Uganda Gezi Rehberi

Uganda Gezi Rehberi

Birkaç yıl evvel Dağ Gorilleri ile ilgili bir video seyrettikten sonra başlayan merakımız bu Gorillerin Uganda, Ruanda ve Kongo‘da yaşadıklarını öğrenmemiz üzerine bizi Uganda’ya getirdi. Kongo güvenli olmadığı, Uganda’da Gorilla Trekking 800 USD iken Ruanda’da 1.500 USD olduğu için biz bu aktivite için Uganda’yı seçtik. Uganda Gezi Rehberi

Uganda Gezi Rehberi

Dediğimiz gibi ana ama Gorilla Trekking‘di ama daha bu ülkeye gelmeden Uganda’nın Gorilla Trekking’den çok daha fazlası olduğunu anlamıştık. Ekvator Çizgisi üzerinde olmasından kaynaklı güzel iklimi, Nil Nehri’nin kaynağı olması, fakir ama mutlu insanları, tropik ormanları, yaban hayatının çeşitliliği, uçsuz bucaksız çay ve kahve ekim alanları, gölleri, dağları ile Uganda gezilmesi çok keyifli bir ülke.

Uganda Gezi Rehberi

Afrika’nın Kalbi Uganda Uganda Gezi Rehberi

Uganda için “Afrika’nın Kalbi”, “Gerçek Afrika” gibi ünvanlar kullanılıyor. Kenya, Tanzanya, Zambia, Zimbabwe, Botswana, Fas, Mısır, Güney Afrika Cumhuriyeti gibi Afrika gibi ülkelerini görmüş bir aile olarak Uganda’nın gerçekten farklı olduğunu ve burada buram buram Afrika’nın hissedildiğini söyleyebiliriz. Uganda Gezi Rehberi

Uganda’nın yakın tarihine ve ülke profiline burada değinmeyeceğiz ama bu konuyu merak ediyorsanız ilgili yazımız için tıklayın.

Fakir ülkeler geçim sıkıntısı nedeniyle genellikle güvenli olmaz. Ancak Uganda fakir olmasına rağmen güvenli bir ülke. Özellikle Ruanda‘dan karayolu ile ilk Uganda’ya girdiğimizde fakirlik seviyesi bizi şaşırttı. İnsanların üzerindeki kıyafetler yüz yıllık gibiydi. Ayaklarında ya bir terlik bile yok ya da olanlar paramparçaydı. Bu tablo kuzeye doğru çıktıkça düzeldi ama hiçbir zaman bir Ruanda refah seviyesinde olmadı. Uganda Gezi Rehberi

Uganda Gezi Rehberi

Turizm Kenya ve Tanzanya seviyesinde değil Uganda Gezi Rehberi

Uganda’da öyle Kenya ya da Tanzanya’da çok turist ve safari araçları göremiyorsunuz. Dolayısı ile turist safari araçları özellikle çocukların çok ilgisini çekiyor. Safari araçlarını görünce hemen el sallamaya başlıyor araç durunca da aracın yanına yaklaşıyorlar. Turistlere karşı çocuklardaki sevecen bakışları ve gülen yüzleri yetişkinlerde göremiyorsunuz. Kötü davranıyorlar diyemeyiz ama özellikle genç erkekler biraz ters bakıyorlar Safari araçlarına. Uganda Gezi Rehberi

Fotoğraf çekilmesinden de özellikle hoşlanmıyorlar. Bunun ülkenin yakın geçmişindeki Avrupa ülkelerinin rolünün büyük olduğu açık. Muhtemelen akılları erip eğitim aldıkça bu ülkelerden gelen kişilere biraz ön yargılı bakıyorlar. Ancak turizm ile uğraşanlarda bu durum kesinlikle yok. Onlar çok sıcak davranıyorlar her zaman. Uganda Gezi Rehberi

Uganda Gezi Rehberi

Uganda'ya nasıl gidilir?

THY ile ulaşım oldukça kolay Uganda Gezi Rehberi

Uganda’ya gitmenin en kolay yolu THY‘nın Entebbe uçuşu. Esasında bu uçuş direkt uçuş ama uçak önce Ruanda’nın başkenti Kigali‘ye iniyor. Kigali yolcuları indikten sonra (Biz de Kigali’ye bu uçuşla gitmiştik) Entebbe yolcuları 1 saat uçakta bekliyor. Uçak temizleniyor, varsa Kigali – Entebbe yolcuları biniyor ve uçak Entebbe için tekrar havalanıyor. 1 saatlik Kigali beklemesinde Entebbe yolcuları koltuklarında bekliyor. Uganda Gezi Rehberi

Entebbe’den İstanbul’a giderken ise Kigali’den gelen uçak istanbul’a devam ettiği için Entebbe – İstanbul uçuşu direkt yapılıyor.

Daha uygun fiyatlı aktarmalı uçuş aramak isterseniz tıklayın.

Uganda'ya ne zaman gidilir?

Yağışsız mevsimi tercih etmelisiniz Uganda Gezi Rehberi

Uganda’yı ziyaret etmek için en iyi zaman iki kuru zaman dilimi olan Haziran-Ağustos ve Aralık-Şubat ayları arasıdır. Bu aylar yaban hayatı izlemek için, ormanda goril ve şempanze yürüyüşleri yapmak için çok uygun aylardır. Bu aylar kuru aylar olarak geçmesine rağmen yağmurdan tamamen kaçınamazsınız.

Uganda'da nerede kalınır?

Gezi programına göre büyük şehirler yerine kırsaldaki lodge’ları tercih etmeniz doğru olacaktır.

Uganda için vize gerekiyor mu?

Uganda vizesi zor değil Uganda Gezi Rehberi

Uganda için tüm TC vatandaşlarının vize alması gerekiyor. Vize online olarak alınabiliyor ve zor değil. Ortalama 3-4 günde cevap geliyor. Vize başvurusu yapmak için tıklayın.

Eğer Ruanda ve Kenya’ya da gidecekseniz East Africa vizesi de alabilirsiniz.

Uganda için aşı gerekiyor mu?

Sarı Humma Aşısı Zorunlu Uganda Gezi Rehberi

Uganda için Sarı Humma Aşısı zorunlu. Zaten vize alırken Sarı Humma Aşı kartınızın fotoğrafını da pasaportunuzla birlikte yüklemeniz gerekiyor. Aşınızı şehrinizdeki Sağlık Bakanlığı Seyahat sağlığı Merkezlerinde ücretsiz yaptırabilirsiniz.

Zorunlu olmamakla birlikte seyahatiniz süresince Sıtma tableti kullanmanız da öneriliyor. Sıtma ilacınızı da yine aynı merkezlerden ücretsiz temin edebilirsiniz. Sıtma ilacının seyahatten 1 gün önce başlanması, seyahat süresince kullanılması (günde 1 tablet) ve seyahat dönüşü 1 hafta devam edilmesi gerekiyor. Biz de gezimizde bu kurallara tamamen uyduk. Uganda Gezi Rehberi

Uganda Gezi Rehberi

Bunyonyi Lake Uganda Gezi Rehberi

Ruanda’dan karayolu ile Uganda’ya girdikten sonra ilk durağımız (3 saat) otelimizin de olduğu Bunyonyi Gölü oldu. Burada çok beğendiğimiz bir lodge olan Bird Nest Lodge‘da konakladık. Öğleden sonra otelimize ulaştık. Uganda Gezi Rehberi

Uganda Gezi Rehberi

Akşam üzeri gölün enfes manzarası karşısında bir şeyler içtik ve akşam yemeğine kadar sohbet ettik. Ertesi gün bizi en önemli gün bekliyor; Bwindi Impenetrable Forest’da Gorilla Trekking !

Uganda Gezi Rehberi

Bwindi Impenetrable Forest ve Gorilla Trekking

Ertesi gün saban 05:00’de kalkarak Gorilla Trekking için yollara düştük. Bunyonyi Gölü ile trekking yapacağımız Bwindi Forest arası 2 saat. Uganda Gezi Rehberi

Saat 06:00’da yola çıktık ve yoldaki enfes Sis Denizi manzaraları için kısa duruşlar yaparak yaklaşık saat 08:00’de Bwindi’de olduk.

Uganda Gezi Rehberi

Gümüş Sırtlı ayrı önemli Uganda Gezi Rehberi

Buraya vardığınızda ilk önce toplu bir brifing veriliyor buradaki yaban hayatı ve orman hakkında. Daha sonra 8’erli gruplara ayrılıyorsunuz. Ormandaki goril aileleri yaklaşık 10 bireyden oluşuyor. Aile başına 1 yada en fazla 2 Gümüş Sırtlı Goril yani Alfa Erkek Goril düşüyor. Her gün maksimum 10 keşif grubunun yani 80 kişinin ailelere ulaşımına izin veriliyor. Bizim gideceğimiz ailenin adı Kyaguriro‘ydu.

Uganda Gezi Rehberi

Oradaki görevliler daha fit ve genç gördükleri kişileri daha uzaktaki Goril ailelerine yönlendirirken daha kısa sürede goril ailesine ulaşmak isteyenleri de ormandaki daha yakın konumdaki ailelere yönlendiriyorlar.

Uganda Gezi Rehberi

Porter almanızı öneririz Uganda Gezi Rehberi

Yola çıktığınızda en önde elinde pala ile yol açan bir kişi bulunuyor. Bu kişi kalaşnikof taşıyor ve güvenliği de sağlıyor. Bu kişi dışında grubun başında bir de rehber bulunuyor. İsterseniz eşyalarınızı taşıması ve size yardımcı olması için Porter da kiralayabiliyorsunuz. Bu kişinin ücreti 20 USD ama çok yararlı oluyor bizce mutlaka kiralanmalı. Biz 2 kişi için tek porter aldık. Eğer yükünüz fazlaysa ya da fazla olmasa da tek kişi için tek porter da çok mantıklı. Uganda Gezi Rehberi

Uganda Gezi Rehberi

Bu saydığım kişilerin dışında Goril ailesinin yakınında bulunup bizi ailenin olduğu yere yönlendiren Tracker adı verilen izi sürücüler var. Bunlar sabah ilk iş olarak ailelerin yerini tesbit edip grupları buralara yönlendiriyorlar. Tüm bunlara rağmen aileleri bulmak kolay olmuyor çünkü sık sık yer değiştiriyorlar.

Uganda Gezi Rehberi

Gorilla Trekking çok da kolay bir aktivite değil Uganda Gezi Rehberi

Mesela bizim yönlendirildiğimiz yere 1,5 saatte gittik ama aile yer değiştirmişti. Hatta bir ara “sanırız bulamayacaklar” diye bile düşündük. Rehber ve tracker arasında epey bir iletişimle 2 saat sonra aile ile karşılaştık nihayet. Bu yürüyüş herhangi 2 saatlik bir yürüyüş değil, oldukça zorlu.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Çünkü yol dallarla, sarmaşıklarla kaplı ve zemin genellikle çamur. Yürüyüşe başlarken size uzun bambu çubuklar veriliyor. Bunları kullanmak baton kullanmaktan daha faydalı. Uganda Gezi Rehberi

Bu sopaların boyu uzun olduğu için ormana daha uygun. Çünkü bazen siz yukarda bir konumdayken aşağıda bir zeminden destek alarak ilerlemek zorunda kalıyorsunuz. Dalları itmek, ağaçlardan destek almak için bahçevan eldiveni takmanızda fayda var çünkü tuttuğunuz yerde ateş karıncasına vs dokunmanız büyük sorunlara neden olabilir. Bunun dışında elinizdeki sopaların elinizi yara yapmaması için de eldiven işe yarıyor. Uganda Gezi Rehberi

Photo Credit @ Funda Ersöz

Gorillerin yanına ulaştığınızda aile ile 1 saat geçirmenize izin veriliyor

Yürüyüş sırasında değil ama aile yanına geldiğinizde onlara hastalık bulaştırmamak için maske takmanız zorunlu. Ailenin dişileri ve bebekler çok sakinler ve onlara zamanla 2 metre civarında yanaşabiliyorsunuz. Ancak Gümüş Sırtlı daha mesafeli duruyor ve çok yanaşmanızı istemiyor. zaten onun büyüklüğü ve tavrı nedeniyle siz de belli bir noktadan daha fazla yanaşmaya çekiniyorsunuz. Gerçi böyle diyoruz ama ayrılmadan hemen önce Gümüş Sırtlı’dan yaklaşık 2 m uzaklıktaydık.

1 saat aileyle geçirdikten sonra dönüşe geçtik. Dönüş yolu yokuş yukarıydı ve tahminimizden daha fazla zorlandık. Anma öyle bir tecrübe yaşadık ki tüm yorgunluk ve zorluklara kesinlikle değdi.

Araçlarımıza binmeden önce Ranger’lar tarafından Gorilla Trekking yaptığımıza dair sertifikalarımız verildi.

Dağ Gorilleri hakkındaki geniş yazımız için tıklayın.

Trekking’den sonra araçlarımıza binerek tekrar Bunyonyi Gölü kenarındaki Lodge’umuza dönüp bir şeyler içerek gölün keyfini çıkardık.

Queen Elizabeth Milli Parkı

Ertesi gün Queen Elizabeth Milli Parkı içerisindeki Enganzi Lodge‘a doğru yola (5 saat) çıktık. Yol üzerinde Çay tarlalarını görmek fırsatımız oldu.

Üzerinde meyveleri ile Kahve ağaçlarını da gördük. Birçok yerde de kahve kurutuluyordu yerlere serilerek.

Enganzi Lodge hakim bir konumda yer alıyor ve uçsuz bucaksız Queen Elizabeth Milli Parkı manzarasına sahip. Ertesi gün safari yapacağımız milli parkı seyrederek havuza girdik ve daha sonra yemeğimizi yiyerek dinlenmeye çekildik.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Safari için yine 05:00 gibi kalkarak 06:00’da yollara düştük

Milli Park girişinde kayıt yaptırdıktan sonra Safarimiz başladı. Safari’de çok fazla hayvan görülse de psikolojik olarak amaç Big 5 adı verilen Fil, Buffalo, Gergedan, Aslan ve Leopar‘ı görmek. Biz 2 araçlık bir gruptuk. 1 araç 4’ünü görebilirken diğer araçtaki arkadaşlar karşıdan karşıya geçerken de olsa Leopar görebildiler. Zor görülenlerden biri olan Aslan’ı ise bolca görebildik. Big 5 hakkındaki geniz yazımız için tıklayın.

Kazinga Kanalı

Aynı günün öğlenden sonrası Kazinga Kanalı‘nda Tekne Safari yaptık. Bu amaçla Mweya Safari Lodge‘a geldik çünkü buradaki Boat safari’leri bu lodge’un tekneleri ile yapıyorsunuz.

Kazinga Kanalı, Lake Edward‘ı daha küçük komşusu Lake George‘a bağlayan 32 kilometre uzunluğunda geniş bir tatlı su kanalı. Göller, Kraliçe Victoria’nın oğlu Kral Edward VII ve halefi Kral George V’in adını taşıyor. Kanal, Kraliçe Elizabeth Milli Parkı’nın önemli bir özelliği ve yaban hayatı turizmi için popüler bir nokta.

Bu kanal üzerinde tekne ile safari çok çok özel bir tecrübe çünkü kanaldaki yaban hayatı inanılmaz zengin. Filler, bufalolar, su aygırları, timsahlar, sayısız kuş çeşiti etrafınızı sarmış şekilde bir gezi yapıyorsunuz.

Kanal, dünyanın en büyük su aygırı yoğunluklarından biri (yaklaşık 2.000) ve sayısız Nil timsahı da dahil olmak üzere çok çeşitli hayvan ve kuşlara ev sahipliği yapmakta. Ayrıca filler, bufalo ve Afrika Skimmer’ı da dahil olmak üzere 100’den fazla su kuşu türünü görebiliyorsunuz.

Lake George, Rwenzori Dağları‘ndan gelen akarsularla besleniyor ve Kazinga Kanalı aracılığıyla Lake Edward’a akıyor

Lake George’un 250km²’lik yüzey alanı, daha büyük komşusu Lake Edward’ın (2.325km²) neredeyse on katı daha küçük. Kanalın maksimum derinliğe 8 m civarında.

Gezi yaklaşık 3 saat sürüyor. Teknelerde içecek bira ve snack tarzı ikramda bulunuluyor. Biz ikram olarak Nile birası ve Samosa tarzı şeyler sipariş vermiştik ve çok lezzetliydi.

Yol üzerinde Balıkçı Köyleri’ni görme şansımız da oldu. Uganda turizm açısından bir Kenya ya da Tanzanya olmadığı için geçinmenin önemli yollarından birisi hala balıkçılık.

Ekvator Çizgisi

Bu fotoğrafı çektirmek çok zor; peki neden?

Sonraki durağımız ise Ekvator Çizgisi oldu. Biliyorsunuz Uganda, Ekvator Çizgisi üzerinde yer alıyor ve bu çizgi üzerinde bu tarz fotoğraf çektirebileceğiniz nadir ülkelerden birisi.

Ekvator Çizgisi üzerinde bulunan ülkeler; Sao Tome ve Trincipe, Gabon, Kongo Cumhuriyeti,
Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Uganda, Kenya, Somali, Maldivler, Endonezya, Kiribati, Ekvator, Kolombiya ve Brezilya.

Bu ülkelerin de bazen çizginin geçtiği yerler turistik ilgi alanlarının çok dışında yer alıyor.

Mesela Kenya sık gidilen bir ülke olmasına rağmen Ekvator Çizgisi Masai Mara gibi ilgi alanlarına uzak bir yerden ülkenin daha ortasından geçiyor. Endonezya ve Brezilya’da da aynı şekilde turistik çekim merkezlerine uzak kalıyor Ekvator Çizgisi.

Bu nedenle Eğer Ekvator Çizgisi üzerinde bulunma gezgin “Rozet”ini almak istiyorsanız en uygun ülke Uganda. Uganda’dan sonra en uygun ülke ise aynı ismi taşıyan Ekvator.

Murchinson Fall Milli Parkı ve Şelalesi

Ertesi gün Queen Elizabeth Milli Parkı’ndan ayrılarak Murchinson Fall Milli Parkı‘na doğru 9 saat sürecek bir yola çıktık. Murchinson Şelalesi, 1952’de kurulan Uganda’nın ilk milli parklarından biri. Parkın kuzey kesiminde savan ve Borassus palmiyeleri, akasya ağaçları ve nehir kenarındaki ormanlık alan bulunmakta.

Güneyde ise ormanlık alanlar hakim. Murchison Şelalesi Ulusal Parkı, Albertine Rift Vadisi’nin kuzey ucunda yer alıyor; burada geniş Bunyoro dikliği, palmiye ağaçlarıyla dolu uçsuz bucaksız bir savana dönüşüyor. İlk kez 1926’da av rezervi olarak ilan edilen bu bölge, 1952’den beri Uganda’nın en büyük ve en eski koruma alanı.

Yukarıdaki haritadan da anlaşılacağı gibi Murchinson Fall, Albert Gölü’nün devamında Victoria Nile‘in üzerinde yer alıyor.

Nil Nehri ve Uganda arasındaki ilişki hakkındaki yazımız için tıklayın.

Victoria Nil’den 80 km’lik bir hızla gelen sular 45 metreden düşerek Albert Gölü’ne bağlanmak üzere sakin bir akıntıya dönüşüyor yavaşça. Nehrin bu kısmı Uganda’nın en dikkat çekici vahşi yaşam manzaralarından birini sunuyor. Nehir kıyılarının düzenli ziyaretçileri arasında Nil timsahları, filler, zürafalar ve bufalolar, su aygırları ve su kuşları yer alıyor.

Murchinson Şelalesi görülme açısından iki bölümden oluşuyor. Şelalenin üst kısmından yaklaştığınızda muhteşem debisini izleme şansınız oluyor ama buradan tam döküldüğü yer görülemiyor.

Şeytan Kazanı

Şelalenin döküldüğü kısım yaklaşık 8 m genişliğindeki Şeytan Kazanı. Burayı görmek için teknelerle buraya geliniyor ama sudaki akıntı nedeniyle tam şelale altına kadar gelme imkanı yok. Bu anlamda Murchinson Şelalesi’nin tam anlaşılması için hem alt kısımdan görülmesi hem de üst kısımdan görülmesi gerekiyor.

Humphrey Bogart ve Katharine Hepburn’un başrol oynadığı 1951 yapımı La Reina de Africa (Afrika Kraliçesi) filmi, Murchison Falls Ulusal Parkı’ndaki Albert Gölü ve Nil Nehri‘nde çekilmiş.

Murchinson Şelalesi ve Nil Nehri ile ilgili geniş yazımız için tıklayın.

Murchinson Şelalesi’ni ilk gün üst kısımdan gördükten sonra otelimize doğru yola çıktık. Şelalenin üst kısmını ertesi gün Şempanze Trekking’den sonra yaptık.

Budongo Forest Chimpanzee Trekking

Gorilla Trekking kadar zor olmasa da diğer bir maceramıza da ertesi sabah çıktık; Şempanze Trekking. Trekking yapılan orman Bwindi’ye göre daha kolaydı ama Şempanze ailesini bulmak daha zor olduğu için bu trekking de hiç kolay olmadı ve 4 saat sürdü.

Şempanzeler yaklaşık dişi goriller büyüklüğündeler

Gorillerden farklı olarak Şempanzeler yüksek ağaçları üst dallarında yaşıyorlar ve görmek oldukça zor oluyor. Yine Gorillerden farklı olarak Şempanzeler hem et hem ot ile besleniyorlar ve oldukça saldırgan vahşi hayvanlar. Başka bir aileden bir maymunu yalnız yakalarlarsa hiç affetmeyip parçalayarak yiyebiliyorlar.

Budongo Ormanı, Uganda’nın Masindi Bölgesi’nde bulunuyor ve Murchison Şelaleleri Ulusal Parkı’nın bir parçası. Budongo yaklaşık 826 kilometrekarelik bir alanı ile Uganda’nın en büyük doğal ormanı ve yarısı hiç bozulmamış bir orman. Orman üç büyük turizm alanına bölünmüş; Kaniyo Pabidi, Busingiro ve Sonso bölümleri. Ormanın şöyle bir hikayesi de var; 2. Dünya Savaşı sırasında Polonyalı mülteciler bu devasa ormana sığınmışlar. Bu uzak vahşi doğada kısa süre kaldıklarının tek kanıtı bir ormanda yer alan Katolik kilisesidir. 

Dört nehir ormanın içinden Albert Gölü‘ne akar; Kamirambwa, Waisoke, Siba ve Sonso.

Budongo Ormanı büyük bir şempanze ve maun ağacı popülasyonuna ev sahipliği yapmasıyla biliniyor. Ormandaki Maun Ağaçları yaklaşık 85 metre uzunluğa ve 21 metre çapa kadar büyüyebilmekte. Budongo Ormanı’nda Maun ağaçlarının yanı sıra 464’ün üzerinde başka ağaç türü, 24 memeli, 300 kelebek ve 9 tür primat bulunmakta. Şempanze yürüyüşü buradaki en popüler aktivite ve bunu doğa yürüyüşleri takip etmekte. 600’den fazla Şempanze için bu büyük ormanı evleri. Şempanzelerin büyük bir kısmı insanlar ile karşılaşmış durumda değil. Küçük bir topluluk insanların ziyaretine alıştırılarak Şempanze Yürüyüşü yapılması sağlanmış.

DNA’mızın %98’inden fazlasını paylaştıklarını düşünürsek şempanzeler en yakın akrabalarımız

Çok akıllı hayvanlar olan Şempanzeler bitki ve meyveler dahil çeşitli yiyeceklerle beslenirler. Şempanzeler de fırsat buldukça et de tüketirler. Tamamen yetişkin bir erkek şempanzenin ağırlığı 70 kilograma kadar çıkabilirken, dişiler 50 Kilograma ulaşabilir. Dağ Gorilleri esaret altında yaşayamazken Şempanzeler esaret altında 60 yıla kadar yaşayabilir.

Erkeklerin aksine dişi şempanzeler genellikle ergenlik çağına ulaştıklarında doğdukları topluluğu terk ederler. İnsanlar gibi şempanzeler de farklı ortamlara kolayca uyum sağlar ve yeni araçları kullanmayı öğrenir. Bu nedenle şempanze toplulukları yaşadıkları yere bağlı olarak genel davranışlarda farklılık gösterir.

Budongo Ormanı, Uganda’da şempanzeler için kalan az sayıdaki kaleden biri

Budongo’da şempanzeleri inceleyen ilk kişi Vernon Reynolds’du. Adriaan Kortlandt ve Jane Goodall ile birlikte şempanzelerin doğal ortamlarında kapsamlı çalışmalar yapan ilk primatologlardı. Uganda, 1972 ile 1986 yılları arasında siyasi belirsizlik ve iç savaşların olduğu bir döneme girerken Vermon ayrıldı.

1990 yılında geri döndüğünde şempanze popülasyonunun kontrolsüz kaçak avlanma nedeniyle ciddi şekilde dağıldığını gördü. Bebek şempanzelerin genellikle anneleri vurularak öldürüldükten sonra Afrika dışındaki koleksiyonculara satıldığını keşfetti. Şempanze popülasyonu o kadar azaldı ki, 1995 yılına gelindiğinde ormanda 55’ten az birey kaydedilebilmişti. Şu anda bu sayı 600 civarına ulaştı.

Ziyaretçiler orman içindeki uzun bir yolu (toplam yol 114 km’den fazla) takip ederek şempanzeleri, diğer primatları ve kuşları görebiliyorlar

Diğer primatlar arasında Zeytin Babunları, Mavi Maymunlar, Siyah-Beyaz Colobus Maymunları, Kırmızı Kuyruklu Maymunlar, Gri Yanaklı Mangabeyler ve Mavi Maymunlar var. Ormanın Murchison Falls Ulusal Parkı koruma alanının bir parçası olması, Budongo Ormanını ziyaret edenlerin, gidiş ya da dönüş yolunda bufalo, aslan ve leopar gibi büyük memelileri görme şansına sahip olduğu anlamına geliyor.

Dediğimiz gibi yaşadıkları yer nedeniyle Şempanzeleri görüntülemek zor çünkü nadire zemine iniyorlar. Biz ailenin yanındayken oldukça büyük bir Şempanze ben farklı yöne bakarken hemen yanımdan ağaca tırmandı ama elimde o sırada tele lens olduğu için yakın plan bu anı görüntüleyemedim.

Şempanze Yürüyüşümüz bitirdikten sonra yukarıda da belirttiğimiz gibi Murchinson Şelalesi’ni nehir tarafından görmeye gittik ve sonra otelimize döndük.

Ziwa Rhino Sanctuary

Bugün Marchinson Milli Parkı’ndan ayrılarak 8 saat sürecek uzun bir yol ile Kampala’ya doğru yola çıktık. Yol üzerinde birçok yerleşim yerinden geçtiğimiz için bol bol Afrika insan manzaralarını görme şansımız oldu. Kampala’ya varmadan önce Ziwa Rhino Sanctuary‘i ziyaret ettik. Adı Gergedan Barınağı ama burası bir barınaktan çok daha fazlası; ufak bir milli park gibi.

Burada yetim kalmış ya da herhangi bir nedenle yardım ihtiyacı olan Gergedanlaa bakılıyor bir yandan da Gergedan’lar üretiliyor. Şu anda sayıları 43 olmuş. Sayı 50’ye ulaştığında 15 tanesi Murchinson Milli Parkı’na bırakılacakmış. Dağ Gorilleri ve Şempanzeler için başarılmış projeler Gergedanlar için de başarılı bir şekilde yürütülüyor Uganda’da.

Buradaki gergedanlar Beyaz Gergedan

Adlarının aksine renkleri beyaz değil. Bu gergedanların ağızları daha geniş. Bu nedenle bunlara Wide (geniş) adı verilmiş. Daha sonra zamanla bu kelime Wide’dan White dönmüş ve bu gergedanların adı Beyaz Gergedan olarak kalmış.

Nakasongola bölgesindeki bu yaban hayatı çiftliği ufak bir milli park gibi olduğu için sadece gergedanları değil aynı zamanda çok çeşitli kuş türlerini ve diğer yabani hayvanları da bulabilirsiniz. Bu çiftlikte; Gergedan yürüyüşü, kuş gözlem turları, doğa yürüyüşleri, gece doğa yürüyüşleri, pabuç gagalı yürüyüşü ve kano gezisi sunuluyor macera tutkunlarına.

Gergedan Yürüyüşünde; beyaz gergedanların topraklarına rehber eşiliğinde yürüyerek gidiliyor.

Korucular, çalılıkların içinden gergedanların bulunduğu yere kadar size rehberlik ediyorlar. Gergedanlar çok tehlikeli hayvanlar olduğu için çok fazla yaklaşılmaması, çok ses yapılmaması isteniyor. Gergedanlar büyük bir alanda bulundukları için eğer çok uzaktalarsa belli bir bölgeye kadar kendi safari aracınızla gidilmesi gerekebiliyor. Eğer aracınız yoksa buradan şöförlü araç da kiralayabilirsiniz.

Çiftlikte, soğuk içecekler ve leziz ev yapımı yemekler servis ettiğimiz bir bar ve restoran bulunmaktadır. Geceyi geçirmek istiyorsanız  birini seçebilirsiniz.

Burada konaklamak için kamp alanı veya konuk evleri ayrıca restaurant da bulunuyor.

Kampala

Ziwa Rhino Sanctuary’den ayrıldıktan sonra bir alışveriş merkezine gidip sonra da müzik ve dans gösterisi olan akşam yemeğimize gidecektik ancak trafik çok sıkışık olduğu için alışveriş merkezini iptal ederek direkt akşam yemeğine geçtik.

Ndere adındaki mekan esasen büyük bir kompleks. İçerisinde düğün filan yapılan yerler de var. Biz dans ve müzik gösterileri eşiliğinde akşam yemeği yapılan kısmındaydık. Çok esaslı bir gösteri izledik. Yemek de açık büfeydi.

Entebbe

Dönüş uçağımız Entebbe’den 06:00’da olduğu için bu gece otel konaklaması yapmadan saat 24:00 gibi Kampala’dan Entebbe Havalimanına geçtik ve uçağımızı beklemeye başladık.

Bir yolculuk daha burada böylece bitmiş oldu.

Bizim vaktimiz olmadı ama Uganda için diğer ilgi merkezleri; Kibale Milli Parkı, Mount Elgon Milli Parkı, Rwenzori Dağları Milli Parkı, Kidepo Vadisi Milli Parkı, Jinja, Fort Portal,Sipi Falls, Kisoro şeklinde.

Aynı gezinin ilk ayağı olan Ruanda yazımız için tıklayın

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 4 YORUM
  1. Nur dedi ki:

    Şahane. Eline sağlık.

    1. Engin Ersöz dedi ki:

      Teşekkürler.

  2. Sevilay dedi ki:

    Paha biçilemez zenginliklerin içinde fukaralik, nasıl da iç acıtıyor. Afrika kocaman, koskocaman bir hazine.

    1. Engin Ersöz dedi ki:

      Çok haklısın Sevilay. Afrika çok değerli bir hazina ama değersiz gösterilmeye çalışılıyor.

BİR YORUM YAZIN