Los Angeles

Los Angeles’a gelmeden önce herkes bu şehirin çok büyük olduğunu söylerdi ama yaşamadan pek anlamıyor insan. Otelimiz şehir merkezinde ama navigasyon programına nereye gitmek istiyoruz desek ağzını 40 km’den açıyor. Otoyollar 6 şerit ve oldukça yüksek bir hızla bütün araçlar dip dibe bir Nascar yarışını andırırcasına yol alıyoruz. Böyle bir araç kullanma tecrübesi yaşamamıştım doğrusu.
Nasıl gidilir
Tabii ki en kolay yolu THY’nın direkt Los Angeles uçuşları. Bunun dışında Amerika’da başka bir şehirdeyseniz neredeyse tüm şehirlerden buraya uçuş bulunuyor.
Havalimanından Şehre Ulaşım
LAX yani Los Angeles Havalimanı şehirden yaklaşık 30 km uzaklıkta bulunuyor. Şehre ulaşmak için bazı seçenekler var.
FlyAway adı verilen otobüslerle rezervasyon gerekmeden şehre ulaşabilirsiniz. Bu otobüsler Hollywood, Long Beach, Orange Line, Union Station (Downtown Los Angeles), Van Nuys ve Westwood ‘a gidiyorlar. Her terminalde bu otobüslere nasıl ulaşacağınızı tabelalar yardımı ile bulabilirsiniz.
Metro trenlerine ulaşım için alt katta bulunan “LAX Shuttle” tabelasının olduğu yerde beklemelisiniz. Her gün sabah 4:30’la akşam 11:00 arasında çalışan servis araçları sizi ücretsiz olarak “Metro Green Line”a Aviation/LAX istasyonuna götürecektir. Bu şekilde Metro sistemine ulaşır oradan da şehrin istediğiniz kısmına geçebilirsiniz.
Metro’nun “Green Line”ına (G Route) yine her Terminalden ulaşarak Metro ile şehre ulaşabilirsiniz. A Route’u kullanarak terminaller arası ulaşımı sağlayabilirsiniz. İlgili harita için tıklayın.
Şehir İçi Ulaşım
Şehir İçi ulaşımda otobüs ve metro sisteminde kullanmak için öncelikle TAP card’a ihtiyacınız var. Bu kartları istasyonlarda $1$’a alıp istediğiniz kadar doldurabiliyor ya da belli günler için geçerli hazır dolu kartları alabiliyorsunuz. Tek yön yolculuk nereye gittiğiniz önem taşımaksızın 1.75$ bu ücrete yapmanız gereken aktarmalar 2 saat boyunca dahil. Günlük kart 7$. otobüs duraklarının çok azında bilet makinası bulunur ama tam ücret vermek kaydıyla otobüste ödeme yapabilirsiniz. Ayrıca otobüsten de TAP Card alabilirsiniz.
Düzenlediğimiz turlara katılarak bizimle birlikte gezmek isterseniz Whatsapp Kanalımızı Takip edebilirsiniz. Whatsapp Kanalımız Takip etmek için tıklayın. Duyurulardan haberdar olmak için Sessiz modu kapatmayı unutmayın. Fotoğraflara tıklayarak Facebook ve Instagram sayfalarımızı takip edebilirsiniz.
Yer altından giden iki (Heavy Rail-Subways)var. Bu hatlar; Red Line ve Purple Line. Bunun dışında karayolu seviyesinde olan (Light Rail) dört hat daha var. Bunlar; Blue Line, Green Line, Gold Line ve Expo Line.
Bunlarında dışında Metro Bus adı verilen ekstra uzun otobüsler var. Bunların da Orange Line ve Silver Line olmak üzere iki hattı var. Tüm bunları gösteren harita için tıklayın.
Bazı metro duraklarında turnike yoktur ama yine de TAP kartınızı okutmanız gerekir. Aksi taktirde rastgele yapılan kontrollerde kartı okutmamanın cezası 250$dır. Metro hafta içi 05:00-24:00, hafta sonu 05:00-02:00 arsı hizmet verir. Tren aralığı yoğun saatler 5 dakikada bir iken gece bu aralık 20 dakikaya çıkabilir.
Tüm bu gelişmiş ağa rağmen biz size araç kiralanızı tavsiye ederiz. Çünkü mesafeler çok uzun ve bu ulaşım şekilleri asla LA’de kendi aracınız olması kadar kolay değil.
Ne Zaman Gidilir
Bir gezgin için en iyi aylar mart-nisan ve eylül-kasım arası olarak özetlenebilir. Bu zamanlarda dış aktiviteler için daha ılıman bir hava, daha az kalabalık ve daha makul otel fiyatları bulabilirsiniz Los Angeles’da. Ancak LA’ın en popüler zamanı plaj aktivitelerinin zirveye çıktığı yaz aylarıdır. Eğer amacınız plaj, kalabalık, eğlence mekanları ise yaz aylarını seçmeniz daha doğru olur.
Nerede kalınır
Los Angele o kadar büyük bir alana yayılmış bir metropol ki “şurası merkezdir, orada kalın” demek imkansız.
Wilshire Bulvarı, Santa Monica Bulvarı, Hollywood Bulvarı, Sunset Bulvarı, La Brea Caddesi, Highland Caddesi, Fairfax caddesi en merkezi ve aracınız olmasa dahi ulaşımı sağlayabileceğiniz yerlerdir.
Aracınız varsa havalimanı yakınındaki Inn tarzı konaklamalar hem kalite-performans olarak oldukça memnuniyet vericidir.
Nereler gezilir
Los Angeles a gece vardık ve China Town’a gidip bir yemek yiyelim dedik; ilk Nascar yarışını o gece yaptık; araçlar 6-8 şeritli yollarda son hız ve birbirine çok yakın bir pozisyonda yol alıyorlar. Şerit değiştirmek için bile pek fırsatınız olmuyor. Manzara gerçekten Nascar pistleri gibi. En büyük şansımızın Amerika’da araç kullanmaya ilk San Francisco’da başlamamız olduğunu anladık.
San Francisco’da herşey o kadar sakindi ki trafik kurallarının kendine özgün farklılıklarına orada alışmak adeta bir eğitim pistinde eğitim almak gibi oldu. Neyse son sürat China Town’a vardık ama karşılaştığımız tablo bizi şaşırtı. Çoğu dükkan ve restaurant kapanmış adeta bomboş diyebiliriz. Meğer gündüzü hareketli imiş.
Yemek yiyecek bir yer bulup otelimize döndük. Bugün için ilk aktivasyonumuz Beverly Hills‘e gitmek oldu. Beverly Hills’in muhteşem evlerini görmek için Rodeo Dr. ve paraleli yollarda biraz serbest tur attık. Gerçekten kaliteli bir semt ve inanılmaz evler var. Daha sonra Sunset Bulvarı’nı gezdik ve “Walk of Fame” yani yıldızlar kaldırımının olduğu Hollywood Bulvarına geçtik. Yaklaşık 2500 yıldızın isminin yazılı olduğu yıldızlarla dolu kaldırım esasında güzel ama kaldırımın olduğu bulvar adına yakışmayacak şekilde biraz kalitesiz olduğu için maalesef çok etkileyici değil.

Malibu Beach
- Malibu Beach
- China Town
- China Town
- Malibu Beach
Bu amaçla navigasyonunuza mutlaka “hollywood Canyon Lake Dr” yazmanız ve sizi nereye götürüyorsa gitmeniz lazım, bu şekilde yazının dibine kadar ulaşabiliyorsunuz. Los Angeles’da görülecek yerler listesinde olduğu için yönümüzü “Grand Central Market“e çevirdik ama çok çok tavsiye ederiz diyemeyeceğiz. Burası bir sebze-meyva pazarı, bunun yanında ucuz yemek bulabileceğiniz ufak lokantalar da var. Daha çok azınlıklar buraya geliyor gibi bir izlenim yarattı bizde.Yarın tüm gün Los Angeles’da olacağız, plajlar çok güzel ise tüm günümüzü plajlara aksi halde Universal Studios’a ayıracağız. Bu yüzden plajlara bir göz atmak için Malibu Plajına gitmeye karar verdik.

Malibu Beach
Malibu’da neredeyse limana kadar kilometrelerce plaj var ama bu plajlarda bizim alışık olduğumuz şezlong, şemsiye gibi şeyler pek yok. Bunun yanında Pasifik Okyanusu berrak bir su değil, karaya vuran ya da vurmak üzere ortalıkta yüzen devasa yosunlar var ve çok soğuk. Tüm bunlar bir araya gelince boş günümüzü Universal Studios’a ayırmak daha doğru olur diye düşündük. Türkiye’nin denizlerine alışık bizlerin okyanus kenarında deniz beğenmesi çok zor. Doğru karar verdiğimiz Universal’i görünce anladık.

Universal Studios
Burada neler yapacaksınız teker teker anlatacak değiliz tabii ki, sadece mutlaka gidin diyoruz o kadar. Giriş yaparken önce otopark parası veriyorsunuz (burada tercihli park 20$ ya da standart park 15$ olarak seçim yapmanız isteniyor) biz standart aldık ve park gayet kolaydı. Park ettikten sonra içeri girerken günlük bilet 80$, eğer her aktivasyonun kapısında sıra beklememek isterseniz 159$. Biz bu bileti almadık ama o kadar bekledik ki alınması gerekir diyoruz. Ortalama her aktivasyonda 30-70 dakika bekliyorsunuz. Bu beklemenin ayakta, bazen güneşte olduğunu ve birinin yorgunluğu bitmeden diğerini beklemeye başlayacağınızı düşünün. Bu verdiğimiz süreler hafta içi için. Hafta sonu iki misli olur kararınızı ona göre verin. Tüm günümüzü burada geçirerek parkın kapanma saati olan 21:00’e yakın bir saatte çıkıyoruz. Eğlencelerden bahsetmeyecektik ama Transformers’dan bahsetmeden olmaz. Gidince görürsünüz ama teknolojinin bu noktaya gelmesi bizi şaşırttı diyelim sadece 🙂
Los Angeles’da bir gece mutlaka “Griffith Observatory” gözlem istasyonuna gitmenizi öneririz. Burası tüm Los Angeles’ı tepeden gören bir tepede kurulu bir yer. Özellikle gece inanılmaz bir gece manzarası sizi bekliyor olacak, böylelikle LA’ın nasıl büyük bir şehir olduğunu da anlayabileceksiniz. Burası açık bir alan olmasına rağmen saat 22:00’de kapanıyor zorla dışarı çıkartılıyorsunuz. Bu yüzden en geç saat 21:00’de orada olmanızda fayda var. Burada da Cambria’da olduğu gibi yolumuza geyikler çıktı 🙂
Yarın sabah San Diego için yollara koyuluyoruz.