Wellington Gezi Rehberi

Wellington (Maori dilinde: Te Whanganui-a-Tara ya da Poneke), Yeni Zelanda’nın başkenti, ülkenin ise en büyük ikinci yerleşim birimi. Wellington, Yeni Zelanda’yı oluşturan adalardan Kuzey Adası’nın güney ucunda, ülkenin coğrafi merkezine yakın bir noktada yer alıyor. Wellington kentine adı, Waterloo Savaşı’nı kazanan komutan ve Wellington’un ilk dükü olan Arthur Wellesly‘nin onuruna verilmiş. Bu komutanın adı ise, gelmiş olduğu yer olan, İngiltere’nin Somerset ilindeki Wellington kasabasına dayanıyor. Wellington gezi rehberi

Genel olarak çok rüzgarlı bir şehir olan Wellington’da ortalama rüzgar hızı 26 km. Biz de bunu hemen hissederek sırt çantamızdan bir şeyler çıkarttık Wellington sokaklarında gezerken. Wellington gezi rehberi

Wellington ülkenin başkenti olduğu için buraya birçok havayolunun uçuşu bulunuyor. Tabii ki ülkemize çok uzak bir konumda bulunduğu için buradan birçok aktarma ile gitmek mümkün ancak. Uçuş aramak için tıklayın.

Biz bir cruise gezisinin durağı olarak Wellington’da bulunduğumuz için ulaşımımız zor olmadı. Wellington gezi rehberi

Wellington’daki hava Yeni Zelanda Güney Adası’ndaki şehirlerden daha sıcak olsa da, yine de çok değişken ve öngörülemez olabiliyor. Bu, yağmur ve sert rüzgar gibi sadece bir günde bir dizi farklı hava olayının yaşanmasıyla sonuçlanabilir.

Genel olarak, Wellington’un iklimi ılık yazlar ve serin kışlar ile karakterize diyebiliriz. Yazın aşırı sıcaklıklar yaşanması pek olası değildir ancak rüzgar nedeniyle bazı bölgelerde daha soğuk hissedilebilir.

Bununla birlikte, Wellington’u ziyaret etmek için gerçekten ‘en iyi zaman’ diye bir şey yok çünkü sıcaklıklar yıl boyunca oldukça yakın. Bununla birlikte Wellington Güney Yarımküre’de yer aldığı için ülkemize göre kış ve yaz aylarının tam ters olduğunu unutmayın. Eğer soğuk ve rüzgar az olsun istiyorsanız gezinizi Aralık-Mayıs arası orada olacak şekilde planlamanız daha doğru olur.

Wellington’da gezilecek yerler Wellington gezi rehberi

Wellington birçok defa Dünyanın En Yaşanılası Şehirleri listesine girmesine rağmen şehir merkezi çok etkileyici değil ve görülecek çok fazla bir yer yok. Bunun nedene Wellington’u cazip yapan şeylerin hemen şehrin dışındaki doğal güzellikleri, yürüme yolları vs. Bir turist olarak şehirde bulunduğunuzda yapmanız gereken aktiviteler ise aşağıdaki şekilde. Wellington gezi rehberi

Wellington Cable Car Wellington gezi rehberi

Wellington’daki Kırmızı vagonlar, Wellington şehir merkezi ile Kelburn Köyü arasındaki tepeye 120 yıldır tırmanıyor. Bu aktivite Wellington ile özdeşleşmiş durumda ve bir çok ziyaretçi bu nostaljik turu yapıyor Wellington’a geldiklerinde. Şehrin en simgesel deneyimlerinden biri olan Wellington Teleferiği, başkentin güzel manzarasını izlemenizi sağlıyor. Eğer Mount Wellington’a çıkarsanız bu manzaranın çok daha iyisini orada da görebilirsiniz tabii ki. Wellington gezi rehberi

Teleferik, 120 yılı aşkın süredir Kelburn yamacında yukarı aşağı hareket ediyor ve yolcularını Lambton Quay, Victoria Üniversitesi ve Botanik Bahçeleri arasında taşıyor. sadece beş dakika süren yolculuk, turistler için Wellington’da mutlaka yapılması gereken bir şey haline gelmiş durumda. Cable Car her 10 dakikada bir kalkıyor ve tek yön ücreti 6,5 NZ$, çift yön ise 12 NZ$.

Teleferik (Cable Car) 612 m’lik yolculuğunda üç tünelden geçiyor ve zirveye ulaştığında deniz seviyesinden 120 m yükselmiş oluyor. Aşağıdaki şehrin, limanın ve ötesindeki tepelerin manzarası tahmin edilebileceği gibi muhteşem.

Bu yapıyı şu anın şartları ile değerlendirmek hata olur. Şubat 1902’de açıldığında mühendislikte bir dönüm noktası olmuş. Başlangıçta buharla çalışan iki kırmızı teleferik şu anda tabii ki elektrik ile çalışıyor. Wellington gezi rehberi

Sonradan tünelin içerisine bir led gösterisi eklenmiş. Geçilen iki tünelde, bir bilgisayar programıyla senkronize olan 60 kemer ışık dizisi ışık gösterisi yapıyor. Bu ışıklı gösteride Pride Rainbow, Matariki Stars, Yeni Zelanda bayrağı renklerine göndermeler yapılıyor.

Wellington Teleferik Müzesi

Tepeye ulaştığınızda, yakındaki gözetleme noktasından panoramik manzarayı seyrettikten sonra  Wellington Teleferik Müzesi’ne gidebilirsiniz. Üç katlı müzede Wellington’un en ikonik ulaşım sisteminin nasıl geliştiğinin hikayesini anlatılıyor. Giriş katında, ‘Amansız Kırmızı Çıngıraklı Yılan’ sizi karşılar. 1950’lerden 1970’lerin sonuna kadar kullanılan teleferik ünitesi, tepeden aşağı inerken çıkardığı takırtı sesi nedeniyle bu takma adını almış. Wellington gezi rehberi

Müzede bir hediyelik eşya dükkanı, arşivler, fotoğraflar ve modeller bulunuyor. Evler, köprüler ve ağaçlarla tamamlanmış tüm teleferik güzergahının ayrıntılı bir Lego modeli de yapılmış. Ayrıca, Teleferik tünelinde duruyormuş gibi poz verebileceğiniz yanıp sönen LED ışıklarla tamamlanmış bir selfie duvarı da var.

Alt katta Vagon No. 3 yer alıyor. Bu güzel restore edilmiş vagon 1900’lerin başlarında kullanılmış. Teknolojik ilerlemenin ve geç Viktorya dönemi inovasyonunun daha erken bir dönemini çağrıştıran zarif bir parça. Zemin katta sarma makinesi odası da bulunmakta. Bu oda 1930’dan 1978’e kadar tam olarak faaliyetteymiş ve Teleferik sisteminin sinir merkezi olarak hizmet vermiş. Burada bir zamanlar teleferikleri tepeye kadar çekmek için kullanılan makineleri görebilirsiniz. Müzedeki mühendislik becerisi, inovasyon ve teknoloji yüzyılı büyüleyici. Müzeye giriş ise ücretsiz.

İsterseniz aynı şekilde Cable Car ile inebileceğiniz gibi Wellington Botanik Bahçesi içerisinden geçerek yürüyerek de inebilirsiniz.

Mount Victoria Wellington gezi rehberi

Wellington’da panoramik olarak anlamanın en iyi yolu Mount Victoria’nın tepesine çıkmaktır. Yerlilerin Mt Vic dediği yer, şehrin 196 metrelik en yüksek noktası. Gözlem noktasından Wellington Şehri, limanı ve ötesindeki tepelerin panoramik manzaraları izlenebiliyor. Zor olmakla birlikte Southern Walkway parkurunun bir parçası olduğu için yürüyerek de çıkabilirsiniz.  Araba ve otobüs erişimi Alexandra Yolu üzerinden sağlanırken, yürüyüş parkurları Oriental Parade ve Majoribanks Caddesi‘nden başlar.

Bu zirve Town Belt‘teki yürüyüş parkurunun da bir parçası. Bu yüzden oraya vardığınızda keşfedebileceğiniz birden fazla yürüyüş yolu bulabilirsiniz. Eğer vaktiniz bolsa yanınıza bir piknik çantası alıp, bir yamaca oturarak feribotların ve yolcu gemilerinin limana girmesini, uçakların havaalanına inmesini Wellington manzarası eşliğinde izleyerek keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Efsaneye göre, aslen karayla çevrili bir göl olan Wellington limanı, iki büyük ve çok aktif yerel dil ile Taniwha’ya (deniz canavarı) ev sahipliği yapıyordu. Bir Taniwha, limana girişi oluşturan açık denize bir geçit açmıştı. Whataitai adlı ikinci Taniwha, farklı bir rota denedi, ancak karaya oturdu ve öldü. Tangi-te keo’nun (Mt Victoria) Whataitai’nin ruhundan esinlenerek isimlendirildiğine inanılıyor.

Mount Victoria, Wellington Kasabası Kuşağı’nın bir parçası ve 1841’de sömürge Yeni Zelanda Şirketi tarafından Wellington sakinleri için halka açık bir rekreasyon alanı olarak ayrılmış bir arazi. Günümüzde de ürüyüş, koşu ve dağ bisikleti için harika bir bölge.

Zirve yolunun sonunda, izleme platformunun yakınında, Amerikalı havacı Richard Byrd‘e ait çarpıcı bir anıt bulunmakta. Byrd, Yeni Zelanda’daki üssünden sayısız Antarktika seferine çıkmış ayrıca 1929’da Güney Kutbu üzerinden ilk uçuşu gerçekleştirmiş.

Buranın daha yakın bir zamandaki önemi ise Peter Jackson‘ın yönettiği Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin ilk filminin çekim yeri olmasından geliyor. Kendisi de sadık bir Wellingtonlu olduğu için kalıcı olması için filmin bir sahnesini de Wllington’da Mount Victoria’da çekmiş. Dağın yamaçlarında, modern Wellington’un karmaşıklığından sadece birkaç dakika uzaklıkta, dehşete kapılmış Hobbitler, yoğun orman çalılıklarında Kara Süvarilerden saklanıyordu.

Wētā Workshop Tours & Wētā Cave

Weta Workshop, Yüzüklerin Efendisi ve daha başka birçok filmin yapımına katkıda bulunmuş bir şirket. Burada tasarım, üretim, Oscar ödüllü aksesuarlar, kostümler ve yaratık efektleri son teknoloji ve el yapımı sanatla birleştiriliyor.  Wētā Workshop, Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit üçlemelerindeki Akademi Ödülü kazanan çalışmalarıyla tanınıyor. Ancak, onun parmağının olduğu başka birçok film ve dizi de var. Sürekli büyüyen gişe rekorları kıran yapımlar listesinde Blade Runner 2049, Avatar, Narnia Günlükleri, Dune, Black Panther: Wakanda Forever bunlardan bazıları.Turlar sizi en büyük Hollywood gişe rekorları kıran filmlerinden bazılarında büyülü bir yolculuğa çıkarıyor.

Wellington şehir merkezine kısa bir sürüş mesafesinde, sakin bir banliyö Miramar sokağında bu şirketin bir atolyesi bulunuyor.  Ziyaretçiler, film büyüsü yaratmak için kullanılan farklı türden aksesuar yapımını, kostümleri ve özel efektleri keşfedebiliyorlar. Yol boyunca Orta Dünya’dan ve ötesinden eşyalar da dahil olmak üzere çok sayıda tanınabilir aksesuar, karmaşık model ve set parçası var.  Wētā Mağarası mağazası bol miktarda fotoğraf fırsatı sunuyor. Ön kapıyı koruyan dev troller bulunuyor. Sokağın yanında da yine aynı şekilde.

İsterseniz burada tur da satın alabiliyor bazı şeyleri atolyede kendiniz deneyimleyebiliyorsunuz. Atolyeye katılırsanız malzemeler ve modelleme kiliyle heykel yapmayı öğrenebilir, deri işçiliğine giriş bölümünde deri bir hatıralık eşyayı tasarlayıp boyayabilirsiniz. Ya da özel efekt makyajını ​​elinizde deneyip korkunç yaralar yapmayı, sahte kan, yara izleri ve sıyrıklar yaratmayı öğrenebilirsiniz. Atölyeler giriş niteliğinde olduğu için yapabildiğiniz kadarı ile sınırlı ve yaratıcı bir deneyim gerekli değil.

Weta’nın Wellington gibi Auckland’da da bu şekilde bir atolyesi var. İkisinden biri için rezervasyon yapmak isterseniz tıklayın.

Wellington Botanic Garden

Wellington Botanik Bahçesi (Ki Paekākā), 25 hektarlık özel bitki koleksiyonları, renkli botanik sergileri, korunan bir doğal ormanı ve bakımlı gül bahçeleri, kıvrımlı patikaları ile birlikte Wellington Şehri’nin manzaralarını sunuyor. Wellington sakinleri için 150 yıldan uzun süredir dinlenme, oyun alanı, yazın kaçılacak gölgelik bir bölge olarak hizmet veriyor.

Botanik Bahçeleri şehir merkezinin sınırında ve Parlamento’ya sadece birkaç dakikalık yürüme mesafesinde yer alıyor. Burada kıvrımlı patikalar, düz park alanları ve harika manzaralara sahip tepe tırmanışları sizi bekliyor. Botanik Bahçeleri çocuklar için bir ördek havuzu, bir begonya evi ve kafe, renkli çiçek sergileri, bir bitki bahçesi, birkaç büyük bahçe heykeli, bir Avustralya bahçesi ve ödüllü Lady Norwood Gül Bahçesi ile tamamlanmakta. Akşamları, nemli ve gölgeli alanların kıyılarında ateş böcekleri görülebilir. Wellington Botanik Bahçesi, gün doğumundan gün batımına kadar her gün açık.

Wellington Botanik Bahçesi, Aotearoa’daki en eski bahçelerden biri. Bir dizi özenle seçilmiş koleksiyon ve mevsimlik sergiler yapılıyor. Bakımlı alanın her ayrıntısı, kendini işine adamış bir personel ekibi tarafından tasarlanıyor ve bakımı yapılıyor.

1844’te Yeni Zelanda Şirketi, bir botanik bahçesi rezervi başlatmak için 5 hektarlık bir arazi şeridi ayırmış ama o zamandan önce de burası yerliler tarafından benzer amaçlarla kullanılıyormuş ve bir orman alanıymış. Avrupalılar geldiğinde, Pipitea ve Kumutoto’da zaten yerleşik pā varmış. Pipitea Pā sakinleri alanı gıda yetiştirmek, yapı malzemeleri, yiyecek, lif, ilaç ve yiyecek için kuşlar için kullanıyorlarmış

Cuba Street

Şehir merkezinde önemli bir cadde Cuba Street. Kültür Mirası binaları ve bohem sakinleriyle Cuba Street’de keşfedilecek birçok şey var.  Wellington kahveleri ile ünlü bir şehir, burada klasik bir kafede güne başlayıp, lezzetli ve kaliteli bir restoranda günü bitirebilirsiniz. Cuba Street’in ikonik Bucket Fountain’ını ziyaret ettiğinizden emin olun. Başkentin resmi olmayan bir simgesi olan bu ilginç, etkileşimli heykel, önünde fotoğraf çeken birçok ziyaretçiyi cezbetmiştir.

Te Papa Tongarewa(yeni pencerede açılır) Aotearoa Yeni Zelanda’nın cesur ve yenilikçi ulusal müzesidir. Müze, ulusal sanat koleksiyonundan ikonik eserlere ev sahipliği yapan iki kata yayılmıştır.

Te Ngākau Civic Meydanı’nın kalbinde yer alan City Gallery Wellington Te Whare Toi(yeni pencerede açılır) dinamik bir sergi ve etkinlik programı sunar. Çağdaş sanatı deneyimlemek için en iyi yerdir
birkaç yerel favori arasında çağdaş ve geleneksel Māori sanatı ve tasarımında uzmanlaşmış Kura Gallery(yeni pencerede açılır) ve Peter McLeavey Gallery(yeni pencerede açılır) bulunur.

Daha sonra aracımız ile önce Shelly Bay‘a geçip orada yemek yedik ve yemekten sonra Worser Beach tarafına geçtik.

Atatürk Memorial Park Wellington gezi rehberi

Sonraki durağımız ise Tarakena Bay‘de yer alan Atatürk Memorial Park oldu.

Atatürk Anıtı’nın inşası bir dizi diplomatik müzakerenin sonucu olmuş. 1984’te Avustralya ve Türkiye Hükümetleri, Birinci Dünya Savaşı’nda ölenlerin karşılıklı anılması için görüşmelere başlamışlar. Önce Türk yetkililer, Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerlerin 1915 Çanakkale Harekatı sırasında ilk kez karaya çıktıkları yerin adını Ari Burnu yerine Anzak Koyu‘na değiştirmeyi kabul etmişler. Avustralyalılar ise bunun karşılığında Canberra‘da Gelibolu’daki Türk Askerleri için bir anıt açılmasına karar verilmiş.

Bu istişarelerden dışlanmaktan üzüntü duyan ve ANZAC’ın Yeni Zelanda için Avustralya kadar önemli olduğunu belirten Yeni Zelanda Hükümeti, planın genişletilmesi için baskı yapmış. Daha sonra, Gelibolu Yarımadası’nın manzarasına çarpıcı bir şekilde benzediği için seçilen bir yer olan Wellington‘un güney kıyısındaki Tarakena Körfezi’nin üzerine Türk şehitleri için başka bir anıt inşa edilmesine karar verilmiş.

Wellington Anıtı 25 Nisan 1990’da açılmış. Mermer bir hilal ve Anzak Koyu’ndan gelen toprağa ek olarak, Mustafa Kemal’in bir büstü de yer alıyor. Biliyorsunuz Osmanlı 19. Tümeni komutanı olarak Ataürk, müttefiklerin Çanakkale Boğazı’nı ele geçirme çabalarını engellemede önemli bir rol oynadı. Birlikleri, Ağustos Taarruzu sırasında Conk Bayırı‘nın kritik yüksekliğini geri almadan önce Anzak Koyu‘ndaki ilk çıkarmayı engellemeye yardımcı oldu.

Anıt Ian Bowman tarafından tasarlanmış ve yukarıdan bakıldığında Türk bayrağının hilal ve yıldızı görünümünde, kiremitli bir alanın içinde oturan kavisli bir yapıdan oluşuyor. Hilal görünümünü veren ve ortasında Atatürk büstü olan sütunun yüksekliği 8 m.

Çanakkale Belediyesi 2014 yılında Wellington ile Kardeş Kent olma yönünde Meclis Kararı almıştır. Wellington’dan gelen olumlu yanıt ile; iki şehir arasında Tarihsel Kardeş Kent bağının kurulması yönünde olumlu adımlar atılmış ve 2014 tarihinde iki kent kardeş kent olmuştur.

Daha sonra Owhiro Bay tarafında bir kahve molası vererek şehir merkezine döndük.

Old St Paul’s Kilisesi Wellington gezi rehberi

Şehir merkezinde Old St Paul’s Kilisesi‘ni gezdik. Çok küçük ve eğer kiliseler ilginizi çekiyorsa hoşunuza gidebilecek bir yapı. Biz kiliselerle çok ilgilenmediğimiz için kısa bir tur attık, içerideki dükkandan (evet yanlış okumadınız kilisenin içinde satış köşesi vardı) bir cam Kiwi alarak buradan ayrıldık.

Şarap Tadımı (Wine Tasting) Wellington gezi rehberi

Wellington’ın biraz dışında çok sayıda Şarap üretimi yapan çiftlikler var. Eğer Wellington’da zamanınız fazla ise bu çiftliklere yapılan Şarap tadım turlarına katılabilirsiniz. Turlara göz atmak isterseniz tıklayın. Biz bu aktiviteyi Picton’da planladığımız için Wellington’da pas geçtik.

Sonraki durağımız olan Napier için tıklayın.

Diğer Yeni Zelanda yazılarımız için tıklayın.