San Marino Gezi Rehberi

San Marino Gezi Rehberi

San Marino Gezi Rehberi ile Avrupa’nın en küçük ve en eski ülkelerinden biri olan San Marino’yu keşfedin! Bu dağlık mikrodevlet, büyüleyici tarihi ve etkileyici manzaralarıyla dikkat çeker. Üç Kule’nin zirvesinden nefes kesen panoramik manzaraları izleyebilir ve tarihi şehir merkezinde yer alan dar sokaklarda gezintiye çıkabilirsiniz. Bu dağlık mikrodevletin San Marino başkenti, büyüleyici tarihi ve etkileyici manzaralarıyla dikkat çeker.

San Marino birçok kişinin ayrı bir ülke olduğunu bile bilmediği, tümüyle İtalya sınırları içerisinde ayrı bir cumhuriyet. Sadece 61 kilometrekarelik bir büyüklüğü olan sadece 33.000 kişinin yaşadığı bu Mikro Ülke Monako ile birlikte Avrupa’nın en küçük ülkelerinden birisi.

San Marino Gezi Rehberi

İtalya San Marino

San Marino nasıl İtalya içerisinde ayrı bir ülke olarak kalmış? İtalya San Marino, Roma İmparatorluğu döneminde, İmparator Diocletianus’un Hristiyanlara uyguladığı zulümden kaçan Dalmaçyalı taş ustası Saint Marinus tarafından 3 Eylül 301’de kurulduğu kabul edilmekte. Marinus’un önce bugün İtalya sınırları içinde kalan Rimini’ye gittiğine, ardından Monte Titano’ya gelerek burada bir kilise inşa ettiğine ve bugünkü San Marino şehrini kurduğuna inanılmakta. 13. yüzyılda yönetim biçimi olarak cumhuriyeti benimseyen San Marino, bu özelliğiyle dünyanın en eski cumhuriyeti sayılmakta.

Düzenlediğimiz turlara katılarak bizimle birlikte gezmek isterseniz Whatsapp Kanalımızı Takip edebilirsiniz. Whatsapp Kanalımız Takip etmek için tıklayınDuyurulardan haberdar olmak için Sessiz modu kapatmayı unutmayın. Fotoğraflara tıklayarak Facebook ve Instagram sayfalarımızı takip edebilirsiniz.

243 yılında kendi kendini yöneten bir meclisin teşekkülüyle birlikte ülkede günümüze kadar devam eden bir yönetim şeklinin temeli atılmış. Takip eden süreçte, sonuncusu 1463’te olmak üzere bu cumhuriyete katılan çevre bölgelerle birlikte San Marino bugünkü hâlini almış.

Kısa süreli birkaç işgal dışında San Marino toprak bütünlüğünü koruyarak günümüze kadar varlığını sürdürmüş. 1600 yılında yürürlüğe giren anayasa, Avrupa’nın en eski anayasası kabul edilmekte. Ülke 1631 yılında da Papalık ile bir koruma anlaşması imzalamış. San

Bağımsızlık hep devam etmiş!

Napolyon Savaşları sonrasında 1815’te toplanan Viyana Kongresi’nde bir devlet olarak tanınan San Marino, Giuseppe Garibaldi öncülüğünde gerçekleşen İtalya’nın birleşmesi sürecinin dışında kalmış, böylece İtalya Krallığı kurulduktan sonra da İtalya içerisindeki bağımsızlığını sürdürmüş.

Birinci Dünya Savaşı’nda İtilaf Devletleri safında yer alan San Marino, İkinci Dünya Savaşı sırasında -1940 yılında- İngiltere’ye savaş ilan etse de savaş esnasında tarafsız kalmış. Buna karşın Almanya tarafından işgal edildiğine inanılarak İngiliz Hava Kuvvetlerince Haziran 1944’te bombalanan ülke, aynı yıl eylül ayında Almanya tarafından gerçekten işgal edilmiş fakat bu işgal oldukça kısa sürmüş.

Savaş sonrasında ülkede kurulan komünist hükümet, Batı Avrupa’daki ilk komünist yönetim olarak 1957’ye kadar iktidarda kalmış. Bu hükümet, demokratik yollarla iktidara gelen ilk komünist yönetim olmuş. Ülke 1988’de Avrupa Konseyi’ne, 1992’de Birleşmiş Milletler’e üye olmuş. (italik yazılan kısımlar için kaynak; www.insamer.com)

Nasıl Gidilir?

Buraya gelmenin en kolay yolu Bologna’dan tren yada araç ile geçmek. Floransa’dan direkt yol veya tren bulunmuyor. San Marino’ya en yakın İtalyan şehri ise deniz kenarındaki Rimini. Eğer Rimini yada Bologna’da iseniz mutlaka San Marino’ya da uğramalısınız. Eğer tren ile geldiyseniz Old Town’a teleferik ile çıkabiliyorsunuz.

San Marino Gezi Rehberi

Genellikle İtalya’dan günübirlik geziler ile görülmesine rağmen biz burada da en az bir gece konaklamak istedik. İtalya’ya giriş noktamız Bologna’ydı; hemen San Marino’ya geçerek San Marino’yu gezip 1 gece konakladık ve geri Bologna’ya döndük.

Vize gerekiyor mu?

San Marino için vize gerekmiyor ama kendi havalimanı olmadığı için İtalya’dan geçmek zorundasınız dolayısı ile Yeşil pasaportunuz olması ya da Schengen vizeniz olması gerekiyor. San Marino’ya girerken herhangi bir sınır kontrolü vs bulunmuyor sadece San Marino’ya hoşgeldiniz tabelası görüyorsunuz.

S

San Marino Gezi

San Marino’nun başkenti aynı ismi taşıyan San Marino şehri. Biz de burada konakladık. San Marino küçük bir şehir ülke olduğu için gezmesi de zor değil, her yer yürüme mesafesinde ve bir gün burayı gezip görmek için yeterli.  San Marino’nun surlarla çevrili bir Eski Şehir’i (Old Town) ve 3 tane önemli Kule’si bulunuyor. Bu kuleler San Marino için o kadar önemli ki bayraklarında dahi bulunuyor. Tarihi şehre Porto del Loco’dan giriş yapıyorsunuz ve ilk yapmanız gereken tabii ki bu Kuleleri görmek.

San Marino Gezi Rehberi

Guiata Kulesi

İlk Kule; Guiata Kulesi, La Rocca, Pirima Torre, First Tower;

Birçok San Marino turizm broşürünün kapağında fotoğrafı bulunan ve bir zamanların savunma kulesi olan adı da Guard kelimesinden gelen bu Kule artık sadece turistik gezi noktaları. Üç kulenin en eskisi olan Guiata 1.yy’da yapılmış. Bir dönem 1975’e kadar hapishane olarak da kullanılmış olan Kule’nin Santa Barbara Şapel’i, Çan Kulesi bulunuyor.

Kule’yi gördükten sonra üzerine de çıkmalısınız. Çok kolay olmamasına rağmen eğer çıkarsanız buradan San Marino manzarası oldukça güzel. Buradan 2. ve 3. Kuleleri de çok iyi görebiliyorsunuz. Çıkmanın çok kolay olmadığını ve özellikle terasa çıkan son kısmın çok küçük ve zorlu olduğunu not düşelim. Açık bir havada Adriyatik denizini ve Rimini’yi görebiliyormuşsunuz bu kuleden ama biz oradayken hava bu kadar açık değildi. İlk Kule için aldığınız QR kodlu bileti 8 euro) 2.Kulede de kullanacağınız için mutlaka saklamalısınız.

San Marino Gezi Rehberi

Cesta Tower

İkinci Kule; Falesia, De La Fratta, Cesta Tower, Second Tower, Seconda Torre;

13.yy’da yapılan bu ikinci Kule 14. ve 17.yy’da restorasyonlar görmüş. Kule 1956’dan beri Antik Silahlar Müzesi olarak ziyarete açık ve tüm dünyadan bazıları 500 yıldan eski 2.000 silaha ev sahipliği yapıyor.

San Marino Gezi Rehberi

Antik Silahlar Müzesi

Bu Kule Mount Titano‘nun 755 metrelik zirvesinde yer alıyor ve açık bir günde Hırvatistan kıyıları ve adriyatik denizi görülebiliyormuş ama biz bunu da göremedik tabii ki.

Terza Torre

Üçüncü Kule; Montale, Terza Torre, Third Tower;

Bu Kule’nin zemininde 8 metre derinliğinde bir Zindan olduğu söyleniyor ama 14.yy’da yapılan 3.Kule’nin içerisine diğer iki kuleden farklı olarak girilmiyor. Bu Kule diğerlerinden daha uzakta kaldığı için bizim gibi birçok turist buraya kadar yürümüyor bu nedenle daha az ziyaret ediliyor.

Passo delle Streghe (Cadılar Geçiti)

Passo delle Streghe (Cadılar Geçiti)

İlk kule olan Torre Guiata‘ya çıktığınızda Falesia‘yı (Second Tower) ve oraya giden bir yol olduğunu göreceksiniz. 5-10 dakikalık bir yürüyüş mesafesi olan Passo Delle Streghe ya da diğer adı ile Cadılar Geçiti bu iki kuleyi birbirine bağlıyor. Bu yolu mutlaka yürümelisiniz, bu yolun yürünmediği bir San Marino gezisi tamamlanmamış demektir 🙂 Yolu yürürken ara sıra geriye Torre Guiata’nın görüntüsüne bakmayı unutmayın.

Kuleler tam şehir merkezinde değil ama bu Kuleleri bulmak hiç zor değil. Old Town’daki oklar sizi 1.Kule’ye, oradaki oklar 2.Kule’ye, oradakiler de 3.Kule’ye yönlendirir. Kuleler Haziran ortasından Eylül ortasına kadar 08:00-20:00 arası, diğer tarihlerde 09:00-17:00 arasında açık. 2 Kule için geçerli bilet 8 euro. Bir de 10,5 euro değerinde Kombine bilet var. Bu bileti alırsanız 2 Kuleyi, San Francesco Müzesini, Modern Sanatlar Galerisi’ni 10 gün geçerli olacak şekilde görebiliyorsunuz. Biz fazla zamanımız olmadığı için 2 Kule için geçerli bileti alarak bu 2 Kule’yi gördük.

Kuleler ve Kuleler arasındaki yol telerlekli sandalye ve çocuk puseti kullanımına uygun değil.

Özgürlük Meydanı – Piazza Della Liberta

Eski tarihi şehir merkezinde Piazza della Liberta yani Özgürlük Meydanı bulunuyor. Cafeler, butik mağazalar, restorantlar bu alanın etrafında bulunuyor ve burada vakit geçirmek çok keyifli. Meydanda İtalyan sanatçı Stefano Galletti’nin mermerden yapılmış bir eseri olan elinde bayrağı ile ilerleyen bir savaşçıyı tasvir ettigi Özgürlük Heykeli buluyor. Daha önce 3 Kule’nin San Marino bayrağında olduğunu söylemiştik eğer dikkatli bakarsanız bu savaşçının tacında da bu 3 Kule yer alıyor.

San Marino Bazilikası – Basilica Di San Marino

San Marino Bazilikası – Basilica Di San Marino

Piazzale Domus Plebis‘deki 7.yy yapısı olan eski kilise yıkılınca yerine 19.yy’ın başında bu Bazilika yapılmış. Dini yapılara pek ilgimiz olmadığı için şöyle bir bakıp geçtik diyelim.

San Marino ayrı bir ülke olmasına rağmen resmi bir giriş yapmadığınız için pasaportunuzda damga olmuyor. İsterseniz 5 euro karşılığında pasaportunuza damga vurdurabiliyorsunuz ancak bazı ülkeler bu tip turistik damga vurulan pasaportlara vize verirken yada ülkeye girerken sorun çıkartabiliyor bu konuda dikkatli olmalısınız. Eğer damga olsun istiyorsanız süresi dolmuş eski pasaportunuz yanınızda götürüp damgayı ona vurdurmak en garanti yol. Biz bu damgaya ihtiyaç duymadık.

San Marino’da görülecek yerlerden biri de Museo Tortura ama bizim ilgimizi çekmediği için girmedik.

San Marino Gece Hayatı

San Marino gece hayatı ile beraber gezilecek yerlere baktığımızda çok fazla seçenek bizi karşılıyor. Akşam San Marino boşalıyor diyebiliriz 🙂 Akşam saatlerinde günübirlik olarak San Marino’ya gelenler dönünce şehir çok ıssızlaşıyor ve bir restaurantta yemek yemek dışında pek bir aktivite imkanı kalmıyor. Buraya günübirlik gelip dönmek mümkün ama bizim gibi bir gece kalıp dönmek de tercih edilebilir.

San Marino’da gezerken deri ve parfüm mağazaları dikkatinizi çekecek. Deriler o kadar kokuyordu ki bu nasıl bir deri tabaklamadır anlamadık ve hiç ilgimizi çekmedi. Parfümlerin de orjinalliği konusunda emin olamadığımız için pek ilgilenmedik. Diğer mağazalar da hiç dikkat çekici değil özetle San Marino alış veriş yapmak için cazip bir ülke değil.

Otopark konusu önemli! San Marino merkezine aracınız ile gittiyseniz park yeri konusunun biraz sorunlu olduğunu belirtelim. P1-P7 şeklinde isimlendirilmiş 7 adet ücretli park yeri bulunuyor. P6 ve P7 merkeze en yakın park yerler. Park yerine girişte butona basarak ticket almanız gerekiyor ama içeride boş yer olmasa da makine ticket verip içeri alıyor. Bu durumda sağa bir yere yanaşıp beklerseniz mutlaka bir çıkan oluyor ve park edebiliyorsunuz.

Biz Hotel Rosa’da kaldık. Bu otel için P6 veya P7 uygun. Bu otelde kalırsanız aracınızı P7 ya da P6’ya park edip otele gidebilirsiniz. Resepsiyondan 4 euro’ya satın alacağınız park yeri kartını park çıkışında yardım butonuna basıp kameraya göstererek çıkış yapabiliyorsunuz. Otelin günlük 16 euro ücretli kendi otoparkı da var ama Old Town içerisinde olduğu için çoğu zaman trafiğe kapalı ve otoparka ulaşmak zor.

Düzenlediğimiz turlara katılarak bizimle birlikte gezmek isterseniz Whatsapp Kanalımızı Takip edebilirsiniz. Whatsapp Kanalımız Takip etmek için tıklayınDuyurulardan haberdar olmak için Sessiz modu kapatmayı unutmayın.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZIN