Bangkok Gezi Rehberi
Bangkok Gezi Rehberi
12 günlük Tayland gezimiz sonrası size ilk olarak Bangkok Gezi Rehberimiz ile ulaşmak istedik. Esasen bizim için de birçok gezgin için de Bangkok ne en güzel ne de en önemli Tayland şehri. Ama ülkeye giriş noktamız ve başkent olduğu için buradan başlamak istedik. Bangkok hakkında yazılacak çizilecek şey çok, hal böyle olunca Bangkok’a nasıl gidilir sorusuyla başlayarak tüm sorularınızı cevaplamak için bir Bangkok Gezi Rehberi rehberi oluşturalım dedik.
Nasıl Gidilir
Tayland’a en kolay ulaşım yolu THY’nin uçuşları ama İstanbul-Bangkok THY uçuşu 1.080 $, Emirates ise 590 $’dı. Bu nedenle Ankara’dan THY ile İstanbul’a daha sonra Emirates ile Sabiha Gökçen Havalimanından Dubai aktarmalı olarak Bangkok’a uçmaya karar verdik. Bu fiyat farkı için değer diye düşünüyoruz. Sabiha Gökçen-Dubai uçuşu 4 saat civarında, Dubai-Bangkok uçuşu ise 6 saat civarında sürüyor. Aktarma süresi ise genellikle 1,5-2 saat arasında. THY’nin direkt uçuşu ise 9 saat.
Ne zaman gidilir
Bangkok’un yüksek sezonu Kasım-Mart arası olmasına rağmen Bangkok yıl boyu ziyaret edilebilen bir şehir. Mart-Nisan-Mayıs en sıcak aylar olarak biliniyor. Mayıs-Ekim arası ise Muson yağmurlarının etkisi altında olduğu için düşük sezon olarak geçiyor ama bu aylarda da daha iyi otel ve tur fiyatları bulunabiliyor.
Ulaşım
Bangkok havalimanından şehire ulaşım
Bangkok Airport Link
Suvarnabhumi havalimanı ile şehir merkezi arasında bir raylı sistem bulunuyor. 6 durakta duran tren Downtown’da Phayatai İstasyonunda duruyor. 06:00-23:59 arasında çalışan trenlerle şehre 30 dakikada ulaşabiliyorsunuz. Bu istasyon şehir merkezine yakın sayılmaz. Bu nedenle eğer devamında MRT raylı sistemini kullanacaksanız Makkasan İstasyonundan MRT’ye, BTS Skytrain raylı sistemini kullanacaksanız Phatatai İstasyonundan BTS Skytrain’e geçmeniz gerekir. Ya da buradan sonra taksiye binebilirsiniz.
Taksi bize göre ilk gün için çok daha pratik bir seçenek. Havalimanında çıkışta taksiye bir alt katta yedi numaralı çıkıştan biniliyor. Çıkıştan hemen önce taksi kontuarları var. Gideceğiniz yeri söylüyorsunuz, kaç kişi olduğunuza göre normal ya da büyük taksi için size taksi numarası veriyorlar. O numaralı taksiye gidip biniyorsunuz. Bu taksiler taksimetre açıyor ve havalimanı + otoyol ücreti ilave ediliyor. Bizim ulaşımımız asla unutamayacağımız şekilde devamlı ayağını gaza basıp çekerek aracını kullanan bir kadın şöförle hepsi dahil 480b tuttu.
Yazımızda devamlı baht olarak fiyat vereceğiz ama bu bizim bulunduğumuz yıl için geçerli olan rakamlar. Fiyatları kıyaslayabilmek için 100b’ın 3,2 USD’a denk geldiğini belirtmeliyiz.
Bangkok şehir içi ulaşım
Taksi
Her yere taksi ile gidebilirsiniz. Taksiler farklı şirketlere ait olduğu için farklı renklerde olabiliyorlar. Biz pembe renkli olan şirketin şöförlerinin tutumundan daha fazla memnun kaldık. Tüm gezi boyunca 2 defa taksimetre açıldı ikisi de bu şirkete ait araçlardı. Otel, restorant gibi yerlerden çağırılan taksiler taksimetre açabiliyor onların isteğiyle. Esasen taksiler ulaşım çok kolay ve inanılmaz fazla sayıda taksi var. Ama maalesef çok çok ender taksimetre açıyorlar. Yaygın yöntem araca binmeden pencereden gideceğiniz noktayı söyleyip fiyat sormak şeklinde. Taksimetre açıldığında 50b’a gittiğimiz bir yere 800-900 b istendiği oldu.
“Senede bir defa daha önce hiç görmediğin bir yere git”
Dalai Lama
Genel aralık ise 300b civarında. Biz ise genellikle 200b’a indirmeye gayret ediyor olmazsa 300b’ı kabul ediyorduk. Bir taksi ile anlaşana kadar 7-8 taksi göndermek çok olağan. Bizi Bangkok’da en çok taksilerin bu tutumu yordu. Neredeyse ingilizce hiç bilmiyorlar harita üzerinde görürse anlayabiliyorlar. Elinizde gideceğiniz yerin tayca yazılışı varsa faydalı olur. Taksiye ya da tuktuka kaç kişi bineceğiniz fiyatı değiştirir, ne kadar çok kişiyseniz o kadar fazla fiyat isterler.
TukTuk
TukTuk seçeneği oldukça güvensiz ve konforsuz olmasına rağmen inanılmaz bir şekilde ücretler taksi ile yarışıyor. Genellikle ağızlarını 300-400b’dan aşağı açmıyorlar. Bu tecrübeyi yaşamak için ya da kısa mesafeler için TukTuk seçeneğini makul fiyata anlaşırsanız seçebilirsiniz ama taksinin daha hızlı, güvenli ve konforlu olduğunu unutmayın. Hava sıcaklığının genellikle 30 derecenin üstünde olduğunu düşünürseniz klimalı taksiler bu açıdan da daha avantajlı. TukTukları genelde çok hızlı kullanıyorlar ve güvenli araçlar değil. Eğer bu tip heyecanlı yolculuklar size göre değilse taksiyi seçin. TukTuk’larda 2-3 kişi sığacak tek sıra koltuk var. Bir de yanda ince bir bölüm oluyor oturulabilecek ama o kısım rahatsız. Yani 4 kişiye kadar sığılabiliyor ama konforlu bir yolculuk için 2 kişi olmanız lazım.
Metro (MRT)
Bangkok’da metro olmasına rağmen maalesef metro hatları turistlerin sık bulunduğu yerlere etkili ulaşım sağlayacak notlaradan geçmiyor. Bize göre biraz Bangkoklular için bu metro hatları; daha çok iş kulelerine ve alışveriş merkezlerine kolay ulaşım sağlıyor. Eğer oteliniz 5 yıldız otellerin yoğunlaştığı Sukhumvit’deyse siz de merkeze ulaşırken faydalanabilirsiniz. Ama bir yerden sonra yine taksi ya da tuktuk’a ihtiyacınız olacak.
Metro 20 km’lik bir hatta 18 istasyonla hizmet veriyor. Şehir merkezine en yakın durak China Town yakınındaki Hua Lamphong. Metro haritası için tıklayın.
Metro 06:00 ile 23:59 arasında hizmet veriyor ve 3-6 dakikada bir yeni tren geliyor. İş hayatının gidiş ve geliş saatleri olan 07:00-09:00 ile 16:00-19:00 arası metro çok yoğun olur. Ücret gideceğiniz durak sayısına göre değişiyor ve durak başı 15b ödemeniz gerekiyor.
Yeni hatların (Pembe, Turuncu ve Sarı hatlar) yapımı ise devam ediyor.
SkyTrain (BTS)
SkyTrain’in de 2 hattı var; Silom Line (Açık Yeşil) ve Sukhumvit Line (Koyu Yeşil). Şehrin tarihi kısmı denilebilecek yani tapınakların ağırlıklı olduğu bölümde SkyTrain hattı yok ama diğer kısımlardan Sukhumvit Line geçiyor. Silom Line ise daha çok Bangkok Banliyölerine gidiyor yani yine turistlerin işine yarabilecek bir hat değil.
BTS ile MRT arasında değişim yapabileceğiniz istasyonlar Asoke BTS / Sukhumvit MRT, Sala Daeng BTS / Silom MRT ve Mo Chit BTS / Chatuchak MRT.
Eğer SkyTrain’i sık kullanacaksanız Rabbit Card almanızda fayda var. Rabbit Card’ın One Day Pass, Standart Rabbit Card ve 30 Days Pass olmak üzere 3 tipi var. Satın almak için tıklayın.
Nehir Ulaşımı
Bir de nehir üzerinde devam eden ulaşım var ama bu kısım biraz karışık 🙂
Nehir üzerinde ulaşım sağlayan 6 değişik tip tekne var; River Taxi (Express Boats olarak geçiyor genellikle) Long Tail Boats (arkasında uzun bir mil üzerine takılı motoru olan geleneksel Tayland tekneleri), River Crossing Ferry (bunlar sadece karşı kıyıya geçmek için, 4b), Canal Boats, Private River Cruise’lar ve Hotel Shuttle tekneleri.
Express Boat
Express Boat yani River Taxi’nin de 5 tipi var;
Bayraksız (Local Line) – Her iskelede durur.
Mavi Bayraklı Tekneler (tourist boat) – Sizin istediğiniz iskelelerde durur.
Turuncu Bayraklı Tekneler – Önemli iskelelerde durur.
Sarı Bayraklı Tekneler – Banliyölere giden büyük tekneler.
Green Flag Line – Banliyölere giden Express Boat.
Long Tail Boats ‘lar ise nehir üzerindeki tuktuklar diyebiliriz. – Kenarında sarı bant olan bu tekneler pazarlıkla özel olarak kiralanır ve istediğiniz yere gider.
Crossing Ferry – Sadece karşı kıyıya geçmenizi sağlarlar.
Burada tiplerini ve farklılıklarını yazdık ama bunlar uzun süre Bangkok’da kalınmadan işleyiş düzenleri kolay anlaşılabilecek araçlar değil. Nereden kalkar? nereye gider? anlamak çok zor. Biz gittikleri yöne bakarak bindik “nasıl olsa tapınağı görünce ineriz” diye. Bizim bindiğimiz Turuncu Bayraklı olanın belli sabit bir fiyatı yok. Görevliye ineceğiniz durağı söylüyorsunuz bileti alırken o da size ücreti söylüyor. Ücret 15-30b aralığında. Gelen teknenin bizim beklediğimiz tekne mi olduğu da belli değil. Görevli bizim nereye gitmek istediğimizi biliyordu, bizi bir kaş hareketi ile tekneye gönderdi; “sizinki bu” gibilerden. Bangkok’da tapınaklar nehir kenarına yakın olduğu için özellikle bunlara ulaşmak için kullanabilirsiniz.
Nereler Gezilir
Wat Traimit (Golden Buddha Temple, Altın Buddha Tapınağı)
Çin Mahallesindeki Tapınağın önemi 3,5 m yüksekliğindeki 5,5 ton ağırlığındaki som altın Buddha heykelinden geliyor. Sağ eliyle toprağa dokunarak aydınlandığı an olan Bhumisparsha Mudra duruşundaki heykelin 13 ya da 14 yy yapımı olduğu düşünülüyor. Ayutthaya Krallığının yıkılması esnasında heykel değersiz görünmesi ve çalınmaması için alçı ile sıvanmış ve içerisindeki altın fark edilmeyerek 200 yıl o tapınaktan diğerine taşınmış. 1954 yılında heykelin taşınması esnasında düşürülmüş ve üzerindeki sıvanın kırılması ile heykelin som altın olduğu ortaya çıkmış. Çok etkileyici bir hikayesi var ama maalesef biz en az bu tapınağı beğendik maalesef tapınakta bir ruh eksik. Giriş 40b.
Wat Pho (Yatan Buddha Tapınağı)
Ya da Wat Phra Chetuphon, Bangkok’u ilk kez ziyaret edenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken ve Zümrüt Buddha Tapınağı’nın arkasında bulunan bir tapınak. Burası şehirdeki en büyük tapınak komplekslerinden biri ve 46 metre uzunluğa sahip ve altın varaklarla kaplı devasa uzanmış Buddha ile ünlü. Heykel çok etkileyici ama sütunların arkasında kaldığı için tam karşıdan net bir bakış açısı yok maalesef. Wat Pho’yu ziyaret eden çoğu insan için en dikkat çekici nokta Yatan Buddha ama Tapınak kompleksinin diğer kısımları da en az bu heykel kadar ilgi çekici. Hatta Ana Tapınak Binasının içi Yatan Buddha’nın olduğu kısımdan daha etkileyici diyebiliriz. Çok bilinmediği için birçok kişi bu binalara vakit ayırmıyor ve Yatan Buddha’yı görüp ayrılıyor. Giriş 200 baht ve 08:00 – 17:00 saatleri arasında istediğiniz zaman ziyaret edebilirsiniz.
Bangkok’daki tüm Budist Tapınaklarında olduğu gibi buraya da girmek için ayakkabılarınızı dışarıda bırakmanız gerekiyor.
Burada da tüm ziyaretçiler uygun kıyafetler giymeli; açıkta omuz veya diz üstü bermuda-şort kabul edilmez.
15 metre boyunda, 46 metre boyundaki heykel o kadar büyük ki binaya sıkışmış gibi geliyor. Buddha’nın ayakları 5 metre uzunluğunda ve Buddha’nın hayırlı laksana’larının (karakteristik özelliklerinin) sedef resimleri ile zarif bir şekilde dekore edilmiş. Kalabalıktan yaklaşabilirseniz salonun girişinde, uzunluğuna uzanan 108 bronz çanağa para atmak için 20 baht’a bir kase para almanızı ve tek tek hepsine atmanızı tavsiye ediyoruz. 108, Buddha’nın mükemmelleşmesine yardımcı olan 108 olumlu eylem ve sembolü ifade eden önemli bir sayı. Küçük paralar kaselere düşerken hoş bir zil sesi çıkarır ve dilekleriniz gerçekleşmezse bile para keşişlerin Wat Pho’yu yenilemesine ve korumasına yardımcı olur 🙂
Gördüğünüz gibi Bangkok yaz yaz bitmiyor. Tüm sorularınızı cevaplayacak bir Bangkok Gezi Rehberi yazmaya devam ediyoruz.
Daha önce de söylediğimiz gibi, tapınağın geri kalanına bakmaya değer. Wat Pho’da ingilizce konuşan yerel rehberler isterseniz sizinle tapınağı gezerek size faydalı bilgiler veriyorlar. Rehberlik ücreti kaç kişi olduğunuza ve pazarlık gücünüze göre değişir. Görülmesini tavsiye ettiğimiz noktalardan birisi 394 yaldızlı Buddha resmi içeren, dört nilüfer motiflive Tayland’ın farklı yerlerinden gelen Lotus heykelleri. Her ne kadar Wat Pho etrafındaki yürüyüş yollarında karşınıza çıkacak olan karmaşık duvar resimleri deşifre etmek için bir kitap veya rehber gerekiyor olsa da, mükemmel duvar resimleri o kadar ayrıntılı ve karmaşıktır ki, tüm görüntüleri anlamasanız da takdir edersiniz.
Bunun dışında Wat Pho, din, bilim ve edebiyat üzerine uzmanlaşmış, Tayland’daki ilk devlet üniversitesi olarak kabul ediliyor.
Burası ayrıca geleneksel Tay masajı için özel bir yer ve birçok otorite tarafından Tayland’ın lider masaj okulu olarak kabul ediliyor. Çok yoğun oluyor ama eğer uygunluk varsa burada masaj da yaptırabiliyorsunuz. Tapınağın etrafında yürüdükten sonra rahatlatıcı bir ayak veya baş-omuz masajı gibisi olmaz herhalde ama bizim zamanımız maalesef yoktu. Masaja vakit bulabilirseniz gerçekten burada emin ellerdesiniz.
Post from RICOH THETA. #theta360 – Spherical Image – RICOH THETA
Geleneksel bir Tayland masajını hiç denemediyseniz Wat Pho bu popüler etkinliği yaşamak için iyi bir yer.
Thai Masajı Terapötik masajın diğer pek çok formundan oldukça farklı. Stresi azaltmak ve kan dolaşımını iyileştirmek için yoga tarzı duruşlarla rahatlamak yerine canlandırıcı olma eğiliminde. Bu, Wat Pho tapınağında çok popüler bir etkinlik olduğundan uzun bir süre beklemeniz gerekebilir.
Wat Arun (Temple of Dawn, Şafak Tapınağı)
Nehrin karşısındaki Wat Arun (Temple of Dawn, Şafak Tapınağı) 17.yy yapımı ve piramiti andıran yapısı ile şehrin önemli bir simgesi. Dış cephesi Çin porselenleri ile bezeli olan tapınağın kuleleri Kral Rama tarafından 19.yy’da eklenmiş. Ortadaki kulenin yüksekliği 82 m ve bu kuleye Prang deniyor. Esasen tapınağın üzerine çıkılabiliyor ama genellikle iplerle kapalı oluyor. Belli bir noktadan sonra sadece belli seremonilerde çıkılmasına izin veriliyor.
Yerel olarak Wat Chaeng olarak bilinen Wat Arun, Chao Phraya Nehri’nin batı (Thonburi) kıyısında yer almakta. Sadece nehir kenarındaki konumundan dolayı değil, aynı zamanda tasarımın Bangkok’ta ziyaret edebileceğiniz diğer tapınaklardan çok farklı olması nedeniyle Bangkok’un en çarpıcı tapınaklarından biri. Wat Arun (veya Şafağın Tapınağı) kısmen rengarenk süslenmiş kulelerden oluşmakta ve ana rengi beyaz ama gün batımında gökyüzünün kırmızı rengini alıyor ve suda görkemli yansıması oluşuyor.
Post from RICOH THETA. #theta360 – Spherical Image – RICOH THETA
Bangkok gezilecek yerler ile devam ediyoruz
Bu nedenle birçok fotoğrafta altın sarısı bir rengi var gibi algılanıyor. Wat Arun, Wat Pho’nun neredeyse tam karşısında olduğundan, ulaşmak çok kolay. Sapphan Taksin tekne iskelesinden iskele 8’de duran bir tekneye binebilirsiniz. Buradaki tekneler sizi nehrin bir tarafından diğerine sadece 4 baht’a götürür. Tapınağa giriş 50 baht. Tapınak her gün 08: 30-17: 30 saatleri arasında açık.
Şafak Tapınağı gün batımında kesinlikle daha çarpıcı.
Tapınağı ziyaret etmek için en az bir saat geçirmenizi tavsiye ediyoruz. Şafak Tapınağı olarak bilinmesine rağmen, özellikle geceleri aydınlandığında ya da gün batımında kesinlikle daha çarpıcı. Ancak ziyaret etmek için en sakin zaman kalabalıktan önce sabah erken saatler. Mimarlığın güzelliği ve ince işçiliği göz önüne alındığında, Wat Arun’ın birçok kişi tarafından Tayland’daki en güzel tapınaklardan biri olarak görülmesi şaşırtıcı değil. Karmaşık desenlere özenle yerleştirilmiş küçük renkli cam parçaları ve Çin porselenleri ile güzel bir şekilde dekore edilmiş, 70 metre yüksekliğinde görkemli bir kuleye sahip.
İsterseniz, merkez kule Prang’a tırmanabilirsiniz, adımlar çok dik ama kendinizi dengelemeniz için bir korkuluk var. En yüksek noktaya ulaştığınızda, dolambaçlı Chao Phraya Nehri ile Grand Palace ve Wat Pho’yu görebilirsiniz. Bu merkez kulenin tabanı boyunca Çin askerlerinin ve hayvanlarının heykelleri var. Ordination Hall’a (Keşişliğe Atanma Salonu) gidince ve altın Buddha ve duvarları süsleyen ayrıntılı duvar resimlerine hayran olacaksınız.
Wat Arun turistler için çok popüler olmasına rağmen, Budistler için de önemli bir ibadet yeri. Uygun bir şekilde giyindiğinizden emin olun veya girişin yakınında kiralık olan örtülerden birini alın. Wat Pho gibi bu tapınağında tüm kompleksi etkileyici sadece kulelere takılmayın. Arka kapısından çıkarak tüm tapınak kompleksini gezin. Tapınağın dışında bir cafe var orada birşeyler içebilirsiniz.
Wat Arun, 1768 yılında Kral Taksin tarafından tasavvur edilmiş. O sırada bir Burma ordusu tarafından ele geçirilen Ayutthaya’dan çıktıktan sonra şafağın kırıldığı an bu tapınağa geldiğine inanılıyor. Daha sonra tapınağı yenilemiş ve adını yerel olarak Şafak Tapınağı anlamına gelen Wat Chaeng olarak değiştirmiş. Başkent ve Saray nehrin diğer tarafına taşınmadan önce Zümrüt Buddha’nın evi olarak kullanılıyormuş. Emerald Buda (Zümrüt Buda) şimdi Büyük Saray’da görülebiliyor.
Grand Palace (Büyük Saray)
için “Büyük Saray’ı görmediyseniz Bangkok’u görmediniz” deniyor Kentin en ünlü simgesi göz kamaştırıcı, görkemli Büyük Saray. 1782 yılında inşa edilmiş ve 150 yıl boyunca Tayland Kralı’nın evi, Kraliyet mahkemesi ve yönetimin idari makamı olmuş. Grand Palace gerçekten güzel mimarisi ve karmaşıklığı ile hevesli bir ziyaretçiye sahip olmaya devam ediyor. Tayland halkı bu yapıdaki yaratıcılık ve işçilik ile gurur duyuyor.
Tayland Savaş bakanlığı, devlet daireleri halen burada ve bugün, kompleks Tayland Krallığının manevi kalbi olmaya devam ediyor. Bizim en etkilendiğimiz yer olmadı ama giriş ücretinin 500b olmasından tutun güvenlik önlemlerine ve kalabalığa kadar kesinlikle Taylandlılar için ayrı konumda burası.
Post from RICOH THETA. #theta360 – Spherical Image – RICOH THETA
Bangkok görülecek yerler ile devam ediyoruz
Tabii ki yine kıyafete dikkat edilmeli buraya girerken. Boromphiman Kral V.Rama’nın ikamet ettiği bina kısmen görülebiliyor. Amarindra Binası Adalet hizmetlerinin yürütüldüğü bina ve aynı zamanda taç giyme törenleri burada yapılmış. Dusit ise seromonilerin yapıldığı bina.
Wat Phra Kaew
Ya da Zümrüt Buddha Tapınağı (resmen Wat Phra Sri Rattana Satsadaram olarak bilinir) Tayland’daki en önemli Budist tapınağı olarak kabul ediliyor. Grand Palace’ın arazisinde, Bangkok’un tarihi merkezinde bulunan tapınak, tek bir yeşim bloğundan titizlikle oyulmuş son derece saygın Buddha imgesi olan Phra Kaew Morakot’u (Zümrüt Buda) barındırıyor. Biz tapınağa varmadan önce Zümrüt Buddha’nın daha büyük olduğunu düşünmüştük. Tabii ki tek parça zümrüt olduğu için çok büyük olamaz ama o kadar yukarıda duruyorki büyük de olmadığı için maalesef etkileyiciliğini bizce biraz yitirmiş.
Emerald Buddha (Phra Putta Maha Mani Ratana Patimakorn), MS 15. yüzyıldan kalma kuzeydeki Lanna okulu tarzında meditasyon yapan bir Buddha görüntüsü. Zümrüt Buddha Heykelinin hangi yy’a ait olduğu ve nerede yapıldığı tam bilinmiyor çünkü heykeli tarihçilerin ve arkeologların incelemesine izin verilmiyor. Tayland’da yapıldığı söylendiği gibi Sri Lanka ya da Hindistan’da yapıldığını yazanlar da var. 14.-166 yy arası yapılmış olma ihtimali yüksek. Bu heykelin krallığı koruduğuna inanılıyor.
Zümrüt Buda’nın yanına Kral dışında kimsenin yaklaşmasına izin verilmiyor. Üzerindeki Pelerin Mevsimsel Takvime göre; yılda üç kez yaz, kış ve yağmur mevsimi için değiştiriliyor. Bu cüppe değiştirme ritüeli çok önemli ve her mevsim ülkeye iyi şans getirmek için Kral tarafından gerçekleştiriliyor.
Emerald Buddha Tapınağı güzelce dekore edilmiş ve kesinlikle bir huzur duygusu var, biraz daha aşağıda konumlanmış olsa kesinlikle daha etkileyici olurdu diye düşünüyoruz.
Zümrüt Buda Tapınağı’nın inşası, Kral Buda Yodfa Chulaloke’nin (Rama I) 1785’te başkenti Thonburi’den Bangkok’a taşımasıyla başlamış. Diğer tapınakların aksine, keşişlerin yaşam alanlarını içermiyor; sadece özenle dekore edilmiş kutsal binalar, heykeller ve pagodalar bulunuyor. Ana bina, Zümrüt Buddha’ya ev sahipliği yapan Ubosot boyutu küçük olsa da, Tayland halkı için en önemli simge.
Wat Phra Kaew’deki diğer ilgi çekici yerler arasında Kamboçya, Siyam kontrolü altındayken Kral Rama IV emri altında inşa edilmiş bir Angkor Wat modeli yer alıyor. Bu model daha sonra Kraliyet Şehrinin ilk yüzüncü yılını kutlamak için Kral Rama’nın emriyle alçıyla yeniden yaratılmış. Ayrıca, tapınak duvarına benzeyen Balkonu kaçırmayın. İçindeki duvar resimleri Ramayana destanının tamamını anlatıyor. Balkonun sütunlarında duvar resimleri tanımlayan ayetlerin taş yazıtları bulunmakta. Balkonun her kapısı, aynı destandan alınan karakterlerin beş metre uzunluğundaki ‘Yaksa Tavarnbal’ (Kapı Muhafızları) tarafından korunuyor.
Khao San Road
Yukarıda yazdığımız tüm tapınakları aynı gün içerisinde bitirerek biraz hareketli bir yere gidelim dedik ve seçimimiz Khao San Road oldu. Burası herhalde Bangkok’daki en kötü yer. Nasıl bir kalitesizlik ve kaos anlatmak zor. Barlar, masajcılar, seyyar tezgahlar, satıcılar, her yerden gelen ve birbirine karışan yüksek volümlü müzik hepsi birbiri içerisinde ama hiç ilgi çekici değil. Caddeyi bir defa geçtikten sonra diğer tarafından çıkarak caddeyi terk ettik.
Ertesi gün planımız Damnoen Saduak Floating Market ve Maeklong Train Market’i görmek olduğu için bir taksi bulmamız gerekiyordu. Yoldaki taksicilerin tavrını gördüğümüz için otelin bize bir taksi ayarlamasını istedik. Planımız 2.000-2.500b arasında vermekti ama maalesef tam gün, 4 kişi için 3.000b’a ancak anlaşabildik.
Maeklong Train Market
Taksi bizi saat 07:00’de aldı ve ilk durağımız olan Maeklong Train Market için yola çıktık. Burası Bangkok’a yaklaşık 1,5 saat uzaklıkta. Demiryolu yanında hatta üzerinde kurulan pazarda trenin gelişi ile kaldırılan daha doğrusu yana çekilen tezgahlar ile çok sıra dışı bir durum yaşanıyor. Bu görüntüleri internetten görmüştük ve ilgimizi çekmişti. Eğer bir gün Tayland’a gidersek mutlaka gezimize dahil etmeliyiz diye aklımıza yazmıştık.
Kafamızda bu pazarın biraz turistik bir aktivasyon olduğu şeklinde bir önyargı vardı ama oraya gidince yanıldığımızı anladık. Pazar kesinlikle lokal bir pazar. Buna ilaveten ürünlerin kalitesi ve çeşitliliği de oldukça iyi. Tren 08:30, 11:10, 14:30 ve 17:40 olmak üzere 4 kez geçiyor bu pazardan. Biz yaklaşık 20 dakika önce hem pazarı gezmeye başladık hem de tren geldiğinde nerede duracağımız konusunda yer aramaya başladık.
Bu konu önemli bir konu, gerçi tren oldukça yavaş bir hızla pazardan geçiyor ama trenin genişliği ve pazar tezgahları nedeniyle bu geçişi izlemek için çok fazla yer bulunmuyor. Neyse yerimizi aldık ve beklemeye başladık. Tren yaklaşınca bir anons yapılıyor, kaldırılan tentelerden ve yana çekilen tezgahlardan zaten anlaşılıyor. Kenara bazen hiç çekmiyorlar, tren neredeyse üzerinden geçiyor denebilecek kadar teğet geçiyor meyve ve sebzelere. Tren geçince olay da bitiyor. Tüm bu süreç en fazla 45 dakika sürdü ama tüm bu yola değdi bu tecrübe.
Bir diğer alternatif ise bir önceki istasyon olan Lat Yai istasyonundan trene binerek Maeklong’a varışı esnasında trenin içerisinde olmak. Bu amaçla daha da erken yola koyulmamız gerekiyordu; bu konuyu değerlendirdik ve vazgeçtik çünkü trenin önünde görüş yok yani ancak arka pencereden toplanan tenteleri görebiliyorsunuz ve çok da cazip değil.
Damnoen Saduak Floateing Market
Aracımızla bu defa Damnoen Saduak Floateing Market için yola devam ettik. Esasen Bangkok merkezine yakın veya uzak çok sayıda Yüzen Market bulunuyor. Biz en büyüğü ve önemlisi Damnoen Saduak olduğu için bunu tercih ettik ama vaktiniz yoksa şehir içindekilerden birini de görebilirsiniz.
En önemlileri şu şekilde; Amphawa Floating Market (Şehir dışı), Taling Chan Floating Market (Şehre yakın), Khlong Lat Mayom Floating Market (şehre yakın), Bang Nam Pheung Floating market (Şehre yakın), Tha Kha Floating Market (Şehir dışı), Bangkhla Floating Market (Şehir dışı), Bang Nok Kwaek (Şehir dışı).
Damnoen Saduak Yüzen Market’i görmenin birkaç yolu var.
İlk olarak aracınızın şöförü size “iskelelere mi götüreyim yoksa sadece izleyecekmisiniz?” diye soruyor. Eğer sadece izlemek isterseniz orada videolarda da görebileceğiniz bir platform var oradan gelip geçen tekneleri ve satış yapanları görüyorsunuz. Eğer iskelelerden birine giderseniz o zaman Long Tail Boat adı verilen teknelere biniyorsunuz ve yüzen pazara girip çıkıyorsunuz. Bunlarında bir kısmı sizi yüzen pazarın hemen yanından iskeleden bindiriyor ve kısa bir turla yüzen pazarı gösteriyor. Ancak esasen bu bölge çok büyük bir kanallar ağı.
Yüzen pazar da bu ağın esasında küçük bir kısmı. Bu nedenle daha uzak iskelelerden birinden bu geziyi almanızı öneririz. Bizim gezimiz toplamda 2 saat sürdü ve dış kanallar tarafını çok beğendik. Bu kanalların dış kısımlarında da satıcılar var ama merkeze yaklaştıkça sayıları artıyor ve bir süre sonra artık tekneler hareket edemez hale geliyor. O kısmın çok keyifli olduğu söylenemez. Bu kısımda öyle bir yoğunluk o kadar fazla ki bir satıcıdan birşey almak dahi oldukça zor. Tekneler birbiri ile devamlı temasta ve teknelerin kenarları bıçak kadar keskin. Tekneyi kullanan kişi de bizi devamlı uyarıyor “eller hep içeride olacak” diye ama 4 arkadaş birbirimizi de kontrol ettik dalmayalım diye çünkü parmaklardan olmak gerçekten an meselesi. Diğer bir hoşunuza gitmeyecek konu da çok temiz olduğu söylenemeyecek olan 🙂 bu suyun ara sıra size de sıçrıyor olması. Dış kanallardaki gezimizde kanalda bir Komodo Ejderi ile bir timsah gördük.
Chatuchak Weekend Market
Buradaki gezimiz de bitince Bangkok’a doğru tekrar yola çıktık. Yol gidiş-dönüş 200 km 3,5 saat civarı sürüyor. Şehirdeki ilk durağımız Chatuchak Weekend Market. Burası Bangkok’un en büyük ve en kaliteli marketi. Marketin 35.dönüm olduğunu ve 8.000 tezgah olduğunu belirtirsek ne kadar zaman geçirebileceğiniz anlaşılır. Bu pazara Sky Train’in Mo Chit istasyonunda inerek ulaşabilirsiniz. Bu pazar uzakdoğudaki birçok pazardan farklı olarak oldukça kaliteli dükkanlardan oluşuyor. Birçok küçük butik, takı mağazası, aksesuar mağazaları, birkaç Cafe bulunuyor. Pazarın ortasında sokak genişliğinde bir aralık var. Marketin iki yarısının konsepti biraz farklı. Bir taraf daha butik ürünler satıyorken diğer taraf tipik uzakdoğu hediyelik eşyalarından oluşuyor. Bu nedenle iki tarafı da keşfetmelisiniz.
Pazarlık çok fazla yapılamıyor, genel olarak %10 civarında inebiliyorlar. Adından da anlaşılacağı gibi market haftasonları açık, sadece bu nedenle bile Bangkok gezinizi hafta sonu Bangkok’da olacak şekilde düzenlemeniz anlamsız olmaz. Market bir labirent gibi, mağazalar en fazla 7-8 metrekare büyüklüğünde. 27 Section ve her birinin ayrı girişi var. Bunun çok önemi yok ama girdiğiniz kapıdan çıkmak istiyorsanız kapı numarasına dikkat etmelisiniz. Gerçekten satın alınabilecek çok şey var ve fiyatlar oldukça uygun. Eğer alışveriş niyetiyle oradaysanız bir gününüzü bu markette geçirebilirsiniz.
China Town ile geziye devam edebilirsiniz. Yaowarat Rd ve Charoenkrung tarafları China Town olarak biliniyor. Biz gittik ama çok özel birşey göremedik bu nedenle şöyle bir turlayıp ayrıldık.
Taste of Thailland yemek tadım turu
Bugün için Taste of Thailland adlı şirketin Tayland Sokak Yemekleri Gezisini satın aldık. saat 18:30’da Saphan Taksin Metro İstasyonunda şirketin görevlisi ile buluştuk. Yaklaşık 3,5 saat boyunca gerek sokak tezgahlarında gerekse küçük yerel lokantalarda önce yemekleri tanıyıp sonrada yedik.
Yaklaşık 15 değişik yemeği denediğimiz tur hem çok bilgilendirici oldu hem de çok lezzetliydi. Yediğimiz yemekler şunlar; Grilled Pork, Khanom Bnang, Roti, Curry Paste Soup, Fish Cake Vendor, Prachak Ped Yang, Boonsap dessert, Nai Sang Roast Duck, Fried Banana, Baanchaing, Kalapaprnek vardı. Ayrıca Bangrak Bazaar’a, Bangrak Wet Market’e, Wa Tow Chinese Grocery’e, uğradık bilgiler almak için Eğer bir gece vaktiniz olursa tavsiye ederiz. Normal şartlarda asla tadına bakmaya cesaret edemeyeceğiniz yemekleri bu sayede deneyebilirsiniz. Şirkete ulaşmak için tıklayın.
Bangkok’da gezerken özellikle tarihi kısımda sokaklardaki elektrik ve telefon tellerine dikkat etmelisiniz. Çok az ülkede böyle bir karmaşa kaldı ama Bangkok halinden memnun görünüyor. Çoğu zaman teller balkonların içerisinden geçiyor bazı yerlerde yere değecek kadar aşağı iniyor. Öyle bir karmaşa var ki “arıza olunca nasıl tespit ediliyor” diye sorduğumuzda; hatlarda bir sorun olduğunda sorunlu hattı bulamadıkları için genelde yeni hat çektiklerini, karmaşanın ve kablo sayısının artmasında bunun da önemli bir payı olduğunu öğrendik.
Tower Club Lebua (Sky Bar) Bangkok Panoramik manzarası için en doğru adres
Bir gece de mutlaka Tower Club Lebua (Sky Bar)’a gitmelisiniz . Lebua Hotel’in en üstünde 3-4 restorant bulunuyor. Bunlar için önceden mutlaka rezervasyon yapmalısınız ve şimdiden söyleyelim oldukça fiyatlı mekanlar buralar. Ama bu ortamda bulunmak için çok harcama yapmak zorunda da değilsiniz. Sky Bar’a girmek için rezervasyon gerekmiyor. Sizi daha en alt katta görevliler büyük bir misafirperverlikle karşılıyorlar ve Sky Bar’a yönlendiriyorlar.
Terasa vardığınızda ellerinde menülerle sizi yine karşılayanlar oluyor ve sizi restauranta almak istiyorlar ve şampanya menülerini öneriyorlar. Bunları pas geçin ve en uçtaki Bar kısmına geçmek istediğinizi belirtin. Burada en düşük kokteyl de bira da 950 b civarında. Buraya girmek için şort, terlik vs durumunda olmamanız gerekiyor. Çok şık olma zorunluluğuda yok, casual giyim yeterli. Bu mekan dünya çapında bir mekan ve dünyada bu kadar yüksekte ve açık başka bar yok. Bu anlamda eşsiz bu mekanı kaçırmamalısınız.
Bangkok için vaktiniz çoksa gezecek yer de çok
Bizim vaktimiz olmadı ama Lumpini Park Bangkok’un Central Park’ı denilebilir ve iyi vakit geçirilebilir, Dusit Sarayı (Wang Suan Dusit) üç Kral’ın ikamet ettiği saray ama şu anda müze olarak hizmet veriyor. Kral V.Rama Avrupa gezisinden sonra Avrupa mimarisinde etkilenerek bu sarayı yaptırmış. Tay mimarisinden de esintiler var ama daha çok Avrupa mimarisi hakim. Bangkok Ulusal Müzesi Tay sanatı ve tarihinin tüm örneklerinin görülebileceği bir yer. Diğer önemli bir nokta da Tim Thompson House; Amerikalı bir asker olan Thompson 2.Dünya Savaşı sırasında Tayland’ı tanımış ve savaş sonrası buraya yerleşmiş. Burada İpek üreticiliği işine girmiş ve Tay İpeğini dünyaya tanıtmış. Evi şu anda müze olarak gezilebiliyor. Kendi markası ile satılan ürünleri müzenin mağazasından satın alabiliyorsunuz. Ev rehberli turla gezilebiliyor ve evi saat kaçta gezeceğiniz biletin üzerinde yazıyor. Thompson tatil için gittiği Malezya’da ortadan kaybolmuş ve kendisi bir daha bulunamamış.
Bangkok AVM’leri çok fazla ama ilgi çekici değil
Siam Center, MBK Center, Siam Paragon, Asiatique Riverfront ve buna benzer AVM’ler var. Eğer alış veriş etmek isterseniz uğramalısınız ama bizim ilgimizi çekmedi. MBK Center’ın dışı havalı ama içi bizim Anafartalar Çarşısı gibi. Siam Center bizim bildiğimiz AVM formatında.
Tayland ve Seks
Bangkok da diğer Tayland şehirleri de seks gerçeği ile fazlası ile iç içe. Bangkok’daki Soi Cowboy, Phuket’deki Bangla Road gibi bazı sokaklarda daha yoğun olmak üzere bu tarz klüpler şehrin yeryerinde var. Buralarda GoGo Barlar, Ping Pong Show’lar ve LadyBoy’lar da oldukça fazla. Bunların ne olduğuna google’dan bakarsınız artık 🙂
Soi Cowvoy
Bangkok’daki Soi Cowvoy seksi kıyafetli kızların barların önünde müşteri bekledikleri bir sokak. Sokak toplasanız 200 m. Ancak burada oturup birşeyler içebileceğiniz düzgün barlar da var. Baccara bunlardan birisi. Eğer eşinizle ya da kız arkadaşınızla birlikteyseniz size bulaşmıyorlar ama tek erkekleri içeri almaya çalıyorlar. Eğer sadece görmek istiyorum derseniz de ortam kesinlikle güvenli. Sokak değil de kapalı bir mekan olsun derseniz Nana Plaza güvenli bir seçim olur.
Tayland ve Masaj
Bangkok denince hatta Tayland denince Masaj da buraların ayrılmaz bir parçası tabii ki. Ancak masaj olayı burada biraz karışık bir konu. Masaj adı altında seks yapılan çok fazla mekan söz konusu ancak sağlığınıza çok büyük katkı sağlayacak kalitede masaj yapan çok kaliteli mekanlar da bulunuyor.
Thai masajı Bangkok’da hemen her yerde yapılıyor
Bu coğrafyanın en önemli masajı Thai Masajı. Thai masajı yağ sürülmeden ve size verilen judo kıyafeti benzeri bir kıyafeti giymenizden sonra bu kıyafetin üzerinden teninize değilmeden yapılıyor. Bu masaj kol, diz ve dirsekle yapılan baskılar ile yapılıyor genel olarak. Eğer vücudunuzda ağrılı bölgeler varsa bu masaj da biraz ağrılı oluyor ama masajlar sonunda bu problemli noktaları bulup çözdükleri için oldukça rahatlıyorsunuz. Genellikle 1 saati 300b. Diğer yaygın masaj ise Oil Masaj dedikleri bizim genel olarak bildiğimiz tarzda teninize değilerek ve yağ ile yapılıyor. Bu masajında 1 saati 450-600b arasında değişiyor. Bunlar dışında çok fazla masaj seçeneği var size verilen menülerde. Her tür masaja Herbal Compress ekletebiliyorsunuz. İçerisinde bitkiler olan keseler buharda ısıtıldıktan sonra seçtiğiniz masajın bitiminde bu keselerle sıcak kompres yapılıyor. Kesinlikle denemelisiniz zaten deneyince vazgeçemeyeceksiniz.
Gelelim masajın nerede yapılacağına; Let’s Relax gibi kurumsal çalışan ciddi firmalar olduğu gibi işi farklı yöne çekmek isteyen masaj salonları da var. Bazı masaj salonları artık bu işten sıkılıp cama “No sex” yazmışlar. Tayland’da biraz zaman geçirince terapist kızların kıyafetlerinden ve mekandan neyin peşinde olduklarını anlayabiliyorsanız. Bizim tavsiyemiz tüm şehirlerde Let’s Relax, Chiang Mai de ise Lila Massage ve Let’s Relax.
Ne Yenir
O kadar çok yemek çeşitleri var ki burada tanıtmak da anlatmak da çok zor hatta imkansız bizim için.
Pad Thai ve Tom Yum Bangkok yemek kültürü için önemli
Ama en önemli yemeklerden birisi Pad Thai (pad tay kounur) diğer ise Tom Yum (tom yam okunur). Bize göre her Türk Pad Thai yiyebilir ama Tom Yum birçoğumuz için garip gelebilir. Bu iki yemek de neredeyse her restorantta olduğu için mutlaka denemelisiniz. İyi bir Pad Thai yiyebileceğiniz bazı noktalar; Thip Samai Pad Thai, Pad Thai Ekamai, Sa La Rim Naan denilebilir.
Artık Chiang Mai için havalimanına gitmek üzere yola çıkmamız gerekiyor. Yine bir taksi ile anlaşıyoruz bu defa 600b.
Bangkok Gezilecek Yerler, Bangkok Görülecek Yerler, Bangkok’a nasıl gidilir, Bangkok’da ulaşım, Bangkok’da ne yapılır, Bangkok’da ne yenir gibi sorularınızın cevabını bu Bangkok Gezi Rehberi yazımızda vermeye çalıştık.
Diğer Tayland yazılarımızı da okumalısınız.