Uganda Hakkında Genel Bilgiler
Başkent: Kampala
Nüfus: 42 milyon (2018)
Yüzölçümü: 241.559 km2
Para birimi: Uganda Şilini (Ugandan shilling)
Diller: İngilizce (Resmi), Svahilice (Resmi), Luganda
Etnik Gruplar: Buganda (Baganda), Banyankole, Bahima, Bakiga, Banyarvanda, Bunyoro, Batoro, Langi, Acholi, Lugbara, Karamojong, Basoga, Bagisu
Önemli Eyaletleri/Şehirleri: Kampala, Jinja, Mbarara, Hoima, Gulu
Uganda’nın denize kıyısı yoktur. Dünyanın en büyük ikinci tatlı su gölü olan Viktorya Gölü’nün ve Albert Gölü’nün bir kısmı Uganda sınırları içindedir. Beyaz Nil’in kaynağı da Uganda’dadır.
Komşuları: Kuzeyinde Güney Sudan Cumhuriyeti (GSC), güneyinde Tanzanya, doğusunda Kenya, güneybatısında Ruanda ve batısında Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC).
İklimi: Uganda Ekvator üzerinde olmasına rağmen, ülkenin yüksek rakımı sebebiyle iklim ılımandır. Ülkede ortalama sıcaklık 26°C’dir (en fazla 18°C-31°C en az 15°C-23°C) ve nem oranı % 70-100 arasındadır.
Yağışlı mevsim: Mart-Mayıs dönemi, Ekim-Kasım döneminde hafif yağış görülür.
Kuru mevsim: Aralık-Şubat ve Haziran-Ağustos dönemleri
Bayrak Hakkında Bilgi: Uganda’nın ulusal bayrağı bağımsızlığının ardından kullanılmaya başlanmıştır. Bayrağın tasarımı dönemin Uganda Adalet Bakanı Grace Ibingira tarafından yapılmıştır. Bayrak; sırasıyla siyah, sarı, kırmızı, siyah, sarı, kırmızı renklerinden oluşan, eşit büyüklükteki, altı yatay şerit ve ortadaki iki şeritin ortasında, beyaz bir dairenin içinde, yan duran ve yüzü bayrağın göndere çekilen tarafa bakan ülkenin ulusal sembolü olan Gri Taçlı Turna kuşundan oluşmaktadır. Siyah renk Afrika halkını, sarı renk güneşi, kırmızı renk ise Afrika halkının kardeşliğini temsil etmektedir.
Ülke Tarihi
Bugünkü Uganda, 19. yüzyıl sonlarında, İngiliz sömürge idaresi tarafından Büyük Göller bölgesinde Ankole, Buganda, Bunyoro, Buriba, Karagve, Koki, Soda ve Toro adlı sekiz krallığın tek bir yönetim altında toplanması ile oluşturulmuştur.
Bölgenin en önemli krallığı konumundaki Buganda Krallığı 19. yüzyıl ortalarında İslamiyet’le tanışmış ve takip eden yıllarda bölgede İslamiyet hızla yayılmıştır ancak 1870’lerden itibaren sürdürülen misyonerlik faaliyetleri bu süreci sekteye uğratmıştır. Buganda toprakları İngiltere tarafından 1900 yılında resmen sömürgeleştirilmiş ve sömürge yönetimi bağımsızlığın ilan edildiği 9 Ekim 1962 tarihine kadar devam etmiştir. Bağımsızlıktan sonra Kral II. Mutasa devlet başkanı ilan edilmiştir.
II. Mutasa 1966 yılında ordunun başındaki İdi Amin tarafından devlet başkanlığı görevinden alınarak Londra’ya sürgüne gönderilmiştir. Akabinde devlet başkanlığı görevine Milton Obote getirilmiş ve ülkedeki krallık yönetimi kaldırılarak tek partili başkanlık sistemine geçilmiştir.
İlerleyen süreçte İdi Amin, ülkede yaşanan karışıklıkları gerekçe göstererek 25 Ocak 1971’de, Milton Obote’nin yurt dışında oluşundan yararlanarak, yönetime el koymuştur. İdi Amin devlet başkanlığı süresince İslam ülkeleriyle iyi ilişkiler kurmaya çalışmış ve İngiliz sömürgeciliği döneminde büyük zulümlere maruz kalan Müslümanların itibarlarını yeniden kazanmaları için çalışmıştır; bu sebeple de sürekli Batı dünyasının manipülasyonlarına maruz kalan ve hakkındaki ağır suçlamalarla dünya gündemine getirilen bir isim olmuştur.
İdi Amin konusunda araştırma yaptığınızda Zalim bir diktatör olduğu yada ülkesi için çalışan bir kahraman olduğu konusunda çok farklı bilgilere ulaşırsınız. Bu konudaki daha uzun bir makale için tıklayın. 1978 yılında Uganda ile Tanzanya arasında yaşanan savaşta Tanzanya, Uganda’nın başkenti Kampala’ya kadar ilerleyince İdi Amin 1979 yılında ülkeyi terk ederek önce Libya’ya, ardından da Suudi Arabistan’a sığınmış ve 2005 yılındaki ölümüne kadar burada kalmıştır. İdi Amin’den sonra Müslümanlar üzerindeki baskılar yeniden artmış, on binlerce insan ülkesini terk ederek Sudan ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ne göç etmek zorunda kalmıştır.
Milton Obote 1980’de tekrar devlet başkanı olmuş fakat beş yıl sonra ikinci kez, bu sefer Yoweri Museveni’nin liderliğindeki Millî Direniş Hareketi tarafından devrilmiştir. Takip eden yıllara ülkede görece siyasi ve ekonomik istikrar sağlanmış ve ülkesini terk eden Müslümanlar geri dönmeye başlamıştır. Uganda’da Museveni yönetimi hâlen devam etmektedir.
Ekonomik Yapı
Uganda verimli topraklara, zengin su ve enerji kaynaklarına sahip bir ülkedir. Bu bakımdan diğer Afrika ülkeleri gibi ciddi bir potansiyel barındırmaktadır. Son yıllarda istikrarlı büyüyen ekonomisi ve 30 milyar doları aşan GSYİH değeri ile Sahra altı Afrika’nın dikkat çeken ülkelerinden biridir. Bununla birlikte kişi başı ortalama gelir 1.000 doların altındadır ve yoksulluk ülkenin en önemli sorunlarından biri olmaya devam etmektedir.
Ülkede 2,5 milyar varil petrol rezervi keşfedilmiş olup toplam rezervin 6,5 milyar varil civarında olduğu; benzer şekilde 15 milyar metreküpü keşfedilen doğal gazın da yaklaşık 500 milyar metreküp olduğu tahmin edilmektedir; keşfedilen bu rezervlerde henüz üretime başlanmamıştır. Bu yüksek potansiyel sebebiyle son yıllarda enerji ve altyapı yatırımlarına ağırlık verilen ülkede altın, fosfat, demir, bakır, kobalt, kireç taşı ve tuz diğer önemli doğal kaynaklardır. Başlıca sanayi ürünleri ise şeker, gıda, tütün, tekstil, çimento ve çeliktir. Ülkenin zengin su kaynakları da hidroelektrik santraller ve yenilenebilir enerji açısından önemli bir potansiyel olarak görülmektedir.
Türkiye-Uganda İlişkileri
Türkiye ile Uganda arasındaki ilişkiler olumlu düzeyde seyretmekte olup son yıllarda daha da ivme kazanmıştır. 2010 ve 2011 yıllarında karşılıklı açılan büyükelçiliklerle ilişkiler güçlü diplomatik temellere oturtulmaya başlanmıştır. 2010 ve 2012’de Uganda Cumhurbaşkanı Yoweri Museveni Türkiye’yi, 2016 yılında da Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan Uganda’yı ziyaret etmiştir. Bu aynı zamanda ülkemizden Uganda’ya devlet başkanlığı düzeyindeki ilk ziyaret olarak kayıtlara geçmiştir.