Grand Bahama
Bahama‘ya gitmenin en kolay yolu sanırız Miami‘den feribota binmek. Bunun için ufak birkaç şirket dışında Bahama Express adında tek bir şirket var. 100$’ gidiş dönüş Bahama biletinizi internetten alabiliyor ve boarding’inizi basabiliyorsunuz. Bileti önceden almakta fayda var çünkü feribot büyük değil ve günde 1 gidiş 1 dönüş yapıyor.
Sabah 05:00’de uyanarak Bahama yollarına düştük çünkü saat 08:00’de kalkacak olan feribot için son check-in saati 07:00 ve yolumuz 43 km. Limanı bulmanın ve park etmenin de zaman alacağını düşünerek 05:30’da evden ayrılmaya karar verdik. Kararımızın ne kadar doğru olduğunu yolda anladık. Trafik gündüz kadar kalabalıktı ve liman neredeyse gizlenmiş diyebiliriz. Navigasyonla bile feribotun kalkacağı limanı zor bulduk.
Ancak bu zorlukta büyük çalışmalar nedeniyle kapalı olan yolların navigasyonda açık gibi görünmesi çok etkili oldu. Yolun kapalı olduğu yerlere navigasyonumuz bizi ısrarla yönlendiriyordu ve açık olan yolu bularak ilerlemek bize zaman kaybettirdi. Zaten genel olarak Amerika’da araç kullanmanın en zor kısmı bu. Navigasyonla kolay olan araç kullanmak bir yol çalışması varsa çileye dönüyor çünkü navigasyon orayı pas geçtiğinizi düşünerek sizi ısrarla oraya yönlendiriyor.
Neyse biraz zor olmakla birlikte aracımızı park ettik ve limana geçtik. Sanırız bu şirket Amerikan değil Bahama şirketi çünkü çok fazla bürokratik işlem var. Neyse onları da bitirdik ve feribota geçtik. Feribota ilk önce First Class yolcuları alıyorlar sonra bizi 🙂 feribota girince üst kata çıkarsanız orası daha ferah ve rahat. Daha sonra First Class kısmını görme imkanımız oldu. Fiyat farkının ne kadar olduğunu bilmiyoruz ama herhangi bir fark ödemeye kesinlikle değmez; ilk binmek ve ilk inmek sizin için çok önemli değilse tabii ki.
Yolculuk 3 saat sürüyor maalesef. Hızlı bir feribot olsa mesafe 1 saat sürecek kadar yakın ancak oldukça aheste bir hızla 3 saatte varıyoruz “Bahama’s” a. Buraya Bahamalar deniyor çünkü 700 irili ufaklı adadan oluşan bir ülke burası. Feribot en büyük 4. ada olan Grand Bahama’ya gidiyor.
İnince adanın merkezi olan Port Lucaya’ya gitmek gerekiyor. Bu amaçla inince herhangi bir toplu taşım aracı yok ve mesafe yaklaşık 20 km. Bu nedenle feribot içerisindeki Excursions gişesinden Port Lucaya’ya gidiş dönüş transferinizi satın almanız gerekiyor. Bu da 1 kişi gidiş/dönüş 11$. Bu gişe de şnorkelling, bisiklet turu, ATV turu vs gibi birçok excursionu da satın almak mümkün.
Biz ada merkezine gidip şubat ayında denize girmekte kararlı olduğumuz için bu tekliflerle ilgilenmiyoruz.
Bahama’ya varınca pasaport vs işlemlerinden sonra bizi merkeze götürecek olan eğlenceli ve neşeli sürücüsüyle camları olmayan otobüsümüze biniyoruz. Merkeze kadar sürücü/rehber bir one man show havasında bize Bahama’yı anlattı. Hem güldürdü hem de bilgilendirdi.
Port Lucaya Market’de indirildik. Burası aynı zamanda şehrin merkezi de olan küçük evlerden oluşan bir alışveriş merkezi. Ufak villalardan kurulu olan marketin bazı villaları butik dükkan bazıları restaurant bar olarak hizmet veriyor. Çok turistik bir alan olduğu için restaurantlardaki yemeklerin çok lezzetli olduğunu söylemek pek mümkün değil.
Denize ücretsiz ulaşmanın yolu Police Station’un yanındaki patikayı takiple mümkün. Buradan geçince plajlara ulaşabiliyorsunuz, şemsiyeler ve şezlonglar otellere ait ama kumlar ücretsiz.
Günübirlik Bahamalarda olduğumuz için yine aynı şekilde aynı araç ve aynı eğlenceli rehber/sürücü ile feribota geçmek üzere verilen noktada buluşuyor ve yine 3 saatte Miami’ye geçiyoruz.