Rodos Gezi Rehberi
Rodos gezimiz Bozburun’da yaptığımız tekne tatili sonrası arkadaşlarımızdan gelen teklif sayesinde oldu. “Tekne sonrası 3 gece de Rodos yapalım” teklifine hemen atladık tabii ki. Rodos’tan çok büyük beklentimiz yoktu ama biliyoruz ki yeni yerler görmek her zaman iyidir ve her yerde görülecek bir şeyler mutlaka vardır. Bu kadar az beklenti ile gittiğimiz Rodos’u çok dolu ve eğlenceli bulduk. Rodos insanı bazen istisnaları olmakla birlikte saygılı, hoşgörülü ve canayakın. Ticaret ısrarcı değil ve turistler rahatsız edilmiyor. Güzel yemekler, kristal kalitesinde denizleri olan koylar, gece hayatı, çok iyi korunmuş bir Old Town ve tarihi ile Rodos defalarca gelinip tatil yapılabilecek bir ada. Hal böyle olunca ben de Rodos hakkında genel bilgiler ile başlayarak, Rodos’a nasıl gidilir gibi diğer tüm sorularınızı cevaplamak için bir Rodos Gezi Rehberi oluşturalım dedik.
Yüze yakın ülke görmemize Yunanistan‘da da şehirler görmemize rağmen bu ilk Yunan Adamız oldu ve Rodos’u çok sevdik; Güzel Afrodit’in adanın sularından doğmuş olmasına şaşmamalı. Ada sanatsal ve entelektüel kimliği yanında dinsel olarak da önemli; Meryem Ana’ya Cebrail tarafından Hz. İsa’ya hamile olduğu Rodos’da yer alan İlan Kilisesinde müjdelenmiş. Bizim en beğendiğimiz koylardan biri olan Ayios Pavlos yani St.Paul koyu da İsa’nın havarilerinden Aziz Paul buraya uğradığı için bu ismi almış.
Rodos'a Nasıl gidilir?
Rodos'a Nasıl gidilir?
Rodos’ta havalimanı var ve bu yolla da gitmek mümkün ama genellikle Türkiye’den gidişler Marmaris, Fethiye ya da Bodrum’dan feribotla oluyor. Biz Rodos’a Marmaris’den (1 saat) Yeşil Marmaris Feribotu ile gittik. Fethiye (1,5 saat) ve Bodrumdan da (2,5 saat) feribot ile geçmek mümkün. Fethiye’den geçiş için bileti OceanTravel ya da Tilos Travel dan alabilirsiniz.
Marmaris’den Rodos’a gitmek için Yeşil Marmaris Lines’dan bilet alabilirsiniz. Bodrum’dan gitmek yine Yeşil Marmaris firması geçerli. Biletler tek yön yaklaşık 40 euro seviyelerinde.
Rodos için Vize
Rodos için Vize
Bulunduğunuz şehirden Yunanistan (Schengen Vizesi) için vize alarak ya da Kapı Vizesi adı verilen vizeyi alarak Rodos’a gidebilirsiniz. Kapı Vizesi uygulamasında tüm evraklarınızı Feribot firmasına yolluyorsunuz onlar vizenizi (maksimum 6 gece için) alıyorlar ve siz feribota gittiğinizde vize alınmış pasaportunuz ile Rodos feribotuna biniyorsunuz. Kapı vize tek girişli oluyor bilginiz olsun yani Rodos’tan başka bir yunan adasına geçmeden çıktığınız şehire dönmeniz gerekli.
Düzenlediğimiz turlara katılarak bizimle birlikte gezmek isterseniz Whatsapp Kanalımızı Takip edebilirsiniz. Whatsapp Kanalımız Takip etmek için tıklayın. Duyurulardan haberdar olmak için Sessiz modu kapatmayı unutmayın. Fotoğraflara tıklayarak Facebook ve Instagram sayfalarımızı takip edebilirsiniz.
Daha detaylı bilgi için tıklayın. Eğer Yunanistan konsolosluğunun bu konudaki sayfasına ulaşmak isterseniz de buraya tıklayın. Bu konu detaylı bir konu ve bazen ufak değişiklikler olabiliyor bu nedenle en güncel bilgilere verdiğimiz linkler yardımı ile ulaşmak daha doğru. Sadece Kapı Vizesinin direkt olarak kapıya giderek son dakika alınan bir vize olmadığını söylemekle yetineceğiz. Linklerden ulaşacağınız sayfalardan alacağınız bilgilerde de göreceğiniz gibi yaklaşık 1 hafta önce harekete geçmeniz gerekiyor. Yine bir uyarı bu vize Schengen vizesi değildir hatta Yunanistan da da sadece 6 ada (Rodos, Kos (İstanköy), Midilli (Lesvos), Meis (Kastellorizo), Sakız (Chios), Sisam (Samos) için geçerlidir.
“Seyahat için yaptığın yatırım; kendin için yaptığın en iyi yatırımdır.”
Matthew Karsten
Rodos için en uygun zaman, Rodos'a ne zaman gidilir
Rodos için en uygun zaman, Rodos'a ne zaman gidilir
Mayıs-Eylül sonu Rodos’u görmek için en çok tercih edilen ve en popüler aylar. Kapıda Vize uygulaması da zaten 26 Mayıs – 30 Eylül 2019 tarihleri arasında geçerli. Ama şunu da belirtelim Rodos kesinlikle 12 ay keyifli bir ada.
Rodos'da Ulaşım, Araç kiralama
Rodos'da Ulaşım, Araç kiralama
Biz Rodos merkezde sadece yürüyerek ulaştık her yere. Eski Şehir yani Old Town kısmında da Yeni Şehir kısmında da her yere kolaylıkla yürünebiliyor. Lindos, Kelebekler vadisi, Anthony Quinn Koyu gibi merkeze uzak yerler için de bir gün için araç kiraladık. Araç kiralama genellikle günlük 40-50 euro aralığında. Merkezde de gittiğiniz yerlerde park yeri sorunu olmuyor ve ücretsiz park yeri çok kolay olmasa da bulunabiliyor. Tabii ki Old Town’a araç ile giriş yok. Tüm bu yerlere limanın yakınından hareket eden otobüslerle de gidebilirsiniz. Ancak ücret tek yön 5 euro civarında. 4 kişi için tek yön 20 euro tutuyor. Dönüşle birlikte zaten 4 kişi için cebinizden 40 euro çıkmış olacak bu nedenle kişi sayınız fazla ise araç kiralamak daha özgür hareket etmenizi sağlar ve size maliyeti aynı olur. Biz aracımızı Port Travel‘dan kiraladık ve memnun kaldık.
Benzin istasyonu Lindos’a giden yolda bolca var o açıdan sorun yaşamazsınız. Ancak Kelebekler Vadisine giden yolda daha az benzin istasyonu bulunuyor. Biz 12 kişilik bir arkadaş grubuyduk ve 3 aracımız vardı. Araçlardan birini kullanan arkadaşımız tüm ısrarlarımıza rağmen son ana kadar benzin almadı ve heyecanlı dakikalar yaşattı bize 🙂
Rodos için en uygun konaklama yeri, Rodos'da nerede kalınır
Rodos için en uygun konaklama yeri, Rodos'da nerede kalınır
Rodos adasının kuzeyinde yer alan en büyük yerleşim merkezinin de adı Rodos ve burada konaklamak en doğru seçim olur. Adanın tüm doğu sahilinde görülebilecek ya da kalınabilecek çok sahil ve ufak yerleşim birimleri var ama özellikle ilk gidişte konaklanacak yerin Rodos Old Town’a yakın seçilmesi iyi olur.
Biz grup olarak gittiğimiz için Old Town’da konaklayamadık. Çünkü Old Town’da genellikle oda kiralamaları ve aile işletmeleri söz konusu. 6-7 oda boş yer bulmak oldukça zor. Ama size Old Town’da Rodos ortamını hissedebileceğiniz bir konaklama seçmenizi öneririz. Biz Yeni Şehirde ama Old Town’a yakın bir otel seçip 3 gece kaldık, doğu yakası boyunca görmek istediğimiz yerleri de kiraladığımız araç ile tek bir günde tamamladık.
Ama amacınız denize girmekse Old Town en önemli beach olan Elli Beach’e biraz ters kalıyor. Bu durumda Elli Beach yakınında modern bir otel seçilebilir. Deniz kenarındaki Hotel Mediterranean gibi otellerin dahi Türkiyedeki gibi sahilde şezlongu yoktur. Şezlong ve şemsiyelerin hepsi özel şekilde işletilir (5 euro). Bu nedenle özellikle deniz manzarası istemiyorsanız bir arka sıradaki otel hem daha ekonomik olabilir hem de daha iyi şartlar sunabilir. Biz Rodi Hotel’i ya da daha makul fiyat isterseniz Aquamare Hotel’i konum olarak öneririz.
Rodos Gezilecek Yerler
Rodos Gezilecek Yerler
Bu konuya girmeden biraz Rodos tarihinden bahsetmek gerekiyor. Rodos’un doğuşu tarih yazarlarının sevdiği bir efsane ile anlatılır; Efsaneye göre Zeus devleri yenip kontrolü ele geçirdiğinde Olimpos Dağında Dünyayı tanrılar arasında paylaşmaya karar verir. Paylaştırma sırasında Güneş Tanrısı Helios orada değildir ve bu nedenle kuraya katılamaz ve bu konuda Zeus’a şikayette bulunur. Zeus kurayı tekrarlamak ister ama Işık Tanrısı buna izin vermez. Helios da Zeus ve diğer Tanrılardan sulardan yükselecek yeni bir kara parçasının kendisine verilmesini ister. Tam bu sırada tüm yeşillik ve güzelliğiyle Rodos sular arasından yükselir ve Helios da adayı güneşi ile donatır ve böylece Rodos Egenin en güzel adası olur.
Rodos coğrafi olarak Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının birleştiği köşede yer aldığı için tarih boyunca hep önemli ve popüler olmuş. Devletler her zaman burayı kontrol etmek istemişler.
Rodos’un o kadar karışık bir tarihi var ki anlatsak hem çok sıkıcı olur hem de sayfalar sürer. İlginizi çekiyorsa Google’a sorarsınız artık. Kısaca el değiştirmeleri özetlersek Mitolojiye göre adanın ilk halkı Telchines ırkı, daha sonra Karyalılar, Fenikeliler, Dorianlar, Yunanlılar, Persler, tekrar Yunanlılar, Spartalılar, Romalılar, Bizanslılar, Korsanlar, Haçlılar, Cenevizliler, St.John Şovalyeleri (Rodos Şovalyeleri), Osmanlılar, İtalyanlar, tekrar Yunanlılar, İngilizler adayı ele geçirmiş. 1948’de İngilizlerin çekilmesi ile şu andaki son durumunda yani Rodos Yunanistan toprağı.
Rodos Heykeli
Rodos denince akla Rodos Şövalyeleri ile birlikte Rodos Heykeli ya da daha detay vermek gerekirse Helios’un heykeli olan Colossus gelir. Günümüzde olmamakla birlikte gerçekten olup olmadığı da tartışma konusu olan dev heykelin adanın kuzeyindeki Rodos şehrinin liman girişinde olduğu söyleniyor. Üstadlar Sarayı’nın yakınında bulunan bir yazıta göre 31 m yüksekliğinde olduğu düşünülen heykelin esasında yeri de çok net değil.
Bronzdan yapılmış olan heykeli yapan kişi Lindoslu heykeltraş Chares. Chares’in Özgürlük Heykeli’ne de ilham kaynağı olan Rodos Heykeli’ni bronz parçalardan yaptığı ve bir evin katları gibi yükselterek 31 m yüksekliğe eriştiği düşünülüyor. Yine bilgilere göre heykel MÖ 226’daki büyük deprem sonrası yıkılmış ama ayakları uzun süre yerinde kalmış. Daha sonra Arap Korsanlar tarafından yağmalanan ayaklar anakaraya götürülmüş ve Musevi bir tüccara satılmış. Bu taşımada 900 deve kullanıldığı şeklinde bilgiler günümüze kadar gelmiş. Heykel Rodos için o kadar önemli ki hala Avrupalılar ve Yunanlılar Rodosta yaşayanlara Colossans diyorlar.
Rodos Old Town
Rodos Gezilecek Yerler ile devam ediyoruz. Rodos’un Old Town yani Eski Ortaçağ Kent kısmı hala çok canlı ve bakımlı. Tabii ki yıllar içerisinde büyük zararlar görmüş yıkımlar yaşamış ama daha sonra hep aslına sadık kalınarak restore edilmiş. Eski Şehir’de Rodos Şövalyeleri ile aynı sokaklarda dolaşmak, onların girip çıktığı belki şu anda restoran olmuş bir evde bir şeyler yemek gerçekten değişik bir deneyim.
Zaten o kadar iyi korunmuş ki sanki bir St.Paul Şövalyesi bir sokak köşesinden dönüp karşınıza çıkacak gibi. Rodos çok uzun bir süre Osmanlı hakimiyetinde kaldığı için Osmanlının da izlerine sık sık rastlamak mümkün. Rodos’un Osmanlı hakimiyetinde olduğu yıllarda Eski Şehir’den Yunanlılar çıkartılmış ve sadece Osmanlıların ve Musevilerin şehirde oturmasına izin verilmiş. Yunanlılar Eski Şehir’in içerisine sadece gündüz girebiliyorlarmış.
UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Eski Şehir surlarla çevrilmiş durumda. Surların arasına girerek Eski Şehri tümüyle çevreleyen Surların arasında da gezebiliyorsunuz ama bu kısma girince tam tur atmadan çıkış yok bilginiz olsun. Bizim grupta bir genç çift bu turu tamamladılar ama biraz yorucu olduğunu söylemeliyiz 🙂
Şövalyeler Caddesinin başında yer alan Zaferin Lady’si Kilisesi (diğer isimleri Kalenin Lady’si Kilisesi, Church of Our Lady of Victory, Santa Maria Kilisesi) bulunuyor. Osmanlı döneminde 1523’de Çan Kulesi Minareye çevrilmiş ama içi bozulmamış. Şu an Minare de Çan Kulesi de bulunmuyor içi ise aynı duruyor.
Şövalyeler Caddesi
Rodos Görülecek Yerler ile devam ediyoruz. Şövalyeler caddesi hemen karşısında; buraya girmez meydanda devam ederseniz Şövalyeler Hastanesi’ne ulaşırsınız. Rodos Şövalyelerinin hastane bazlı kuruluşu bir yardım tarikatı şeklinde başlar bu nedenle Rodos Şövalyelerine Hospitalier Şövalyeleri de (Cavalieri Ospitalieri) denir. Hastane şu anda Arkeoloji Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor bu nedenle Arkeoloji Müzesi olarak aramanızda fayda var. “Ne işimiz var Arkeoloji Müzesinde” diye düşünüp sakın pas geçmeyin burayı çünkü burası Şövalyelerin Hastanesi ve içerisi gerçekten görülmeye değer.
Post from RICOH THETA. #theta360 – Spherical Image – RICOH THETA
Rodos için Rodos Şövalyeleri çok önemli ve herşey onlarla bağlantılı. Rodos Şövalyeleri ile ilgili yazımız için tıklayın. Rodos Şövalyeleri daha sonra Malta Şövalyeleri olduğu için bu konuda bilgi almak isterseniz tıklayın.
Önce kutsal toprakları ziyaret eden hacılara daha sonra Haçlılara hizmet eden gösterişli bina Üstadlar Sarayı ile birlikte Şövalyeler döneminden kalan en önemli yapılardan. Bu tarihi yapının özellikle üst katı daha ilginçtir. Bu tarihi yapı içerisinde dolaşırken buranın Şövalyelerin Hastanesi olduğunu unutmamalısınız. Şövalyelerin ve eski çağlara ait eşyaların sergilendiği bu zengin binayı mutlaka Rodos gezinizde görmelisiniz.
Hastane’den çıkınca artık Şövalyeler Caddesi‘ne giriş yapabilirsiniz. İlk bakışta oldukça mütevazi görünen bu cadde esasen Avrupa’nın en etkileyici orta çağ caddesi. En önemli özelliği ise çok iyi korunmuş olması ve farklı dönemlerin etkilerini taşıyor olması.
Büyük Üstadlar Sarayı
200 m uzunluğunda, 6 m genişliğinde olan cadde yokuş sonunda Büyük Üstadlar Sarayı’na(Palace of Grand Master of Knights) bağlanır. Türk işgali sırasında işgal kuvvetlerinin barakaları buraya taşınmış bu nedenle cadde üzerinde farklı ülkelerin birliklerine ayrılmış bölümler bulunur. Türklerin adayı ele geçirmesinden sonra buraya yerleştirilen Türk aileler bu evlere balkonlar yapmış ama daha sonra restorasyonlarda bu balkonlar kaldırılarak orjinal tasarıma tekrar dönülmüş.
St.John Kilisesi’nin karşısındaki Büyük Üstadlar Sarayı hem büyüklüğü ile hem de konumu ile etkileyici. 1522’deki kuşatmada dahi burası oldukça az zarar görmüş. Türklerin ilk dönemlerinde burası hapishane olarak kullanılmış. Daha sonra harabe haline gelmiş ve kaderine terk edilmiş.
Tam karşısındaki St.John Kilisesi‘nin daha sonra minareye dönüştürülen Çan Kulesi’ne 1856 yılında bir yıldırım çarpmış. Bu yıldırım muhtemelen daha önceki yıllardan kalan bir barut yığınının patlamasına neden olmuş ve 800 kişinin öldüğü Büyük Üstadlar Sarayı’nın büyük bir kısmınında yıkılmasına neden olan büyük bir patlama meydana gelmiş. O tarihten sonra Mussolini’nin adayı ziyaretine kadar saray restore edilmemiş. Kral Victor Emmanuel Mussolini’nin adayı ziyareti sırasında burada kalabilmesi için burayı restore ettirmiş ve 1940 yılında aslına sadık kalınarak Saray yeniden yapılmış. Bu restorasyon sırasında zeminin altlarında Helios Tapınağı hatta Colossus’un burada olabileceğine dair işaretler bulunmuş ama burada detaylı bir kazı hiçbir zaman yapılmamış.
Süleyman Cami
Saraydan çıktığınızda çınar ağaçlarının altında uzanan Odos Orpheus yani Orpheus Caddesine ulaşırsınız burası aynı zamanda St.Anthony Kapısına çok yakındır. Yine bu bölgeye çok yakın olan ve görmeniz gereken önemli bir nokta da 1808 yılında aynı alanda yer alan başka bir caminin üzerine Rodos’u fetheden Kanuni Sultan SüleymanIn onuruna yapılmış olan Süleyman Camii (Süleyman-Pascha-Moschee).
Caminin minaresi biraz eğilmiş olmakla beraber ibadete açıktır ve kullanılmaktadır. Caminin tam karşısında Ahmet Hafız Kütüphanesi bulunur. Kütüphane Türkçe, Arapça ve Farsça el yazmalarından oluşan zengin bir koleksiyona sahiptir.
Hipokrat Meydanı
Diğer önemli bir nokta da Hipokrat Meydanı ya da Ippokratus Meydanı’dır. Çok büyük olmasa da Rodos’da bu tip İtalyanların hakimiyetinde kaldıkları yılların etkisi olan meydanlar bulunuyor. Rodos Eski Şehir kısmı 14 kapısı bulunan Kale Duvarları ile çevrili. Kale duvarları 12 m genişliğinde ve Hendek genişliği ise 21 metre. Kale Duvarları artık duvarların baruta karşı dayanamadığı döneme denk geliyor. Bu dönemde yuvarlak surların kare ya da dikdörtgen surlara göre top atışlarına daha dayanıklı olduğu keşfedilmiş ve 1480’deki başarısız Türk kuşatması sonrasında kale duvarları Üstad Aubusson tarafından takviye edilmiş.
Old Town’daki Argyrokastro Meydanı güzel çeşme ve begonvillerle süslü. Bunun hemen yanında Dekoratif Sanatlar Müzesi bulunuyor. 12 euro verip alacağınız tek biletle bunların hepsini görebiliyorsunuz.
Rodos Yeni Şehir
Mandraki Limanı
Old Town dışında kalan Rodos biraz daha farklı. Çok lüks olmasa da daha yeni yapılar ve oteller şehrin bu kısmında yer alıyor. Az sayıda Osmanlı döneminden kalan minare ve çok sayıda palmiye ağacı görülüyor. Yeni Şehir kısmı Mandraki Limanı hizasında boydan boya uzanıyor. Antik Rodos’un askeri limanı olan Mandraki Limanı üzerindeki 3 Yel Değirmeni Rodos ile özdeşleşmiş yapılardır. Yine iki sütun üzerinde duran bir dişi bir erkek geyik Rodos’un simgeleridir.
Tam burası efsaneye göre Colossus‘un bulunduğu yerdir. Ama daha önce de bahsettiğimiz gibi Colossus’un Büyük Üstadlar Sarayının olduğu bölgede olduğuna dair işaretlerde bulunmuş.
Mandraki Limanı Rodos’tan yapılan günübirlik turların satış noktalarının bulunduğu yer olması nedeniyle de önemli. Eğer çok girişli vizeniz ya da yeşil pasaportunuz varsa buradan çok değişik turlar satın alarak gezinizi zenginleştirebilirsiniz.
Turist Limanı
Tourist Harbour yani Turist Limanı ile Mandraki Limanını karıştırmamalısınız. Turist Limanı feribotun yanaştığı limandır, Mandraki ise biraz daha kuzeyde olan liman.
Mandraki Limanının ucunda bir kale daha görürsünüz; burası 15.yy’da Türk kuşatmasına karşı şehri güçlendirmek için yapılmış olan Ayios Nikolaos Kalesi (Aziz Nikolas Kalesi) dir.
Rodos Elli Beach
Kuzeye doğru çıkıldığında Manraki Limanının bitimiyle ünlü Elli Plajı başlar. Birçok Yunanlıya göre Akdenizin en güzel plajı kabul edilse de bize göre sadece güzel bir plajdı. Bu Plajın Casino Rodos önündeki kısmına bazen Casino Beach daha kuzeyine Elli Beach de deniyor ama genellikle tümüne Elli Beach deniyor.
Biraz daha kuzeye doğru yürüseniz Cape Koubournou burnu’na ulaşırsınız. Burada aynı isimli bir Fener bulunuyor. Konusu açılmışken Rodos’un diğer fenerlerinden birisi Mandraki Port’da bir diğeri de en güneydeki burun olan Cape Praso’da bulunuyor. Neyse Cape Koubournou’yu dönerseniz bambaşka bir Rodos ile karşılaşırsınız.
Adanın Batı kıyısını oluşturan bu kısımdaki Akti Miaouli Beach ve Aki Kanari (Psaropoula) Beach‘de deniz dalgalı ve çok rüzgarlıdır. Bu nedenle Elli Beach’de şezlong bulamazken bu plajlar bomboştur.
Yine konusu açılmışken deniz kenarındaki Hotel Mediterranean gibi otellerin dahi Türkiyedeki gibi sahilde şezlongu yoktur. Şezlong ve şemsiyelerin hepsi özel şekilde işletilir (5 euro). Bu nedenle özellikle deniz manzarası istemiyorsanız bir arka sıradaki otel hem daha ekonomik olabilir hem de daha iyi şartlar sunabilir. Aquamare Hotel’i ya da etrafındaki benzer standartlara sahip bir oteli konum olarak öneririz.
Diğer Rodos Plajları
Biz bir günümüzü araç kiralayarak Old Town’a uzak yerleri görmeye ayırdık. Bazı plajları ki bunlar Agathi beach, Kallithea Springs ve Beach, Tsambika Beach‘i görüp çıktık. Bunlar güzel plajlar ama “kaçırmayın” diyebileceğimiz plajlar da değil. Yüzmek ve zaman geçirmek için ise Anthony Quinn Koyu ve St.Paul’s Beach’e karar verdik.
Anthony Quinn Koyu belki de en sevdiğimiz koy oldu. Oldukça kayalık ve kapalı bir koy burası. Anthony Quinn’in başrolünü oynadığı The Guns of Navarone filminin bir kısmını burada çekilmiş ve daha sonra aktör bu koyu satın almak istemiş. Bu gerçekleşmemiş ama koy bu şekilde anılır olmuş. Koyun orta kısımlarında dahi neredeyse su seviyesine kadar yükselmiş kayalar bulunuyor. Koyun ortasında denizde ayakta duran birini görürseniz şaşırmayın yani. Diğer Rodos plajlarında olduğu gibi burada da şezlong ve şemsiye ücretli (5 euro).
Lindos
Araç kiralayarak ya da taksi, otobüs gibi araçlarla görmeniz gereken en önemli yer Lindos Akropolis. Burası Lindos Şehrinin hemen yanında yükselen antik alan. İlk bakışta oldukça yüksek ve yürümesi çok zor gibi görünse de oldukça kolay bir şekilde ulaşılıyor. zaten yürüyüş yolu mağaza ve cafelerin arasından geçiyor eğer zamanınız az değilse buralarda da oyalanarak daha da kolaylaştırabilirsiniz tırmanışı. Yine yürüyüş yolu boyunca tekstil ürünleri satan kadınların da ürünlerini sergilediklerini görüyorsunuz. Bu tip görüntüler ne kadar yakın kültürler olduğumuz bir defa daha hatırlatıyor bize. İsterseniz tepeye eşekler yardımı ile de çıkabiliyorsunuz.
Lindos’a inilen yol oldukça dar; tek şerit gidiş tek şerit dönüş. Buraya rağbet de çok olunca girerken ve çıkarken trafik tıkanabiliyor. İndiğiniz en son noktada ücretsiz park yerleri var ama oraya ulaşmak her zaman kolay olmuyor.
Yukarıya ulaştığınızda Akropol’e giriş 12 euro, tarihi anlamda çok fazla bir anıtsal yapı yok içeride ama yukarıdan beyaz şehir Lindos, St.Paul’s Beach’in görüntüsü için bile verilir bu ücret. Lindos’a tırmandığınızda solda kalan uzun plaj Lindos Beach. Sağda kalan küçük koy ise St.Paul’s Beach ya da diğer adı ile Agios Pavlos. Yukarıdan bakıldığında bir iç deniz gibi görünsede yanına ulaştığınızda giriş çıkış olan bir koy olduğunu görüyorsunuz. Biz bir arkadaş grubu olarak Rodos’a gitmiştik. Bazı yaşı ileri arkadaşlar 🙂 Lindos’a tırmanmayıp Lindos Beach’de denize girmeyi tercih etti. Biz de Lindos’a çıkıp dönüşte St.Paul’s Beach’de denize girecek şekilde plan yaptık.
Lindos Beach ve St.Paul’s Beach
St.Paul’s Beach gerçekten çok güzeldi ama bu kadar ufak bir koya yatların sokulmasına anlam veremedik umarız en kısa zamanda bu engellenir yoksa bu güzel koya bu teknelerin büyük zarar vereceği kesin.
Lindos’tan sonra St.Paul’s Beach’e yürüyerek de aracınızla da ulaşabilirsiniz. Bizim aracımız Lindos’un açık alan otoparkında olduğu için tekrar geriye dönmemek için aracımızı alarak buraya geçtik.
St.Paul Beach’in girişi kum yani çocuklu aileler için daha uygun.
Eğer Rodos merkezde değil de Lindos’da kalmayı tercih ederseniz bu beyaz evlerin birçoğunun oda kiralama şeklinde hizmet verdiğini söylemek isteriz. Lindos’ta bu sayede 2000 kişilik bir turistik yatak kapasitesi yaratılmış. Kaptanların Evleri adı verilen bu evler Türk Döneminde terk edilmiş ancak turizmden kazanılan gelir arttıkça tek tek restore edilmeye başlanmış ve bugününe ulaşmış.
Lindos Yunan tarihinde hep önemli bir yere sahip olmuş. Truva Savaşı’na Rodos’tan gönderilen 9 geminin tümünün Lindos’tan yola çıktığı biliniyor ki bu da o dönemde Lindos’un Rodos’un en önemli şehri olduğuna işaret ediyor.
Şu anki Deniz Ticaret Hukukunun temelini oluşturan ve Rodos Kanunları olarak bilinen Denizcilik Kanunları da Lindoslular tarafından yazılmış.
Rodos Kelebekler Vadisi
Kelebekler Vadisi görmenizi tavsiye edeceğimiz bir başka nokta (Giriş 5 Euro). Buranın yeri Lindos’a göre biraz ters tarafta kalıyor ama yine de görmeye değer. Tek bir tür kelebek vadideki ağaçları kaplayacak kadar yoğun. Vadinin alt tarafından girince yukarıya doğru yaklaşık 45 dakika yürüyebiliyorsunuz. Biz Rodos’tan çıkıp Önce Lindos’a gittik, dönüşte Kelebekler Vadisi’ne geçip sonra gün batımına yakın bir saatte denize girmek için Anthony Quinn Koyuna geçtik.
Nerede Yenir
Nerede Yenir
Grill ve hamburger yapan Memphis, Dünya mutfağının tüm örneklerini bulabileceğiniz Louis, Yunan mutfağının en iyi örneklerini bulabileceğiniz Tamam (rezervasyon almıyor erken gidip sıraya girmeniz gerekiyor), Yunan ve Dünya yemekleri için Romeo ve ortağı Auvergne Rodos için restaurant tavsiyelerimiz.
Gerek dünya mutfağından örnekler sunan gerekse Yunan Mutfağından örnekler sunan restoranlarda lezzetler Türk alışkanlıklarına çok uygun. İsimler de hiç yabancı değil ve ne kadar yakın kültürlerimiz olduğunun bir işareti; Tzaziki (koyuva bir Cacık), Garides Mi Feta (Sahanda beyaz peynirli karides), Souvlaki (Şişte tavuk ya da et), Moussakka (Musakka’nın fırında pişen ve lazanyaya benzeyen Yunan şekli), Dolmades (Biber Dolma), Dolmadakia (Yaprak SarmaDolma), Keftedes (Köfte), Yiorti (Yoğurt), Gyros (Döner), Spinakopita (Ispanaklı börek), Fava (Fava), Barbounia (Barbun), Mydia (Midye), Giouvetsi (Güveç), Baklava (Baklava), Halva (Helva), Kourabiedes (Kurabiye), Saganaki (sahanda yapılan aparatif).
Rodos’ta gece hayatı da oldukça hareketli. Bizim yaş grubumuz için uygun olmadığını gidince gördük ama 20’li yaşlardaysanız Colorado Night Club’ın olduğu caddede eğlenebilirsiniz.
Old Town’da Mezzaluna’nın olduğu sokak olan Menekleous gece çok harika bir ambiyansı olan sokak. Mutlaka bir gece bu sokak ya da bu sokağı kesen sokaklardan bir mekana takılın.
Rodos yürüyerek çok kolay keşfedilebilecek bir şehir olduğu için Hop on Hop Off turlara ihtiyacınız olduğunu düşünmüyoruz ama gerek duyarsanız bu şirketler de hizmet veriyor ama tabii ki Old Town içerisine giremiyorlar.
Rodos’ta değişik yerlerde Public Pay Toilets yani Paralı Halk Tuvaletleri bulunuyor. Giriş 0,5 euro ama çok temizler.
Rodos Gezilecek Yerler, Rodos Görülecek Yerler, Rodos’a nasıl gidilir, Rodos’da ne yapılır, Rodos’da ne yenir gibi sorularınızın cevabını bu Rodos Gezi Rehberi yazımızda vermeye çalıştık.
Düzenlediğimiz turlara katılarak bizimle birlikte gezmek isterseniz Whatsapp Kanalımızı Takip edebilirsiniz. Whatsapp Kanalımız Takip etmek için tıklayın. Duyurulardan haberdar olmak için Sessiz modu kapatmayı unutmayın.
Sevgili Engin harika bir yazı olmuş rodos’a gidecekler için çok güzel bir rehber olacağı kesin
Çok teşekkürler İlker, beğenmene sevindim.
Engin’cim öyle guzel paylaşmışsın ki ne nerede nerdeyse gözü kapalı gezilebilecek…teşekkürler
Güzel yorumun için teşekkür ederim. Gezmek gibi paylaşmak da önemli.
Rodos gidip keyif yapılacak bir yer ama o kadar güzel anlatmışsınız ki tekrar gidelim istedik. Fotoğraflar ve çekimler her zamanki gibi müthiş.??
Çok teşekkürler, Rodos bizim için de tekrar gidilmesi gereken bir yer. O zaman şimdiden iyi geziler 🙂
Biz Türkler için çok keyifli bir yer olduğu kesin.Bir değil birçok kez tatil için gidilebilir Rodos’a.Hap gibi bir yazı olmuş gerçekten ,çok teşekkürler.Vize,bavul hazırsa hiç durmamak lazım..
“Hap gibi” çok sevim bunu. Gerçekten de hedef bu esasında “en kısa zamanda, en kritik bilgileri verebilmek”. Çok teşekkürler güzel yorum için.
Bu kadar güzel hazırlanabilir. Süper olmuş emeklerine sağlık
Gürcan Hocam, yorum için teşekkürler. “Old Town’daki Argyrokastro Meydanı güzel çeşme ve begonvillerle süslü” olarak tarif ettiğim meydan senin Klasik Gezi Pozu verdiğin yer.
Yazının videolarla desteklenmiş olması da nefis.Her ne kadar fotoğraflar anlatılanları destekliyor olsa da eklemiş olduğunuz videolar çok daha iyi vermiş oranın hissiyatını ♡♡♡
Çok teşekkürler, videolara oldukça önem veriyor ve zaman harcıyoruz. Seyredilmesi güzel…
http://www.e-ferry.gr/tr web sayfasında bilet alarak ve sizin tavsiyelerinizi dinleyerek çok güzel bir tatil geçirdik. teşekkür ederiz
Çok sevindik faydamız olduğu için…
sizin tavsiyelerinizi dinleyerek 2023 senesi için plan yaptık 🙂 ve http://www.ferryturk.com adresinden biletlerimizi aldık umarım çok güzel geçecek tatilimiz
Selamlar, eminim güzel geçecektir. Şimdiden iyi geziler dileriz.
teşekkürler