Costa Brava gezimiz için mecburen Barcelona’ya uçtuk. Costa Brava gezimiz öncesi Katalunya bölgesinde yer alan Arbucies şehrinin yakınındaki Monestir de La Silva’da bir düğüne katılacağız. Gelin Katalan olduğu ve yurtdışında yaşayacakları için düğün burada yapılacak. Bizde davet edilince hem bu düğne katılmaya hem de Costa Brava’yı görüp sizler için bir Costa Brava Gezi Rehberi hazırlamaya karar verdik.
Barcelona Yapılacak Şeyler
1.Gün Barcelona: İlk gün Barcelona’ya inip aracımızı kiraladıktan sonra merkezdeki otelimize gittik. Barcelona’da sadece sokaklarda turladık, tapas yedik diyebiliriz. Daha önce birkaç defa Barcelona’ya geldiğimiz için turistik hiçbir aktivitede bulunmadık. Ama şunu söyleyebiliriz ki La Sagrada Familia hala bitmemiş 🙂
2.Gün Girona – Besalu – Castelfollit de la Roca: Sabah kahvaltı sonrası Barselona’dan ayrıldık. Bugün akşam üzeri düğünün yapılacağı Manastır’da arkadaş grubu ile buluşup Pizza Bira partisi yapacağız. Bu tanışma saat 18:00 gibi olduğu için bu saate kadar biz tabii ki boş duramazdık.
Bu nedenle daha önce gördüğümüz ama fazla zaman ayıramadığımız Girona’ya bir kere daha gittik ve bu defa Old Town’da daha fazla zaman geçirdik. Game Of Thrones’un bazı sahnelerinin çevrildiği merdivenlere de uğradıktan sonra buradan ayrıldık.
Sonraki durağımız yine çok hoş bir Old Town’a sahip olan Besalu oldu. Besalu Kalesi yani Castell de Besalu ile ön plana çıkıyor. Bu köprü kale karışımı yapı yakınlarında zaman geçirdikten sonra ana meydanındaki restaurantlardan birinde yemek yedik ve buradan da ayrıldık.
Costa Brava Gezi Rehberi içinde değil ama çok farklı bir kasaba; Castelfollit de la Roca
Arbucies öncesi son durağımız Castelfollit de la Roca; burası bir dil şeklinde uzanan dev bir kayanın üzerinde kurulu bir kasaba. Drone için ideal olduğu için burada bu güzel manzara için drone kaldırarak burayı bu şekilde görüntüledik. Biraz da Old Town’da turladıktan sonra buradan da ayrıldık. Düğünün yapılacağı Manastır’a saat 17:30 gibi gelmiş olduk. Burada pizza, bira ve bol sohbetle geçen bir geceden sonra artık uyumayı hakettik.
3.Gün Arbucies: Gece düğün olduğu için bu gün yorulmamaya karar verdik ki akşam bitik olmayalım. O yüzden günümüzü otelde havuza girerek ve keyif yaparak geçirdik. Yurt dışında bir gezide bir tam günümüzü otelde ilk defa geçirdik ve saat 18:00’de düğünün yapılacağı Monestir Sant Selvi’de olduk. Burada ilk önce bir kır düğünü formunda düğün merasimi yapıldı, daha sonra Manastır’ın avlusunda yemeğe geçildi. Yemek tadım menüsü şeklinde minik minik ama çok fazla sayıda tapas’ın ikramı şeklindeydi. Bu sayede çok farklı ve fazla sayıda tapas tatma imkanımız oldu. Hepsi ama hepsi çok çok lezzetliydi. Saat 24:00’e doğru da yine Manastır’ın içerisindeki DJ performans için hazırlanmış kısıma geçildi. Orada koptuk ve saat 04:00 civarı yatabildik ancak tabii. Bu eşsiz organizasyona bizi davet ettikleri için Cristina ve Onur’a tekrar teşekkür ederiz.
Tüm sabitlenmiş Costa Brava Storylerini zaman akışı içerisinde tek seferde seyretmek için üstteki fotoğrafa tıklayın
Costa Brava
4.Gün Platja d’Aro: Bugün artık gezimizin Costa Brava kısmına başlıyoruz. Buradan sonrası artık daha yoğun Costa Brava anlatacağız. Costa Brava İspanya’nın Katalunya kısmında yer alan ve Barcelona’dan Fransa’ya kadar uzanan sahil kısmına verilen isim. Biraz Cote d’Azur gibi diyebiliriz ama biz Costa Brava’yı Cote d’Azur’dan daha fazla sevdik. Bunun muhtemelen ana sebebi de sahillerin Cote d’Azur’da daha çok zenginlere göre planlanmış olmasına rağmen Costa Brava’da tüm sahillerin tamamen halka ait olması oldu. Costa Brava bölgesinin tamamında sahillerde şezlong kiralayan işletmeler, bizim Beach adı verdiğimiz mekanlar bulunmuyor. Bazı büyük sahillerde ihtiyacı olanlar için küçük alanlarda şezlong kiralanabiliyor ama kesinlikle büyük bir alanı kaplamıyorlar. Koyların içerisine tekne vs sokulması da yasak. Koyun açıklarında düz bir alan dubalarla belirlenmiş oluyor ve tekneler bu alanın içerisine giremiyor.
Özetle sahil de deniz de kesinlikle halkın kullanımı ve erişimi düşünülerek planlanmış durumda. Diğer güzel bir uygulama da Cami de Ronda adı verilen yürüme yolları. Costa Brava’nın tümünde koylar, plajlar bu yolla birleştirilmiş. Bazı yazılarda Likya Yolu’na benzetilmiş ama çok alakası yok. Öncelikle Likya Yolu bir patika Cami de Ronda ise çok ciddi şekilde inşaa edilmiş. İnşaa edilmiş diyoruz ama kesinlikle doğanın bir parçası gibi yapılmış yani sizi hiç rahatsız etmiyor. Koyları birbirine birleştirmek için bazen merdiven yapılmış, bazen tünel yapılmış bazen de dışardan platform ile ulaşım sağlanmış. Cami de Ronda hakkında çok daha fazla bilgi, harita, kitap vs için tıklayın.
Costa Brava Gezi Rehberi için önemli; Platja mı? Cala mı?
Konusu açılmışken Costa Brava’da size faydalı olabilecek bazı faydalı bilgiler vermeye çalışalım. Öncelikle Google Maps’den plaj bulacaksanız Platja bizdeki plaja benzeyen sahil anlamına geliyor. Cala ise genellikle etrafı kayalarla çevrilmiş küçük koylara verilen isim. Zaten Platja da olsa bizdeki gibi ince kum pek beklemeyin. Plajları irili ufaklı çakıl olarak tanımlayabiliriz. Bu nedenle iri taşların olduğu yerlerde denize girmek ve çıkmak zor olabiliyor bu nedenle bir deniz ayakkabısı yanınızda olmalı. Diğer bir gereksinim de şemsiye yada çadır tarzı bir şey çünkü genellikle şezlong şemsiye vs bulunmuyor bulunduğunda da sınırlı sayıda ve saati 8 Euro. Biz yanımızda Decathlon’un yarım ay şeklindeki otomatik açılan plaj çadırlarını götürdük ve çok faydasını gördük. Eğer bu tip bir şey götürmeyecekseniz şemsiyenizi oradan satın alabilirsiniz çünkü her yerde envai çeşiti satılıyor.
Neyse gelelim Costa Brava Gezi Rehberi ilk günümüze. İlk gün Arbucies’den (Arbusiyas okunur) ayrılarak 4 gece konaklayacağımız yer olan Platja d’Aro’ya (Platja Daru okunur) geçtik. Costa Brava’da her yer birbirine çok yakın bu nedenle biz çok fazla otel değiştirmemek için Platja d’Aro’da 4 gece, Cadaques’de (Kadakes okunur) daha doğrusu çok yakınındaki La Port El Selva’da bir gece ve son olarak Fransa’ya geçerek Collioure’de (Koyur okunur) 1 gece kalacak şekilde yaptık planımızı. Şimdi hangi gün nereyi gezdiğimizi gün gün anlatacağız.
Düzenlediğimiz turlara katılarak bizimle birlikte gezmek isterseniz Whatsapp Kanalımızı Takip edebilirsiniz. Whatsapp Kanalımız Takip etmek için tıklayın. Duyurulardan haberdar olmak için Sessiz modu kapatmayı unutmayın. Fotoğraflara tıklayarak Facebook ve Instagram sayfalarımızı takip edebilirsiniz.
Düzenlediğimiz turlara katılarak bizimle birlikte gezmek isterseniz Whatsapp Kanalımızı Takip edebilirsiniz. Whatsapp Kanalımız Takip etmek için tıklayın. Duyurulardan haberdar olmak için Sessiz modu kapatmayı unutmayın. Fotoğraflara tıklayarak Facebook ve Instagram sayfalarımızı takip edebilirsiniz.
Costa Brava otel seçimimiz
İlk gün Arbucies’den Platja d’Aro’daki otelimize geçtik ve yerleştik. Otel seçimimiz Hotel Costa Brava oldu ve çok memnun kaldık. Bu otel Platja Gran ile Platja Rovira arasındaki burunda yer alıyor ve önünde harika bir deniz var. Ücretsiz otopark olması da çok önemli tabii ki.
Biz ilk gün otelden çıkıp Cami de Ronda’yı takip ederek Cala del Pi’ye gitiik. Burası çok popüler bir plaj. Yaklaşık 1 km’lik yürüyüşle Cala Del Pi, Cala Canyers, Cala Cap Roig, Cala Sa Cova (Conca) ve Cala Bella Donna’ya ulaştık. Bu koyların hepsi birbirinden güzeldi ve Cami De Ronda rotası da kolaydı. Cami de Ronda’da ilerlerken Likya yolundaki gibi kaya yada ağaçlara çizilmiş kırmızı-beyaz paralel iki çizgi doğru yolda olduğunuzu gösteriyor. Çizgiler çapraz olursa bu oraya girmeyin yanlış yol demek.
Gündüz bu koylarda denize girdikten sonra gece yemek için yürüyerek Platja d’Aro merkezine geçtik. Burada her bütçeye ve her zevke göre restaurant bulmak mümkün bu nedenle bu konuda tavsiye vermeyeceğiz.
5.Gün Lloret de Mar – Tossa de Mar: Bugün duraklar çok güzel. Costa Brava Gezi Rehberi yazımızın önemli bir günündeyiz. Costa Brava’daki bu ikinci günümüzde Lloret de Mar’a (Luret de Mar okunur) ve Tossa de Mar’a gittik. Kahvaltıdan sonra ilk olarak Lloret de Mar’a geçerek yaklaşık saat 14:00’ kadar orada kaldık. Burada plaj tercihimiz Sa Caleta oldu ve çok güzel bir plajdı. Lloret de Mar’ın diğer önemli plajı olan Platja de Lloret de Mar’da buraya çok çok yakın zaten ama bir burcun altındaki güzel manzarası ve suyunun berraklığı nedeniyle Sa Caleta’da devam ettik. Buradaki Cami de Ronda yolu da çok keyifli. Burçun devamındaki yol sizi yine çok güzel koylara götürecek, sakın kaçırmayın.
Lloret de Mar’da farklı plajlar denemek isterseniz tavsiyemiz orta büyüklükte hem kum hem kayalık kısmı olan Playa Cala Sa Bodella ve çok küçük kayalık bir koy olan Trons Bay’ı öneririz. Biz daha sonra Platja de Lloret de Mar’ın Sa Caleta’ya yakın tarafındaki restaurantlardan birinde yemeğimizi yiyerek Lloret de Mar’dan ayrılarak Tossa de Mar’a geçtik.
Costa Brava Gezi Rehberi için Tossa de Mar’ın yeri bir ayrı!
Tossa de Mar şehri Castell Tossa de Mar’ın altında kurulmuş bir şehir olduğu için çok çok etkileyici bir şehir. Ara sokakları, plajdaki ambiansı ile bizim en sevdiğimiz şehir Tossa de Mar oldu. Ancak yanlış anlaşılmasın konaklama merkezi olarak konumu nedeniyle hala size Platja d’Aro’da kalmanızı öneririz.
Tossa de Mar’da yaklaşık saat 19:30’a kadar ana plaj olan Playa Gran’da denize girdikten sonra giyinerek Castell Tossa de Mar’ı yani kaleyi gezmek üzere yürüyüşe başladık. Castell yüksek gibi görünse de eğimi çok rahat çıkışa izin veriyor.
Zirveye yakın bir yerde Ava Gardner’in bir heykelini göreceksiniz. Tossa de Mar Ava Gardner’e çok şey borçlu çünkü Tossa’nın patlaması 1950 yılında Ava Gardner’in Pandora and the Flying Dutchman filmini burada çekmesi ile olmuş. Daha sonra buraya hem iç hem dış turist akını başlamış. Buna benzer bir durumu Cote d’Azur gezimizde görmüştük o bölgeniz patlaması da Brigitte Bardot‘un And God Created Woman filmi sayesinde olmuş. Bu heykeli görüp hikayesini okuduktan sonra devam ederseniz zirvede bir de Deniz Feneri Far del Cap de Tossa bekliyor olacak sizi.
Tossa de Mar’ın önemli bir diğer plajı olan Cala Cadolar bu kalenin hemen arkasında yer alıyor. Kaleye çıkarken bu koya giden tabelaları görebiliyorsunuz. İsterseniz kasabadan da ulaşım mümkün. Tossa de Mar’da alternatif plajlar isterseniz; Platja Mar Menuda, Cala Futudera, Cala Bona, Cala Giverola ve Cala Pola sayılabilir.
Kaleyi gezdikten sonra yemeğimizi Tossa De Mar’da yiyerek konakladığımız Platja d’Oro’ya geçtik.
6.Gün Cala S’Alguer – Tamariu – Palafrugel: Cala S’Alguer geçmişten bir sayfa gibi. Sonraki gün rotamızın ilk durağı küçük bir balıkçı kasabası olan güzeller güzeli Cala S’Alguer. Buraya araçla ulaşım yok. Bu nedenle aracımızı Platja de La Fosca’da bırakarak Cami de Ronda’dan yürüyerek Cala S’Alguer’e geçtik. Bu arada Platja de de La Fosca’da çok güzel o ayrı. Cala S’Alguer’e olan bu Cami de Ronda rotası da çok kolay yürünüyor.
Burada bir süre denize girdikten sonra yine önemli plajlardan birisi olan Tamariu’ya gitmek için buradan ayrıldık. Tamariu da çok popüler bir plaj ama bu zamana kadar gördüğümüz koyların güzelliğinden olsa gerek çok fazla etkilenmedik biz. Ama Katalunya’da yaşayan arkadaşımız Onur’un favori koyu burası; muhtemelen değişik zamanlarda görmek lazım burayı.
Şimdi buradan sonra tavsiye edilen Cami de Ronda’dan yürüyerek önce L’l Franc’a oradan da yine Cami de Ronda üzerinden Caella de Palafrugel’e geçilmesi. Ancak biz L’l Franc’a aracımızla geçtik ve burayı da Tamariu’ya çok benzer bulup burada denize hiç girmeden ayrılarak Palafrugel’e geçtik.
Favori kasabamız Palafrugel
Tossa de Mar’dan sonra Costa Brava bölgesindeki ikinci favori şehrimiz Palafrugel oldu. Bu arada bir ayrımı anlatmakta fayda var. Google maps’e Palafrugel yazarsanız içeride deniz kenarında olmayan bir şehir görürsünüz bizim kastımız bu şehirin deniz kenarındaki yerleşimi olan Caella de Palafrugel. Gezi öncesi internette okuduğumuz Costa Brava Gezi Rehberi yazılarında burayı pek görmedik ama bize göre mutlaka rotaya dahil edilmeli.
Burada Platja del Port Pelegri ve Platja d’en Calau’da denize girdikten sonra akşam yemeğimizi Palafrugel’de yedik ve yine konaklama için Platja d’Oro’ya geçtik.
7.Gün Peratallada – Begur – Aigua Blava: Bugün deniz kenarında olmayan tarihi bir ortaçağ kasabası görmek için Peratallada’ya geçtik. Bu kasaba ve Pals görülmeye değer iki iyi korunmuş kasaba.
Biz Pals’e gitmek istedik ama navigasyon bizi Peratallada’ya götürdü. Sonradan bu iki kasabanın birbirine çok benzediğini Pals’in daha küçük olduğunu öğrendik. Peratallada’nı çok güzel korunmuş ve çok çok estetik bir orta çağ kale içi kasabası olduğunu söylemeliyiz. Pals’i de yol üzerinde görük ama çok benzedikleri için Pals’e girmedik.
Costa Brava Gezi Rehberi yazıyorsak ünlü plaj Aigua Blava’dan da bahsetmeliyiz
Sonraki durağımız ise Begur (Bagur okunur) yakınındaki Aigua Blava. Mavi Su anlamına gelen Aigua Blava gezimiz biraz maceralı oldu. Navigasyonla Aigua Blava’ya gittik ama otopark dolu olduğu için yolun üzerine bir bariyer koymuşlardı “DOLU-COMPLET” şeklinde. Biz de etrafta park yeri aradık ve bulamadık. Daha önceki Google maps araştırmalarımızdan Platja Fonda’nın Aigua Blava’ya yakın olduğunu biliyorduk. Bu nedenle “Platja Fonda’ya gidelim oradan Cami de Ronda’dan yürüyerek Aigua Blava’ya geçelim” diye düşündük ve bunun bedelini ağır ödedik 🙂 Meğer bu yol hiç diğer yollar gibi değilmiş. İnişli çıkışlı bol merdivenli aşırı zor bir rotayı yaklaşık 45 dk’da yürüyerek Aigua Blava’ya bitap şekilde ulaştık.
Yapmamız gerek otopark dolu olmasına rağmen girişte beklemekmiş çünkü içerden birisi çıktıkça alıyorlar. En fazla 10-20 dk beklerdik sanırım. Neyse bu yorgunluktan sonra biraz dinlendik, deniz girdik vs ama Tamariu gibi Aigua Blava da ünü kadar etkilemedi bizi belki de buraya ulaşım maceramız nedeniyledir bilemiyoruz. Aracımız Platja Fonda’da kaldığı için bu defa araca Cami de Ronda’dan değil araç yolundan gittik.
Costa’da dostlarla olmak ayrı bir güzel!
Biz buradayken “akşam beraber yemek yiyelim” diye Onur ve Christina aradı ve çok beğenip az zaman geçirebildiğimiz için akşam yemeği için Tossa de Mar’ı seçtik. En güzel paellalardan birini burada deniz kenarındaki Bahia Restaurant’da yedik ve konaklama için yine Platja d’Aro’ya geçtik.
8.Gün Cadaques – Cap de Creus – La Port de Selva: Sonraki günümüzde artık Cadaques’e geçiyoruz. Yol üzerinde deniz kenarında antik bir kent olan Empuries’e uğramak ve orada denize girip kenti de gezme planımız vardı ama bugün programımız yoğun olduğu için bu durağı pas geçerek direkt Cadaques’e (Kadekes okunur) geçtik.
Cadaques’de hoş bir kasaba ama bir Tossa değil burada biraz gezip ama çok fazla zaman geçirmeden Salvador Dali’nin 50 yıl yaşadığı eve geçtik. Cadaques’e 5 dk uzaklıktaki evi görmek için mutlaka internetten biletinizi almalısınız. Biz Dali’nin müze evini Figueres’de görmüştük burayı görmek de hoş oldu; Dali ile işimiz bitti artık 🙂
Costa Brava gezimizde La Port de Selva gezinin bonus kasabasıydı!
Sonraki durağımız yürüyerek Cap de Creus Deniz Fenerine gitmekti ama havanın sıcak oluşu nedeniyle bu durağı iptal ederek otelimizin olduğu La Port de Selva’ya geçme kararı aldık. Costa Brava’nın bu kısımlarında yollar çok virajlı ve yollar dar olduğu için yakın mesafelere ulaşmak sanıldığından fazla zaman alıyor ve dikkat gerektiriyor.
Burada otelimiz tam merkezdeydi. Kasaba çok sakin ve şirin bir yer. Otelimiz Hotel Cap de Creus’du ve memnun kaldık. Otel ile aynı binadaki dışardan merdivenle çıkılan lokal restaurant Ca La Paquita‘da en güzel paella ve deniz ürünlerini yedik.
Sonra Google vasıtasıyla 5 dk uzaklıktaki Cala Tamariua’yı bulduk denize girmek için. Deniz girdiğimiz en güzel koylardan biriydi ve suyu çok çok berraktı. Buranın bonusu ise buranın tam çıplak güneşlenmeye izin verilen plaj olmasıydı 🙂 Buradaki manzaraların detayına pek girmeyeceğiz 🙂
Zaten Katalunya’da üstsüz güneşlenme ve denize girme oranı yaklaşık %30 ve buna bir süre sonra çok alışıyorsunuz ama Nudist Plaj şok etkisi yarattı. Öğlen yediğimiz yemeği çok lezzetli bulduğumuz için akşam da aynı yerde yemek yedik ve yattık.
9.Gün Collioure: Ertesi gün cuma günüydü ve kasabada Pazar kurulmuştu 1 saat civarında burada dolaştıktan sonra artık Fransa’ya Collioure’a (Koyur okunur) geçmek üzere otelimizden ayrıldık; malum yol yine dar ve virajjlı.
Costa Brava’dan Fransa’ya girmeden olmazdı!
Herhangi bir sınır, kontrol vs olmadan Fransa’ya girdik. Yol üzerinde önce Paulilles ve Port Vendres kasabalarından geçtik. O kadar güzel görünüyorlardı ki “eğer bizim kalacağımız yer bu kadar güzel değilse akşam bunlardan birine gelelim gezmek ve yemek yemek için” diye konuştuk. Collioure’a bir geldik ki burası hepsinden güzel.
2 katın üzerinde yapı olmayan rengarenk ortaçağdan kalmış gibi görünen evler, tam ortada bir Kale, Deniz kenarında tarihi bir saat kulesi, Deniz Feneri, Yel değirmeni, merkezde kristal berraklığında üç plaj, harika estetik butikler, sanat galeriler, enfes dondurmacı ve restaurantlar; insan başka ne isteyebilir ki bir yerden. Burası Katalunya değil ama sanırız çok fazla Katalan burada yaşıyor ki şehir ana meydanı bile Katalan-Fransız bayrakları ile süslü.
Burada deniz için kasaba içinde yan yana 3 plaj var; mendireğin arkasındaki bize daha güzel ve sakin geldiği için orayı tercih ettik. Merkezde değil etrafta girelim denize derseniz (ki bizce gerek yok) Beach Paullies, Plage de Pecheurs, Ouille Beach, Playa de san Vincente de Collioure, Plage de l’Huile iyi seçimler olabilir. Gece burada yemek yiyip konakladık.
10.Gün Barcelona: Ertesi gün artık Barcelona’ya geri dönüyoruz. Bir sonraki gün uçağımız erken saatte olduğu için bir gün önce Barcelona’ya dönme ihtiyacı duyduk. Şehir merkezine pek girmeyiz diye deniz kenarında bir otel seçtik ve orada denize girdik ama Costa Brava’dan sonra tabii ki çok süper olmuyor. Kötü değildi ama bizim deniz çıtamız çok yüksekti bu tatilde. Akşam yemek için yine aracımızla merkeze inerek yemeğimizi yiyip biraz turladık ve bavulu toplamak üzere otele döndük.
11.Gün İstanbul – Ankara: Sonraki gün; Barcelona oteli, Barcelona Havalimanı, İstanbul, Ankara şeklinde geçti ve bir gezi daha ve Costa Brava Gezi Rehberi sona erdi.
Diğer İspanya yazılarımız için tıklayın.
Düzenlediğimiz turlara katılarak bizimle birlikte gezmek isterseniz Whatsapp Kanalımızı Takip edebilirsiniz. Whatsapp Kanalımız Takip etmek için tıklayın. Duyurulardan haberdar olmak için Sessiz modu kapatmayı unutmayın.