Cambridge

Cambridge

Oxford gezimizin ertesi gününü yine aracımızla gideceğimiz Cambridge’e ayırdık. Bu defa yolumuz yaklaşık 2 saat. Tekrar otoyoldayız; burada bir detaydan bahsetmek istiyorum. İngiltere otoyollarındaki şeritler bizim standartlarımıza göre daha dar. Sanırım biz USA standartlarını kullanıyoruz. Bizde 3 şerit olabilecek genişlikte bir yolda 4 şerit var diyebilirim.

Bu daha dar bir şerite sığmanız ve tırları daha yakın sollamanız anlamına geliyor ki bu da stres yaratıyor. 3 gün boyunca bu olaya bir türlü alışamadım. Kendi tarafımda şerite alıştığım uzaklıkta kaldığımda diğer teker diğer şerite çıkıyor ve şeritler kabartmalı olduğu için hemen ses yapıyor; şerite gir, şeritten çık, tüm yollar böyle geçti diyebilirim.

Cambride ile ilgili bazı bilgileri üst kısımda vermiştik zaten. Burası da Oxford’a benzeyen bir üniversite şehri ama sanki daha bir sıcak havası var gibi. Hangisinde öğrenci olmak istersin? deseler kesinlikle Cambridge derdik herhalde.

Bu şehirin önemli kolejleri arasında “King’s College”, “Trinity College”,” Magdalene College”, “Peterhouse”, “Clare College”, “Robinson College”, “St John’s College”,”Jesus College”, “Corpus Christi”, “Trinity Hall” sayılabilir.

Burada da kolejlerin gezilme kuralları Oxford gibi; bazısı halka açık, bazısı kapalı, bazısı ücretsiz, bazısı ücretli. Eğer bir tane gezeceksenizKing’s College” iyi bir seçim olabilir.

Şehrin ana meydanında yer alan, bir çekirgenin döndürdüğü “Grosshopper Clock” (Corpus Clock) çok ilgi çekici. Bu saatteki çekirge zamanı yiyerek saati çeviriyormuş. Diğer bir ilgi merkezi olan ve Tanjant ve radial kuralları ile Newton tarafından tasarlanan “Mathematical Bridge” ı (sol alttaki fotoğraf) görebilirsiniz. Bu tahta köprünün neden matematiksel Köprü olarak adlandırıldığına dair bazı şeyler okuduk ama matematikle ilişkimiz sanırız çok iyi değil ki çözemedik. Bunun dışında ücretsiz gezebileceğiniz “Fitzwilliam Museum” önemli bir müzedir.

Newton’un yerçekimi kanununu bulmasına sebep olan elmanın görev yaptığı Trinity Kolej’in bahçesindeki elma ağacı olduğu söylenir tabii ki bu garanti değil hatta böyle bir olay hiç olmadı diyenler dahi vardır. Ancak çok kaynaktan doğrulanan hikayeye göre elmanın sağa, sola yada yukarı değilde direkt aşağı düşmesi zaten bu konuya yönelmiş olan Newton’un ilgisini çekmiş ve yanındakilere bu konuda yorum yapmış. Bu konuyu günlüklerine yazan bilim adamları bulunuyor. Trinity Kolejinin bahçesindeki elma ağacının bu ağacın çekirdeklerinden devam ettiği söylenir. Hangi cins elma olduğunu öğrenmek isterseniz bu elmayı Cambridge Botanik Bahçesinde görebilirsiniz; Malus pumila Rosaceae (Rose family).

Cambridge’de de Oxford’da da çok sayıda bu üniversitelerin resmi ürünlerini satan mağazalar bulunuyor. İki üniversitenin de her türlü hediyelik eşyalarını bulabilirsiniz. En ilgi çekici olanlar bizce sweat shirtler idi.

Bu mağazalar aynı zamanda kolejlerin pelerin, arma, kaşkol gibi öğrenciye lazım tüm ürünlerini de satıyorlar. Üniversitelerin de kolejlerinde kendine özel arma ve renkleri mevcut. Her kolejin ve alt birimin hatta onun da alt biriminin kendine özel renkle basılmış kaşkolu, gömleği vs ürünleri bulunmakta. Mesela mühendislik farklı renkte bant, kürek takımı farklı renk, okyanus aşırı ülkenden gelen öğrenci faklı renk, uzakdoğulu öğrenci farklı renk bant kullanıyor. Bunun için mağazada ciddi büyük bir katalog var (fotoğrafta görebilirsiniz. Esasen bu uygulama öğrencileri ciddi bir şekilde sınıflandırdığı için bize çok hoş gelmedi.

Darwin’den Stephan Hawking’e kadar cevherler yetiştiren bu şehri keşfetmenin en güzel yöntemlerinden biri de bisiklet olabilir. Şehirde trafik olmadığı için keyifli bir şehir keşifi yapabilirsiniz.

Bu arada hem Oxford hem de Cambridge’de çok kaliteli butikler olduğunu belirtmeliyiz. Özellikle erkek giyim için çok özel mağazalar bulunuyor.

Cambridge’de Fudge adındaki tatlıyı denemeden dönmeyin. Bizim favorimiz portakal ve çikolatalı olan.

Gelelim üçlemenin son durağına; Brighton. Son günümüzde bu defa yine aracımızla Brighton‘a doğru yoldayız. Bu defa yolumuz 1,5 saat sürüyor. Burada da diğer şehirlerde olduğu gibi park etmek pahalı ve pahalı olmasına rağmen zor. Navigasyonumuza işaretli iki park noktası fos çıkıyor ama üçüncüye park edebiliyoruz. Ediyoruz ama çıkışta 26 sterlinlik bir fiş bizi bekliyor olacak o sırada bunu bilmiyoruz tabii ki 🙂

Cambridge’de Fudge adındaki tatlıyı denemeden dönmeyin. Bizim favorimiz portakal ve çikolatalı olan.

Ertesi gün yine benzer bir şekilde tek günlük bir gezi olarak Brighton‘a gittik. İlgili yazı için tıklayın.

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZIN