Wadi Rum
Burası Mars Değil, Wadi Rum, Ürdün
Wadi Rum dünyanın en güzel çöllerinden birisidir. Bir zamanlar Nebatiler, Romalılar, Bizanslıların yaşadığı, Haçlı ordularının, Osmanlının izi olan kızıl topraklardır burası. Ay Vadisi olarak da adlandırılan Wadi Rum 720 km2 büyüklüğündedir. Mavi gökyüzünün altında şahit olunan sarının, kahverenginin, turuncunun ve kırmızının tonları inanılmaz olduğu, güneşin açısına göre renk değiştiren kumlar ve kayaların, renkten renge büründüğü bir çöldür.
Güneş Wadi Rum’un, topraktan fışkırırcasına yükselen dağlarının üstünden kendini göstermeye başlar. Doğa kanunlarını basitçe anlayan Bedeviler, burada sade bir hayat yaşamayı öğrenmişler. Gece yıldızlar altında ve gündüz güneşle rengi ile değişen dik kumtaşı kayalıkları, dağları ile sonsuzmuş gibi görünen gizemli bir çöldür. İnsan bu çölün sessizliğinde kendisini kaybedebilir. Wadi Rum, doğal kemerlerin, mağaraların, dar boğazların ve etkileyici kırmızı kum tepelerinin olduğu bir yerdir. Gerek sahip olduğu 12.000 yıllık eşsiz kültürel zenginliği yanında, etkileyici doğasıyla da benzersizdir. Wadi Rum çok geniş bir alan olup çevrede görülecek kaya köprüleri, mantar kayaları ve buna benzer bir çok görülecek yer bulunmaktadır.
Wadi Rum geçmişte ticaret yollarının kesişim noktasıymış ve buraya bir çok kervan uğruyormuş. Wadi’nin stratejik konuma sahip olmasını Osmanlı Devleti’nin büyük projelerinden biri olan Hicaz Demiryolları’nın buradan geçmesinden de anlıyorsunuz.
Son yıllarda burada çekilen filmler de buranın ününe ün katmış. Ridley Scott’ın yönetmenliğindeki The Martian (Marslı) filmi Wadi Rum’da çekilmiş.
Wadi Rum 1998 yılında Kraliyet Derneği tarafından Korunmuş Alan olarak ilan edilmiş. Aynı zamanda Rum Vadisi, 2011 yılında UNESCO tarafından bir Dünya Mirası olarak ilan edilmiş.
Biz Petra’dan buraya geçtiğimizde Jeep’leri arkasına atlayarak burada bir Çöl Safari yapacağız. Safari sonrası Wadi Rum’da konaklayacağız. Burada Keçe çadır, bedevi çadırı ve Bubble’larda konaklama yapılabiliyor. Biz en farklı ve lüks konaklama olan Bubble’larda konaklama yapacağız. Bu çadırların bir kısmı şeffaf ve buradan gece gökyüzünü görebiliyorsunuz. Wadi Rum’un en önemli özelliklerden birisi karanlığı ve sessizliği olduğu için geceleri de çok özel.
Wadi Rum ve Arabistanlı Lawrence
Esrarengiz İngiliz subayı T.E Lawrence, 1915 yılında Mısır’da görev yapan bir subay iken, Arap kültürüne olan tutkusu nedeniyle bölgedeki Arapları ayaklandırmak üzere bölgeye gönderilmiş bir İngiliz ajanıydı. Burada İngilizlerin Osmanlı’ya karşı mücadelesinde mahalli idarecileri destekleyen Lawrence, 1917-1918 yıllarında Wadi Rum’da kalmıştı. Birinci Dünya Savaşı sırasında Arapların Osmanlı İmparatorluğu’na karşı ayaklanmasına önderlik eden asker ve casus Lawrence’ın hikayesinin anlatıldığı ve bir dönem Türkiye’de yasaklanmış Lawrence of Arabia (1962) filminin bazı bölümleri de burada çekildi.

Lawrance (sağdaki)
Wadi Rum’da güzelliğiyle dikkat çeken bazı kaya oluşumlarına, 20. yüzyıla biçim veren kişilerden biri olan Arabistanlı Lawrence’ın anısına The Seven Pillars of Wisdom adı verilmiş. Bilgeliğin Yedi Sütunu anlamına gelen bu isim, aynı zamanda Lawrence’in yazmış olduğu otobiyografik kitabının adıdır. Oldukça karmaşık kurgu ile yazılmış kitapta, I. Dünya Savaşı esnasında Arapların Osmanlı’ya karşı başkaldırı hareketini ve bu hareketteki İngiliz rolünü anlatılır. Notlarını kaybettiği için Lawrence’in kitabı üç defa yazmak zorunda kaldığı söylenir.