Coastal Highway 1

Coastal Highway 1

Coastal Highway 1 (California Pasifik Kıyısı Otoyolu)

Bu sene yapmayı uzun süredir planladığımız Amerika seyahatimizde ününü çok duyduğumuz Pasifik Sahil Yolunu gezimizin merkezi yapmaya karar verdik. Amerika’nın Route 66’dan sonra efsanevi ikinci rotası olan Route 1 esasen; San Francisco‘dan başlayıp San Luis Obispo‘da biten pasifik kıyısı yolu olarak da bilinen yol ama çoğu zaman bu rota Santa Barbara’yı da içine alacak şekilde San Francisco’dan Los Angeles’a kadar uzanan sahil yolu olarak anılıyor.

Route 1

Route 1

Normalde 610 km olan ve 6 saatte alınabilen San Francisco – Los Angeles arası mesafe 1 numaralı yoldan gitmeyi tercih ettiğinizde yol 710 km’ye yolun fiziksel şartları nedeniyle de süre 13 saate çıkıyor. Bu nedenle yolu 2 günde almaya ve yolun orta noktası denebilecek Cambria’da 1 gece konaklamaya karar verdik. Çok sevdiğimiz San Francisco ve dumanlı başı ile ünlü köprüsü “Golden Gate”e son bir defa bakıp San Francisco’dan ayrılıyoruz.

Monterey

Monterey

Yol üzerindeki ilk durağımız “Monterey” olacak. Route 1’in özelliği pasifik kıyısına paralel bir şekilde sadece, bolca virajlı ve gidiş geliş şeklinde sadece 1’er şeritli ve ortadan bölünmemiş olması. Amerika’nın 6 şeritli otoyolları düşünüldüğünde bu yol oldukça sıra dışı kalıyor.

Bu nedenle de genelde hız sınırı 30 mil seviyesinde ve yolun büyük bir bölümünde sollama yasağı bulunuyor. Bu şartlar da 6 saatlik yolun 13 saate çıkmasına neden oluyor. Şartlar kolay değil ama yolun bir o kadar da güzel manzaraya sahip oluşu yoldan ve gezinizden zevk almanızı sağlıyor. Bu şartlar altında ilk durağımız olan Monterey’e varıyoruz. Aracımızı limana yakın bir bölgeye park edip limana gitmek niyetindeyiz. Uğrayacağımız başka şehirler de olduğu için konaklayacağımız Cambria hariç diğer şehirler için çok çok fazla zamanımız yok maalesef. Monterey’in San Francisco gibi Fisherman Wharf adı verilen bir iskele-limanı var ve şehrin merkezi burası.

Monterey Pier

Monterey Pier

Burada çok sayıda restoran, mağaza vs. var ve güzel zaman geçilebilecek bir bölge. Eğer bizden daha fazla zamanınız varsa ya da burada da konaklamayı düşünüyorsanız; Royal Presidio Şapelini, Monterey Historic Park’ı, Gümrük Binasını, Casa Soberanes’i, Monterey Akvaryumunu gezebilirsiniz.

Carmel Sahili

Carmel Sahili

Biz ise burada bir yemek yedikten sonra magnet koleksiyonumuz için Monterey magneti alıp bir sonraki durağımız olan “Carmel by the Sea” e ulaşmak için yola çıkıyoruz. Ulaşmamız çok uzun sürmüyor çünkü Monterey-Carmel arası sadece 5 km. Carmel’e girer girmez Carmel inanılmaz sevimli ve estetik evleri, dükkanları, restoranları ile aklımızı başımızdan alıyor.

Burada bir gün kalmadığımız için gerçekten üzüldük. Yolun sonundaki okyanus kenarına inip sahilini de gördükten sonra plansız ve keyifli bir şekilde bir süre Carmel sokaklarında dolaşıyoruz ve yine istemeye istemeye bu güzel kentten ayrılmak zorundayız. Eğer yolunuz buralara düşerse yolun yarısına denk gelmemekle birlikte konaklama için Carmel’i de seçebilirsiniz. Biz buradan ayrılırken “1 gece Carmel, 1 gece Cambria’da kalmalıymışız” diye düşündük. Burası için de vaktiniz varsa plajın tadını daha fazla çıkarmalı, Carmel Mission adı verilen en büyük kiliseyi görmelisiniz. Bir sonraki durağımız “Point Lobos Milli Parkı“; burası çok büyük bir alana yayılmış buraya özgü birçok hayvana ev sahipliği yapan bir milli park. Hemen yoldan ulaşılan ücretli girişi bulunuyor.

Yakın hatta uzak çevredeki birçok California’lı buraya gelerek özellikle hafta sonlarında birçok aktivasyonda bulunuyorlar. Eğer siz de buralarda konaklamayacaksanız maalesef bu aktivasyonlar için vakit bulamayacaksınız ama yine de parkı en azından bir görmek için girip çıkmanızı öneririz. Buradan sonra artık manzara daha da güzelleşmeye başlıyor; efsanevi kıyı şeriti, granit taşından tepeler, gökyüzüne doğru uzanan ağaçlar “Big Sur” dan “San Simeon”a kadar 150 km boyunca size eşlik eder. Yolunuzun üzerindeki “Garrapata Milli Parkı” kolay ulaşılan sahilleri ve güzel manzaraları ile keyifli bir mola vermenizi sağlayabilir. Yolun devamındaki dünyanın en çok fotoğraflanan köprülerinden biri olan “Bixby Bridge” ı görebilirsiniz. Big Sur bölgesinde iken “Pfeiffer Big Sur Milli Parkı”nı da gezebilirsiniz.

Buralarda karnınız acıkırsa denizden 245 m yükseklikteki konumu ve eşşiz manzarası nedeni ile tercihiniz “Nepenthe” olmalıdır. Artık “San Simeon”a ulaştınız sayılır. San Simeon bölgesinin en önemli aktivasyonu “Hearst Castle”ı görmek olabilir. Gazeteci William Randolp Hearst’ın 1919 yapım yılına sahip 51 hektara yayılmış, 115 odalı dillere destan evi görülmeye değerdir.

Santa Barbara

Santa Barbara

Yolun yarısı olarak belirlediğimiz “Cambria” ya varıyoruz. Mükemmel bir sahil kenarına kurulu olan şehir tam bir huzur kaynağı. Sahil boyunca birçok konaklama alternatifi mevcut. Şehir sahilden 1-2 km içeride ve sahil kadar şehir de güzel. Şehir diyoruz ama kasaba desek daha doğru olur sanırım. Cambria; bir cadde üzerine sağlı sollu dizili şirin restoran, cafe ve konaklama yerlerinden kurulu sakin ve huzur veren bir yerleşim yeri. Gün batımı ile ünlü Cambria’nın bu saatlerini kaçırmadığımız için şanslıyız. Akşam saatleri biraz serin olmakla birlikte Pasifik sahilindeki bu gün batımını kaçırmamak için kaldığımız otelden 50 m uzaklıktaki sahile giderek gün batımını seyrediyoruz.

Gün batımı sonrası otelin otoparkındaki aracımızın yanına gittiğimizde aracın yanında dolaşan ciddi büyük bir geyiğin bizi görünce kaçtığını söylememiz Cambria’nın nasıl bir yer olduğu hakkında bir fikir verir sanırız. Her güzel şeyin sonu olduğu gibi Cambria’daki tek günümüzde kasabada şirin bir pizzacıda yediğimiz pizzadan sonra sona eriyor; sabah ayrılma vakti.

Morro Bay

Morro Bay

Bir sonraki durak ise “Morro Bay”. Morro Bay; Morro Rock adı verilen sahildeki ünlü kireçtaşı tepesi ile tanınıyor. Los Angeles’a varmak için burayı biraz hızlı geçiyoruz. Çünkü yolda bizi “Santa Barbara” bekliyor ve oraya daha fazla zaman kalsın istiyoruz. Buradan sonra maalesef manzaralı yollar bitiyor ve 101 nolu yolu takip ederek içeriden gitmeniz gerekiyor. Ancak Los Angeles’a varmadan arada sizi bekleyen “Santa Barbara” gerçekten çok keyifli bir kent.

Santa Barbara’da Irak Savaşında ölenler için yapılan protestolar yapılıyordu.

Yüzü tamamen denize dönük bu kent bir kesinlikle tatil şehri. Meksika mimarisi ve yaşam tarzının izleri fazlasıyla gözleniyor. Eğer Santa Barbara’da kısa süre kalacaksanız limanı ve sahil şeridini gezmelisiniz. Daha fazla kalacaklar için elbette görülecek çok yer var. Burada birkaç saat geçirdikten sonra ayrılıyor ve yolumuzun sonuna yani Los Angeles’a varmak üzere direksiyon sallıyoruz.

Santa Barbara

Santa Barbara

Diğer Amerika yazılarımız da okuyun.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZIN