangi bir gecikme olmadan kalktı. Uçuşun ilk saatinde arkamızdaki yolcu ile koltuk yatırma konusunda bir tartışma oldu. Vatandaş çok düzeysiz olduğu için konuşarak çözemeyeceğimi anladığımdan hostesi çağırdım ve sorunu onun çözmesini istedim.
Böyle durumlarda haklı olduğunuzu düşünüyorsanız diğer yolcu ile tartışmayıp sorunu çözmesi için hostesi çağırmalısınız. Nitekim hostes daha doğrusu host gelince diğer yolcuya kuralları anlattı ve sorun çözüldü. Konu açılmışken uçak nezaket kurallarına göre koltuk yatırma ile ilgili yapmanız gerekenleri burada yazmak istiyorum. Öncelikle kalkış, yemek servisi ve iniş dışında koltuk yatırabilirsiniz ve bunun için arkadaki yolcudan izin almanıza gerek yoktur.
İzin istediğiniz anda izin vermeme hakkı doğar ki böyle bir şey yok. Size düşen görev koltuğunuzu yatırmadan önce arkadaki yolcuyu kontrol etmek. O sırada ayakkabısını çıkartıyor olabilir ya da herhangi bir sebeple başı sizin koltuğunuza yakın pozisyonda olabilir. Siz de hızlı bir şekilde koltuk yatırırsanız bir zarara neden olabilirsiniz. Bunun dışında izin istemenize vs gerek yok. Arkadaki yolcu sizin yatan koltuğunuzdan fazla rahatsız oluyorsa kabin ekibi onun yerini değiştirecektir. Uçuş uzun olduğu için THY’nın yenilenen koltuk sinema-eğlence sistemini kullanabilir ya da internete bağlanabilirsiniz. İnternet artık birçok THY dış hatlar uçuşunda bulunuyor. 1 saat 10$ ya da 24 saat 15$’lık iki paket sunuluyor. Eğer Miles & Smiles Elite ya da Elite Plus üye iseniz bu hizmetten ücretsiz faydalanabiliyorsunuz.
Neyse 9.5 saat süren bir yolculuktan sonra 4 saat zaman farkı olduğu için yerel saat ile 16:20’de Hanoi’ye indik. Biz bir arkadaş grubu ile birlikte yaptık bu geziyi. Bu nedenle grup içinde yeşil pasaportlu olanlar da vardı normal pasaportlu olanlar da. Vietnam yeşil pasaporta vize istemiyor, normal pasaportluların ise Türkiye’de iken vize alması gerekiyor (130$) Biz normal pasaportlular için ülkemizdeyken vizeyi almıştık.
Bu nedenle girişimiz hızlı ve problemsiz oldu. Vietnam kapıda da vize veriyor ancak bunun için oradan bir acenteden davetiye gerekiyor. Tavsiyemiz bunlarla uğraşmayıp direkt olarak konsolosluktan vizenizi almanız. Gelemim ülkeye girmeden yerel para alma işine. Vietnam’da kendi paraları olan dong da kullanılıyor dolar da. Ancak bazı küçük işletmeler dolar kabul etmediği için havalimanında dong aldık. Çok fazla almanıza gerek yok çünkü birçok yer dolar kabul ediyor. Birçok ülkede olan havalimanındaki pahalı döviz bozdurma Vietnam için geçerli değil çünkü kuru devlet belirliyor ve her yerde aynı.
Biz ilk geceyi Hanoi’de değil Halong’da konaklayacak şekilde planladık çünkü ertesi gün Halong Bay’da konaklama yapacağımız teknemize geçeceğiz. Yolumuz otobüsümüz ile 3,5-4 saat; yolda verdiğimiz molada Vietnam’ın çok önemli iki olayı ile tanıştık; birincisi “Pho” adı verilen et ya da domuz ile yapılan (orjinali et) sulu, sebzeli noodle çorbası. Diğeri de aroması çok farklı olan Vietnam kahvesi. Biz Pho’yu (fağ okunuyor) çok sevdik ama kahvenin aroması bize göre değildi. Vietnam’da kahveyi bardağın üzerine koydukları çok pratik metal bir süzgeç kabı ile yapıyorlar. Daha önce bunu başka bir ülkede görmemiştik. Süt pek koymuyorlar, eğer sütlü içmek isterlerse bizim gibi süt değil de süt kreması olarak tarif edebileceğimiz bir krema ekliyorlar.
Post from RICOH THETA. #theta360 – Spherical Image – RICOH THETA
Burada hayvancılık süt alımına uygun yapılmadığı için bu süt de soya sütü zaten. Yemeğimizi yedik kahveyi içtik, yola devam, bu arada bir bilgi verelim Vietnam’da yemek yerken ağzınızı şapırdatmanız bir görgüsüzlük değil, tam tersi yemeği çok beğendiğiniz anlamına geliyor. Yaklaşık 3,5 saat süren bir yolculukla Halong’a vardık ve otelimize yerleştik. Yolda çok sayıda sanayi tesisi dikkatimizi çekti. Zaten uçak inerken de Honda, Toyota gibi markaların çok büyük fabrikalarını görüyorsunuz yukarıdan. Samsung’un ekran ürettiği en büyük iki fabrikası da Kore’de değil burada bulunuyor. Günün yorgunluğunu atmak için otelde masaj yaptırdık. Vietnam masajı biraz sert geldi bize, hafif dayak yedik.
Halong 25.000 kişinin yaşadığı ufak bir şehir ama devlet buraya büyük önem veriyor ve yatırım yapıyor. Biz Vietnam’a ve Halong’a 8 sene önce gelmiştik şimdi tanıyamadık diyebiliriz. Yerel ve yabancı turistin burada daha fazla zaman geçirebilmesi için tema parkları, marinalar, alışveriş merkezleri yapıyorlar. Birçok bölgede de denizi doldurarak rekreasyon alanları oluşturmaya başlamışlar. Bize sanki Singapur gibi bir kent oluşturmaya çalışıyorlar gibi geldi.
Halong’a ne zaman gidilir
Hava puslu, görüş mesafesi çok fazla değil, hafif hafif yağmur geçişleri olabiliyor. Esasen biz kuru mevsimde buradayız ama kısa yağmurlar her zaman olabiliyor. Vietnam’da 2 mevsim var kuru ve yağmurlu. Kasım-Nisan arası kuru, Mayıs-Ekim arası yağmurlu mevsim. Eylül ayı ise en çok sağanak yağışın görüldüğü ay. Bir de burada saat 17:00 gibi neredeyse her gün yağan kısa bir yağmur var; İngilizlerin 5 çayı gibi bunların da 5 yağmuru var.
Vietnam’da trafiğe dikkat etmelisiniz
Sabah otelden ayrıldıktan sonra yerel bir pazarı görmeye gittik. Buraya giderken karşılaştığımız trafikle ilgili notlarımız da aktaralım; tüm şehirlerde yollarda yürürken motosikletler nedeniyle dikkatli olmanız gerekiyor. Dikkatli olmanız gerekiyor derken kesinlikle motosikletlerden kaçmamalısınız, onlar kendini size göre ayarlar sizin tek yapmanız gereken karşıdan karşıya geçerken yavaş hareket etmek. Zaten size yeşil ışık da yansa kimse durmaz. Vietnam’ın tümünde trafik kurallarına hiç uyulmuyor diyebiliriz. Yavaş olun, kaçmayın, ani yola inmeyin, ani yön değiştirmeyin.
Halong ve inci üretimi
Halong Körfezi dünyadaki en önemli kültür incisi üretim yerlerinden biri. Burada bir Kültür İncisi Üretim Tesisini ya da diğer deyişle Kültür İncisi Çiftliğini ziyaret ederek kültür incisinin nasıl elde edildiğini öğrendik. Özetlemek gerekirse istiridyeler körfezde yer alan çiftliklerde yani denizin içerisinde üretiliyor. İstiridyenin kabuğu hafif aralanarak içerisine sedeften bir top konuyor. Bunun nereye ve nasıl konacağı tam bir uzmanlık tabii ki. İstiridye dışarıdan konan bu maddeyi yabancı madde olarak algılıyor ve üzerini sedef ile kaplayarak bir tür tecrit ediyor. İşte bu şekilde de 3-7 yılda inci oluşuyor.
İnci oluşturabilecek bir istiridyenin önce 3 yaşına gelmesi gerekiyor. Doğal incinin oluşumu da aynı şekilde istiridyenin içerisine yabancı bir maddenin girişine verilen bir cevap esasında. İstiridyenin türüne göre elde edilen inci beyaz, pembe, gri ya da siyah olabiliyor. Elde edilen incinin rengine, büyüklüğüne ve düzgünlüğüne göre de değeri belli oluyor. Halong Bay’da doğal inci neredeyse yok. Bulsanız da aşırı pahalı olacaktır. Mağazalarda satılanlar; Kültür incisi, sedef kaplama inciler ve inci görünümlü plastik toplar. Kültür incisi ya da sedef kaplama olup olmadığını anlamak için en pratik yol iki inciyi birbirine sürtmek. Eğer toz çıkarsa inci ya da sedef kaplamadır aksi halde plastik. Kültür incisi mi yoksa sedef kaplama mı bunu da ayıramazsınız. Görünüşe göre ayırmanız ise imkânsız. Bu ve benzeri tesislerde inci kremi gibi yan ürünler de satılıyor.
Halong Bay’ın olmazsa olmazı Körfez içerisinde tekne gezisi
Buradan sonra Halong Bay’da gezeceğimiz devamında da konaklayacağımız Victory Star teknemize binmek üzere yola devam ettik. Bu teknelere burada “Jung” deniyor. Bir çeşit çok büyük Gulet denilebilir. Halong Bay’da bu tarz gezi ve konaklama imkânı tanıyan çok firma bulunuyor. Victory Star bunlar arasında en iyi olanlardan diyebiliriz. Yaklaşık 10-30 arasında odası bulunan bu teknelerde tam pansiyon konaklıyor ve bu sırada körfezde gezinti yapıyorsunuz. Victory Star için oda fiyatı 420 USD civarı ancak daha uygun fiyatlı gemiler de mevcut. Gemi ile gezinti esnasında büyük mağara gezintileri de yapılıyor. Birçok mağara var bağlı bulunduğunuz şirket bunlardan birini seçiyor genelde. Bunun için karaya çıkıyor, mağarayı gezip tekrar tekneye biniyorsunuz.
Biraz zor ama çok açık bir havayı yakalarsanız Halong Bay’ın gün doğumu ve günbatımı manzarası çok güzeldir. Ancak biz biraz puslu 2 günde orada olduğumuz için gün doğumunda da gün batımında da bu anlara şahit olamadık. Halong Bay Vietnam’ın kuzeyinde kaldığı için ve kışın orada olduğumuz için sıcaklık 15-20 derece civarındaydı. Bu nedenle gezimizin en serin yeri burasıydı ve çoğu zaman (özellikle akşama doğru) üzerimize ince bir mont almamız gerekiyordu.
Halong Bay ve Su Köyleri
Bu iki gün sırasında Tonkin Körfezi içerisinde denizden yükselen, 1.500 kilometrekareye dağılmış 2.000 kadar kireçtaşı kayalıklardan oluşan adalar ile sarkıt-dikit mağaraları arasında gezdik. Genellikle kadınların kullandığı kanolara binerek deniz üzerinde yaşam kurulmuş su köylerini ziyarete gittik. Burası 1994 yılından beri UNESCO Dünya Doğa Mirası listesinde olduğu için kirlilik yarattığı gerekçesiyle Su Köyleri boşaltılmaya başlanmış. Artık birçok aile bu köyleri terk etmiş, kalanlar da gündüz burada olsa bile gece burada konaklamıyor. Bu Su Köylerinde yaşayan kişiler eskiden ölülerini de bu kayalıklarda defnediyorlarmış ancak artık buna da izin verilmiyor.
Efsaneler ve Halong Bay
Bu kireçtaşı kayalar hakkında bir efsane var; buna göre Çinlilerle yapılan savaşta zor durumda olan Vietnamlılara tanrılar bir ejder gönderiyor. Bu ejder ağzından yeşim ve mücevherler saçarak gördüğümüz kireçtaşından adacıkları oluşturuyor bu sayede Çinliler buraya girip ele geçiremiyor. Daha sonra bu ejder yeryüzüne yerleşmeye karar verince buraya yerleşiyor ve körfezin adı “Ha Long” (İnen Ejder) olarak kalıyor. Burada 2.000’e yakın kaya, bilinen 200 de mağara var. Bu mağaraların bir kısmı Amerikan Savaşı sırasında (bizim Vietnam Savaşı olarak bildiğimiz bu savaşa Vietnamlılar Amerikan Savaşı diyorlar ki doğru bir yaklaşım) sığınak olarak kullanılmış.
Diğer bir efsaneye göre de halk Hanoi’yi koruması için Ejderhaların Anasına korunma çağrısı yaparlar. Ejderha da Halong’da denize girer ve yatar; bu görünenlerde Ejderhanın sırtındaki çıkıntılardır.
Öğleden sonra teknede “Spring Roll” yapımı için ders vardı. Spring Roll pirinç yufkasının nemlendirilerek içerisine sebze ve et konularak hazırlanan bir tür börek. Yapımı el hassasiyeti istiyor. Ancak yapımını kavrayan arkadaşlarımız çok güzel spring roll’lar yaptılar ve bize ikram ettiler.
Ertesi sabah erkenden 06:00’da güvertede Thai Chi yapılacağı için neredeyse tam kadro güvertedeydik. Sabah erkenden uyanıp güne onların ritüeli ile başlamak çok iyi geldi. Keşke her sabaha bu şekilde başlama alışkanlığımız olabilse diye düşündük.
Victory Star gemimizde 1 gece, 2 günümüzü çok keyifli bir şekilde bitirdikten sonra Hanoi’ye geçmek üzere yola koyulduk. Hanoi yazımız için tıklayın.