Malta’da Sömürge Dönemi ve Yakın Tarih
Fransızlar’ın Dönemi
Malta’daki Fransız hakimiyeti kısa ve inişli çıkışlı olmuş. 1798’de adaya gelen Napolyon ve kuvvetleri adalılar tarafından başta iyi karşılanmışlar. Buna rağmen St. John şövalyeleri tarafından, Fransa’dan gelen devrimci fikirler nedeniyle hiç sevilmemişler.
Yeni hakimlerin getirdiği radikal değişiklikler hala kilise ve soylular tarafından yönetilen ve her iki kuruma da sadık yerlilerin gözüne fazla görünmüş. İlkokulların kurulması ve bunun gibi olumlu yasalar bunu kiliseye karşı bir hareket olarak nitelendiren halkta dengesizlikler yaratmış.
Eylül 1800’de Malta’nın özgürlüğüne kavuşmasına yardımcı olmaya gelen Britanya kuvvetlerinin kuşatmasına kadar Fransızlar gelişlerinden 3 ay sonra ayaklanan halk tarafından Valletta ve Three Cities’in gerilerine sürülmüş ve orada kalmışlar. Böylece Britanya filosu Grand Harbour’a girmiş ve 1,5 yüzyıl oradan ayrılmamış.
Britanyalılar’ın Dönemi
II. Dünya Savaşı sırasında, Britanya egemenliğinde olan Malta, ağır bombardımana maruz kalmış. Britanya hakimiyetinin Malta tarihinde önemi büyük olmuş. Fransızların kovulması için Maltalılara yardım eden İngilizler kendilerini adanın hakimi olarak bulmuşlar fakat başta toprakları ellerinde tutup tutmamakta tereddüt etmişler.
1802’de yapılan bir anlaşmayla Malta’nın St. John düzenine geri dönmesine karar verilmiş ancak halk eski hükümdarlarına geri dönme taraftarı olmamış ve İngiliz himayesi altında kalmak istemiş. 1814’te imzalanan Paris Anlaşması’yla İngiliz İmparatorluğu’na katılan Malta, İngiltere için Doğu’ya bir atlama taşı olarak stratejik önemini korumuş.
21 Eylül 1964 yılında bağımsızlığını ilan eden Malta’da İngiliz kuvvetleri 31 Mart 1979 tarihine kadar varlıklarını korumuş.
Günümüz Tarihi
Malta, 1964’te bağımsızlığını kazanmasının ardından Milliyetçi Parti yönetimine geçmiş, aynı yıl İngilizlerle yapılan bir anlaşmayla, İngiltere’nin askerlerini beş yıl içinde geri çekmesi kararlaştırılmış, 1965’te de Avrupa Konseyi’ne üye olmuş.
1971 seçimlerinde Dominic Mintoff’un kurduğu ve İngiliz egemenliğine karşı mücadele eden İşçi Partisi iktidara gelmiş ve hükümeti kurmuş. Yeni hükümet dış politikada köklü değişikliklere gitmiş, Amerikan savaş gemilerinin Malta’ya uğraması yasaklanmış, Libya ile iyi ilişkiler kurulurken, Sovyetler Birliği ve Çin’e yaklaşılmış. Bu durum NATO’nun yapmayı vadettiği yardımın üçte ikisini, İngiltere’nin de geri kalanını ödemesini sağlamış. İç politikada 18 yaşındaki gençlere oy hakkı verilmiş, eşit işe eşit ücret ilkesi benimsenmiş ve 1974’te İngiltere adına bir vali tarafından yönetilen Malta’da cumhuriyet ilan edilmiş devlet başkanlığına Antony Joseph Mamo seçilmiş.
1976 seçimlerinde devlet başkanlığına Anton Buttigie getirilmiş, genel seçimlerde İşçi Partisi iktidarını korumuş. Başbakanlık görevini sürdüren Dominic (Dom) Mintoff, Arap ülkelerine daha yakın bir politika izleyerek, Avrupa ile Arap ülkeleri arasında bir köprü olmaya çalışmış, Arap ülkelerinden Libya ve Cezayir, Batı ülkelerinden İtalya ve Fransa’nın Malta’nın tarafsızlığını garanti etmelerini sağlamak istemiş.
1979’da İngiliz askeri üsleri boşaltılmış, NATO’dan alınmış borçların ödenebilmesi için Fransa ve Çin Halk Cumhuriyeti’ne başvurulmuş ve Çin’den alınan yardım giderek artmış. 1980’de Libyalı danışmanlar ülkeden sınır dışı edilmiş, ardından İtalya ile Malta’nın tarafsızlığını gerekirse askerle korumayı güvenceye alan bir savunma antlaşması imzalanmış. 1981’de de eski NATO sarnıçlarından Sovyetler Birliği’ne yararlanma hakkı verilmiş. Aynı yıl yapılan seçimlerde İşçi Partisi, Milliyetçi Parti’den daha az oy almasına karşın, seçim sisteminin sonucu iktidarını sürdürmüş, ancak 1987 Mayıs’ında yapılan seçimleri kazanan Milliyetçi Parti 14 yıllık İşçi Partisi iktidarına son vermiş.
Malta 2004’te Avrupa Birliği’ne üye, 2008’den itibaren de Avro Alanı’na dahil olmuş.
Diğer Malta yazılarımızı da okuyun.
Malta’yı mükemmel bir şekilde, gezilip görülmesi gereken her noktasını bilerek, kolaylıkla gezmemizi ve gezimizden son derece mutlu ayrılmamızı sağlayan Engin hocama ve gezimize gitmeden once bu bilgilere ulaşmamızı saglayan yolculuk tutkusuna sonsuz teşekkürler.
Teşekkürler Hande. 3-4 gün arayla ortak Malta anılarımız oldu.