Kuala Lumpur

THY’nın Kuala Lumpur’a direkt uçuşu bulunuyor ve en kolay Kuala Lumpur’a ulaşım yolu bu. Tabii ki aktarmalı olarak başka havayollarının da uçuşları bulunuyor. Biz Singapur’dayken burayı gezmeye karar verdiğimiz için Air Asia’yı seçtik. Neredeyse tüm bölge ülkelerinden buraya değişik havayollarının uçuşları da bulunuyor.

Kuala Lumpur’u görmek için en uygun zaman mayıs ayından temmuza kadar olan dönem. Mart ve nisan aylarında da bölge Muson yağmurları etkisi altında oluyor yani bu zamanları seçmemelisiniz. Aynı zamanda eylül-kasım arası da yağışlı ve gidilmemesi gereken aylar.

Kuala Lumpur Havaalanı şehir arası taksi ile yaklaşık 45-60 dakika arası sürüyor. Havaalanı dışındaki taksilere binebileceğiniz gibi, havaalanı içindeki taksi standlarından gideceğiniz otel için ücreti ödeyip size verilen kuponu dışarıdaki taksilere verip otelinize gidebiliyorsunuz. Biz Kuala Lumpur’un LCC terminaline indik. Burası ana terminal değil. Low Cost uçuş yapan firmaların indiği terminal. Singapur’dan uçtuğumuz Air Asia da bunlardan birisi olduğu için bu terminale iniş yapıyor. Air Asia ile çevre ülkelerden Malezya’ya gidiş-dönüş 40 euroya bilet bulabilirsiniz. Buradan taksi şehir merkezine 70 ringgit tutuyor. Eğer kupon alıp taksiye binmezseniz mutlaka pazarlık yapmanız gerekir.

“Mutluluk gidilen yolun üzerindedir, yolun sonunda değil.”

Epiktetos

Genelde taksimetre hiç çalışmaz. Çevre ülkelerden sadece Japonya’da gördüğümüz bir uygulama Malezya’da çok yaygın; taksiye binip otelinize veya gideceğiniz yere ilerlerken taksi şöförü bir katalog çıkartıyor ve sizi ertesi gün elindeki hazır rotalara göre yada sizin istediğiniz şekilde gezdirmeyi öneriyor. Genelde bu iş için taksiyi kiralamanın bedeli saatlik 30 ringgit. Dilediğiniz yere gidiyorsunuz ve taksiniz sizi dışarıda bekliyor. Biz ilk gün gezimizi kendimiz yaptıktan sonra 2. gün için birçok taksiciden aldığımız teklifler arasından birisi ile pazarlık yaptık ve anlaştık. Rotayı elimizdeki rehber kitabın önerileri doğrultusunda biz yaptık ve 6 saat için 180 ringgit ödedik. Kuala Lumpur küçük bir şehir değil sıcağı da göz önüne alınca taksi ücretlerinin ucuzluğu nedeni ile bu formül çok mantıklı oluyor.

Şehir içi ulaşımda KL’da 4 hatlı bir metro sistemi mevcut ve ucuz ama taksi de ucuz; karar sizin.

Kuala Lumpur’da Little India ve China Town semtleri birbiri içerisine geçmiş gibi net sınırları yok. Little India tipik olarak Hint vatandaşlarının ağırlıklı olduğu ve dolayısı ile profilin biraz daha düşük olduğu kesim. China Town ise neredeyse tümü alışverişe adanmış şekilde gelişmiş. Çok fazla sokağa açılan mağaza ile biraz Singapur China Town’u andırıyor. China Town içerisinde Central Market adında bir çarşı var. China Town’un belki de eli yüzü düzgün temiz tek yeri burası. Tüm alışverişi ve yemek olayını burada halletmenizi öneririz. Tüm bölge ülkeleri gibi burada da pazarlık yapmak gerekiyor ama Çin kadar fazla değil belki % 10-20 civarı. Ancak China Town’un açık pazar kısmında kıyasıya bir pazarlık gerekiyor.

China Town’a yakın bir bölgede Merdeka Meydanı (Dataran Merdeka) bulunuyor. Bağımsızlık Meydanı anlamına gelen Merdeka Meydanı yani Malezya’nın İngiliz mandasından kurtulduğu 31 Ağustos 1957 yılı anısına yapılmış. İngiliz döneminde burası bir kriket sahasıymış. Burası şimdi şehrin kalbi denilebilir; Sultan Abdul Samad Binası, Jamek Mescidi gibi önemli binalar bu meydanın çevresinde bulunuyor. Bu güzel meydanı gezi rotanıza almalı hatta hava güzelse burada biraz dinlenmelisiniz.

1909 yılında hizmete giren Jamek Camii ya da Malezyalıların kullandığı şekilde Jamek Masjid bin kişi kapasitelidir. Gombak ve Klang nehirlerinin tam kesiştiği noktada yer alan Jamek Camii 1965 yılında Milli Camii ünvanını almış ve şehrin en eski camilerinden.  Kuala Lumpur’un en gözde yerinde yer alan yapı aynı zamanda en önemli yapılardan. İngiliz mimar Arthur Benison Hubback’ın eseri olan Jamek Arapçada insanların dua etmek için toplandığı yer anlamına geliyor. Özellikle cuma namazı için çok tercih edildiğinden Cuma Camii (Friday Mosque) olara da biliniyor.  Caminin 2 uzun bir kısa minaresi var ve en yükseği 21 metre. Mescit cumartesi-perşembe günleri arasında turistik amaçla ziyaret edilebiliyor.

Bu meydandaki diğer önemli bir yapı da Sultan Abdul Samad Binası. Merdeka Meydanı boyunca uzanan yapı İngiliz hakimiyeti zamanında İngiliz yönetiminin sekreterya binası olarak 1897 yılında Selangor Kralı Sultan Abdul zamanında İngiliz mimar Arthur Norman tarafından tasarlanmış. Ancak binaya 1974 yılında Sultan Abdul Samad adı verilmiş ve Sultan Abdul Samad binası Kuala Lumpur’da hükümet binası olarak kullanılmış. Bina şu anda Yüksek Mahkeme olarak kullanılmakta. Özel günlerdeki gece ışıklandırması göz alıcı olan yapı Fas ve Babür mimarisi izleri taşıyor.

Malezya’nın en önemli aktivasyonu kesinlikle Petronas Kuleleri’ne çıkış. Burası bir iş kulesi ve sadece 42. kata çıkış izni var. Buradaki iki kuleyi birbirine bağlayan Skybridge adındaki köprüden şehri izleme izni veriliyor. Kuleler Petronas petrol şirketine ait.Burada şirketlere ait bürolar ve residence olaak kullanılan katlar var. Bu köprüye çıkmak için ücret alınmıyor ancak günlük 1000 kişi ile sınırlı bir kontenjan var. Gişeye gittiğinizde size bir bilet veriliyor. Bu bilette saat kaçta kulelere çıkacağınız belirtiliyor. Örneğin sabah 8’de gidip giriş hakkını saat 14:00 de alıyorsunuz. 10 dk önce gişelerde bulunmanız gerekiyor. Bu 1000 kişilik kontenjan çok kısa sürede doluyor. Bu nedenle erkenden sıraya girmeniz gerekir. Bizim otelimiz tam bu kulelerin karşısındaki  Traders Hotel’di. Eşsiz manzaraya sahip bu otel sayesinde fazlası ile kuleleri gördük. Bir defa da Skybridge’e çıktık. Kuleler ve bu otel KLLC Park adındaki bir park içerisinde bulunuyor. Kulelerin altında Suria adında büyük bir Mall var burada yemek yiyebilir ve vakit geçirebilirsiniz.

Kuala Lumpur’un en piyasa caddelerinden biri Bunkit Caddesi burada çok sayıda mağaza ve Mall’lar var ve özellikle gece çok hareketli. Gece sokak yemeği yiyebileceğiniz Jalan Alor’da buraya açılan caddelerden birisi ve bu sokakta birşeyler yemenizi öneririz.

Kuala Lumpur’da Kulelerden sonra yapılacak ikinci en önemli aktivasyon Lake Garden kompleksine gitmek. Bu kompleks içerisinde Butterfly Park, Orchid Park ve en önemlisi dünyanın en büyük serbest dolaşımlı kuş parkı; Bird Park var.

Kuş parkına giriş 42 ringgit, Kelebek parkı ise 18 ringgit, özel günler hariç Orkide Parkı ise ücretsiz özel günlerde ise 1 ringgit. Kuş Parkı muhteşem bir yer 2-3 saatinizi ayırın ve burayı görmeden KL’den ayrılmayın.

Daha sonra çok fazla vaktimiz olmadığı için bir taksi ile anlaştık ve altta yer alan noktaların tümünü aynı gün görebildik. 7 saatine 150 ringgit verdiğimiz bu geziye Putrajaya ve Batu Cave de dahildi.

Diğer bir güzel ve özel bölge de Putrajaya. Burası esasında turistik bir yer değil Malezya hükümeti tüm devlet dairelerini şehir dışında 80 km uzakta bir yerde toplamış. Tüm memurlara derecelerine ve pozisyonlarına göre lojmanlar yapılmış ve memurlar burada kalıyor şehire gelmiyor. Ancak bu yerleşim gölleri, köprüleri, camiisi ve binaları ile o kadar güzel olmuş ki hem yerli hem de yabancı turistin ilgi odaklarından birisi olmuş; vakit bulursanız burayı da gezinize dahi edin. Özellikle 116 m uzunluğundaki minaresi ve pembe işlemeli kubbesi ile Putrajaya Camii (Putra Mosque) ve Başbakanlık Sarayı çok ihtişamlı.

15.000 kişi kapasiteli ve 53 dönüm bir alana yayılmış bulunan National Mosque eski bir kilisenin bulunduğu yere yapılmış. Modern bir mimariye sahip olan Camii modern ve bağımsız Malezya’yı simgeliyor. 1957 yılında Malezya’nın bağımsızlığını almasını takiben Camii 1965 yılında yapılmış ama şu andaki haline 1987’deki geniş çaplı restorasyondan sonra kavuşmuş.

Malezya tarih ve kültürüne dair birçok parça ve belgenin bulunduğu National Museum bağımsızlığı takiben 1963 yılında açılmış. Silah, müzik aleti, etnografik ögeler, seramik, halı gibi çok değişik parçalar bulunuyor müzede. Müzede ayrıca Malezya fauna ve florası hakkında da bilgiler bulunuyor.

National Monument başta Dünya Savaşındaki Japon istilasına olmak üzere Özgürlüğe adanmış bir anıt. Dünyadaki en büyük bronz heykellerinden bir olan anıt Malezya Parlementosunun hemen yanında yer alıyor. 1966 yılında açılan anıt 1975 yılında bir terörist saldırıda zara görmüş ama tekrar restore edilmiş.

Wilayah Persekutan Mosque bu gün içerisinde gördüğümüz diğer bir cami oldu ama bu caminin içerisine girmedik.

Kings Palace (Istana Negara ya da Royal Palace)  içeriye girilmeyen dışarıdan görülebilen bir nokta. Adından da anlaşılacağı gibi Kral’ın Sarayı ama 2011 yılında Saray yeni yerine taşındı. Şuanda kapıda sembolik olarak askerler nöbet bekliyor.

Hindu’lar tapınak olarak kabul ettiği Gombak, Selangor’daki Batu Cave doğal çok büyük bir mağara. Özellikle Tamil halkı için çok önemli olan bu tağınak-mağaraya her yıl sadece iki gün içerisinde 3 milyon kişi Hacı olmaya geliyor. Yıl içerisinde gelenler hariç tabii. Tapınak mağara yukarıda bir pozisyonda ve mağaraya Hindu Savaş Tanrısı Lord Murugan‘ın (Kartikeya) devasa bir heykelinin gölgesinde dik sayılabilecek 300 basamakla çıkılıyor. Kısaca hatırlamak gerekirse Lord Murugan; Parvati ve Shiva’nın oğlu, Ganesha’nın ise kardeşi. Merdivenlerin basamakları sizden yiyecek bekleyen maymunlarla dolu bu yüzden buraya çıkarken elinizde ya da poşetinizde yiyecek bulundurmayın çünkü bir miktar arsızlar. Buraya giderken omuzlar ve dizleri örten kıyafetler giymelisiniz.

15 km uzaklıktaki Batu Cave’e Kuala Lumpur’dan 15 ringgit karşılığında taksi ile gidebilirsiniz. Taksi ile 1-2 saat burada beklemeli gidiş-dönüş anlaşmasına 45 ringgit’den fazla vermeyin.

Yorulduysanız kesinlikle bir masajı hak ettiniz demektir. Size tavsiyemiz bölge ülkeler arasında en iyi masajı yaptırdığımızJalan Bukit Bintang 14 numaradaki Old Asia olacak. Özellikle shuiatsu masajı yaptırmalısınız. Bir saatlik masaj 80 shuiatsu ise 90 ringgit. Maasaj fiyatına buhar odası kullanımı dahil.

Kuala Lumpur’daki 2 günümüzü doldurduk. Ülkemize dönüş uçağımız Singapur’dan olduğu için yine Air Asia ile Singapur’a dönmek üzere havalimanına hareket ediyoruz.