Kyoto Gezi Rehberi

Kyoto Gezi Rehberi

Japonya gezimize Tokyo ile başlamıştık. Hakone’ye günübirlik bir geziden sonra Kyoto Gezi Rehberi yeni rotamız oldu. Birçok defa Japonya’nın en güzel şehri seçilmiş olan Kyoto mutlaka Japonya gezisinde gidilmesi gereken yerler listesinde olmalı. Nitekim bizim de öyle oldu ve Tokyo’daki 3 günümüzden sonra Kyoto’dayız. Kyoto gezi Rehberi

Kyoto, 794’ten 1868’e kadar Japonya’nın başkenti ve imparatorun ikametgahı olarak hizmet vermiş. 1,5 milyonluk nüfusu ve modern yüzüyle ülkenin en büyük on şehrinden biri. Yüzyıllar boyunca Kyoto birçok savaş ve yangınla yok olmuş, ancak olağanüstü tarihi değeri nedeniyle şehir atom bombası için hedef şehirler listesinden çıkarılıp II. Dünya Savaşı sırasında yıkımdan kurtulmuş. Şehirde bugün sayısız tapınak, ibadethane (Shire) ve diğer tarihi açıdan paha biçilmez yapılar varlığını sürdürmekte.

Kyoto Japonya

Birçok gezgin aradığı Japonya havasını Kyoto’da buluyor. Tokyo, modern yapısıyla dikkat çekerken, Kyoto mistik atmosferiyle öne çıkıyor. Altın, Gümüş ve Kızıl Tapınakları ziyaret etmek, Zen Kaya Bahçelerinde dolaşmak ve sakura mevsiminde şehrin huzuruna kapılmak burada yapılacaklar arasında. Kyoto’nun geleneksel çay seremonileri, dar sokaklarındaki Japonlar ve ramen kaseleri, sizi zamanda yolculuğa çıkaracak. Eğer çevreyi keşfetmek isterseniz, Osaka City de kısa bir tren yolculuğu mesafesinde. Kyoto Japonya ’nın ruhunu hissedebileceğiniz en özel duraklardan biri.

Kyoto’da bir Maiko yani Çırak Geyşa tarafından Matcha Çayı yapımını izledik

Aynı zamanda Kyoto, ahşap çay evlerinde randevularına yetişmek için acele eden abartılı kimono ve beyaz makyajlı geyşaları görebileceğiniz tek yer Japonya’da. Geyşa ve Maiko’lar hakkında yazdığımız detaylı yazı için tıklayın. Buna ilaveten Rahipler hala şehrin 2000 tapınağında yaşıyor ve çalışıyor; onları da törenler yaparken görebilir ve ilahileri duyabilirsiniz.

Kyoto, geleneksel Japonya’nın merkezi olmasının yanı sıra beton gökdelenleri, canlı yemek kültürüyle modern bir şehir. Nüfusu 1,5 milyon olmasına rağmen her sene sadece bu şehir 6,5 milyon turist ağırlıyor. Gideceğiniz her yerin oldukça kalabalık olacağına şimdiden hazır olmalısınız.

Kyoto’ya nasıl gidilir? Kyoto’da havalimanı yok: En yakın havalimanı Osaka’da. Ancak genellikle ülkemizden sadece Kyoto için gidilmediğinden diğer şehirlerden Shinkansen ile ulaşmak oldukça kolay. Shinkansen’ler ile ilgili daha fazla bilgiyi Tokyo yazımızda vermiştik. Okumak için tıklayın

Kyoto’ya ne zaman gidilir? Hem ortamın hem de mevsimin güzelliği nedeniyle en popüler ve tercih edilen aylar ilkbahar ayları. Bu nedenle Nisan ve Mayıs ayları en yüksek sezon oluyor. Sakura yani Kiraz Çiçeklerinin açıldığı zamanı görmek istiyorsanız Nisan ayında orada olmalısınız. Mart-Mayıs aralığından sonra ikinci tavsiye edilecek zaman dilimi Eylül – Kasım arasıdır.Yaz ayları hem sıcak hem de yoğun yağışlı olur. Kış ayları ise oldukça soğuktur.

Kyoto’da Maiko yani Geyşa olmak üzere yetiştirilen yani Çırak Geyşa diyebileceğimiz Maiko’da izlediğimiz Dans Gösterisi

Kyoto’da nerede kalınır? Favori bölge Gion. Kyoto’da kalmak için en iyi ve en ünlü bölgeler tarihle çevrili olması nedeniyle Gion ve Güney Higashiyama tartışmasız. Diğer alternatifler sırası ile Downtown Kyoto, Kyoto Station ve Kuzey Higashiyama. Japonya için vize gerekiyor mu? Japonya Türk vatandaşlarından vize istemiyor. Ancak Nisan 2025 tarihinden itibaren online bir form doldurmanız gerekiyor. Form’a ulaşmak için tıklayın. Kyoto’da ulaşım: Kyoto’da metro sistemi var ama bir turist olarak gezeceğiniz yerlerin birçoğuna metro ile gidilmiyor. Kyoto’da şehir içi ulaşım için en etkili ve kolay yol otobüs.

 

Kyoto gezi Rehberi

Fushimi İnari

Kyoto Gezilecek Yerler​

Kyoto gezilecek yerler denildiğinde akla ilk olarak büyüleyici tapınakları gelir. Burada, Fushimi Inari Taisha’nın kızıl kapıları arasında yürürken kendinizi adeta başka bir dünyada hissedeceksiniz. Eğer kültürel keşiflerinizi genişletmek isterseniz, Osaka’da gezilecek yerler ve Nara’daki tarihi parklar da sadece kısa bir tren yolculuğu uzaklıkta. Kyoto gezilecek yerler harita yardımıyla gezi rotanızı oluşturabilir ve Kobe’nin leziz wagyu biftekleri ile günü taçlandırabilirsiniz. Akşam olduğunda, gece hayatı için Pontocho’nun ışıklı sokaklarında kaybolmayı ihmal etmeyin. Ayrıca, doğal güzellikleri ile ünlü Arashiyama Bambu Ormanı’nda unutulmaz bir yürüyüş yapabilirsiniz.

Fushimi İnari

Fushimi Inari Tapınağı (Fushimi Inari Taisha), güney Kyoto’daki önemli bir Şinto Tapınağı. Bu meşhur tapınağın kökeni, başkentin 794’te Kyoto’ya taşınmasından öncesine dayanıyor ve ana binalarının arkasındaki patika ağını kaplayan binlerce kırmızı Torii Kapısı ile ünlü.

Kyoto gezi Rehberi

Fushimi İnari

Tapınak Senbon Torii (binlerce torii kapısı) adı verilen iki yoğun, paralel kapı sırası ile ünlü. Tüm patika boyunca uzanan torii kapıları bireyler ve şirketler tarafından bağışlanmış ve her kapının arkasına bağışçının adını ve bağış tarihini yazıldığını görebilirsiniz. Bağış miktarı daha küçük bir kapı için yaklaşık 400.000 yen’den başlıyor ve büyük bir kapı için bir milyon yen’in üzerine çıkıyor. Kyoto gezi Rehberi

Kyoto gezi Rehberi

Fushimi İnari planı

Yaklaşık 30-45 dakikalık bir tırmanıştan ve Torii kapılarının yoğunluğu azalıyor. Burada ziyaretçiler tepenin yaklaşık yarısına kadar Yotsutsuji Kavşağına ulaşmış oluyor. Burada Kyoto’nun güzel manzaralarının tadını çıkarabilirsiniz. Birçok yürüyüşçü sadece buraya kadar geliyor, çünkü patikalar bu noktadan sonra çok fazla çeşitlilik sunmuyor ve kapı yoğunluğu daha da azalıyor. Fushimi Inari, Pirinç Tanrısı Inari‘ye adanmış binlerce tapınağın en önemlisi. Tilkilerin Pirinç Tanrısı İnari‘nin habercileri olduğu düşünülüyor ve bu nedenle tapınak alanında birçok Tilki Heykeli bulunuyor.

Fushimi Inari, Kyoto’da mutlaka görülmesi gereken bir tapınak.

Bu tapınağın ziyareti bazı kısımlarda oldukça dik uzun bir yürüyüş gerektiriyor. Yürüyüş sırasında taş tilki heykelleri ve minyatür Torii’lerin bulunduğu birçok küçük tapınağın yanından geçiyorsunuz. Tüm yürüyüşü (5 km) tamamlamanız yaklaşık bir buçuk saat sürüyor. Burada kolayca iki veya üç saat de geçirebilirsiniz. Ancak genellikle arka arkaya yer alan Torii Kapıları’nın yer aldığı ilk kısımdan sonra dönülüyor. Bizden bazı arkadaşlar devam etti bazıları ise ilk kısımdan sonra döndü.

Patikalar, 233 metre yükseklikte bulunan ve tapınak alanına ait olan kutsal Inari Dağı‘nın ormanlık ormanına çıkıyor. Zirveye ve geriye yürüyüş yaklaşık 2-3 saat sürüyor, ancak dediğim gibi bunu yapan ziyaretçi sayısı oldukça az. Yol boyunca, daha küçük bütçeli ziyaretçiler tarafından bağışlanan minyatür torii kapılarının yığınları olan birden fazla küçük tapınak var. Ayrıca, Inari Sushi ve Kitsune Udon (Fox Udon) gibi yerel temalı yemekler sunan birkaç restoran da var. Her ikisi de tilkilerin en sevdiği yiyecek olduğu söylenen aburaage (kızarmış tofu) parçaları içeren menüler sunuyorlar.

Kyoto gezi Rehberi

Fushimi İnari

Romon Kapısı

Çoğu yabancı ziyaretçinin Fushimi Inari Tapınağı’na gelmesinin temel nedeni dağ patikalarını keşfetmek olsa da, tapınak binaları da çekici. Tapınağın girişinde, 1589’da ünlü lider Toyotomi Hideyoshi tarafından bağışlanan Romon Kapısı bulunmakta. Tapınağın arkasında, tüm ziyaretçilerin küçük bir adak sunarak yerleşik tanrıya saygı göstermeye teşvik edildiği tapınağın ana salonu (honden) bulunmakta.

Zaman sorununuz yoksa, şehrin üzerindeki bir bakış noktasına giden alt rotayı da yapabilirsiniz. Ormanda yürürken çok daha sessiz ve çok huzurlu hissettirdiği için eğer vaktiniz çoksa dağa doğru devam etmenizi öneririz. Fushimi Inari’ye giriş ücretsiz ve 24 saat açık. Bu nedenle olağanüstü kalabalıktan kaçmak için çok çok erken gelebilirsiniz. Gece de farklı bir ışıklandırma ile biraz ürkütücü de olsa değişik bir deneyim yaşayabilirsiniz.

Kyoto gezi Rehberi

Kiyomizu Tapınağı

Kiyomizu Tapınağı

Kiyomizudera (Saf Su Tapınağı) Japonya’nın en ünlü tapınaklarından biri. 780 yılında Kyoto‘nun doğusundaki ormanlık tepelerde Otowa Şelalesi‘nin bulunduğu yerde kurulmuş ve adını şelalenin sularından alıyor. Bir yamaçta bulunan Kiyomizu-dera etkileyici bir şehir manzarası sunuyor. Bizi Kyoto’da en etkileyen tapınak burası oldu.

Kiyomizu Tapınağı

Tapınak başlangıçta Japon Budizmi’ndeki en eski okullardan biri olan Hosso tarikatıyla ilişkilendirilmiş olsa da 1965’te kendi Kita Hosso tarikatını oluşturmuş. Bu etkileyici tapınak 1994’te Dünya Mirası Alanları listesine de eklenmiş.

Kyoto gezi Rehberi

Kiyomizu Tapınağı

Kiyomizudera, ana salonundan 13 metre yükseklikteki, yamaçtan dışarı doğru uzanan ahşap salonu ile tanınıyor. Büyük ahşap ana salon çivi kullanılmadan inşa edilmiş ve on bir yüzlü, bin kollu Kannon’un bir heykeline ev sahipliği yapmakta. Tapınak özellikle yüksek konumu ile Kyoto’ya hakim bir pozisyonda yer alması nedeniyle diğer tapınaklardan ayrılıyor.

Japonya artık Aşırı Turist için önlem almayı konuşuyor

Gion ve Southern (Güney) Higashiyama

Gion‘u da içeren Güney Higashiyama, şehrin en güzel ve en iyi korunmuş sokaklarından bazılarıyla Kyoto’da ziyaret edilebilecek en iyi yerlerden biri. İnternette gördüğünüz Kyoto fotoğraflarının çoğu burada çekilmiştir.

Kyoto gezi Rehberi

Yasaka Pagoda (Hokanji Tapınağı)

Bu tarihi bölgede dar sokaklarda, kaldırım taşlı patikalar ve yolu aydınlatan kağıt fenerlerle ahşap evler bulacaksınız. Ziyaret edilebilecek birçok tapınak var. Tercihen sabahın erken saatleri veya gece geç saatler biraz daha sakin bir dolaşma sağlayabilir. Biz yapmadık ama birçok ziyaretçi burada bir günlüğüne Kimono ve Yukata kiralıyor ve geleneksel Japon kıyafetleriyle keşfe çıkıyor. Kimono ve Yukata ile ilgili yazımız için tıklayın.

Kyoto gezi Rehberi

Yasaka Pagoda (Hokanji Tapınağı)

Özellikle Kiyamizu Tapınağını ziyaret ettikten sonra iniş yolunda sağa aşağı inen bir yol göreceksiniz. Zaten kalabalıktan buranın popüler bir sokak olduğunu anlayacaksınız. Bu sokak sizi Yasaka Pagoda‘ya (Hōkanji Tapınağı) götürür. Diğer güzel sokaklar da Ninenzaka ve Sannenzaka, Nene-no-michi ve Ishibei-koji yoluna giden Yasaka-dori şeklinde sıralanabilir.

Kyoto gezi Rehberi

Nijo Castle (Nijojo) 

Nijo Castle (Nijojo)

Nijo Kalesi (Nijōjō), Edo Dönemi’nin (1603-1868) ilk Shogun’unu Tokugawa Ieyasu’nun Kyoto ikametgahı olarak 1603 yılında inşa edilmiş. Torunu Iemitsu, kalenin saray binalarını 23 yıl sonra tamamlamış ve beş katlı bir kale kulesi ekleyerek kaleyi genişletmiş.

Tokugawa Şogunluğu 1867’de düştükten sonra, Nijo Kalesi şehre bağışlanmadan ve tarihi bir alan olarak halka açılmadan önce bir süre İmparatorluk Sarayı olarak kullanılmış. Saray binaları, tartışmasız Japonya’nın feodal döneminin kale saray mimarisinin en iyi hayatta kalan örneklerinden ve kale 1994’te UNESCO dünya mirası alanı olarak ilan edilmiş.

Nijo Kalesi üç alana ayrılıyor; Honmaru (ana savunma çemberi), Ninomaru (ikincil savunma çemberi) ve bunların etrafındaki bazı bahçeler. Kalenin tüm arazisi ve Honmaru Nehri taş duvarlar ve hendeklerle çevrili.

Kale arazisine doğudaki büyük bir kapıdan giriliyor. İsterseniz girişten İngilizce sesli rehberler kiralayabiliyorsunuz. Kalenin içine doğru daha fazla ilerlerseniz, kalenin ana cazibe merkezi olan Ninomaru Sarayı‘nın bulunduğu Ninomaru’nun (ikincil savunma çemberi) girişi olan Çin tarzı Karamon Kapısı‘na ulaşıyorsunuz.

Nijo Castle, Kyoto

Nijo Castle (Nijojo) 

Ninomaru Sarayı, Kyoto ziyaretleri sırasında Şogun’un ikametgahı ve ofisi olarak hizmet vermiş Orijinal haliyle korunan saray, davetsiz misafirlere karşı bir güvenlik önlemi olarak üzerine basıldığında gıcırdayan (bülbül zeminli) koridorlarla birbirine bağlanan birden fazla ayrı binadan oluşmakta. Saray odaları tatami hasırla kaplı ve süslü tavanlara ve güzelce boyanmış sürgülü kapılara (fusuma) sahip. Saray içerisinde fotoğraf ve video çekmek yasak.

Ninomaru Sarayı’nın içini görmek için ek bir ücret ödenmesi gerekiyor. Ninomaru Sarayı’nın dışında, büyük bir gölet, süs taşları ve bakımlı çam ağaçları bulunan geleneksel bir Japon peyzaj bahçesi olan Ninomaru Bahçesi uzanıyor.

Honmaru (ana savunma çemberi), ikinci bir saray kompleksi ve beş katlı bir kulenin bulunduğu yer. Ancak, her iki yapı da 18. yüzyılda çıkan yangınlarla yok olmuş ve yeniden inşa edilememiş. Şogunluğun düşüşünden sonra, imparatorluk ikametgahı Kyoto İmparatorluk Sarayı’ndan buraya taşınmış ve bugün Honmaru Sarayı olarak kalmaya devam ediyor.

Uzun yıllar halka kapalı olan Honmaru Sarayı‘nın içi 2024’te halka yeniden açıldı. İçeri girmek için önceden rezervasyon yaptırmak ve ek ücret ödemek gerekiyor. Ancak tüm ziyaretçiler Honmaru bahçelerinde dolaşabiliyor ve kale arazisinin manzarasını sunan eski kale kulesinin taş temelini görebilirler.

Honmaru ve Ninomaru yeşil alan ve ağaçlarla çevrili yürüyüş yollarıyla çevrili

Kale arazisinde çok sayıda çeşitte kiraz ağacı da bulunuyor. Bunlar arasında kiraz bahçesindeki yaklaşık 400 geç çiçek açan kiraz ağacı da var. Çok sayıda kiraz ağacı çeşidi bulunduğu için Nijo Kalesi’ndeki çiçeklenme mevsimi genellikle Mart ayının sonundan Nisan ayının tamamına kadar sürüyor.

Kalede ayrıca, genellikle Şubat ayının sonundan Mart ayının başına kadar çiçek açan bir Erik Bahçesi ve 1965 yılında çay törenleri gibi kültürel etkinlikler için inşa edilmiş yarı Japon yarı Batı tarzı bir bahçe olan Seiryuen bulunuyor. Kale bahçelerinin birçok yeri Kasım ayının ikinci yarısında parlak sonbahar renkleri sunan akçaağaç, ginkgo ve diğer ağaçları ile dolu.

Ryoan-Ji Tapınağı

Ryoan-Ji Tapınağı (Huzurlu Ejdarha’nın Tapınağı)

Ryoanji Tapınağı (Ryōanji), Japonya’nın en ünlü kaya bahçesinin bulunduğu tapınak. Bu tapınak başlangıçta Heian Dönemi‘nde bir aristokrat villasının arazisiymiş. Bu malikhane 1450’de bir Zen Tapınağı‘na dönüştürülmüş. Tapınak Zen Budizm’inin Rinzai mezhebinin Myoshinji okuluna ait.

Ryoanji’nin ünlü Kaya Bahçesi‘nin tarihine gelince bu konuda kesin bir bilgi yok. Bahçenin inşa tarihi bilinmemekte birlikte tasarımcısı hakkında bir dizi spekülasyon var. Bahçe, alçak toprak duvarlarla çevrili dikdörtgen bir çakıl taşından oluşuyor ve yosunlu yamalar üzerine küçük gruplar halinde yerleştirilmiş 15 kaya var. Bahçenin tasarımının ilginç bir özelliği, herhangi bir bakış noktasından en az bir kayanın her zaman izleyiciden gizli olmasıymış.

Ryoan-ji Tapınağının arka bahçesi

Bahçenin kökeninin yanı sıra anlamı da belirsiz. Bazıları bahçenin bir kaplanın yavrularını bir göletin üzerinden veya denizdeki adaların üzerinden taşıması gibi ortak bir temayı temsil ettiğine inanırken, diğerleri bahçenin sonsuzluk gibi soyut bir kavramı temsil ettiğini iddia ediyor. Bahçenin anlamı açıkça belirtilmediği için, her izleyicinin kendisi için anlamı bulması bekleniyor. Biz bunlardan hiçbirini burada bulamadığımız gibi Kaya Bahçesi’nden pek etkilenemedik. Ancak gezi grubumuzda en çok bu tapınağı beğendim diyenler de oldu.

Ryoanji’nin bahçesi, baş rahibin eski ikametgahı olan Hojo‘dan görülmekte. Taş bahçenin yanı sıra, Hojo’da tatami odalarının sürgülü kapılarında (fusuma) bazı resimler ve binanın arka tarafında birkaç küçük bahçe bulunmakta. Kyoto Japanese park​ gibi olan bu yer, bazı güzel yürüyüş parkurlarının yanı sıra, Kyoto’nun Yudofu (haşlanmış tofu) spesiyalitesinde uzmanlaşmış bir restoran da bulunmakta. Yemekler, geleneksel bir Japon bahçesine bakan çekici tatami odalarda servis ediliyor.

Kinkaku-ji Tapınağı (Altın Tapınak)

Kinkaku-ji Tapınağı (Altın Köşk Tapınağı, Golden Pavillion, Rokuonji)

Kinkakuji (Altın Köşk Tapınağı), kuzey Kyoto’da bulunan ve en üst iki katı tamamen altın varakla kaplı bir Zen Tapınağı. Resmen Rokuonji olarak bilinen tapınak, Şogun Ashikaga Yoshimitsu’nun emeklilik villasıymış ve onun vasiyetine göre 1408’deki ölümünden sonra Rinzai mezhebinin bir Zen tapınağı olmuş. Kinkakuji, Yoshimitsu’nun torunu Ashikaga Yoshimasa tarafından şehrin diğer tarafında daha sonra inşa edilen Ginkakuji’ye (Gümüş Köşk) ilham kaynağı olmuş.

Kinkaku-ji Tapınağı (Altın Tapınak)

Kinkakuji, büyük bir gölete bakan etkileyici bir yapı ve Yoshimitsu’nun eski emeklilik kompleksinden geriye kalan tek bina. Tarihi boyunca sayısız kez yanmış; bunlardan ikisi, Kyoto’nun çoğunu yok eden bir iç savaş olan Onin Savaşı sırasında ve daha yakın zamanda 1950’de fanatik bir keşiş tarafından yakılması. Mevcut yapı 1955 yılında inşa edilmiş. Kinkakuji, Yoshimitsu döneminde Kyoto’nun zengin aristokrat çevrelerinde gelişen abartılı Kitayama kültürünü yansıtmak için inşa edilmiş ve her kat farklı bir mimari stili temsil ediyor.

Altın Tapınak planı

Katların tarzları birbirinden farklı. Birinci kat, Heian Dönemi’nde saray binaları için kullanılan Shinden tarzında inşa edilmiş. Doğal ahşap sütunları ve beyaz sıvalı duvarları, pavyonun yaldızlı üst katlarıyla tezat oluştururken bir yandan da onları tamamlıyor. Shaka Buda (tarihi Buda) ve Yoshimitsu heykelleri birinci katta bulunuyor. Pavyona girmek mümkün olmasa da, sürgülü kapılar genellikle açık bırakıldığından, yakından bakarsanız heykelleri göletin karşısından görebilirsiniz.

İkinci kat, Samuray konutlarında kullanılan Bukke tarzında inşa edilmiş. Dış cephesi tamamen altın varakla kaplı ve içeride Dört Göksel Kral heykelleriyle çevrili oturan bir Kannon Bodhisattva bulunuyor. Ancak heykeller halka gösterilmiyor. Son olarak üçüncü kat (en üst kat), Çin Zen Salonu tarzında inşa edilmiş olup, iç ve dış kısımları yaldızlanmış ve üzerinde altın bir anka kuşu figürü bulunmakta.

Tapınak halka açık değil! Kinkakuji’yi göletin karşısından gördükten sonra ziyaretçiler, boyalı sürgülü kapılarıyla (fusuma) bilinen baş rahibin eski yaşam alanlarının (hojo) önünden geçiyor. Ancak Altın Tapınak halka açık değil. Yol bir kez daha Kinkakuji’nin arkasından geçerek Yoshimitsu’nun günlerinden kalma orijinal tasarımlarını koruyan tapınağın bahçelerinde son buluyor. Bahçelerde, asla kurumaması söylenen Anmintaku Göleti ve insanların şans getirmesi için para attığı heykeller de dahil olmak üzere birkaç ilgi çekici yer daha bulunuyor. Bahçede bir kase var, attığınız para kaseye girerse dileğinizin kabul edeceğine inanılıyor. Bunu başardığımı belirtmeliyim 🙂

Bahçede ilerlemeye devam ederseniz, ücretli tapınak alanından çıkmadan önce Edo Dönemi’nde Kinkakuji’ye eklenen Sekkatei Çay Evi‘ne ulaşırsınız. Çıkışın dışında hediyelik eşya dükkanları, matcha çayı ve tatlılar içebileceğiniz küçük bir çay bahçesi ve Beş Bilgelik Kralı’ndan biri ve Budizm’in koruyucusu olan Fudo Myoo’nun bir heykeline ev sahipliği yapan küçük bir tapınak salonu olan Fudo Salonu bulunuyor. Heykelin, Japon din tarihinin en önemli figürlerinden biri olan Kobo Daishi tarafından yapıldığı söyleniyor.

Ginkaku-ji

Ginkaku-ji Temple (Silver Pavilion)

Ginkaku-ji Temple (Silver Pavilion)

Ginkakuji (Gümüş Köşk), Kyoto’nun doğu dağlarında (Higashiyama) yer alan bir Zen Tapınağı. 1482’de, Shogun Ashikaga Yoshimasa, büyükbabasının Kyoto’nun kuzey dağlarının (Kitayama) eteğindeki emeklilik villası olan Kinkakuji’yi (Altın Köşk) örnek alarak, bugünkü tapınağın arazisine emeklilik villasını inşa etmiş. Villa, Yoshimasa’nın 1490’daki ölümünden sonra bir Zen tapınağına dönüştürülmüş.

Sanata tutkun bir Şogun’un emeklilik villası olan Ginkakuji, büyükbabasının zamanlarındaki Kitayama Kültürü’nün aksine Higashiyama Kültürü olarak bilinen çağdaş kültürün merkezi haline gelmiş. Kyoto’nun aristokrat çevreleriyle sınırlı kalan Kitayama Kültürü’nün aksine, Higashiyama Kültürü tüm ülke üzerinde geniş bir etkiye sahipmiş. O dönemde geliştirilen ve rafine edilen sanatlar arasında çay seremonisi, çiçek aranjmanı, Noh tiyatrosu, şiir, bahçe tasarımı ve mimari yer alıyor.

Bugün Ginkakuji (Gümüş Köşk), 6 tapınak binası, güzel bir yosun bahçesi ve benzersiz bir kuru kum bahçesinden oluşmakta. Bahçelerin ve binaların görülebildiği, arazisinin etrafında dairesel bir rota boyunca yürüyerek keyfini çıkarabilirsiniz.

Gümüş Köşk’ün ilk görüntüsü araziye girdikten kısa bir süre sonra görülüyor. Kannonden (Kannon Salonu) olarak adlandırılan köşkün iki katı, iki farklı mimari tarzda inşa edilmiş ve Budist merhamet tanrıçası Kannon’un birer heykelini içeriyorlar. Ancak binanın içi halka açık değil. Adına rağmen, Gümüş Köşk hiçbir zaman gümüşle kaplanmamış. İsminin binanın inşasından bir asırdan fazla bir süre sonra, onu Altın Köşk ile karşılaştırmak için bir takma ad olarak ortaya çıktığına inanılmakta. Alternatif olarak, binanın koyu dış cephesine (eskiden siyah lake ile kaplıymış) yansıyan ay ışığının ona gümüş bir görünüm verdiği ve ismin buradan geldiğini söyleyenler de var. Köşk, Ginkakuji arazisinde geçmiş yüzyıllardaki birçok yangın ve depremden sağlam bir şekilde kurtulan sadece iki binadan biri. Ancak iyi korunması için periyodik olarak yenileme çalışmaları yapılmakta.

Rotanın devamında, Gümüş Kum Denizi ya da Ay İzleme Platformu olarak da bilinen ve titizlikle bakımı yapılan devasa bir kuru kum bahçesi yer alıyor. Bahçenin yanında, sürgülü kapılarında (fusuma) resimler bulunan ancak girilemeyen Hondo (ana salon) yer alıyor. Hondo’nun hemen yanında, tapınağın temeline dayanan Gümüş Köşk’ün yanı sıra Ginkakuji’nin tek tapınak binası olan Togudo yer alıyor. Togudo, günümüzde çoğu çağdaş tatami odasının hala tasarlandığı mimari tarz olan Shoin mimarisinin en eski örneği olarak kabul edilen 4,5 tatami mattan oluşan bir çalışma odası içermesiyle ünlü. Tabii ki bu bina da halka açık değil.

Togudo’dan geçtikten sonra, yürüyüş yolu ziyaretçileri Ginkakuji’nin adalar ve köprüler, küçük akarsular ve çeşitli bitkilerin bulunduğu yosun bahçesine götürür. Yol, binaların arkasındaki bir tepeye tırmanıyor ve buradan tüm tapınak arazisinin ve ötesindeki şehrin güzel manzaraları görülebiliyor. Son olarak, ziyaretçiler araziden çıkmadan önce Gümüş Köşk’ün daha yakından görüntülerinin tadını bir kez daha çıkarabiliyorlar.

Arashiyama Bambu Ormanı

Arashiyama Bambu Ormanı

Arashiyama Bambu Ormanı, Japonya’nın Kyoto eyaletindeki Arashiyama’da bulunan doğal bir bambu ormanı. Orman çoğunlukla mōsō bambusundan oluşuyor ve farklı yürüyüş yollarına sahip. Orman, Zen Budizmi’nin Rinzai okulunun merkezi olan Tenryū-ji tapınağına ve Nonomiya Tapınağı’na oldukça yakın bulunuyor.

Arashiyama Bambu Ormanı

Biz gitmedik ama görülebilecek diğer noktalar; Kyoto railway Museum, Sento Palace, Nishiki Market, Kyoto Imperial palace, Pontocho, Yasaka Pagoda (Hokanji Temple), Ninenzaka, Philosopher’s Path, Nanzen-ji Temple olarak sıralanabilir.

Kyoto Sokak Yemekleri

Sokakta satılan Wagyu Beef’lerden uzak durun. Wagyu Steak mutlaka bir restorantda yenmeli.

Sokakta satılan Kobe Beef’lerden uzak durun. Kobe Steak mutlaka bir restorantda yenmeli.

Pirinç Topları; olsa da olur olmasa da

Patates cipsleri çok güzel

Kestane aynı bizdeki gibi

Sake; ortalama ama olabilir

Japonya’daki diğer duraklarımızla ilgili yazılarımız için tıklayın

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZIN