Dünyada 105 ülke görüp Rodos hariç ilk defa bir Yunan adasına gidiyor olmamız biraz garip ama sıra gelmedi diyelim. Esasen aynı sene Kiklad Adaları planı da yapmış olmamıza rağmen ekstra bir kaçış ile kendimizi Sakız’da bulduk. Her şeyden önce şunu söyleyelim ki Sakız Adası yani Chios’u tahminimizden çok daha dolu bulduk ve burayı çok sevdik. Hatta Kiklad Adaları turumuzu bitirdikten sonra Santorini hariç Sakız’ı diğer adalardan daha çok sevdiğimize karar verdik. Sakız Gezi Rehberi
Sakız Adası’nın ismi Yunancada sakız anlamına gelmiyor bizdeki gibi
Öncelikle söylemeliyiz ki Chios (kios okunur) isminin sakız kelimesinin anlamı ile ilgisi yok ama Sakız Adası’nın bildiğimiz damla sakızı ile çok iç içe bir geçmişi var. Anlaşılan bu yüzden biz de bu adaya Sakız Adası demişiz. Sakız Gezi Rehberi
Sakız'a nasıl gidilir?
Sakız Adası’na Çeşme’den kalkan feribotlarla gitmek mümkün. Ertürk Lines, Turyol ve Tilos olmak üzere üç şirket çalışıyor. Üçü de aynı yerden kalkıyor aynı limana varıyor. En büyük araç Turyol’un. Onu Ertürk ve Tilos takip ediyor. Araç almayan hızlı feribotlar 20 dakikada adaya ulaşıyor.
Sakız Adası’na aracınız ile gidiyorsanız bu konuda dikkat edilmesi gereken noktalar için tıklayın.
Sakız’a giriş - çıkış işlemleri
Bileti internetten alıp print ettikten sonra feribot hareket saatinden 1,5 saat önce orada olmanız isteniyor. Bize göre 1 saat önce gelmeniz fazlası ile yeterli. Bizim feribotumuz saat 18:30’daydı. 17:00 de Turyol gişesi açılıyor. Orada yolcuların ve aracın check in işlemi yapılıyor ve boarding kartlarınızı alıyorsunuz. Daha sonra pasaport işlemleri için sıraya girmeniz gerekiyor.
Düzenlediğimiz turlara katılarak bizimle birlikte gezmek isterseniz Whatsapp Kanalımızı Takip edebilirsiniz. Whatsapp Kanalımız Takip etmek için tıklayın. Duyurulardan haberdar olmak için Sessiz modu kapatmayı unutmayın. Fotoğraflara tıklayarak Facebook ve Instagram sayfalarımızı takip edebilirsiniz.
Tekrar dikkatinizi çekelim, eğer aracınız ile gidiyorsanız bu konuda dikkat edilmesi gereken noktalar için tıklayın.
Sakız Adası için vize gerekiyor mu?
Kapı vizesi kapıda alınmıyor
Bizim yeşil pasaportumuz olduğu için ihtiyacımız yoktu ama Yunanistan’a gitmek için Shengen vizesine ihtiyacınız var. 2024 yılında başlayan bir uygulama olan Kapı Vizesi ile de Sakız (Chios), İstanköy (Kos), Midilli (Lesvos), Rodos, Sisam (Samos), Kelemez (Kalimnos), Meis (Kastellorizo), İleriye (Leros), Limni (Limnos) ve Sömbeki (Symi) adalarına gidebiliyorsunuz. Bu arada adı Kapı Vizesi olmasına rağmen vize kapıda alınmıyor. Hangi firma ile başvuru yaptığınıza göre değişmekle birlikte 4-7 gün önce sizden istenen evrakları teslim edip seyahat günü kapıya gitmeniz gerekiyor. Kapı vizesi ile 6 geceye kadar konaklama yapabiliyorsunuz.
Sakız Adası için ulaşım kısmında bahsettiğimiz feribot şirketleri aracılığıyla vize başvurusu (80€) yapabiliyorsunuz. Sakız Gezi Rehberi
Sakız Adası'nda ulaşım
Chios yani Sakız Adası’nda feribotların ulaştığı şehrinin adı da Chios (Chios Town). Eğer sadece Chios Town‘u görüp dönecekseniz araca ihtiyacınız yok. Ancak adayı ve plajları görmek istiyorsanız mutlaka kendi aracınıza ya da kiralık araca ihtiyacınız var. Çünkü adada kağıt üzerinde toplu taşım var ama biz bir haftada 2 defa otobüs gördük. Sakız Gezi Rehberi
Özetle toplu taşıma yok gibi düşünebilirsiniz. Taksi seçeneğine gelince onlar da çok az ve çok pahalı. Eğer araç kiralamayı düşünüyorsanız Auto Union’u tavsiye ederiz. Sakız’da kendi aracımız vardı ama Kiklad Adaları gezimizde Auto Union’dan memnun kaldık. Sakız Gezi Rehberi
Google Maps kullanırsanız dikkat
Aracınızla ya da kiralık araç ile Yunan Adaları’nda özellikle Sakız’da yol bulmak için Google Maps kullanacaksanız bir uyarımız var. İlk şehre girişte ve bazen diğer günlerde google neden olduğunu anlamadığımız bir şekilde bizi alakasız dar yollara yönlendirdi. Eğer gideceğiniz yön konusunda yol tabelaları farklı yol gösteriyorsa ama goggle şüphe uyandıracak dar bir yola girmenizi istiyorsa girmeyin ana yoldan devam edin. Sakız’da Goggle limandan iner inmez bizi sağa döndürerek inanılmaz dar sokaklara soktu. Oradan çıkana kadar neler çektiğimizi anlatamayız. Bir uyarımız da aracınızla Sakız adasında gezerken depo çeyreğin altına düşmesin çünkü bazı bölgelerde benzin istasyonu yok.
Sakız Adası’nda araç kullanmak çok kolay değil. Öncelikle yollar sonsuz virajlı ve neredeyse yolların %90’ında çift çizgi var. Yani sollamak yasak. Zaten sollayacak düz mesafe de bulmak çok zor. Park yeri bulmak ise çok zor değil. Sakız Gezi Rehberi
Benzin Kalamar gibi ucuz değil
Diğer bir konu da aracınızla Sakız Adası’a gelecekseniz Türkiye’den aracınızın deposunu doldurmanız daha doğru olur. Benzin Kalamar gibi ucuz değil, ülkemizde benzin 1,2 € iken Yunanistan’da 1,8€ idi (2024 yılı için).
Chios Town Sakız Gezi Rehberi
Chios’da en popüler aktivite ve kısa süre için buraya gelenlerin yaptığı şey kordon boyunca gezmek ve buradaki restoranların birinde yemek yemek. Restoranlarda çoğu masa yaz aylarında Türk turistler ile dolu oluyor. Birçok restoran Türkçe menü veriyor artık. Kordon boyunda gezmek ve özellikle deniz mahsüllü yemekler yemek güzel tabii ama vaktiniz varsa Chios’da başka görülmesi gereken yerler de var.
Bunların başında Sakız Yel Değirmenleri, Osmanlı Hamamı ve Sakız Kalesi geliyor.
Sakız Yel Değirmenleri Sakız Gezi Rehberi
Yel Değirmenleri merkeze yürüyerek 25-30 dk uzaklıkta bulunuyor. Sakız Adası’nın dört geleneksel yel değirmeni adanın en ünlü simgelerinden. Yel Değirmenleri Sakız Adası’nın 1,5 km kuzeyinde yer alıyorlar ve oraya ulaşmak için kasabadan ana yolu takip etmeniz gerekiyor. Denize bakan, bir zamanlar adanın endüstriyel geçmişinin bir parçası olan yel değirmenleri şu anda gün batımını izlemek için çok fotojenik bir yer.
Sakız Yel Değirmenleri son olarak 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş ama daha sonra birçok defa restorasyon geçirmişler. Herbiri 2 katlı olan yel değirmenleri taştan yapılmış ve yaklaşık 10 metre yüksekliğinde.
Yüzyıllardır tarihin sessiz tanıkları olarak ayakta duran Sakız Adası’nın antik yel değirmenleri benzersiz bir çekiciliğe ve kültürel öneme sahip. Bu görkemli yapılar nesiller boyunca adanın manzarasını süslemiş, 20. yüzyılın başlarında deri ürünlerinin üretimini desteklemek için rüzgarın gücünden yararlanmış ve Chios sakinlerinin geçim kaynaklarını şekillendirmiş. Sakız Adası’nın antik yel değirmenlerinin ardındaki zengin geçmişi, zamansız güzelliği ve ustaca mühendisliği keşfetmek için mutlaka buraya uğramalısınız.
Yel Değirmenlerinin Tarihi Sakız Gezi Rehberi
Sakız Adası’nın yel değirmenleri, Cenevizli yerleşimcilerin bu yenilikçi teknolojiyi adaya tanıttığı 14. yüzyıla kadar uzanan zengin bir tarihe sahip. Başlangıçta buğday ve arpa öğütmek için kullanılan bu simgesel yapılar, Sakız Adası’nın tarımsal ve ekonomik gelişiminin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş. Yüzyıllar geçtikçe, yel değirmenleri adalılar için refah ve kültürel kimliğin sembollerine dönüşmüş. Sakız
Sakız Adası’nın yel değirmenleri, işlevsellik ve estetik çekiciliğin etkileyici bir karışımını sergiliyor. Yerel taş ve malzemeler kullanılarak inşa edilen silindirik şekilleri ve belirgin konik çatıları, Ege Denizi’nin masmavi fonunda görsel olarak çarpıcı bir silüet yaratıyor. Her yel değirmeni, zaman testinden geçmiş dönen bıçaklar ve bileme taşları da dahil olmak üzere titizlikle hazırlanmış ahşap makinelere sahip. Sakız Gezi Rehberi
Osmanlı Hamamı Sakız Gezi Rehberi
Osmanlı Hamamı’da yerini bulmak biraz zor olmakla beraber aynı bölgede yer alıyor. Hafif ışık huzmelerinin içeri girmesine izin vermek için delinmiş balon benzeri kubbeleriyle, bu klasik erken 18. yüzyıl Türk hamamı, Osmanlılar tarafından kastronun (Kale) Türk nüfusu için bir hayır kurumu olarak inşa edilmiş. Türkler 1922’de adadan ayrıldıktan sonra bina harap olmuş, ancak 2011’de müze olarak restore edilmiş. Ne yazık ki, artık orijinal işlevini yerine getirmiyor.
İç yapısı
Hem dış hem de iç kısmı iyi korunmuş olan binayı ziyaret ettiğinizde görecekleriniz şu şekilde; Hamamın girişi sol tarafta, burada eskiden lobi ve soyunma odaları var. Birkaç dile çevrilmiş ilgili broşürleri girişte bulabilirsiniz. Daha sonra, vücudun sıcağa alışmasına yardımcı olmak için orta derecede ısıtılan dar bir alandan geçerek, merkezi kubbeli büyük salona geçiliyor. Burası, sıcak banyonun yapıldığı merkezi salonmuş. Burada, göz alıcı dönemi gösteren mermer banklara ve dekoratif unsurlara ve ışığın içeri girdiği, mekanı güzelce aydınlatan kubbedeki özel cam deliklere hayran kalmamak imkansız. Detaylara bir göz atmak ve mekanın enerjisini hissetmek için bir duraklamaya değer.
Osmanlı Hamamları Salı – Pazar günleri 08:00 – 15:00 saatleri arasında halka açık.
Sakız Kalesi Sakız Gezi Rehberi
Sakız Kalesi, şehir merkezinin kuzeyinde yer alıyor. Ceneviz döneminden beri şehir surlarla çevriliymiş ve Kale de buranın çekirdeğinde yer alıyormuş. 1694’te Venedikliler tarafından inşa edilen ana girişi (Porta Maggiore) güney ucunda yer alıyor. Kuzeybatı tarafında (Portello) başka bir giriş daha var. Hem karada hem de denizde bulunan surları, sekiz tanesi iyi korunmuş güçlü burçlara sahip düzensiz bir beşgen oluşturuyor.
Kale 1329’da Bizanslılar tarafından ele geçirilmiş. Daha sonra 1346’da Sakız Adası Ceneviz Demokrasisi tarafından kontrol altına alınmış. Yıllar geçtikçe, kalenin kasabası (Civitas Chii) adanın yönetiminin ve askeri komutasının merkezi olmuş. Kasaba (borgo) ise surların dışındaymış. Ada, 1362’den itibaren 1566 yılında Osmanlı Sultanı Büyük Süleyman adına Piali Paşa tarafından feth edilene kadar Cenevizli Albertos ve Giustiniani olan ticaret şirketi Maona tarafından yönetilmiş. 1694’te Venedikliler tarafından kısa bir süre ele geçirilmiş ama 1912’de Sakız Adası kurtarılıp Yunanistan’ın bir parçası olana kadar sürekli olarak Osmanlıların yönetimi altında kalmış.
650 kişi hala Kale içinde yaşıyor
Kale, özellikle 1828 bombardımanı ve 1881 depremi nedeniyle yıkımlara uğradığı için 1924’te Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile arkeolojik ve tarihi öneme sahip bir alan olarak koruma altına alınmış. 20. yüzyılın başlarında, Sakız liman kıyısını inşa etmek için güney duvarının tamamı yıkılmış maalesef. Sakız Kalesi bugün hala yerleşim yeridir ve yaklaşık 650 sakini vardır.
Chios’u adanın ortası olarak kabul edersek adayı Kuzey Chios ve Güney Chios olarak anlatmak istiyoruz. Eğer 1-2 gün için Sakız’daysanız sadece Chios ve güney kısımda kalmalısınız.
Sakız Adası’nın Güney kısmı Sakız Gezi Rehberi
Adanın güneyine indiğinizde mutlaka görmeniz gereken bir nokta Mastic Museum (Damla Sakızı Müzesi). Konu Sakız Adası ve Mastic Museum olunca mutlaka sakız ağacı ve sakızın elde edilmesi ile ilgili biraz bilgi vermeliyiz. Sakız yani Damla Sakızı burada Masticha (Mastic, Mastik) olarak biliniyor ve ada ile özdeş bir ürün. Hatta adanın güneyi Masticotoria olarak biliniyor.
Mastik sakızı veya Yunancada Mastiha; Sakız adasının güney kesiminde yetişen Sakız Ağacı’nın sunduğu %100 doğal bir ürünü. Bu, lentiscus veya sakız ağacının gövdesinde yapılan kesiklerden elde edilen bir reçine türü. Sakız, hep Sakız adasının simgesi olmuş ve adanın gelişimi buna bağlı olarak ilerlemiştir.
Sakız, eşsiz aroması ve yara iyileştirici özellikleriyle antik çağlardan beri ünlü olmuş. Sakıza dair en eski referanslar, Yunanlıların sakız ağacının kabuğundan damlayan kurutulmuş reçineli sıvıyı çiğnediğini iddia eden Herodot tarafından yapılmış.
Damla sakızı veren sakız ağacı sadece burada yetişiyor
Sakız ağacı (Pistacia Lentiscus), yavaş büyüyen ve 40-50 yıl sonra tam boyuna (2-3 metre) ulaşan, her dem yeşil bir ağaç. Sakız bitkisi özellikle Akdeniz havzasında gelişiyor ancak damla sakızı elde edilebilen Pistacia Lentiscus çeşiti ise dünyada sadece Sakız Adası’nın güneyinde Mastihohoria‘da (sakız köyleri) olarak bilinen bölgede ve az sayıda aynı şartlara sahip olan Çeşme‘de yetiştirilmekte.
Sadece adanın güney kesiminde gelişmesinin nedeni, esas olarak bölgeye özel mikro ılıman iklimi, ayrıca su altı kaynakları ve kireçtaşı toprağıdır. Geçmişte, Yunanistan’ın diğer bölgelerinde ve hatta diğer ülkelerde bu sakız türünü yetiştirmek için birçok girişimde bulunulmuş ancak başarı sağlanamamış.
Sakız’ı toplamak çok zahmetli, işçiler ağacın etrafındaki alanı düzleştiriyor ve gövdesini belirli yerlerden çiziyor. Macun buradan akmaya başlıyor ve yaklaşık 15 gün içinde durup toplanmaya hazır hale geliyor.
Toplama süreci ağustos ortasında başlıyor ve eylül ortasında sona eriyor. Ürün daha sonra parça parça eleniyor, yıkanıyor ve dikkatlice temizleniyor ve ardından pazarlanıyor.
Sakızın tedavi edici etkileri neler?
Sakız Adası’nın damla sakızı tıbbi özellikleriyle (mide ağrısı ve iltihaplı bağırsak hastalığı gibi) biliniyor ve eski zamanlardan beri doğal ilaçların hazırlanmasında kullanılıyor.
Bağımsız araştırmacılar tarafından yürütülen laboratuvar ve klinik çalışmalar doğal sakız reçinesinin benzersiz terapötik niteliklere sahip olduğunu gösteriyor.
Daha kesin olarak vermek gerekirse sakızın faydaları şu şekilde sıralanabilir; Sakız Gezi Rehberi
Kardiyovasküler hastalık ve diyabet riskini azaltır, HDL (iyi) ve toplam kolesterolü iyileştirirken LDL (kötü) kolesterol ve trigliseritleri düşürür, Mide ülserlerini, peptik ülserleri ve Crohn hastalığı ve hazımsızlık gibi gastrointestinal rahatsızlıkları tedavi eder, Helicobacter pylori enfeksiyonlarını ortadan kaldırmaya – azaltmaya yardımcı olur, diş plağını önler ve oluşmuş plağı azaltır, diş çürüğünü engellemeye yardımcı olur, antioksidan, antibakteriyel, antiinflamatuar ve antimikrobiyal etkileri vardır, ciltte yenileyici özelliklere sahiptir, saç büyümesini teşvik etmek için kullanılır.
Sakız, 2015 yılında Avrupa İlaç Ajansı tarafından resmi olarak bitkisel ilaç olarak tanındı. Bitkisel İlaçlar Komitesi (HPMC), sakızı iki terapötik endikasyonla geleneksel bitkisel ilaçlar kategorisine sınıflandırdı.
Sakız nerede kullanılır? Sakız Gezi Rehberi
Sakız Adası sakızı eski zamanlardan beri birçok kullanım alanına sahip. Eski Yunanistan’da tıbbi özellikleriyle bilinirmiş. Mısırlılar ölüleri mumyalamak için kullanırken, Romalılar ve Türkler dişlerini temizlemek ve beyazlatmak için tahta kürdanları macun haline getirirlermiş.
Günümüzde sakız şu amaçlarla kullanılıyor; Sakız Gezi Rehberi
Çok sayıda tatlı, şekerleme ve aromatik hamur işlerinde yaygın olarak kullanılır. Yemek yapımında ise baharat olarak belirgin bir aroma verir. En bilinen Yunan sakızlı tatlıları; tsoureki (Yunan briyoşu), sakızlı Yunan loukoumi (lokum) ve mastihopita’dır (bir tür turta). Sakız likör ve uzo hazırlanmasında da kullanılır, çünkü sakız eklendiğinde içecek aroma kazanır ve alkolün zararlı etkisi azalır. Yerel gelenek sakız likörünün her yemekten sonra tatlıyla veya kahveyle servis edilmesi şeklinde.
Modern kozmetolojide, sakız yağı parfüm ve yüz kremlerinin hazırlanmasında esansiyel yağ olarak kullanılır. Sakız yağı ayrıca diş macunları ve sabunlar yapmak için kullanılır. Ağacı dolap yapımında, sakız mobilya ve müzik aletleri yapmak için kullanılır. Küçük, orta, büyük damlalar şeklinde, toz halinde ya da başka birçok formda özellikle güneyde olmak üzere tüm Sakız Adası’nda bulabilirsiniz. Sakız Gezi Rehberi
Sakız Mastic Müzesi
Chios’dan buraya geçerken Armolia’dan geçmeniz gerekiyor. Burada çok önemli bir şey yok. Seramik satan bazı mağazalar var bir de yol üzerinde Perfect isimli ufak bir pastane. Buradaki unlu mamüllerin tümü çok lezzetli, dondurması da aynı şekilde. Biz burada kahve molası verip sakızlı dondurma yiyip yola devam ettik. Burada genellikle kahvaltıda yenilen kremalı bir börek olarak tanımlayabileceğimiz Bougatsa‘yı (Selanik Böreği olarak da bilinir) denemelisiniz.
Sakız (Mastic) üretimi hakkında ne varsa öğrenebileceğiniz bu müze mutlaka görülmeli. Girişin 4 euro olduğu müze lokasyonu nedeniyle çok güzel bir manzaraya sahip. Terasa çıkarak manzaranın tadını çıkarmalısınız.
Müzenin sakız ile ilgili ürünlerin satıldığı güzel de bir mağazası var. Ürünler ana olarak dört katagoride; yemeğe katılan yada yenen sakızlı ürünler, sakızlı kozmetik ürünleri, sakız içerikli sağlık ürünleri ve hediyelik eşyalar. Biz özellikle yemekle ilgili olanları beğendik ve bu tarz şeyler aldık.
Pyrgi Sakız Gezi Rehberi
Kendine has gri beyaz geometrik şekiller içeren duvar süslemeleri (xysta) ile Pyrgi aynı zamanda tüm zamanların Sakız üretiminin merkezi olmuş Sakız Adası’nda. Pyrgi evlerin ön cephelerindeki bu özel motifli süslemelerinden dolayı birçokları tarafından tablo gibi köy olarak adlandırılıyor. Sakız Adası’nın ortaçağdan kalma en büyük köyü olan bu Pyrgi, Chios merkezinden 25 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Mimari tarzı, şehir savunma planı, düşman saldırılarına karşı korunmada örnek alınacak bir şekilde kurulmuş ve bu açıdan görülecek çok şey var.
Duvarlara dikkat
Ancak, ziyaretçilerin burayı gördüğü ilk anda hemen ilgisini çeken şey Pyrgi köyündeki evlerin ön cephelerini siyah ve beyaz renkteki geometrik şekillerle süsleyen kazınmış duvar süslemeleri. Bu, bir siyah kumla boyama tekniği olup evler önce beyaz renge boyanmakta ve sonra istenilen motifi elde etmek üzere kazınmakta ve italyan sgraffiti tarzını hatırlatan beyaz zemin üzerine siyah şekiller elde edilmekte. Bu dış cephe süsleme tekniği yöre insanları tarafından sevilmiş ve bu nedenle de günümüze kadar uygulanması devam ederek canlılığını korumuş. Evlerin dış cephelerini süslemek için kullanılan bu tekniğin dünyada bir benzeri olmadığını öğrendik. Biz de gördüğümüzü hatırlamıyoruz.
Pyrgi, Sakız adasının en güzel köylerinden biridir. Mimarisi benzersiz ve farkını kendi gözlerinizle görmeniz gerekir. Pyrgi Mastihochoria’ya (Mastic Köyleri) ait. Sakinlerinin çoğu mastik üretiyor veya tarımla uğraşıyor. Pyrgi, adını hala ayakta duran ve benzersiz ve geleneksel özelliklerini koruyan ortaçağ kulesinden almış. Binalar, Frank egemenliğinden etkilenen gri ve beyaz geometrik şekillerle dekore edilmiştir.
Köy ayrıca boyalı köy olarak da biliniyor.
Adadaki ortaçağ köylerindeki evler yan yana inşa edildiğinden küçük kasabayı çevreleyen bir duvar şeklini alıyor. Arabanızı köy girişinde bırakıp taş döşeli sokaklarda yürüyebilir, kiliseleri ve rengarenk çiçeklerle dolu balkonları inceleyebilirsiniz. Pyrgi’de mutlaka ara sokaklarda dolaşmalı ve farklı evlerin farklı duvar desenlerine dikkat etmelisiniz.
Mesta Sakız Gezi Rehberi
Buradan sonraki durağımız ise Mesta oldu. Pyrgi duvar desenleri ile ünlüyken Mesta da taş duvarlı evleri ve dar sokakları ile ünlü. Ortaçağdan kalan ve adanın en güzel köylerinden birisi olan Mesta, Chios (Sakız Adası) şehir merkezinin güney batısından 35 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
Adeta bir Kale gibi inşaa edilmiş ve koruma altına alınmış olan Mesta’nın Bizans dönemine ait bir mimari tarzı var. Kale gibi diye tarif ettik çünkü taştan ve yan yana yapılmış küçük evlerin dış duvarları, yerleşim yerinin dış cephesinde koruyucu güçlü bir duvar meydana getirmekte. Köyün küçük sokaklarında gezinmek ve cafelerde bir şeyler içmek ya da yemek çok keyifli.
Kambos ve Pyrgi bölgesiyle birlikte, yerliler bu bölgeyi Sakız Adası’nın mücevheri olarak tanımlıyor.
Doğal güzellik ve bozulmamış ortaçağ atmosferi birçok mimar ve fotoğrafçıyı kendine çekmekte. Bu eşsiz köyü tam anlamıyla deneyimlemek için en iyi şey, arabanızı kasabanın girişine park edip iç bölüme doğru yürümek. Bu aktiviteyi her zaman sıcak saatlerden kaçındığınızdan emin olarak öğleden sonra veya sabahın erken saatlerindeki bir yürüyüş olarak yapmalısınız.
Mastichoria Sakız Gezi Rehberi
Mastichoria, en büyük Yunan adalarından biri olan Sakız’ın güney bölgesinin adı. Dünyada sakız ağacından eşsiz özelliklere sahip bir reçine olan damla sakızı elde etmenin mümkün olduğu tek bölge. Sakız üretimi bu bölgeye sadece refah getirmekle kalmamış, aynı zamanda fatihlerin ve korsanların da ilgisini çekmiş.
Sürekli tehdit durumu, adanın mevcut yöneticisini savunma sistemleri inşa etmeye ve sakız üretimini ayrı alanlarda yoğunlaştıran yerleşim yerleri oluşturmaya yöneltmiş. Yerleşimlerin inşası ve korunması Bizans dönemine kadar uzanmakta, ancak esas olarak Cenova’nın ada üzerindeki hakimiyeti sırasında gelişmiş.
Sakız Köylerinin Gelişimi Sakız Gezi Rehberi
1346’dan 1566’ya kadar Chiu’nun hükümdarı olan Cenova’lı Giustiniani ailesi, Sakız, damla sakızının yüksek değerinin ve fiyatının farkında olup ve en başından itibaren bu tekel ürününün kullanımı üzerinde mümkün olan en iyi şekilde mutlak kontrol elde etmeye çalışmışlar. Bu nedenle, Sakız sakızını yalnızca korsan baskınlarından değil, aynı zamanda kaçakçılıktan ve kontrolsüz yetiştiricilerden de korumaya çalışmışlar.
Tüm sakız ağaçlarını saydıktan ve millileştirdikten sonra, denizden görünmeyen yerlere Mastichochoria adını verdikleri ve zaptedilemez kaleler olarak inşa ettikleri 22 yeni yerleşim yeri kurmuşlar. Böylece, adanın dört bir yanına dağılmış, kontrol edilemeyen ve hasadı takip etmenin çok zor olduğu küçük köylerdeki eski yetiştirme yöntemini ortadan kaldırmışlar.
Mastic Köylerinin Mimarisi
Yeni köyler, Latin mimarlar, inşaat şirketleri ve mühendisler tarafından dönemin İtalyan mimarisine göre inşa edilmiş. Yerel çiftçiler de inşaata katılmak zorunda bırakılmış. Her yerleşimin ortasına, yan yana dikdörtgen bir kule ve konut evleri inşa edilmiş. Evler, dış çevre duvarları savunma duvarı oluşturacak şekilde inşa edilmiş. Sokaklar çok dar ve çoğu çıkmaz olduğu için saldırganlar köyün kalbi olan kuleye kolayca ulaşamazmış. Bu özel mimari plan, köyü korumanın yanı sıra çiftçiler için mutlak kontrol sağlamaya da hizmet etmiş.
Germata Sakız Gezi Rehberi
Köylerdeki evler taştan inşa edilip, zemin ve birinci kattan oluşuyormuş ve Germata adı verilen yarım daire biçimli bir kubbeyle örtülüyormuş. Ahırlar ve tarım ürünleri için depolama alanları genellikle zemin katta bulunurken, gerçek konut en üst katta gizliymiş. Açık ana alan pounti olarak adlandırılıp güneşlenmek ve dinlenmek için kullanılırmış.
Tehlike durumunda sakinlerin bir evden diğerine kaçabilmesi için tüm çatı katları aynı yükseklikte inşa edilmiş. İnşaat çalışmaları tamamlandıktan sonra, Cenova Lordları kulelere yerleşmiş ve yerel çiftçiler yeni inşa edilen evlere taşınmaya zorlanmış. En az 14 eski yerleşim yeri boşaltılıp ve 15. yüzyılın başlarında Mastichochoria bölgesinin kalbinde inşa edilen bir kasaba olan Pyrgi’ye taşınılmış.
Tecrit zamanı Sakız Gezi Rehberi
Cenovalılar ve daha sonra Türk işgali sırasında, Sakız adasının güney kısmı tecrit alanıymış ve kimse bu alana giremezmiş. Bu tecrit, Mastichochoria köylülerinin geleneksel değerlerini ve geleneklerini sürdürmelerine olanak sağlamış.
Her köy kendi dünyasını oluşturmuş. Muhtemelen bu, her komşu köyün neden kendi lehçesine, kostümlerine ve geleneklerine sahip olduğunu açıklıyor. Tüm Mastichochoria’lar arasında en iyi korunmuş olanlar, 1881 depreminde önemli ölçüde hasar görmemiş olan Pyrgi, Mesta, Olimpi, Vessa, Kalamoti ve Elata köyleri.
Biz de bu köylerden Pyrgi ve Mesta’nın ara sokaklarında dolaştık. Hava sıcak ve güneş fazla olmasına rağmen Mesta sokakları dar olduğu için sokaklarda yürürken hep gölgede oluyorsunuz.
Sakız Adası için en önemli konulardan birisi de tabii ki plajlar. Plajlarla ilgili konuyu geniş bir şekilde anlattığımız yazımızı okumak için tıklayın
Yunanistan ile ilgili diğer yazılarımız için tıklayın
Harika bir gezi olmuş, anlatımlarınız da çok güzel, gezmiş kadar olduk. Sevgiler
Çok teşekkürler.
Sakız adasına 2 veya 3 kere gittim. Ama bu notları okuyunca sanki hiç gitmemiş gibi hissettim. Gerçekten en kapsamlı Sakız gezi notları olmuş. Şimdi bu notlarla bir kez daha gitmem gerek.
Çok teşekkürler, yeniden gitmek için bir neden 🙂
Çok güzel anlatmışsınız.Gezmiştik ama bu notları okudukran sonra tekrar gitmek istedim.Elinize emeğinize sağlık
Çok teşekkürler, yeniden gitmek için bir neden 🙂