Yasak Şehir
Yasak Şehir
1947 yılında Yasak Şehrin birçok hazinesi Kıta Çini içerisinde (en son Çin-Japon savaşında Japonlardan saklanmak üzere) şehirden şehre taşındıktan sonra, en son Tayvan’daki Taipei şehrine götürülmüş ve burada Milli Saray Müzesi’ne yerleştirilmiş. Her iki müze de aynı enstitüden beslenmelerine karşın Çin İç Savaşı’ndan sonra tamamen ayrı düşmüşler. Yasak Şehir, günümüzde Çin tarihinin sanatsal ve kültürel hazinelerini sunan bir müze olarak hizmet veriyor. Son derece lüks ve görkemli olan kompleks, Fransa’daki Versailles Sarayı, İngiltere’deki Buckingham Sarayı, ABD’deki Beyaz Saray ve Rusya’daki Kremlin Sarayı ile birlikte dünyanın en büyük beş sarayından biri olarak kabul ediliyor. Ama onlardan çok çok eski bir zaman diliminde yapıldığı için çok daha önemli.
Yasak Şehir hakim figürlerinin başında Çin’in simgelerinden olan efsanevi ejderha figürü geliyor.
Güç ve statünün simgesi olan ejderha figürünün dev saraydaki sayısı, net olarak ifade edilemiyor. Zira sarayda su kanallarından, saçaklara, mermer süslerden çatılara kadar her ayrıntıda ejderha figürü işlemeleri ziyaretçilerin dikkatini çekiyor.
Gördüğünüz gibi Pekin yaz yaz bitmiyor. Tüm sorularınızı cevaplayacak bir Pekin Gezi Rehberi yazmaya devam ediyoruz.
Yasak Şehir’deki binaların çatılarında farklı hayvan figürleri farklı sayılarda bulunuyor. Hükümdar, kraliçe ve devlet erkanının rütbesi kaldığı binanın çatılarında bulunan figürlerinin sayısına göre anlaşılıyor. Hükümdarın kendi kaldığı binanın çatısında 10 hayvan figürü bulunuyor. Sarayın diğer binalarında bu sayı, devlet erkanının rütbesine göre, daha da azalıyor. Hayvan figürleri arasında, ejderha, aslan figürleri ağırlığını korurken, dünyada bulunmadığı belirtilen mitolojik hayvan figürleri de dikkati çekiyor.
Yasak Şehir’in birçok bölümü, ziyaretçilere kapalı ve ancak dışarıdan izlenebiliyor. Zira görkemli salon ve odaların büyük bir kısmı, içindeki tarihi eserlerin korunması için sadece çok özel ziyaretçilere gösteriliyor ve bizim için açmadılar ? Yasak Şehir güvenlik konusunda takıntılı bir kompleks denilebilir. Yasak Şehir’de hükümdarın her gün farklı bir odada dinlenmeye çekilmesi sağlanmış. Hükümdarın hangi gün hangi odada uyuduğunu ise yakın korumaları dışında kimse bilmiyormuş.
Yasak Şehir’de güvenlik önlemi olarak hükümdarın hamamı olarak tanımlanan alan dışında hiçbir yerde ağaç bulunmuyor. Böylece gece vakti düşmanların, ağaçlar arasında gizlenerek Yasak Şehir’e sızması önlenmiş. Yaklaşık 600 yıl boyunca hiçbir hükümdarın suikast ve saldırı ile Yasar Şehir’de hayatını kaybetmemiş olması, antik sarayın inşa edilme amacını başarıyla yerine getirdiğini gösteriyor.
Düzenlediğimiz turlara katılarak bizimle birlikte gezmek isterseniz Whatsapp Kanalımızı Takip edebilirsiniz. Whatsapp Kanalımız Takip etmek için tıklayın. Duyurulardan haberdar olmak için Sessiz modu kapatmayı unutmayın. Fotoğraflara tıklayarak Facebook ve Instagram sayfalarımızı takip edebilirsiniz.
Yasak Mor Şehir
Yaygın olarak Zijin Cheng yani Yasak Şehir olarak bilinen kompleksin resmi adı Yasak Mor Şehir olarak geçiyor. Çin yazıtları şehri tanımlamak için mor-zi, yasak-jin ve şehir-cheng olarak üç ideogram kullanmış. Şehrin adında geçen mor renk, Çin’deki Ziwei Yıldızı olarak adlandırılan kutup yıldızından geliyor. Çin inanışlarında kutup yıldızı “küçük mor yıldız” olarak adlandırılıyor ve geleneksel Çin astrolojisine göre de sabit olduğu için hem dünyanın hem de uzun ömür, bereket, güvenlik gibi iyiliklerin merkezi olarak görülüyor. Ayrıca, Kuzey yıldızının göklerdeki imparatorun evi olduğuna da inanılıyor. Bu inançlar, şehrin adındaki mor tanımı ile Kuzey yıldızına atıfta bulunarak, yeryüzündeki imparatorlarının sarayını göklerin imparatoru ile aynı erişilmez kudrete çıkarıyor ve dünyanın da merkezi yapıyor.
Şehri tanımlayan “yasak” kelimesi ise imparatorluk ailesi ve görevliler dışında saraya girmenin yasaklanmasından sonra 1600’lü yıllarda eklenmiş. Tanıdık gelebilir sarayın etrafı yüksek surlarla çevriliymiş hiç kimse imparatorun izni olmadan saraya giremiyor ya da saraydan çıkamıyormuş. Hükümet görevlilerinin, hatta imparatorluk ailesinin saray içinde bile sınırlı erişim izin varmış. Sadece imparator saraydaki her bölüme girebiliyormuş.
Saraydan Müzeye
Yasak Şehir, Pekin’de yapılan üçüncü imparatorluk sarayı. İlki 12. yüzyılda Jin Hanedanlığı döneminde, ikincisi 13. yüzyılda Yuan Hanedanlığı döneminde inşa edilmiş. Yasak Şehir ise on beşinci yüzyılda Ming Hanedanlığı döneminde imparator Yongle’un emriyle inşa edilmiş. Çin tarihinin en bilinen imparatorlarından olan Yongle, düşmanı Moğollara daha yakın olmak için başkenti Nanjing’den Pekin’e taşımış. Pekin’in etrafında güçlü bir sur inşa ettirmiş ve yeni sarayı Yasak Şehir’in inşasını başlatmış. İnşaat, genç bir mimar olan Kuai Xiang’a verilmiş. Saray kompleksi çok düzenli ve simetrik olarak planlanmış. Eski başkent Nanjing’teki imparatorluk sarayının modelini örnek alan tasarıma Konfüçyüs felsefesi, astronomik gelenekler ve Çin dinlerinin bir karışımını oluşturmak için de geleneksel inanç unsurları eklenmiş.
Ming Hanedanlığı, Çin’de 1644 yılına dek hüküm sürmüş. Ülke çapında yaşanan ayaklanmanın ardından Çin, Mançu kökenli imparator Shunzhi liderliğindeki Qing Hanedanlığı’nın yönetimine geçmiş. Qing dönemi ile birlikte Yasak Şehir’de yeni bir dönem başlamış. Şehre yeni binalar ve bahçeler eklenmiş. Bazı ana binaların adları değiştirilmiş, isim levhalarında Çin ve Mançu dilleri bir arada kullanılmış. Saray kompleksi günümüzdeki formunu bu dönemde kazanmış.
Post from RICOH THETA. #theta360 – Spherical Image – RICOH THETA
Yasak Şehir, Pu Yi
Yasak Şehir, son Qing imparatoru olan Pu yi’nin 1911-1912 devrimi sırasında tahttan indirilmesiyle Çin’in politik merkezi olmaktan uzaklaşmış. Binalar onarılmış ve yüzyıllarca halka yasaklanmış olan şehir, 1925 yılından itibaren halka açılmış. Dünya sıralamasında en çok ziyaret edilen müze unvanını taşıyan Yasak Şehir, 2016 ve 2017 yıllarında 17 milyona yakın ziyaretçiyi konuk etti. Müzede Çin tarihi, resimleri, imparatorluk hazineleri ile porselen, seramik ve bronz koleksiyonlar olmak üzere yaklaşık bir milyon değerli sanat eseri sergileniyor.
Simetrik mimari düzen
Doğu Asya’nın kültürel ve mimari gelişmelerini etkileyen Yasak Şehir, doğudan batıya 753 metre, kuzeyden güneye 961 metrelik ölçülerde dikdörtgen bir plana sahip. Şehrin tamamı bir simetri çizgisi ile bölünmüş ve şehir iç ve dış avlu olarak iki parçaya ayrılmış. Dış avlu törenler için iç avlu ise imparator ve ailesinin yaşam alanı olarak kullanılmış. Yasak Şehir, mimari düzen olarak matematiksel mantığa dayandırılmış ve mümkün olan en mükemmel geometrik kurallar takip edilmiş. Sarayın planında herhangi bir eğri kullanılmamış, her şey düz bir şekilde tasarlanmış.
Yasak Şehir Hem yasaklı hem korumalı
Kompleks, Pekin’in merkezi olacak şekilde inşa edilmiş ve 7,9 metre yüksekliğindeki duvarlarla çevrelenmiş. Duvarlar hem savunma hem de istinat duvarları işlevini sağlamak amacıyla yapılmış ve üç sırla özel olarak fırınlanmış tuğla ile inşa edilmiş. Duvarların kalınlığı tabanda 8,62 metre, üst kısımlarda ise 6.66 metreye ulaşıyor.
Duvarlar
Duvarları izleyerek şehri çevreleyen hendekler 52 metre genişliğe ve 6 metre derinliğe sahip. Hendeklerin kazılması sırasında çıkarılan topraklarla şehrin kuzey tarafında savunma amaçlı bir tepe yapılmış. Tepe ayrıca saraya gerekli olan yakıtların depolandığı alan olarak da kullanılmış.
Hendekler
Duvarların dört köşesinde gözetleme kuleleri yer alıyor. Kuleler, sarayın dışarıdan görünümünde en göze çarpan kısımları oluşturuyor. Çatılarıyla hayranlık uyandıracak bir tasarıma sahip olan kulelerin her birinde dokuz kolon, 18 sütun ve 72 mahya bulunuyor. Ming Hanedanlığı döneminde yapılan kuleler, tadilatlar için Qing Hanedanlığı sırasında sökülmüş ama sonrasında bir araya getirilemedikleri için yeniden inşa edilmeleri gerekmiş.
Kapılar
Yasak Şehir’de dışarıya açılan dört ana kapı bulunuyor. Güneyde yer alan Meridyen Kapısı ana girişi oluşturuyor. Şehirde bulunan diğer giriş kapıları ise kuzeyde İlahi Kudret Kapısı, doğu ve batıda ise Doğu Zafer Kapısı ve Batı Zafer Kapısı olarak adlandırılıyor. Meridyen Kapısı, kompleksin en yüksek yapılarından birini oluşturuyor. Etkileyici kapıda bulunan beş girişten ortada olanı, imparatorun özel kullanımı için ayrılmış. Doğudaki küçük kapı, bakanlar ve yetkililer tarafından kullanılırken, batı kapısı kraliyet ailesi tarafından kullanılmış. Köşelerde bulunan diğer iki kapı ise sadece büyük törenler yapıldığında açılmış.
Güneye bakan ihtişamlı binalar
Yasak Şehir’in tasarımı, genel düzeninden en küçük ayrıntısına kadar hem imparatorluk gücünün ihtişamını simgelemek hem de felsefi ve dini ilkeleri yansıtmak üzere titizlikle planlanmış. Binaların düzeni, dinsel törelerle konulan eski geleneklere göre sıralanıyor. Bu düzene göre tapınaklar sarayın önünde yer alıyor. Mimari yerleşimin en büyük özelliklerinden biri de binaların ve kapılarının tamamen güneye bakıyor olması. Soğuk kuzey rüzgarlarından ve kuzeydeki steplerden gelen akıncılardan dolayı kuzey kötü yön olarak algılanmaktaydı.
Bu yüzden Yasak Şehir’deki tüm binalar güneye bakmaktadır, girişleri güneydendir, böylece buz kesen kuzey rüzgarlarından korunmakta ve günışığının sonsuz varyasyonlarından faydalanılabilmektedir. Sadece imparatorun gözden düşmüş cariyelerine ait olan yapılar kuzeye bakmaktaydı. Binaların bu düzeni, insanın ve evinin rüzgar ve suyla uyum sağlamasını savunan Feng Shui felsefesini de yansıtıyor.
Taş temel
Yasak Şehir’deki tüm binalar toprak neminin iyi bir şekilde yalıtılmasını sağlayan taş kaideler üzerine yerleştirilmiş. Taş temellerden yükselen ve çatıları destekleyen kolonlar Çin’in güneyinden kanallarla taşınan çok sert ağaçlardan yapılmış. Yasak Şehir’de bulunan 980 binadan en önemlilerini üç konak oluşturuyor: Yüce Uyum Konağı, Merkezi Uyum Konağı ve Uyumu Koruma Konağı. Konakların en büyüğü olan Yüce Uyum Konağı imparatorun ana sarayını oluşturuyor. İmparatorluk gücünün törensel merkezi olan yapı üç kat mermer taşından temel üzerine inşa edilmiş ve bronz tütsü brülörleri ile çevrelenmiş.
Konağın içinde bulunan imparatorluk tahtına en yakın altı sütun altınla kaplı ve tüm alan ejderha motifleri ile dekore edilmiş. Çin’in hayatta kalan en büyük ahşap yapısı olan konak Ming hanedanlığı döneminde inşa edilmiş, Qing Hanedanlığı döneminde yedi kez yangınla tahrip olmuş ve son kez 1695-1697 yılları arasında yeniden inşa edilmiş.
Heykelcikli çatılar
Yasak Şehir’de yer alan binaların çatıları görkemli ve farklı tasarımları ile oldukça ilginç bir görünüm sergiliyor. Farklı tasarımlarda yapılmış olan çatıların eğimli sırtlarında Çin geleneklerindeki efsanevi hayvanların heykelcikleri yer alıyor. Sembolik bir role sahip olan bu heykelciklerin sayısı binada yaşayan kişinin gücünün göstergesi olarak değerlendiriliyor. Bir binanın önemi sadece yüksekliğinden veya genişliğinden değil aynı zamanda çatısının tarzından ve çatı sırtlarındaki tüneller ile heykelciklerin sayısından belli oluyor. En fazla heykelcik aynı zamanda şehrin en yüksek çatısına da sahip olan Yüce Uyum Konağı’nın çatısında bulunuyor. Konağın çatısında farklı açılardan bakıldığında on efsanevi hayvanı görmek mümkün.
Çin mimarisinin karakteristik özelliklerinden olan efsanevi hayvanlardan anka kuşunun binaya mutluluk ve şans getirdiğine, aslanın sahibinin gücünü gösterdiğine, tek boynuzlu atın adalet ve bilgelik dağıttığına inanılıyor. Çatılarda ve şehrin genelinde en çok ejderha motifleri yer alıyor. İmparatorun rengi olan sarı renk Yasak Şehir’deki hemen hemen bütün çatılara da hakim. Şehirde sadece iki binada sarı sırlı çatı kullanılmamış.
Altın Su Nehri
Meridyen kapısından girişteki geniş alanda yapay bir nehir yer alıyor. Nehir, Çin imparatorluklarının rengi olan sarıdan dolayı altın rengi olarak tanımlanmış. Yaklaşık beş metre genişliğinde ve sığ olan nehir, mükemmel simetriye sahip bir yayın şeklini hatırlatan bir yatak izliyor. Ming imparatorlarından Zhengtong tarafından Yasak Şehir’e sonradan eklenen nehir yangınlar sırasında rezervuar işlevi görmüş. Nehrin oldukça durgun olan su akışı vanalarla kontrol ediliyor. Nehrin üzerinde beş birbirine paralel köprü yer alıyor. İlk yapıldığı yıllarda ahşap olan köprüler, sık yaşanan yangınlar nedeniyle mermer olarak yeniden inşa edilmiş.
Tüm sorularınızı cevaplayacak bir Pekin Gezilecek Yerler için yazmaya devam ediyoruz.
Köprüler zengin bir şekilde dekore edilmiş; korkuluklarında mermer oymadan ejderha ve anka kuşu motifleri kullanılmış. Korkuluklar sadece köprülerde değil, nehrin yatağı boyunca da devam ettirilmiş. Köprüler de aynen kapılar gibi hiyerarşik olarak geçişe olanak tanıyor. Merkezdeki köprü imparator için ayrılmışken, ikincil köprüler kraliyet ailesinin üyeleri tarafından, diğer iki köprü ise yetkili kişiler tarafından kullanılmış.
Yasak Şehir İmparatorların Bahçesi
Yasak Şehir’in en kuzeyinin merkezinde yer alan İmparatorluk Bahçesi, 12.000 metrekarelik dikdörtgen bir alanı kaplıyor. Bahçenin kuzey ucunda İlahi Kudret Kapısı yer alıyor. Çin bahçe tasarımının en tipik örneğini sergileyen küçük ama düzenli bahçede ağaçlar, çiçekler ve çok sayıda peyzaj düzenlemesinin yanı sıra her biri farklı bir stile sahip yirmi bina da bulunuyor.
Bahçenin dört köşesinde bulunan dört köşk dört mevsimi sembolize ediyor. Köşklerden en ünlü olanı doğu köşesinde yer alıyor ve ilkbaharı temsil ediyor. Heykellerle bezenmiş bahçe yolları ise şans ve serveti simgeleyen renkli çakıllardan yapılmış desenlerle kaplanmış. İmparatorlar nadiren uğradığı bahçede bir mağara ve yapay bir tepe de bulunuyor. Yasak Şehir’in ilk inşası sırasında yapılmış olan bahçe, 1535 yılında Qing Hanedanlığı döneminde restore edilmiş.
Yasak Şehir yazısında Kil-San Blog‘un ilgili yazısı temel alınmıştır.
Düzenlediğimiz turlara katılarak bizimle birlikte gezmek isterseniz Whatsapp Kanalımızı Takip edebilirsiniz. Whatsapp Kanalımız Takip etmek için tıklayın. Duyurulardan haberdar olmak için Sessiz modu kapatmayı unutmayın.