Ilulissat Gezi Rehberi

Ilulissat gezi rehberi turumuz Nuuk’dan sonraki durağımız oldu. Nuuk’da 2 gün kalmamıza karşın Ilulissat’a 4 gün ayırdık. Bunun ana nedeni Buzul gezisi, Icefjord gezisi, Hiking, Kayakking gibi aktiviteler için Ilulissat’ı seçmemizdi. Ilulissat Gezi Rehberi yazımız ile bu şehre gitmek isteyenlere yol göstermek istedik.

Ilulissat, Grönland adası nerede sorusunun cevabını arayan gezginler için, buz fiyortlarının kıyısında kurulmuş büyüleyici bir durak. Grönland harita üzerinde kuzeybatıda yer alan bu küçük kasaba, Grönland yerlileri ile tanışmak ve Grönland’da yaşam deneyimini yakından gözlemlemek için eşsiz bir fırsat sunuyor. Renkli evlerin arasında yürürken, Grönland neden Danimarka’ya bağlı sorusu da aklınıza gelebilir; çünkü adanın tarihi, siyasi ve kültürel yapısıyla bu bağlantı açıkça hissediliyor. Ilulissat otelleri, özellikle Icefjord manzaralı odalarıyla Arctic living kavramını bambaşka bir boyuta taşıyor. Eğer doğa yürüyüşlerini seviyorsanız, Ilulissat Icefjord çevresindeki hiking rotaları, Grönland yeraltı kaynakları kadar etkileyici manzaralar sunuyor.

Bu yazımızda sadece Ilulissat‘dan bahsedeceğiz. Grönland hakkında genel bilgiler, Inuit Halkı, Grönland’a ne zaman gidilir? Nerede kalınır? Vize gerekiyor mu? gibi sorularınızın cevabı Grönland Gezi Rehberi yazımızda. 

Ilulissat’a yaklaşım ve iniş anlarımız. 1:50′ – 2:00′ arası tam Ilulissat’ın üzerindeyiz. 

Nuuk için bahsettiğimiz dağınık şehir yapısı Ilulissat için de geçerli. Ilulissat’ın nüfusu ise sadece 5.000 ve bu bile Ilulissat’ı Grönland’ın üçüncü büyük şehri yapıyor.

Grönland Ilulissat​

Grönland Ilulissat, Disko Bay kıyısında buzulların ve sessizliğin hüküm sürdüğü bir Arktik kasaba. Ilulissat Icefjord boyunca uzanan yürüyüş yolları, sizi adeta Grönland’da yaşamın donmuş bir belgeseline davet ediyor. Hotel Arctic çevresinden izlenen northern lights, geceleri büyülü bir görsel şölen sunarken, limanda karşılaşabileceğiniz Grönland’da yaşayan hayvanlar fotoğraf tutkunları için nadir anlar yaratıyor.

Göz Atmanız Gerekenler:

• Grönland neden Danimarka’ya bağlı? Ilulissat’ta bu sorunun izleri gündelik yaşamda hissediliyor.
• Disko Island ve duvar resimleri kasabanın kültürel yüzünü gösteriyor.
• Nuuk kadar şehirleşmemiş, ama doğaya daha yakın.

Ilulissat’ın Buz Dağları bir farklı: Seyahatlerinizde buz dağı görmüş olsanız bile, onları Ilulissat‘taki gibi görmemişsinizdir. Bu Kuzey Grönland kasabasının hemen önünde bulunan Disko Bay UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde olağanüstü değere sahip bir alan olarak belirlenmiş. Fiyorttan kopmayı bekleyen milyonlarca buz dağı ile birlikte, en büyük gemileri bile gölgede bırakan devasa buz gökdelenlerin arasındaki her köşeyi ve bucağı küçük buz parçaları dolduruyor.

Titanic‘in batmasına neden olan buz dağının da Ilulissat’tan koptuğunu öğrendiğimizde buna hiç şaşırmadık. Dünyada 111 ülke görmüş bir aile olarak çıtamızın oldukça yüksek olmasına rağmen bizi en etkileyen ve daha sonra bahsedeceğimiz manzara ile Ilulissat’da karşılaştık.

Ilulissat şehir merkezinde nerdeyse yapılabilecek hiç bir şey yok. Sadece birkaç ufak mağaza ve cafe bulunuyor.

Ilulissat’da ulaşım: Yukarıdaki otellerden birinde kalıyorsanız havalimanı otel transferiniz ücretsiz olarak sağlanıyor. Şehir içindeki ulaşım ise taksi ve otobüs ile sağlanıyor. Her otobüs durağında otobüsün oradan kaçta geçeceğine dair bir çizelge bulunuyor ve otobüs 1-2 dk farkla durakta oluyor. Otobüs ücreti 15 DKK ve temassız kredi kartı ile araç içinde ödeme yapabiliyorsunuz.

Otobüs ile uğraşmak istemezseniz taksi bulmak çok kolay çünkü vızır vızır dolaşıyorlar. Ancak ortalama bir mesafe 100 DKK’den aşağı değil yani oldukça pahalı. İlk saatlerde adaptasyon zor oldu ama sonra durakların yerini ve saatlerini anlayınca zorlanmadık ve tüm gezimiz boyunca otobüs kullandık.

Ilulissat’da konakladığımız Hotel Arctic’in oda ve restaurantını videoda görebilirsiniz

Ilulissat’da nerede kalınır? Yukarıdaki fotoğrafta yer alan oteller Ilulissat’ın en önemli otelleri. Bu otellerden birinde kalmanızı tavsiye ederiz. Biz Hotel Arctic‘de konakladık ve çok memnun kaldık. Ancak Hotel Arctic tam merkezde değil. şehire Minibüs ile (City Bus) 5 dakikada uzaklıkta. Eğer merkezde konaklamak isterseniz de Hotel Hvide Falk‘ı öneririz. Bu otel Hotel Arctic’e göre biraz daha eski ama tam deniz kenarında. Tur organizatörü olarak tavsiye ettiğimiz Albatros Arctic Circle‘da bu otele bağlı çalışıyor.

Ilulissat‘ı önemli kılan şehrin içi değil buradan katılacağınız aktiviteler. Bu nedenle bu aktiviteleri önceden planlamalı ve gezinizi buna göre organize etmelisiniz. Ilulissat’da çok sayıda bu şekilde tur satın alabileceğiniz acente bulunuyor. Ancak tüm turlarınızı aynı acenteden almanızda büyük fayda var. Hava durumu ya da başka bir nedenle bir turun saati yada gününün değişmesi gerekirse turu aynı acente yaptığı için sizi farklı bir güne ya da saate alması kolay olacaktır. Bunun dışında ilk turdan sonra ekibi tanımak da bir avantaj tabii ki.

Biz araştırmalarımız ve tavsiyeler doğrultusunda Albatros Arctic Circle ile iletişim kurarak katılacağımız üç turu da kendilerinden satın aldık. Tur olarak satılan Sermermuit rotasının da kendi imkanlarımız ile yapılabildiğini okuduğumuz için onu kendimiz yapıp tur satın almadık. Tüm tur satıcılarına ulaşmak için tıklayın. Bizim turlarımızı aldığımız Albatros Arctic Circle için tıklayın.

Ilulissat’da yaptığımız aktiviteler şu şekilde oldu; Midnight Sailing to the Icefjord (satın aldık), Eqi Buluzu Turu (satın aldık), Afternoon Kayakking (satın aldık), Sermermiut & Icefjord Hiking (kendimiz yaptık), Yellow Trail (kendimiz yaptık), Town Tour (kendimiz yaptık).

Midnight Sailing to the Icefjord: Bu gezide önemli bir doğa olayına da şahitlik ettik; Gece Yarısı Güneşi (Midnight Sun).

Gece Yarısı Güneşi nedir? Gece Yarısı Güneşi, yaz aylarında Kuzey Kutup Dairesi’nin kuzeyinde veya Antarktika Dairesi’nin güneyinde meydana gelen doğal bir olgu. Bu süre zarfında Güneş yalnızca gece yarısı değil, gece boyunca görünür kalır ve asla Ufuk Çizgisi’ne dokunmaz. Bu olay, Dünya’nın ekseninin ve Güneş etrafındaki yörüngesinin eğikliğinden kaynaklanır ve kutup bölgelerinin, enleme bağlı olarak bir günden birkaç aya kadar değişen uzun bir süre boyunca sürekli gün ışığı almasına neden olur.

Yaklaşık altı hafta boyunca güneş hiç ufkun altına batmayacak şekilde tüm gece boyunca görünür. Grönland’de Gece Yarısı Güneşinin güzelliğini deneyimlemek için seyahatin Mayıs sonu ile Temmuz ortası arasında planlanması gerekiyor. Haziran’dan öncesi birçok aktivite başlamadığı için ideal zaman Haziran ile Temmuz ortası.

Bu kısa zaman dilimi dışında ise güneş kısa süreliğine batar ve alacakaranlık neredeyse tüm gece sürer. Bu olguya da Beyaz Geceler adı veriliyor. Bu, gecelerin çok parlak olmasına neden olur, ancak tam gün ışığında olmaz.

Tur sırasında inanılmaz manzaralara şahit olduk ve apartman büyüklüğünde buzulların arasında teknemiz ile dolaştık: Gezi sırasında beyaz ve siyah buz nedir onu öğrendik. Eğer buzun içerinde hava varsa ki bu eski bir buzuldan koptuğunun göstergesi. O zaman buz denizin içinde opak beyaz şekilde göründüğü için buna Beyaz Buz adı veriliyor. Eğer buz erimekte olan bir buzulun aniden tekrar donması sonrasında oluşan bir buzuldan koptuysa bu buzun içerisindeki hava kabacıkları dışarı çıkmış oluyor. Bu buzlar su içerisinde şeffaf yani suyun rengini aksettirecek şekilde daha koyu renkli duruyor. Bu nedenle de bu buza Siyah Buz adı veriliyor.

Teknedeki çalışanlar kepçe ile Iceberg parçalarını tekneye aldılar. Üzerindeki kısım tuzlu su ile temasta olduğu için üstten belli bir kısmını kırarak alttaki kısımdan buz aldık. 2.000 ila 200.000 yaşında olabilecek bu buz ile 12 yıllık bir Black Label içmek gerçekten özel bir andı. Bizim turumuzda güneş ara sıra kendini gösterdiği için tam anlamı ile şahit olamadık ama yine de çok çok özel bir tecrübeydi.

Eqi Buzulu Turu

Daha önce Patagonya‘da Perito Moreno ve Viedma Buzulu’nu, İzlanda‘da VatnaJökull’u, Snæfellsjökull’u, Svínafellsjökull’u, Alaska‘da Glacier Bay’i görmüş olmamıza rağmen bu tecrübeden de geri kalmak istemedik.

Yine Albatros Arctic Circle Tour’un bu gezisine katıldık. Tur saat 09:00’da başlıyor ve 15:00 gibi bitiyor. Yaklaşık 2 saat gidiş 2 saat dönüş de bu sürenin içerisinde. Ancak Iceberg’lerin arasında yol aldığınız için yol oldukça keyifli. Balina Turu ayrı bir olmasına rağmen bu turda çok sayıda balina görüldüğü için ayrıca Whale Watching Tour satın almanıza gerek yok. Biz gidiş ve dönüşte muhtemelen 15’ten fazla balina görmüşüzdür.

Buzula ulaşmak garanti değil: Biz Haziran ayı başında orada olduğumuz için hava şartları biraz daha sertti ve buzuldan kopan Iceberg’lerin yoğunluğu nedeniyle Eqi Buzulu’na giden yol bir yerden sonra tam olarak buzlarla kaplandı ve ilerleyemedik. Uzaktan Eqi Buzulu’nu gördük ama yanına kadar gidebilmeyi isterdik.

Biz yukarıda bahsettiğimiz gibi daha önce çok buzul gördüğümüz için çok kafaya takmadık. Bu da ayrı bir tecrübe oldu. Teknede 9 kişiydik onlar daha fazla bozulmuş olabilir. Şirket çalışanlarına “Ağustos’da gelsek şansımız daha fazla olur muydu?” diye sorduk “evet ama hiç belli olmuyor buzuldan ani ve sık kopmalar yaşanırsa yine yol kapanabiliyor” dediler. 

Afternoon Kayakking: Adından da anlaşılacağı gibi bu aktivite sabah, öğleden sonra ya da akşam yapılabiliyor. Biz programımıza uygun olduğu için öğleden sonra olanını seçtik. Kayakking özetle bizim bildiğimiz Kano. Her Kano’ya 2 kişi biniyor ve 3 saat boyunca Disko Bay‘de buzulların arasında Kano yapıyorsunuz.

Ancak söylemeliyiz ki göründüğü kadar kolay değil. Özellikle size verilen özel kıyafetleri giymek ve çıkartmak oldukça zorlu. Kano kısmına gelince kürek çekmek tabii ki yorucu. Zor ve suya düşme tehlikesinin olduğu kısım ise Kano’ya binmek ve Kano’dan inmek. Nasıl binildiğini, inildiğini videoda görebilirsiniz.

Daha önce tekne ile yanından geçtiğimiz buzulların yanından bu defa küçücük bir kanoyla geçmek yine unutulmaz bir tecrübe oldu. Buzullar daha da büyüdü gözümüzde.

Icefjord Center: Ilulissat’da ziyaret edilebilecek tek yer herhalde Icefjord Center. Burada ücretli gezebileceğiniz bir galeri bulunuyor. Galeride Buzulların, Iceberg’lerin oluşumu vs ile ilgili bilgi alabiliyorsunuz. İçeriye ayakkabı ile girilmiyor. Girişte terlik giyebileceğiniz, kıyafetlerinizi asabileceğiniz bir oda bulunuyor. İsterseniz buradaki terlikleri giyebilir isterseniz ayakkabınızı çıkarıp çorapla girebilirsiniz.

Nedendir çok anlamadık ama merkezin çatısında da gezilebiliyor. Buranın mşimarisi bir buzulu simgelediği için buzulun üzerinde yürüyüşe atıf yapılmış olabilir. Merkeze giriş ücreti 150 DKK. Galeriyi ücretli olarak gezmek istemezseniz yürüyüşlere başlamadan ya da yürüyüş bitiminde buradaki kafede soluklanıp bir şeyler atıştırabilirsiniz.

Icefjord Center Sarı, Kırmızı ve Mavi yürüyüş roralarının başlangıcında yer alması ile de önem taşıyor.

Sarı, Mavi ve Kırmızı Hiking Rotaları: Ilulissat’da 3 önemli yürüyüş rotası bulunuyor. Mavi Rota bunlardan en uzun olanı. Ancak isterseniz Kırmızı Rota’yı kestirmeden takip ederek yolu kısaltabiliyorsunuz. Sarı Rota ise orta uzunlukta. Eğer uzun yürümek istemezseniz Kırmızı Rota sizi hızlı bir şekilde Iceberg manzarasına ulaşabileceğiniz Holms Bakke’ye götürür.

Alttaki fotoğrafta rotaların uzunlukları, yaklaşık ne kadar sürede tamamlanabileceği, zorluk dereceleri ve yapısı hakkında bilgiler bulabilirsiniz. Ancak yürüme zamanlarını biraz daha uzun hesaplamanızda fayda var. Mesela 2 saat dediği Sarı Rotayı biz yaklaşık 3 saatte tamamladık. Dinlenme, fotoğraf molaları da bunun içerisinde tabii ki.

Sermermiut Trail: Yukarıda şu ana kadar gördüğümüz en etkileyici manzara dediğimiz yer işte burada. Icefjord Center’dan başlayan Sermermiut Trail rotası zor bir rota değil. Zaten yolun nerdeyse tümü ahşap yürüme yolu şeklinde yapılmış. Etraftaki çim gibi görünen arazi biraz bataklık gibi olduğu için buraya giden yolu biraz yükselterek ahşaptan yapmışlar. Bu nedenle yürüme yolu dışına çıkmamanız gerekiyor.

Yürüme yolunun bitiminde ufak çaplı bir tırmanıştan sonra mükafatınızı alıyorsunuz; görebileceğiniz en etkileyici, en vahşi manzaralardan biri. Buradan sonra isterseniz Blue Trail ile devam edebiliyorsunuz. Ancak biz Haziran başında orada olduğumuz için bu rotanın bir kısmı hala kar ile kaplıydı. Hem bu nedenle hem de çok uzun olması nedeniyle biz devam edemedik ama devam edilmesi durumunda bu manzara yol boyunca size eşlik edecek.

Yukarıdaki haritada Ilulissat Icefjord olarak işaretlenmiş olan kısım bu ile kaplı olan bu körfez. Burayı bu kadar farklı ve vahşi yapan koyun büyük Iceberg’ler ile dolu olması ve aralardaki denizinde donarak küçük Iceberg’leri sıkıştırarak yukarı itmesi bize göre.

Yellow Trail: Mavi Rota dışında önemli hatta kesin yapılması gereken bir rota da Sarı Yürüyüş Rotası. Bu rotaya Icefjord Center’dan başlayıp Power Plant‘da bitirecek şekilde ya da tersi olarak yapabilirsiniz. Biz Power Plant’den başlayıp Icefjord Center’da bitirdik. Yorumlarda daha kısa sürüyor gibi yazılar okusak da biz 3 saat civarında bitirdik rotayı.

Çok zorlu olmasa da kesinlikle hafife alınacak bir yürüyüş rotası da değil.

Yol boyunca kayalara çizilmiş Sarı noktalar size yol gösteriyor. Yol gösterici bu noktaları kaçırmamanızı tavsiye ederiz çünkü değişik zemin koşulları nedeniyle “buradan da yürünebilir” dediğiniz yerlerin sonu hiç iyi olmayabiliyor.

Diğer bir sorun da Grönland’da hava koşullarının İzlanda gibi çok hızlı ve anlık değişiklik gösterebilmesi. Bir anda sis basabiliyor ya da yazın bile kar yağabiliyor. Böyle bir durumda sisin dağılmasını olduğunuz yerde beklemeniz en doğrusu aksi halde muhtemelen kaybolursunuz.

Zion’s Church: Disko Körfezi’nin kenarında bulunan ahşap kilise, yalnızca bir ibadet yeri değil, aynı zamanda kasabanın kültürel mirasının ve Grönland’daki Hristiyanlığın köklü etkisinin bir sembolü. Yükselen buzdağları ve uçsuz bucaksız Arktik manzaralarının fonunda pitoresk bir konuma sahip olan Zion Kilisesi Grönland’da en çok fotoğrafı çekilen yapılardan birisi.

Dog Sleeding (Köpek Kızağı) ve Kızak Köpekleri

Ilulissat’da yeme içme

Ilulisat’da yemek olayı ağırlıklı olarak otellerde bitiyor. Hotel Arctic ve Hotel Hvide Falk’ın çok başarılı restorantları bulunuyor. Şehirde yemek için ise tavsiye edilebilecek yer Inuit Cafe. Özellikle özel bir Grönland deneyimi olarak Snow Crab yemenizi öneririz.

Hotel Hvide Falk‘ın perşembe günleri Greenlandic açık büfesi oluyor. Bu büfede Musk Ox, Geyik, Balina gibi buraya özel lezzetleri deneme şansınız oluyor. Biz önce buraya rezervasyon yaptık. Ancak yemeğe girmeden önce büfeyi gezip tümüne yakınının kuru etler şeklinde olduğunu görünce vazgeçtik. Önceki durağımız ile ilgili bilgiler Nuuk Gezi Rehberi yazımızda. Grönland ile ilgili bilgiler ise Grönland Gezi Rehberi yazımızda.