Luksor

Luksor Mısır’ın “Dünyanın en büyük açık hava müzesi” olarak adlandırılan kenti. Burası Piramitlerden sonra Mısır’da en çok ziyaret edilen yer ama biz Giza’daki Mısır Piramitlerinden daha fazla etkilendik bu bölgedeki tapınaklardan.

Gemi ile yapılan Mısır turlarının da genellikle başlangıç noktası Luksor. Esasen Kahire’den gemi turuna başlamak mümkün ama güvenlik nedeni ile bu şekilde yapılıyor. Luksor bazen de Hurghada için geçiş noktası. Hurgada buradan yaklaşık 4-5 saat sürüyor.

Hatşepsut Tapınağı

Luksoe denince “Luksor” ve “Karnak Tapınakları” akla geliyor ama şu anda ikisi birleşmiş durumda. Özellikle Karnak için bir kompleks olduğu için Tapınakları terimi kullanılıyor çünkü içerisinde irili ufaklı birçok tapınak barındırıyor bu kompleks. Bu bölgede “Karnak Tapınakları”, “Hatshepsut Tapınağı”, “Luksor Tapınağı”, “Krallar Vadisi” ve “Kraliçeler Vadisi” gibi Mısır için de çok önemli olan yeni krallık döneminde yapılmış merkezler mevcut. Tüm bu bölgeyi gezince buranın Firavunlar zamanında Mısır’ın kalbi olduğu kolaylıkla anlaşılıyor.

Karnak Tapınağının 134 adet devasa sütundan oluşan ana koridorundan etkilenmemek mümkün değil. Bu bölgede görülmesi gereken o kadar çok yer var ki maalesef bir bölgede çok uzun süre kalmamanız gerekiyor. Halbuki burada uzun süre kalmak, turist akınının bittiği geç saatlerde burada olabilmek ve bu ambiansı daha sakin yaşayabilmek harika olurdu.

Luksor Tapınağı Amenhotep III ve Ramses II tarafından yaptırılmış bir kompleks ve müzeler de bu bölgede yer alıyor. Luksor Tapınağından taksi ile yaklaşık 2 dolar’a (5-10 poundu) Karnak Tapınağına geçebilirsiniz (giriş 20 pound). Karnak-Luksor arası yaklaşık 3 km ve bu mesafe 3 km boyunca Sfenksli sütunlarla kaplı daha doğrusu kaplıymış şimdi az sayıda ve harap durumda olanlar hariç sfenks yok. Ancak bu konuda çalışma yapılıyor ve bu yolun tekrar gün yüzüne çıkartılması planlanıyormuş.

Buradan Krallar Vadisine gitmek için taksi tutabilirsiniz bu size 35 pounda patlar ama esas sorun genelde anlaşmaya taksi şoförünün sadık kalmayacak olması. Biz taksiyle 35 pounda anlaşmıştık bu ücrete oraya gitmek beklemesi ve dönmek dahildi (hep öyledir zaten) ancak şoför tur bitiminde gidiş 35 beklemek 35 dönüş 35 dedi. Sonra “almam ben sadece 35, haram olsun” numaraları filan zaten tiyatroyu aratmaz !! Siz en iyisi minibüsleri kullanın 0,25 pound garanti yolu bu.

Krallar ve Kraliçeler Vadisinde Firavun, Kral ve Kraliçelerin mezarları bulunuyor. Yeni krallık döneminde yağmacıları önlemek için daha güvenli mezarlar tercih edilmiş ve şu anda “Krallar Vadisi” olarak adlandırılan bölgeye mezarlar yapılmış. Sayısı yaklaşık 60 ama yaklaşık 30’u ziyarete açık. Mezar duvarları Firavun ya da Kralın hikayesini anlatan duvar resimleri ile dolu ama bir tane orijinal betimleme görünce hepsinin orijinal olmadığını kolayca anlayabiliyorsunuz. Devamlı duvarları boyamaya devam ettikleri için mezarları kapatıp kapatıp duvarları boyuyorlar, sonra da sanki orijinal boyamaymış gibi “aman flaşla resim çekmeyin” diyorlar”.

Eğer bekçi için 5 poundu gözden çıkarırsanız flaşın zararı kalmıyor !! “Krallar Vadisi”nde aldığınız biletle 30’a yakın mezar arasından kendi seçtiğiniz 3 mezarı 30 pound karşılığında gezebiliyorsunuz.  Ancak Kral Tutankhamun‘un Mezarı en son bulunan ve dışarıya en çok hazinenin çıkarıldığı mezar olduğu için girişi ayrı ücrete tabii. Kral Tutankhamun’un Mezarı bir eşşeğin ayağının mezar çukuruna düşmesi sonucunda tesadüfen bulunmuş. Esasen diğer Krallar arasında Kral Tut, en genç ve en kısa süre iktidarda kalmış bir Kral dolayısıyla hazinesi diğer Krallara göre zayıf, ancak mezar soyguncuları tarafından yağmalanmadan hazine dışarı çıkartılabildiği için en çok eser Kral Tut’da ele geçirilmiş. Biliyorsunuz Firavunlar ve Krallar gömülürken diğer Dünyada yanında olması için sevdikleri ve değerli eşyaları ile gömülüyormuş. Bu nedenle esasen mezarların çok zengin olması gerekli ama maalesef çoğu yağmalanmış kurtarılabilenler de müzelerde. Kral Tut’un Mezarından sonra biraz ileride 2005 yılında son olarak bir mezar daha bulundu.

Tutankhamun Mısır tarihi açısından bakıldığında Ramses gibi Krallarla kıyaslanamayacak kadar önemsiz bir Kral esasen. 9 yaşında tahta geçmiş ve 18 yaşında ölmüş. Önemi büyüklüğünden değil hazinesinin yağmalanmadan ele geçmesinden kaynaklanıyor. Kral Tut’un salonu (giriş 40 pound) Kahire müzesinde (Egyptian Museum) eğer bu müzeye giderseniz mutlaka Tutankhamun Hazinelerini gezin.

Kadın tek firavun olan Hatşepsut’un Tapınağı Krallar vadisinin hemen arkasındaki tepede ama yürümek için uzun bir mesafe. Orada sizi bekleyen taksi ve minibüslerden başka alternatif yok hadi bakalım pazarlık gücünüzü görelim !!

Kral gibi giyinmesi ve takma sakal takması ile ün yapmış olan Firavun Hatşepsut Tapınağı başlı başına etkileyici bir mekan ve diğerlerinden çok farklı. Bazı bloglarda bu tapınağın Anıtkabire ilham olduğunu okumuştuk gerçekten de çağrıştırıyor. Tapınak etrafındaki arazi ile inanılmaz bir uyuma sahip.

Bir kadının Mısır’a Firavun olmasının hikayesi şu şekilde; üvey kardeşi, babasının Mutnefert’ten olan oğlu II. Thutmose ile evlenmiş ama Thutmose’nin annesinin yarı asil olmasından dolayı Hatşepsut’un erkek çocuğu olması istenmiş ama Hatşepsut bir kız çocuk doğurmuş erkek evlat doğuramamış. Firavun II. Thutmose ise bir harem kızından erkek çocuk (III. Thutmose) sahibi olmuş. Kral beklenmedik bir şekilde ölünce tahta doğal varisi III. Thutmose geçecekmiş fakat genç veliaht ülkeyi yönetmek için oldukça küçük bir yaştaymış. Bu nedenle üvey annesi Hatşepsut, genç kral büyüyene kadar Firavun naibliği görevini almış daha sonra dönemin baş rahibi ile bir anlaşma yaparak ülkeyi otuz yıl boyunca tek başına yönetmiş.

Hatşepsut ülkede huzurlu bir ortam sağladıktan sonra, büyük imar işleri gerçekleştirmiş. Hatşepsut, o dönemdeki en büyük ticaret yolunun da girişimcisiymiş ve bu dönemde Mısır, Hatçepsut sayesinde refaha kavuşmuş. 30 yıl süren hakimiyet yılları boyunca barışçı bir politika izleyen Hatşepsut, yalnızca isyan bastırmak için sefere çıkmış. Aset`in oğlu III. Thutmose’nin vezirini ve arkadaşlarını öldürmesi üzerine zehir içerek intihar ettiği iddia edilse de bu konuda herhangi bir delil yoktur. Pek çok kaynak da Hatşepsut’un kemik kanserinden vefat ettiğini savunur.

Luksor’da uluslararası bir havalimanı var ancak Türkiye’den direkt uçuş bulunmuyor. Genellikle ülkemizden giden gezginler zaten ilk olarak Kahire’ye ulaşıyor. Buradan otobüs ya da uçak ile Luksor’a ulaşabilirsiniz.

Biz otobüs ile Luksor’a geçtik ama Kahire sayfamızda anlattığımız gibi çok kötü bir yolculuktu. Bu nedenle uçakla ya da Nil üzerinden gemi ile Luksor’a gitmeniz çok daha mantıklı olur.

Yaz aylarında yani Haziran-Ağustos arası buradan uzak durun çünkü sıcaklık 40 derecenin üzerindedir.

Mısır hakkındaki genel bilgi ve ipuçlarını kahire sayfasında bulabilirsiniz.